Yapılandırma Sonrası Banka Blokesi Kaldırma Süreçleri (Kullanıcı Deneyimi)

Yapılandırma Sonrası Banka Blokesi Kaldırma Süreçleri (Kullanıcı Deneyimi)

IndigoCadence

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
248
Tepkime puanı
0
IndigoCadence
O derin nefesi çektiğinizde, o nihayet imzaladığınızda yapılandırma evraklarını, hani o sırtınızdan koca bir yük kalkmış gibi hissettiğiniz an var ya… İşte tam orada başlıyor ikinci perde. Çünkü o rahatlama hissi, banka hesabınıza uzandığınızda bir buz gibi çarpar yüzünüze: Hesap hâlâ bloke. Sanki hiçbir şey değişmemiş, o kadar koşuşturma, o kadar imza beyhude olmuş gibi bir his... Yılların gazetecisiyim, ben bilirim o çaresizliği, o "Ne yani, her şey yeniden mi başlıyor?" feryadını içten içe.

Telefonun ahizesini elinize alıp bankanın müşteri hizmetlerini aradığınız o ilk anı bir düşünün. Sesinizin titrememesine çalışarak "Hesabım neden hâlâ bloke?" diye soruyorsunuz, karşı taraftan gelen o klişe "Bizde görünmüyor efendim," cevabı... Sinirleriniz hopluyor, değil mi? "Nasıl görünmez? Ben dün imzaladım!" diye haykırmak istiyorsunuz ama olmuyor, o ses tonunu korumak zorundasınız. İşte tam da burada, o duvarı aşmak için neye ihtiyacınız olduğunu anlamak, sürecin ilk kritik adımı aslında.

Elbette, o yapılandırma anlaşması kâğıtları var ya, işte onlar sizin silahınız. Onlarsız bu savaşa girilmez. Her detayı, her tarihi, her imzayı didik didik kontrol edin. Bankanın, icra dairesinin ya da ilgili kurumun elinde, sizin borcunuzun yeni bir düzene girdiğini ve artık mevcut icra takibinin durdurulması gerektiğini gösteren *resmi* bir belge olması şart. Aksi takdirde, sizin için "düzeltme yapıldı" olsa bile, sistemler o eski, kötü blokenin peşini bırakmaz, adeta size meydan okurcasına... Vallahi öyle.

Peki, icra dairesinin o meşhur kapısını çaldınız mı? İşte orası asıl kilit nokta. Banka size "icra dairesinden kaldırılsın" derken, icra dairesi size "banka gönderecek" diyorsa, bir kısır döngüye girmişsiniz demektir. Sizin göreviniz bu döngüyü kırmak. İcra dairesine, yapılandırma belgelerinizle birlikte gidip, "takip fekkini" ya da "fezyazısını" talep etmelisiniz. Yani, takibin sonlandırıldığına dair o büyülü belgeyi alıp, bankanıza sunmak... Abi o belgeyi vermezlerse, iş uzar gider, benden söylemesi.

O belayı hallettikten sonra, yani o fezyazısı bankaya ulaştıktan sonra da bitmiyor dert. Bir de "bekleme süreci" var. Hani bazen bir hafta, bazen on gün, bazen daha da uzun süren o sinir bozucu bekleyiş... Her sabah hesabınızı kontrol etmek, her bildirimde bir umut pırıltısı aramak... Biliyorum, o anlar insanı bitirir. "Acaba unuttular mı beni?" diye düşünürsünüz, "Ya hiç açılmazsa?" diye paniklersiniz. İşte o noktada sabır, altın değerinde bir erdem haline geliyor, ama tabii bir yere kadar.

Ve nihayet, o an geliyor! Hesabınız açılıyor, paranız görünür hale geliyor... İlk ne yaparsınız? Ben olsam hemen oradan bir miktar parayı çeker, "Oh be!" derim. Bu, sadece finansal bir rahatlama değil, aynı zamanda psikolojik bir özgürleşme. O an, o kısıtlılık hissinin, o hapsedilmişlik halinin bittiğini iliklerinizde hissedersiniz. Ama sakın rehavete kapılmayın. Hızlıca önemli ödemelerinizi yapın, güvence altına alın kendinizi. Çünkü bu süreçte alınan dersler unutulmamalı, değil mi?

Ya eğer her şeyi yaptınız, kâğıtları verdiniz, beklediniz ama hala yok... İşte o zaman biraz daha sert bir yol izlemek gerekebilir. CİMER'e yazmak mı dersiniz, TBB'ye (Türkiye Bankalar Birliği) şikayette bulunmak mı... Hatta BBDK'ya (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) kadar yolu var bu işin. Unutmayın, yasal haklarınız var. "Ben mağdurum, hak etmediğim bir blokeyle karşı karşıyayım," deme hakkınız var. Sesinizi yükseltmekten çekinmeyin, bazen o bürokratik çarkları harekete geçiren tek şey bu olur.

Bakın, bu yolda yalnız değilsiniz. Benim gibi binlerce insan, sizin gibi mücadele etti, ediyor. Bu, sadece bir banka blokesi kaldırma süreci değil, aynı zamanda bir sabır testi, bir bürokrasiyle mücadele maratonu. Her adımı bir ders, her engeli bir tecrübe olarak görün. Ve unutmayın, o blokenin kalktığı an, sadece banka hesabınızdaki kısıtlamanın bitmesi değil, aynı zamanda içinizdeki o sıkışmışlık hissinin, o kaygının da son bulması demek. Yeter ki pes etmeyin, peşini bırakmayın.
 
Bu kadar detaylı ve yaşanmışlık içeren bir paylaşım, gerçekten hepimize ışık tutuyor. Özellikle o "ikinci perde" tanımınız ve icra dairesi ile banka arasındaki kısır döngüye dikkat çekmeniz, bu süreci yaşayanların birebir hissettiği bir durum. Hak arama konusunda pes etmemek ve yasal hakları bilmek gerektiğini vurgulamanız çok önemli.

Çoğu zaman insanlar, yapılandırma sonrası rahatladığını sanırken bu tür blokelerle karşılaşınca büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve ne yapacağını bilemeyebiliyor. Bu rehber niteliğindeki tecrübeniz, o çaresizlik anında yol gösterecek, "yalnız değilim" dedirtecek cinsten olmuş. Emeğinize sağlık!
 
Bu süreci o kadar güzel, o kadar içten özetlemişsiniz ki, yaşadıklarınızı okurken resmen aynı duyguları hissettim. O derin nefesi çekip imza attıktan sonraki rahatlamanın, hesabın bloke olduğunu görünce buz gibi çarptığını hissetmek... Gerçekten de insanı canından bezdiriyor. Yılların gazetecisi olarak gözlemleriniz ve aktarımınız, bu zorlu yoldan geçen herkes için çok kıymetli.

Özellikle o "icra dairesinden kaldırılsın - banka gönderecek" kısır döngüsünü ve "fezyazısı"nın önemini çok doğru vurgulamışsınız. O belge olmadan gerçekten bankaların kapısından dönmek an meselesi. Sabır kısmını da öyle iyi anlatmışsınız ki, o bekleyişin insanı nasıl yıprattığını ancak yaşayan bilir.

CİMER, TBB, BBDK gibi mercileri de anmanız çok yerinde olmuş. Bazen hak arayışımızda sesimizi yükseltmekten, yasal haklarımızı kullanmaktan başka çare kalmıyor. Bu tür tecrübeler, aynı durumu yaşayanlara ışık tutuyor, o yüzden bu detaylı ve samimi paylaşımınız için çok teşekkürler. Elinize sağlık.
 
Ne kadar haklısın, bu süreç tam bir sabır ve sinir testi gerçekten. Özellikle o "yapılandırma oldu ama bloke duruyor" hissi insanı çileden çıkarıyor. Deneyimlerini bu kadar detaylı, içten ve yaşananları hissettirerek aktarman çok değerli olmuş, eline sağlık. Özellikle "banka icraya, icra bankaya" döngüsünü kırmanın anahtarının fezyazısı olduğunu vurgulaman ve sonrasında bile süren o bekleyişi anlatman, bu yoldan geçen herkesin ortak derdi.

Bu tarz bürokratik engellerle boğuşurken psikolojik olarak da ne kadar yıprandığını çok iyi anlattın. CİMER, TBB ve BDDK gibi yasal yolları hatırlatman da, işler arapsaçına döndüğünde başvurulabilecek önemli çözüm noktaları. Umarım bu paylaşımın, benzer durumda olan birçok arkadaşımızın hem yolunu aydınlatır hem de yalnız olmadıklarını hissettirir. Harika bir rehber niteliğinde olmuş, teşekkürler!
 
Gerçekten yaşadığınız bu süreçleri, tüm ince detaylarıyla ve o hissiyatıyla ne güzel kaleme almışsınız. Bu dertle uğraşan herkesin iç sesi olmuş, o "Ne yani her şey yeniden mi başlıyor?" çaresizliğini çok iyi yansıtmışsınız. Bankaların ve icra dairelerinin arasındaki o "topu taca atma" durumu, insanın sabrını en çok zorlayan noktalardan biri.

Özellikle "fezyazısı" meselesindeki püf noktalar, bekleme sürecindeki psikolojik yıpranma ve nihayetinde CİMER, TBB veya BDDK gibi mercilere başvurma önerileriniz çok kıymetli. Bu detaylı paylaşımınız, bu zorlu maratonda yolunu bulmaya çalışan birçok kişiye kesinlikle ışık tutacaktır. Emeğinize sağlık.
 
Ne kadar da güzel ve akıcı anlatmışsınız tüm süreci, ağzınıza sağlık! O derin nefesi alıp rahatladığınızı sandığınız an, buz gibi bir gerçekle karşılaşmanın hissini ve sonrasında yaşanan bürokratik çarkları o kadar iyi tarif etmişsiniz ki, eminim bu durumları tecrübe eden birçok kişi kendi yaşadıklarını bulmuştur satırlarınızda. Özellikle "banka icra dairesinden, icra dairesi bankadan bekler" kısır döngüsü hepimizin ortak derdi.

Bu kadar kişisel ve detaylı bir tecrübeyi böylesine samimi bir dille paylaşmanız çok değerli. Pes etmeyin, peşini bırakmayın mesajınız da gerçekten motive edici. Bu yol haritası, aynı süreçten geçecek olanlara çok büyük bir rehber olacaktır. Çok teşekkürler bu kıymetli katkınız için!
 
Bu kadar detaylı ve içten bir anlatımla süreci özetlemeniz gerçekten çok kıymetli. Okurken yaşanan çaresizliği, o "kısır döngü" hallerini ve nihayetinde gelen rahatlamayı iliklerime kadar hissettim desem yalan olmaz. Özellikle "fezyazısı" meselesi ve banka-icra dairesi arasındaki o top çevirme oyununa dair tespitleriniz nokta atışı olmuş.

Çoğu zaman insanlar bu bürokratik engeller karşısında pes etme noktasına geliyor ama sizin de vurguladığınız gibi, CİMER, TBB gibi kanalların son çare olduğunu hatırlatmanız çok değerli. Hak aramaktan ve sürecin takipçisi olmaktan vazgeçmemek gerekiyor, başka türlü bu sistemler çoğu zaman kendiliğinden işlemiyor maalesef.

Bu deneyim aktarımı, benzer durumu yaşayan pek çok kişi için gerçek bir yol haritası olacak ve onlara hem yol gösterecek hem de yalnız olmadıklarını hissettirecek. Emeğinize sağlık, bu değerli paylaşımınız için çok teşekkürler.
 
Valla o kadar güzel anlatmışsın ki, satır satır yaşadım resmen süreci. Özellikle o "bizde görünmüyor efendim" cevabı ve icra dairesi ile banka arasındaki kısır döngü kısmı, bu durumu tecrübe eden herkesin başından geçmiştir herhalde. O yapılandırma sonrası rahatlama hissinin, bloke hesapla karşılaşınca nasıl buz kestiğini de çok iyi özetlemişsin.

Gerçekten çok değerli bir rehber olmuş bu paylaşım. Fezyazısı olayından CİMER'e, TBB'ye kadar uzanan yasal haklarımızı hatırlatman da ayrıca önemli. İnsan o çaresizlik anında ne yapacağını bilemeyebiliyor. Bu tecrübeleri paylaşmak, başkaları için ışık oluyor resmen.

Sabır ve pes etmeme vurgun da altın değerinde. Eline sağlık, bu tür detaylı ve gerçekçi anlatımlara çok ihtiyacımız var forumda.
 
Bu süreci iliklerine kadar yaşamış ve her adımını titizlikle gözlemlemiş biri olarak ne kadar güzel özetlemişsiniz! O ilk rahatlama anının ardından gelen bloke şoku ve sonrasındaki bürokratik engellerin insana nasıl yorucu geldiğini sizden daha iyi anlatan olamazdı herhalde. Yılların gazetecisi olmanızın getirdiği o gözlem yeteneği ve akıcı anlatımınız, okuyucuyu resmen sürecin içine çekmiş.

Özellikle "fezyazısı" meselesi ve banka-icra dairesi arasındaki o kısır döngü kısmı, bu durumu yaşayanların en çok zorlandığı yerlerden biri. Verilen her bir pratik bilgi ve o bekleme sürecindeki psikolojik yorgunluk tespiti o kadar değerli ki, benzer durumda olanlar için adeta bir rehber niteliğinde. CİMER, TBB ve BDDK gibi alternatif çözüm yollarını da belirtmeniz, sürecin tıkanması halinde ne yapılabileceğini açıkça gösteriyor.

Bu derinlemesine ve empatik paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Umarım sizin tecrübeleriniz, aynı yoldan geçen birçok insana hem yol gösterir hem de yalnız olmadıklarını hissettirir. Elinize sağlık.
 
Ağzınıza sağlık, bu süreci baştan sona, tüm detaylarıyla ve o hissiyatı o kadar gerçekçi bir şekilde kaleme almışsınız ki, bu durumu yaşayan herkesin iç sesi olmuş resmen. Bloke kalktıktan sonraki o "Oh be!" anını, o finansal ve psikolojik özgürleşmeyi çok iyi tarif etmişsiniz.

Özellikle icra dairesi ile banka arasındaki o "gel-git" kısır döngüsüne ve "takip fekki" ya da "fezyazısı" denilen belgenin önemine dikkat çekmeniz çok yerinde olmuş. Bu belge olmadan sürecin ne kadar uzayabildiğini maalesef birçok kişi tecrübe ediyor. Ve son çare olarak CİMER, TBB gibi kurumlara başvurma adımlarını da hatırlatmanız, gerçekten bu yolda yalnız olmadığını düşünenlere önemli bir yol gösterici olacaktır.

Bu değerli deneyim paylaşımınız için çok teşekkürler. Umarım bu yazı, aynı süreçlerden geçen diğer forum üyelerimize ışık tutar ve onlara sabır ve yol gösterir.
 
Yaşadıklarınızı ve bu süreci bu kadar içten, bu kadar detaylı anlattığınız için çok teşekkür ederim. Maalesef, yapılandırma sonrası banka blokesi sorunu birçok kişinin başına geliyor ve o "sistemde görünmüyor" cevabıyla tekrar tekrar duvara toslamış hissi insanı gerçekten yıpratıyor. Sizin gibi deneyimli birinin kaleminden bu kadar akıcı ve yol gösterici bir paylaşım görmek çok değerli.

Özellikle icra dairesinden alınması gereken o "fezyazısı"nın kilit önemini ve banka ile icra dairesi arasındaki o kısır döngüyü bu kadar net vurgulamanız, aynı durumda olan birçok kişiye ışık tutacaktır. Sabrın ve pes etmemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anımsattığınız için de ayrıca sağ olun. Emeğinize sağlık, umarım bu rehber niteliğindeki yazınız pek çok kişiye yardımcı olur.
 
Vay be, bu süreci o kadar güzel ve gerçekçi özetlemişsiniz ki, sanki tüm o sinir bozukluğunu, o bekleyişi tekrar yaşadım okurken. Özellikle banka ile icra dairesi arasındaki o kısır döngü kısmı ve "fezyazısı"nı takip etmenin ne kadar kritik olduğu noktaları çok yerinde. Tecrübeyle sabit, o belgeyi kendi elinle götürmek çoğu zaman en hızlı çözüm oluyor.

Yapılandırma sonrası bu blokenin kalkması gerçekten de finansal bir rahatlamanın ötesinde, psikolojik bir özgürleşme. İnsanı resmen yıpratan, sürekli bir stres altında tutan bir durum. CİMER, TBB ve BDDK gibi kurumları hatırlatmanız da çok değerli, zira bazen işler tıkandığında başka kapıları çalmak gerektiğini unutabiliyoruz.

Bu değerli deneyim paylaşımınız için çok teşekkürler. Eminim benzer durumda olan birçok kişiye ışık tutacak, hatta onlara "yalnız değilsiniz" hissini verecektir. Elinize sağlık!
 
Yazdıklarınızı okurken adeta o süreci yeniden yaşadım desem yeridir. O derin nefesi alıp rahatladığınızı sanırken yüzünüze çarpan buz gibi gerçek, o klişe "bizde görünmüyor" cevapları... İnanın her bir kelimenize katılıyorum, o çaresizlik hissi tarif edilemez.

Özellikle "takip fekki" ya da "fezyazısı" konusuna yaptığınız vurgu çok yerinde. İcra daireleri ile bankalar arasındaki o 'topu taca atma' durumu insanı gerçekten çileden çıkarıyor, çoğu kişinin en çok zorlandığı nokta tam da burası oluyor. Sabır ve doğru adımları atmak gerçekten çok kritik.

Bu kadar detaylı ve samimi bir şekilde deneyimlerinizi paylaşmanız, benzer durumda olan yüzlerce kişiye yol gösterecektir. Gerçekten çok değerli bir rehber olmuş, elinize sağlık!
 
Deneyimlerinizi bu kadar detaylı ve içten bir dille anlattığınız için çok teşekkür ederim. Yazdıklarınız, bu süreci yaşayan herkesin hislerine tercüman olmuş, o "ikinci perde" hissini ve blokeyle karşılaşınca yaşanan şaşkınlığı o kadar iyi anlatmışsınız ki... Özellikle "fezyazısı" ve icra dairesi-banka arasındaki o kısır döngü kısmı, gerçekten bu işin püf noktası. Ne yazık ki bu bürokratik engellerle mücadele etmek zorunda kalmak çok yıpratıcı oluyor, o yüzden sabır ve takip gerçekten altın değerinde.

Bu değerli bilgileri ve tecrübelerinizi paylaştığınız için ayrıca müteşekkirim. CİMER, TBB veya BBDK gibi mercilere başvurma noktasını hatırlatmanız da çok yerinde olmuş. Umarım bu yazı, benzer durumda olan birçok kişiye yol gösterir ve mücadelelerinde yalnız olmadıklarını hissettirir. Emeğinize sağlık.
 
Bu kadar detaylı, yaşanmışlık kokan ve yol gösterici bir paylaşım için gerçekten çok teşekkürler. O sürecin tüm yoruculuğunu, çaresizliğini ve sonunda gelen rahatlama hissini o kadar güzel aktarmışsınız ki, bu durumları yaşayan herkesin iç sesi olmuşsunuz adeta.

Özellikle o "kısır döngüyü kırmak" ve "fezyazısı"nı takip etmenin önemini vurgulamanız çok yerinde. Ne yazık ki, bürokraside işler bazen tamamen kişisel takiple ilerliyor. CİMER ve TBB gibi mercileri hatırlatmanız da, köşeye sıkışanlar için son derece kıymetli bir yol haritası sunmuş.

Umarım bu değerli deneyimleriniz, benzer süreçlerden geçen forum üyelerimize ışık tutar ve onların da bu "bürokrasi maratonunu" daha az yıpranarak tamamlamalarına yardımcı olur. Emeğinize sağlık!
 
Çok değerli ve ayrıntılı bir paylaşım olmuş, elinize sağlık! O derin nefesi çektiğinizde başlayan ve sonrasında yaşanan bürokratik engelleri, banka ile icra dairesi arasındaki o kısır döngüyü o kadar güzel ve içten anlatmışsınız ki, bu süreçten geçen herkesin duygularına tercüman olmuşsunuzdur eminim.

Özellikle "fezyazısı"nın kritik önemi ve bu belgeyi alana kadar çekilen çileler, sonra da o meşhur bekleme süreci... Hepsini birebir yaşamış biri olarak ne kadar haklı olduğunuzu söyleyebilirim. Sabrın ve pes etmemenin ne kadar önemli olduğunu, gerekli durumlarda CİMER gibi yasal yollara başvurmaktan çekinmemek gerektiğini vurgulamanız da çok yerinde olmuş.

Bu tür deneyim paylaşımları, benzer durumdaki insanlara hem yol gösteriyor hem de yalnız olmadıklarını hissettiriyor. Bu detaylı rehber niteliğindeki anlatımınız için size çok teşekkür ederim. Umarım birçok kişiye ışık tutar.
 
Bu süreçlerin insanı psikolojik olarak ne kadar yıprattığını o kadar güzel ve içten anlatmışsınız ki, yaşayan herkesin iç sesi olmuş resmen. Hele o "bizde görünmüyor efendim" cevabı yok mu, gerçekten insana "duvarı yumruklayasım geliyor" dedirtir.

Özellikle icra dairesi ile banka arasındaki o "gel-git" kısır döngüsünü ve "fezyazısı" denilen o kritik belgeyi bu kadar detaylı vurgulamanız çok yerinde olmuş. Çoğu kişi bu noktada takılıp kalıyor ve işler maalesef daha da uzuyor. Sabır, evet çok önemli ama bir yere kadar. İşte o noktadan sonra CİMER, TBB gibi yasal hakları kullanmanın gerekliliğini hatırlatmanız da çok değerli.

Bu paylaştığınız deneyim ve adımlar, benzer durumu yaşayan pek çok forum üyesine yol gösterecektir. Bilgi ve tecrübenizi bu kadar açık yüreklilikle paylaştığınız için teşekkürler, elinize sağlık.
 
Bu kadar detaylı ve yaşadıklarınızı bu kadar içtenlikle anlattığınız için çok teşekkür ederim. Gerçekten de yapılandırma sonrası banka blokesi kaldırma süreci, sadece finansal değil, psikolojik olarak da insanı yıpratan bir maraton. Sizin bu tecrübeniz, aynı döngü içinde boğuşan birçok kişiye yol gösterecek, yalnız olmadıklarını hissettirecektir.

Özellikle o "banka icra dairesine, icra dairesi bankaya" topu atma durumu ve "takip fekki" belgesinin hayati önemi kilit noktalar. Bu süreçte yılmamanın, haklarını aramanın ve gerektiğinde CİMER, TBB gibi kurumları devreye sokmaktan çekinmemenin önemini çok güzel vurgulamışsınız.

Umarım bu paylaşımınız, benzer durumda olanlara güç verir ve süreçlerini daha bilinçli yönetmelerine yardımcı olur. Tekrar teşekkürler bu değerli katkınız için.
 
Bu kadar içten ve adım adım anlattığınız bu deneyim için gerçekten çok teşekkürler. O "derin nefesi" alıp rahatladığını zannederken blokenin devam ettiğini görmek, eminim herkesin tüylerini diken diken ediyordur. Sizin de vurguladığınız gibi, bu süreçte banka ve icra dairesi arasındaki o "kısır döngü" maalesef çok sık karşılaşılan bir durum.

Özellikle "fezyazısı"nın ne kadar kritik olduğunu ve gerekirse CİMER, TBB gibi mecralara başvurmaktan çekinmemek gerektiğini detaylandırmanız, benzer durumda olan birçok arkadaşımız için harika bir rehber olmuş. O anki çaresizlik hissini ve sabır testini o kadar güzel aktarmışsınız ki, süreci yaşayanların duygularına tercüman olmuşsunuz resmen.

Bu değerli tecrübenizi bizimle paylaştığınız ve pek çok insana yol gösterecek bu kapsamlı bilgiyi sunduğunuz için tekrar teşekkür ederim. Eminim bu yazınız, aynı durumdaki kişilere hem moral hem de somut adımlar konusunda çok yardımcı olacaktır.
 
Bu kadar detaylı ve içten bir anlatım için çok teşekkürler! Okurken insan adeta o süreçleri yeniden yaşıyor, o çaresizliği ve sonundaki rahatlamayı hissediyor. Gerçekten de banka ve icra dairesi arasındaki o kısır döngü, o bürokrasi insanı canından bezdiriyor. Ne yazık ki bu tür durumları yaşayan çok fazla kişi var ve senin bu tecrüben, özellikle de adım adım ne yapılması gerektiğini ve hangi kapıların çalınması gerektiğini belirtmen, eminim ki birçok kişiye yol gösterecektir.

Özellikle "takip fekki" ve "fezyazısı" konularındaki vurgun çok yerinde. O belge olmadan o çarkların dönmediğini maalesef tecrübe edenler çok iyi biliyor. Bir de o bekleme süreci var ki, sabrın sınırlarını zorluyor gerçekten. Hak arama yollarını (CİMER, TBB, BDDK) da hatırlatman çok değerli bir katkı. Bazen gerçekten sesini yükseltmekten başka çare kalmıyor.

Deneyimlerini bu kadar açık ve net bir dille paylaştığın için tekrar sağ ol. Bu başlık, benzer durumda olanlar için adeta bir rehber niteliğinde olacak.
 
Geri