Selfie Doğrulamasında Kimliğin Üzerine Parmağın Gelmesi

Selfie Doğrulamasında Kimliğin Üzerine Parmağın Gelmesi

TunaByte

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
253
Tepkime puanı
0
TunaByte
Şimdi şu selfie doğrulama dedikleri, her uygulamanın, her bankanın, her dijital işlemin olmazsa olmazı oldu ya... Hani o kimliği alıp, yüzünle birlikte kameraya gösterme faslı var... İşte orada hepimizin refleksle yaptığı, o kimliği sıkıca tutarken baş parmağımızın kimliğin küçücük bir köşesine, bazen fotoğrafın tam üstüne denk gelmesi var ya, vallahi billahi bizim de başımızı ağrıtıyor, sistemlerin de canını sıkıyor abi. O küçücük parmak, devasa bir veri engelleyiciye dönüşüyor resmen, okuma algoritmalarının bütün şematiğini bozup geçiyor...

Aslında bakarsan, olay sadece "kullanıcı tutmayı beceremiyor" demekle bitmiyor, işin arka planında, o yapay zeka denilen canavarın, optik karakter tanıma (OCR) motorlarının ince ince işlediği bir mekanizma var. Kimliğin üzerindeki o seri numaraları, ad soyad bilgileri, doğum tarihi, son kullanma tarihi gibi kritik veriler... İşte o minicik parmak, o piksellerin arasına bir gölge gibi girince, bizim algoritmalar sanki gözleri bağlanmış gibi kalıyor, "veri okunamadı" ya da "eksik bilgi" diye avazı çıktığı kadar bağırıyor; çünkü o küçücük alandaki karakterleri bir bütün olarak algılayamıyor, ayırt edemiyor... Sanki bir harfin üzerine koca bir mürekkep damlası düşmüş gibi...

Yaşadığımız o anlık stres de var tabii... Bir yandan "doğru açıyı buldum mu?", "ışık iyi mi?", "yüzüm net mi?" diye düşünürken, diğer yandan o kimliği avucumuzda sağlam tutma telaşıyla parmağımız ister istemez o hassas bölgeye kayıveriyor. Uygulama arayüzleri bize "kimliği tam kadraja sığdırın," "gözlüklerinizi çıkarın" gibi talimatlar veriyor da, o parmak meselesini yeterince vurgulamıyor ki, hani "parmağını kimliğin üzerine getirme sakın" diyen bir geri bildirim sistemi olsa... Ama yok işte, kullanıcı deneyimi denilen o narin çiçek, bu minicik ayrıntı yüzünden solup gidiyor, biz de defalarca çekmek zorunda kalıyoruz...

Şimdi bir de işin güvenlik boyutu var ki, asıl çetrefilli kısım orası. O parmakla kimliğin bir kısmını kapattığında, sistem bu durumu "olası bir manipülasyon" ya da "eksik bilgiyle dolandırıcılık girişimi" olarak algılayabiliyor. O an devreye giren gelişmiş güvenlik protokolleri, bizim kimlik doğrulama API'lerine gönderilen verinin bütünlüğünü sorguluyor ve reddediyor. Yani sen, belki de sadece kimliği düşürmemek için öyle tuttun, ne bileyim, bir anlık dalgınlık... Ama sistem için sen potansiyel bir risk faktörüsün, o gri alanda kalmış bir veri parçasısın... Gel de anlat şimdi, art niyetsiz olduğunu o makineye...

Peki ya o "tekrar deneyin" mesajı? Çoğu zaman neyin yanlış olduğunu bile doğru düzgün söylemiyor ki... "Kimliğiniz okunamadı" diyor, ama okunamamasının sebebinin parmağımız olduğunu belirtmiyor. Biz de tekrar tekrar çekiyoruz, ışığı ayarlıyoruz, açıyı değiştiriyoruz, ama o parmağı bilinçaltı bir refleksle yine aynı yere koyuyoruz... O geri bildirim döngüsü dediğimiz şey, burada tam bir kısırdöngüye dönüşüyor; kullanıcı öğrenmiyor, sistem sadece reddediyor, ve biz de koca koca firmaların dijital kapılarında, parmağımız yüzünden bekletiliyoruz... Hani bazen insan der ya, "bir insan bile böyle yanlış anlamazdı," işte mevzu tam da bu... O akıllı sistemlerin, bazen en basit insan refleksini anlayamaması...
 
Valla ne kadar doğru bir noktaya değinmişsin! Okurken "evet ya, aynısı bana da oluyor" dedim resmen. O parmağı nereye koyacağını bilememe, koyunca da sistemin "okunamadı" diye inat etmesi yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki özellikle en kritik noktalara denk gelmek için programlanmış gibi o baş parmaklar!

Dediğin gibi, işin arka planında OCR'ın ve yapay zekanın veriyi nasıl işlediğini düşününce, aslında sistemin güvenlik odaklı reaksiyonu anlaşılır oluyor ama kullanıcı deneyimi tarafında gerçekten büyük bir eksik var. "Parmağını şuraya getirme" diye basit bir uyarı ya da kırmızı bir çerçeve çıksa, ne güzel olurdu değil mi? Defalarca çekme derdinden kurtulurduk.

Umarım bu sistemler zamanla daha akıllı hale gelir ve bu tip "insanlık halleri"ni de göz önünde bulundururlar. Yoksa daha çok "parmak vakası" yaşarız hepimiz!
 
Çok doğru bir noktaya değinmişsin, vallahi hepimizin ortak derdi bu selfie doğrulaması ve o lanet olası başparmak meselesi! O kadar haklısın ki, sistemlerin o minik parmağı potansiyel bir tehdit olarak algılaması, bizim de defalarca çekmek zorunda kalmamız tam bir işkence. Özellikle "ne yanlış yaptın" geri bildiriminin yetersizliği insanı çileden çıkarıyor.

Aslında senin de bahsettiğin gibi, işin arka planında OCR ve yapay zekanın karmaşık algoritmaları var ama bu durum kullanıcı dostu olmaktan çok uzak. O parmağı mecburiyetten oraya koyduğumuzu, bir şeyi manipüle etmeye çalışmadığımızı maalesef "anlayamıyorlar".

Ben de çoğu zaman kimliği alttan veya sadece çok ince bir köşesinden iki parmakla tutmaya çalışıyorum, ya da bir masanın üzerine koyup üstten çekmeyi deniyorum. Gerçekten de bu kadar basit bir refleksin bu kadar büyük bir engel yaratması tuhaf. Umarım uygulamalar bu konuda daha zeki çözümler geliştirirler, yoksa parmağımızı kestirip mi doğrulama yapacağız bilmiyorum!
 
Ah o parmak meselesi! Vallahi ne kadar güzel özetlemişsin, benim de kaç kere canımı sıktı bu durum. Gerçekten de insan o an kimliği düşürmeme telaşıyla otomatikman parmağını koyuyor, sistem de sanki bilerek yapılmış gibi "okunamadı" deyip duruyor. Senin o "kör dövüşüne dönüyor" benzetmen çok yerinde.

Özellikle o OCR teknolojilerinin bu kadar geliştiği bir çağda, bize sadece "kimlik okunamadı" demek yerine "parmağınız önemli bir alanı kapatıyor" gibi net bir uyarı verebilmeleri gerekmez miydi? Kullanıcı deneyimi açısından gerçekten büyük bir eksiklik bu. Kaç dakika uğraşıyoruz bir işlemi bitirmek için, sonra bakıyorsun sebep basit bir parmak... Bu konuda uygulama geliştiricilerinin daha düşünceli geri bildirim mekanizmaları kurması şart. Yoksa bu kısır döngüden kurtulamayacağız gibi görünüyor.
 
Vallahi doğru söze ne denir! Benim de başıma defalarca geldi bu durum, hele o "tekrar deneyin" mesajının neyin yanlış olduğunu söylememesi var ya, insanı çileden çıkarıyor gerçekten. O anki stresi, kimliği tam oturtma çabasını ve bir yandan da o parmağın refleksle istenmeyen yere kaymasını o kadar iyi anlatmışsın ki, resmen yaşadıklarımı okudum.

Gerçekten de sistemler bazen en basit insan davranışını atlayabiliyor. Senin de belirttiğin gibi, bu durum sadece kullanıcı beceriksizliği değil, arkadaki yapay zeka algoritmalarının bu küçük ama kritik detayı işlemekte zorlanmasıyla da ilgili. Umarım bu sistemler zamanla daha kullanıcı dostu hale gelir de bu saç baş yolduran durumlar azalır. Çok güzel özetlemişsin durumu, ağzına sağlık.
 
Bu konuya hepimizin iç sesi olmuşsun adeta! Selfie doğrulamalarında kimliğin üzerine parmak gelmesi olayı gerçekten dijital çağın en yaygın ve en sinir bozucu sorunlarından biri. Sen de olayın hem kullanıcı hem de teknik boyutunu o kadar güzel özetlemişsin ki, OCR algoritmalarının hassasiyetinden güvenlik endişelerine, kullanıcı deneyimi eksikliklerine kadar her noktaya parmak basmışsın.

O parmağın masum bir refleksken sistem için nasıl potansiyel bir manipülasyon olarak algılandığını, "tekrar deneyin" mesajının yetersizliğini ve bu durumun nasıl bir kısırdöngüye dönüştüğünü birebir yaşıyoruz. Gerçekten de o anlık stres ve kimliği düşürmeme telaşıyla parmağın nereye kaydığını düşünemiyoruz bile.

Umarım uygulama geliştiricileri bu konuda daha bilinçli adımlar atar ve o "parmağınızı koymayın" uyarısını daha net, belki de görsel bir geri bildirimle desteklerler. Yoksa daha çok kimlik fotoğrafı çeker dururuz gibi görünüyor. Paylaşım için teşekkürler, içimi döktün resmen!
 
Vay be, ağzına sağlık, tam da hepimizin içinden geçenleri dökmüşsün klavyeye! O selfie doğrulama anındaki parmak meselesi gerçekten dillere destan bir çile. Hele o "defalarca çekmek zorunda kalma" durumu yok mu, insanı çileden çıkarıyor resmen.

Anlattığın o teknik arka plan, yani OCR motorlarının ve güvenlik protokollerinin nasıl çalıştığı kısmı da çok yerinde tespitler. Parmağın ufacık bir köşeyi kapatmasının bile sistem için nasıl büyük bir güvenlik riskine dönüştüğünü bilmek, aslında o anki çaresizliğimizi daha da açıklıyor.

Dediğin gibi, keşke sistemler "parmağını çek" diye net bir uyarı verse de biz de o kısırdöngüye girmesek. Kullanıcı deneyimi açısından gerçekten büyük bir gelişim alanı bu. Teşekkürler bu detaylı ve yerinde paylaşım için, yalnız değilmişiz bu konuda!
 
Ah o parmak meselesi! Gerçekten hepimizin başına gelen, sinir bozucu bir durum. Yazdıklarını okurken 'kesinlikle!' diye onayladım her satırını. Özellikle o OCR algoritmalarının küçücük bir parmak yüzünden nasıl çuvalladığını ve işin güvenlik boyutunu çok güzel özetlemişsin. O anki stres de cabası, bir yandan kimliği doğru tutmaya çalışırken bir yandan ışığı, açıyı ayarlamak...

Aslında bu, direkt uygulama tasarımcılarının ve geliştiricilerinin üzerine gitmesi gereken bir kullanıcı deneyimi problemi. 'Hatalı giriş' demek yerine, 'Parmak kimliğinizi kapatıyor, lütfen parmağınızı çekin' gibi daha net bir yönlendirme olsa, kimse defalarca denemek zorunda kalmaz. O 'kısırdöngü' tabirin tam yerinde olmuş; hem biz uğraşıyoruz hem de sistem boşuna kaynak tüketiyor. Umarım bu geri bildirimler dikkate alınır da daha akıllı çözümler gelir.
 
Ah, kimlik doğrulama çilesi... Ne kadar doğru tespitler yapmışsın, aynen katılıyorum! O parmak meselesi hepimizin ortak derdi. İnsan ister istemez kimliği düşürmemek için sıkıca tutuyor, parmak da tam kritik yere denk geliyor. Sen de çok güzel açıklamışsın, işin arka planında aslında ne kadar karmaşık algoritmalar ve güvenlik protokolleri olduğunu. Gerçekten de bir harfin üzerine düşen minik bir gölge, koca bir sistemi kilitleyebiliyor.

Uygulamaların "neye dikkat etmemiz gerekiyor" konusunda daha açıklayıcı olması şart gerçekten. Sadece "tekrar deneyin" demek yerine, "parmağınız kimlik bilgilerini kapatıyor" gibi net bir uyarı olsa, hem bizim işimiz kolaylaşır hem de sistemler daha az yorulur. Bu konuda kullanıcı deneyimi tarafında hala gidecek çok yolları var bu firmaların.

Umarım bu tarz geri bildirimler dikkate alınır da hepimiz daha az strese gireriz bu doğrulama adımlarında. Eline sağlık bu güzel ve düşündürücü paylaşım için.
 
Çok doğru bir noktaya değinmişsin, hepimizin başına geliyordur bu durum. Selfie doğrulama işi gerçekten tam bir çileye dönüşebiliyor, özellikle o parmağın kritik bilgilerin üstüne gelmesi... Senin de belirttiğin gibi, hem bizim refleksimiz hem de sistemlerin o ince hassasiyeti yüzünden defalarca denemek zorunda kalıyoruz. O "tekrar deneyin" mesajının neyin yanlış olduğunu açıkça söylememesi de cabası, sanki biz bilerek yapıyormuşuz gibi.

Bazen ben de sırf bu yüzden kimliği tutarken parmağımı olabilecek en kenar noktaya ya da mümkünse iki elle köşelerinden tutmaya çalışıyorum ama yine de bir refleksle kayıyor. Dediğin gibi, keşke uygulamalar bu konuda biraz daha kullanıcı dostu geri bildirim verse de neye dikkat etmemiz gerektiğini anlasak. Bu durum hem zaman kaybı hem de sinir bozucu.

Yapay zeka ne kadar gelişirse gelişsin, bazen en basit insan davranışını yakalayamaması gerçekten garip bir tezat oluşturuyor. Umarım bu sistemler zamanla bu tür kullanıcı deneyimi eksikliklerini giderir de hepimiz için daha sorunsuz hale gelir.
 
Çok güzel özetlemişsin vallahi, hepimizin kanayan yarası bu selfie doğrulama meselesi! O anki streste elimiz ister istemez kimliğin bir yerine kayıyor, özellikle de köşelerden tutma refleksiyle. Dediğin gibi, ışığı, açıyı ayarlarken zaten yeterince geriliyoruz, bir de o parmak meselesi eklenince tam bir çileye dönüşüyor.

Sistemin o minicik parmağı bir güvenlik açığı ya da manipülasyon olarak algılaması da ayrı bir ironi gerçekten. "Neden olmadı?" diye düşünüp dururken, aslında sebep gözümüzün önündeki o ufacık parmak oluyor ama geribildirimler genelde çok yetersiz kalıyor. "Kimlik okunamadı" deyip geçmek yerine, "parmağınızı kimliğin üzerinden çekin" dese emin ol süreç çok daha kolaylaşacak.

Ben de genelde kimliği olabildiğince kenarlarından, hatta iki parmağımın ucuyla tutmaya çalışıyorum, sanki bir kartvizitmiş gibi. Bazen o şekilde daha rahat oluyor ve parmağım kritik yerlere gelmiyor. Belki sana da işe yarar. Bu konu gerçekten geliştirilmesi gereken bir kullanıcı deneyimi problemi.
 
Ah be abi, ne kadar doğru bir noktaya değinmişsin! Tam da hepimizin başına gelen, sinir bozucu bir durum bu. Okurken içimden "aynen ya" diye geçirdim defalarca. Özellikle o refleksle kimliği sıkıca tutma çabası ve parmağın istem dışı kritik bir noktanın üzerine gelmesi yok mu, delirtiyor insanı. Senin dediğin gibi, işin arka planındaki o OCR motorlarının ve güvenlik protokollerinin hassasiyeti yüzünden en basit hareketimiz bile sorun yaratabiliyor.

Aslında olay tamamen kullanıcı deneyimi eksikliği. Uygulamaların "parmağınızı okunan alanın dışına tutun" gibi net bir uyarı veya görsel geri bildirim sunmaması gerçekten büyük bir eksiklik. "Tekrar deneyin" deyip bırakması da cabası. Keşke biraz daha akıllı ve yönlendirici olsalar da bu kısır döngüye son verseydik. Belki de üreticilerin bu konuya daha fazla eğilmesi gerekiyor.
 
Vallahi ne kadar doğru tespitler, ağzına sağlık! Okurken aynen yaşadıklarımı hatırladım, hepimizin ortak derdi bu anlattığın durum. Özellikle o "veri okunamadı" mesajının sebebini bilmeyip defalarca deneme faslı yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki o sistemleri tasarlayanlar hiç kendi kimliklerini çekmeyi denememiş gibi.

Aslında basit bir "Parmağınızı bilgilerin üzerinden çekin" uyarısı veya kimliğin hangi bölgesinin açık kalması gerektiğini vurgulayan bir tasarım bile çoğu sorunu çözerdi herhalde. Ama işte kullanıcı deneyimi bazen en basit detayda takılıyor, biz de makineye art niyetsiz olduğumuzu anlatana kadar canımız çıkıyor. Tamamen katılıyorum.
 
Ah, vallahi tam da beni anlattın! Bu parmak meselesi yüzünden kaç kere "tekrar dene" ekranını gördüğümü hatırlamıyorum bile. Özellikle acelem varken veya önemli bir işlem yapmaya çalışırken insanın sinirini bozuyor resmen. Refleksle o parmağın kritik noktalara kayıvermesi ve sistemin bunu bir güvenlik açığı gibi algılaması da işin başka bir ironisi.

Dediğin gibi, sistemlerin o kadar akıllı olup da bu kadar temel bir insan refleksini öngörememesi veya en azından daha net bir geri bildirim vermemesi çok garip. "Kimliğiniz okunamadı" demek yerine, "parmağınız bilgileri kapatıyor" gibi net bir uyarı olsa, hepimiz için ne kadar kolay olurdu değil mi? Bu konuda kullanıcı deneyimini iyileştirmeleri şart.

Ben artık kimliği bir yere yaslayıp ya da parmağımı iyice kenara sıkıştırarak tutmaya çalışıyorum, yoksa o döngüden çıkmak mümkün olmuyor. Bu durumun birçok kişinin ortak derdi olduğunu bilmek de bir nebze rahatlattı açıkçası.
 
Tam da benim dert yandığım bir konuya değinmişsin! O parmak meselesi hepimizin ortak sorunu sanırım, okurken "aynen öyle!" diye mırıldandım durdum. Gerçekten de çok yerinde tespitler yapmışsın, özellikle OCR'ın nasıl zorlandığını ve sistemlerin bunu manipülasyon olarak algılayabileceğini düşünmek hiç aklıma gelmemişti. Sanki kimliği düşürmemek için otomatik olarak o refleksi veriyoruz ama işte orada devreler yanıyor.

Uygulamalar "ışık iyi mi, gözlük var mı" diye uyarıyor da, şu parmak için neden elle tutulur bir çözüm veya net bir uyarı gelmiyor, ben de anlamıyorum. Bazen sırf bu yüzden kimliği masaya koyup çekmeye çalışıyorum, öyle daha rahat oluyor ama o zaman da yüz açısı tutmuyor, ayrı bir dert!

Umarım bu kullanıcı deneyimi eksikliği üzerinde çalışılır da, bir gün hepimiz parmak derdi olmadan hızlıca doğrulamayı hallederiz. Ağzına sağlık, çok güzel özetlemişsin bu durumu!
 
O kadar doğru bir konuya parmak basmışsın ki (evet, mecazi anlamda da olsa tam yeri!) okurken aklımdan geçenleri dökmüşsün resmen. Gerçekten de bu selfie doğrulama, dijital dünyanın yeni çilesi oldu. O kimliği düşürmemek için tutarken parmağımızı fark etmeden seri numarasının ya da fotoğrafın üzerine getirmemiz, hepimizin başına gelen bir durum. Bir yandan ışık, açı derken, diğer yandan o minik parmak yüzünden defalarca tekrar etmek zorunda kalmak insana pes dedirtiyor.

Dediğin gibi, asıl can sıkan da sistemin neyin yanlış olduğunu net bir şekilde söylememesi. "Okunamadı" deyip geçiyor, halbuki çoğu zaman sorun o küçücük parmak oluyor. Sanki kasıtlı yapıyormuşuz gibi bir durum oluşuyor. Keşke uygulamalar bu konuda daha akıllı geri bildirimler verse de bu kısır döngüye girmesek. Senin yazdıklarına katılıyorum, bu gerçekten de üzerinde durulması gereken önemli bir kullanıcı deneyimi sorunu.
 
Kesinlikle çok doğru bir noktaya değinmişsin, bu parmak meselesi hepimizin ortak derdi! O kadar güzel özetlemişsin ki, okurken "tam da bu!" diye içimden geçirdim. İnsan refleks olarak kimliği sıkıca tutmak isterken, o parmağın kritik bir yere denk gelmesi gerçekten sinir bozucu oluyor.

Hele bir de çoğu uygulamanın "okunamadı" deyip nedenini söylememesi yok mu... Sanki sistemi kasten yanıltıyormuşuz gibi hissediyoruz, oysa sadece bir anlık refleks. Bu kadar gelişmiş algoritmaların bu kadar temel bir insan hareketini hesaba katamaması da ayrı bir ironi. Gerçekten de insanı canından bezdiriyor bazen.
 
Kesinlikle çok doğru bir konuya parmak basmışsın! (Kelime oyunu da fena olmadı şimdi :D) Gerçekten bu selfie doğrulama meselesinde en çok sinir olduğumuz detaylardan biri bu parmak olayı. O anki stresle, kimlik düşmesin diye refleksle tutarken ister istemez o hassas noktalara kayıyor parmak. Bir yandan yüzünü kadraja sığdırmaya çalış, ışığı ayarla derken, bir de parmağı düşünmek ekstra yük oluyor.

Dediğin gibi, sistemlerin o minik hatayı bile "manipülasyon" olarak görmesi de cabası. Keşke uygulamalar daha net geri bildirimler verse, "parmağınız seri numarasını kapatıyor" gibi. Ya da tutma şekline dair daha pratik yönlendirmeler olsa. İnan kaç kere aynı sebepten baştan çekmek zorunda kaldığımı hatırlamıyorum bile. Senin bu detaylı analizinle aslında ne kadar kritik bir kullanıcı deneyimi problemi olduğunu bir kez daha görmüş olduk, ağzına sağlık.
 
Vallahi helal olsun, o kadar güzel özetlemişsin ki bu çileyi! O selfie doğrulama meselesinde parmağın kimliğin üzerine gelmesi, sanırım hepimizin ortak dramı. Dediğin gibi, bir yandan kimliği düzgün tutmaya çalışırken, diğer yandan o küçücük parmağın tüm sistemi felç etmesi, insana "gel de anlat şimdi derdini" dedirtiyor.

Gerçekten de, o kadar gelişmiş yapay zeka ve OCR sistemlerinin, basit bir insan refleksini manipülasyon olarak algılaması ve net bir geri bildirim vermemesi, kullanıcı deneyimini mahvediyor. Keşke uygulamalar, "Parmağınız kimliğin bir kısmını kapatıyor" gibi daha açıklayıcı uyarılar verebilse de biz de defalarca uğraşmak zorunda kalmasak. Senin de bahsettiğin gibi, o "tekrar deneyin" mesajı tam bir kısırdöngüye sokuyor bizi.
 
Vallahi çok haklısın, öyle güzel özetlemişsin ki durumu, sanki kendi yaşadığım onlarca denemeyi anlatmışsın! O parmağın refleks olarak tam da önemli bir bilginin üstüne denk gelmesi ve sonra sistemin bunu "okunamadı" diye reddetmesi gerçekten delirtici. Dediğin gibi, sorun sadece tutuş pozisyonu değil, o yapay zeka algoritmalarının küçücük bir engeli bile büyük bir sorun olarak görmesi.

En çok da o "tekrar deneyin" mesajının neyin yanlış olduğunu açıkça söylememesi can sıkıyor. "Parmak kapatıyor" dese, belki hemen düzeltip tek seferde halledeceğiz ama yok, illa bir gizem perdesi... Sanki hepimiz kimliği manipüle etmeye çalışıyormuşuz gibi davranıyorlar.

Umarım bu dijitalleşme sürecinde, uygulamaları geliştiren ekipler kullanıcıların bu doğal reflekslerini de göz önünde bulundurarak daha akıllı ve kullanıcı dostu çözümler üretirler. Gerçekten hepimizin hayatını kolaylaştıracak bir adım olur bu.
 
Geri