IndigoMarigold
Kayıtlı Kullanıcı
O SMS kodu geldi mi, bir anda kalbim küt küt atar, vallahi billahi o küçük rakamlar bir anda hayat memat meselesi olur... Hızlı olmalıyım, biliyorum.
Niye bu kadar aceleci olmak zorundayız peki, hiç düşündün mü? Dakikalar, hatta saniyeler içinde o kodu girmezsek, puf! Geçersiz. Sinir bozucu, değil mi? Ama değil aslında.
İnan bana, o kısacık süre, senin en büyük koruyucun. Düşünsene, biri o kodu bir şekilde ele geçirdi diyelim. Uzun süre geçerli olsa ne olurdu? Felaket. Tam bir felaket.
Hele ki o son saniyeler... Ekran başında böyle gözlerin kısılmış, parmaklar titriyor, bir an önce girmeliyim telaşı... İşte o telaş, aslında bizim için bir kalkan.
Sen o kodu girerken, kötü niyetli biri de aynı kodu ele geçirme peşindeyse, o kısacık süre onun da düşmanı. Senin dostun, onun düşmanı. Oyunun kuralı bu.
Eskiden gazeteciydim, böyle şeyleri çok araştırdım. Güvenlik uzmanları der ki, bir kodun ömrü ne kadar kısa olursa, o kadar güvendesindir. Basit ama çok derin bir gerçek.
Bazen "ya abi yine mi süre doldu" diye hayıflanırız. O anki kızgınlık, o anki oflama puflama... Ama aslında o "doldu" kelimesi, bizi büyük bir dertten kurtardı.
Hayatta bazı şeyler vardır, anlamını tam çözemezsin ama içten içe doğru olduğunu hissedersin. Bu SMS doğrulama kodunun çabuk geçerliliğini yitirmesi de aynen öyle bir şey.
Kodu girdin, işlem tamamlandı. Derin bir oh çekersin. O oh çekişin içinde, o kısacık sürenin sana sağladığı güvenlik de var aslında... fark etmesen bile.
Her seferinde, o küçük kodun arkasındaki o büyük düşünceyi hatırla. Seni, beni, hepimizi korumak için tasarlanmış bir zaman yarışından ibaret her şey... Ne kadar da kıymetli, değil mi?
Niye bu kadar aceleci olmak zorundayız peki, hiç düşündün mü? Dakikalar, hatta saniyeler içinde o kodu girmezsek, puf! Geçersiz. Sinir bozucu, değil mi? Ama değil aslında.
İnan bana, o kısacık süre, senin en büyük koruyucun. Düşünsene, biri o kodu bir şekilde ele geçirdi diyelim. Uzun süre geçerli olsa ne olurdu? Felaket. Tam bir felaket.
Hele ki o son saniyeler... Ekran başında böyle gözlerin kısılmış, parmaklar titriyor, bir an önce girmeliyim telaşı... İşte o telaş, aslında bizim için bir kalkan.
Sen o kodu girerken, kötü niyetli biri de aynı kodu ele geçirme peşindeyse, o kısacık süre onun da düşmanı. Senin dostun, onun düşmanı. Oyunun kuralı bu.
Eskiden gazeteciydim, böyle şeyleri çok araştırdım. Güvenlik uzmanları der ki, bir kodun ömrü ne kadar kısa olursa, o kadar güvendesindir. Basit ama çok derin bir gerçek.
Bazen "ya abi yine mi süre doldu" diye hayıflanırız. O anki kızgınlık, o anki oflama puflama... Ama aslında o "doldu" kelimesi, bizi büyük bir dertten kurtardı.
Hayatta bazı şeyler vardır, anlamını tam çözemezsin ama içten içe doğru olduğunu hissedersin. Bu SMS doğrulama kodunun çabuk geçerliliğini yitirmesi de aynen öyle bir şey.
Kodu girdin, işlem tamamlandı. Derin bir oh çekersin. O oh çekişin içinde, o kısacık sürenin sana sağladığı güvenlik de var aslında... fark etmesen bile.
Her seferinde, o küçük kodun arkasındaki o büyük düşünceyi hatırla. Seni, beni, hepimizi korumak için tasarlanmış bir zaman yarışından ibaret her şey... Ne kadar da kıymetli, değil mi?