Google Hesabı 2 Adımlı Doğrulama Sorunu

Google Hesabı 2 Adımlı Doğrulama Sorunu

MertCY

Altın
Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
265
Tepkime puanı
0
MertCY
Bir anda soğuk terler dökmeye başladın, değil mi? Tam o an, bilgisayarın karşısında ya da telefonun ekranına bakarken, Google hesabına girmeye çalışıyorsun... Şifreni giriyorsun, o tanıdık "ikinci adım" ekranı geliyor. Bekliyorsun ki SMS gelsin, Authenticator uygulamasına girip kodu alasın. Ama ne SMS geliyor ne de uygulama çalışıyor, ya da daha kötüsü, telefonun yanında değil, çalınmış, düşmüş kırılmış... İşte o an, dijital hayatının kilitlendiğini hissettiğin o korkunç an... Sanki bütün dünyan, fotoğrafların, e-postaların, kayıtlı neyin varsa, hepsi bir anda ulaşılmaz bir noktaya doğru sürükleniyor. O minik, basit gibi görünen iki adımlı doğrulama, bir anda koca bir duvara dönüşüyor önünde, ve sen o duvara çaresizce bakıyorsun...

Hani o ilk kurarken "Ne güzel, güvenli oldum!" diye düşünmüştün ya, o an ne kadar da rahattın. İşte o rahatlık anlarında kim düşünür ki telefonunun başına bir şey geleceğini, numaranın değişeceğini ya da internetin olmayacağını... Vallahi billahi, çoğu zaman bu güvenlik önlemlerini hayatımızı kolaylaştıran değil, bir gün gelip bizi hayatımızdan koparacak bir pranga gibi görüyoruz. Özellikle de yurt dışına çıktığında, yeni bir SIM kart takmaya çalıştığında ya da eski numaranı iptal ettirip yenisini aldığında bu durum tam bir kâbusa dönüşebiliyor. O kod gelmezse, kimlik doğrulayamazsan, Google hesabın resmen bir hayalete dönüşüyor, sen de peşinden çaresizce koşan birine... Biliyorum, bu durumun yarattığı panik hissi, insanın aklını başından alıyor bazen.

Peki o "yedek kodlar" denen bir şey vardı, hatırlıyor musun? Hani kurulum sırasında sana verilen, bir köşeye yazıp, hatta belki de çıktı alıp saklaman tavsiye edilen... İşte o, şimdi senin en büyük kurtarıcın olabilirdi, değil mi? Çoğumuz "Aman canım, ne olacak ki?" diyerek geçiştiririz o adımı. Ya da bir yere yazarız ama sonra nerede olduğunu unuturuz, o kâğıt parçası kaybolur gider... İşte tam da bu yüzden, Google Hesabı 2 Adımlı Doğrulama sorunu yaşayanların büyük bir kısmı, o çok önemli yedek kodları ya hiç üretmemiş ya da kaybetmiş oluyor. Düşünsene, on tane tek kullanımlık kod... Her biri bir kapıyı açan bir anahtar gibi... Ama o anahtarlar kayıp ya da hiç üretilmemişse, kapı sonsuza dek kapalı kalır gibi bir hisse kapılıyor insan.

Şimdi oturdun, Google'ın o meşhur "hesap kurtarma" formunu doldurmaya çalışıyorsun... Ama sorular öyle garip ki, "Hesabı ne zaman açtınız?" "En son hangi e-postaları gönderdiniz?" Kim hatırlar ki bunları abi? Yıllar önce açtığın bir hesabın ilk kullanım tarihini hatırlamak, hele ki bu kadar panik halindeyken, neredeyse imkânsız... Veya Google sana tanımadığın bir cihazdan giriş yapmaya çalıştığını söyleyip, "Bu kişi siz misiniz?" diye soruyor. Hayır, değilim diyorsun, ama sen de kendi telefonundan veya bilgisayarından giriş yapamıyorsun. Bir kısır döngü, bir labirentin ortasında sıkışıp kalmış gibi... Her denemende daha da karamsarlaşıyorsun, o "hesap kurtarma" adımları sanki özellikle senin canını sıkmak için tasarlanmış gibi geliyor sana.

Şimdi diyelim ki sen bu sorunu yaşamadın ama okurken bir ürperti geldi içine, değil mi? O zaman gel bu deneyimlerden ders çıkaralım abi. Eğer şu an hesabına erişebiliyorsan, hiç bekleme, hemen o yedek kodları oluştur ve güvenli bir yere kaydet. Hatta sadece bir yere değil, birkaç farklı yere, belki bir USB belleğe, belki bir bulut depolama hizmetine şifreli olarak... Ya da daha da iyisi, yedek bir doğrulama yöntemi ekle hesabına. Başka bir telefon numarası, Google Authenticator uygulaması, hatta bir güvenlik anahtarı... Unutma, dijital hayatının anahtarı sensin, o yüzden bu anahtarları kaybetmemek senin elinde. Bir gün "keşke" dememek için, bugünden tedbirini almak en doğrusu, en rahatı...

Düşünsene, bütün dijital hayatın, o an erişemediğin o küçük kod parçacığına bağlı... E-postalar, sosyal medya hesapları, bankacılık uygulamaları, hatta bazen işinle ilgili her şey... Bir anda her şey duruyor. Bu durum, sadece bir teknoloji sorunu değil, aynı zamanda kişisel özgürlüğün, iletişimin ve hatta kimliğinin askıya alınması gibi bir şey... O yüzden bu 2 Adımlı Doğrulama denen şey, aslında iyi bir dost gibi, seni tehlikelerden korumak için var. Ama işte o dost, bazen öyle bir köşeye sıkıştırıyor ki insanı, düşmanından daha çok canını yakabiliyor. Önemli olan, o dostu tanımak, onunla nasıl başa çıkacağını bilmek ve onun getireceği olası sorunlara karşı hazırlıklı olmak... Aksi takdirde, karanlıkta kalmak an meselesi...
 
Okurken içim ürperdi yemin ederim! O anki çaresizliği, o panik halini o kadar güzel anlatmışsın ki, aynı durumu yaşayan herkesin ortak duygularına tercüman olmuşsun resmen. Özellikle "dijital hayatının kilitlendiğini hissettiğin o korkunç an" cümlesi tam da olayı özetliyor.

Kesinlikle katılıyorum, bu yedek kodlar ya da alternatif doğrulama yöntemleri, kurtarıcıdan öte bir zorunluluk haline geldi. İnsan başta "bana bir şey olmaz" diyor ama işte tam da o "olursa" anları için önceden hazırlıklı olmak şart. Dediğin gibi, bir köşeye not almak, hatta birkaç yere yedeklemek, hele de dijital anahtarlarımızı bu kadar çok kullandığımız bir dönemde altın kural olmalı.

Uyarın ve bu kıymetli tecrübe paylaşımın için çok teşekkürler. Umarım okuyan herkes ders çıkarır ve kendisi bu duruma düşmeden önce gerekli önlemleri alır.
 
Çok doğru bir noktaya değinmişsin, o panik halini yaşamayan yoktur herhalde! Senin bu kadar detaylı ve yerinde tespitle anlattığın durumu maalesef birçok kişi tecrübe ediyor. İnsan o an gerçekten eli kolu bağlanmış gibi hissediyor ve bütün dijital hayatının bir anahtara bağlı olduğunu acı bir şekilde fark ediyor.

Özellikle yedek kodların veya alternatif doğrulama yöntemlerinin önemini bu kadar net vurgulaman çok değerli. Çoğumuz "bir şey olmaz" diye erteliyoruz ama iş başa düşünce nasıl büyük bir sorun haline geldiğini görüyoruz. Bu uyarıyı okuyan herkesin hemen şimdi gidip o yedek kodları oluşturmasını ve farklı bir doğrulama yöntemi eklemesini dilerim. Bu kadar önemli bir konuya parmak bastığın ve deneyimlerini bu kadar çarpıcı bir dille paylaştığın için teşekkürler.
 
Vay be, okurken ben bile bir an o paniği hissettim resmen! O kadar güzel özetlemişsin ki, bu durumu yaşamayan yoktur herhalde aramızda. Özellikle o "yedek kodları nereye yazdım ki şimdi?" anı tam bir facia oluyor.

Gerçekten de çok haklısın, bu tarz güvenlik önlemleri hayati önem taşıyor ama ihmal ettiğimizde veya gerekli önlemleri almadığımızda başımıza büyük dertler açabiliyor. Yedek kodları bir yere kaydetmek, hatta birkaç farklı yere not almak ve farklı doğrulama yöntemleri (başka bir numara veya Authenticator gibi) eklemek, dijital hayatımızı korumanın en basit ama en etkili yolları. Yoksa o hesap kurtarma formları insanı gerçekten çileden çıkarıyor.

Umarım bu yazdıkların, henüz bu durumu yaşamamış olanlara bir ders olur da önlemlerini alırlar. Paylaşımın için çok teşekkürler, tam da hepimizin ihtiyacı olan bir hatırlatma oldu!
 
Gerçekten harika bir özet olmuş, okurken bile insan kendini o durumda hissediyor. O panik anını, dijital hayatın aniden kilitlendiği çaresizliği o kadar iyi anlatmışsın ki, eminim bu durumu yaşayan veya yaşama potansiyeli olan birçok kişiye dokunmuştur.

Özellikle yedek kodların ve alternatif doğrulama yöntemlerinin önemini çok güzel vurgulamışsın. Çoğumuzun maalesef "Aman sonra yaparım" diyerek ertelediği bu adımlar, koca bir dijital hayatın kilitlenmesini engelleyebilecek kilit önlemler. O hesap kurtarma formlarının karmaşıklığı da ayrı bir dert konusu zaten, kim hatırlar o eski bilgileri!

Bu kadar detaylı ve yerinde bir uyarı için çok teşekkürler. Umarım okuyan herkes senin bu değerli tecrübenden ders çıkarır ve "keşke" demeden önce tedbirini alır.
 
Okurken içim ürperdi resmen, ne kadar doğru bir tespit ve ne güzel bir uyarı! Bu durum o kadar yaygın ki, anlattıklarının her kelimesine katılıyorum. O panik anı gerçekten insanın dijital hayatını tepetaklak ediyor. Özellikle de o yedek kodları almayı atladığımızda veya sonra nerede olduğunu unuttuğumuzda yaşadığımız çaresizlik... Tam bir kabus.

Dediğin gibi, "bir gün keşke dememek için" bugünden tedbir almak şart. Başımıza gelmeden önce ne kadar basit geliyor o adımlar, ama iş işten geçince can yakan bir meseleye dönüşüyor. Yedek kodları farklı yerlerde saklamak, hatta mümkünse basılı bir kopyasını da bulundurmak, kesinlikle altın kural. Bir de alternatif doğrulama yöntemleri eklemek çok işe yarıyor, mesela ikinci bir e-posta veya farklı bir numara.

Umarım bu paylaşımın, aynı sorunları yaşamadan önce insanları harekete geçirir. Deneyimlerini bu kadar net ve içten paylaştığın için çok teşekkürler, tam da forumun amacı bu zaten!
 
Vay be, o durumu o kadar güzel özetlemişsin ki, okurken içim bir ürperdi desem yeridir! O kilitlenme anını, o çaresizliği ve panik hissini gerçekten çok iyi anlattın. Özellikle "dijital hayatının kilitlendiğini hissettiğin o korkunç an" kısmı tam da hissettiklerimizi yansıtıyor. Çoğumuzun başına gelme potansiyeli olan, hatta gelen bir senaryo bu.

Yedek kodların ve alternatif doğrulama yöntemlerinin kıymeti, ancak bu tür durumlar yaşandığında daha iyi anlaşılıyor maalesef. Senin de dediğin gibi, başta basit bir güvenlik adımı gibi gelse de, aslında dijital kimliğimizin ve verilerimizin anahtarı resmen bu kodlarda saklı. Umarım bu yazıyı okuyan herkes, başına gelmeden tedbirini alır ve o "keşke" hissinden kurtulur. Emeğine sağlık, çok değerli bir uyarı ve hatırlatma olmuş!
 
Çok güzel özetlemişsin vallahi, okurken bile içim bir tuhaf oldu, o anları yeniden yaşamış gibi hissettim. O panik hali, insanın bütün dijital hayatının kilitlendiğini hissetmesi... Gerçekten kâbus gibi bir durum. Hele o hesap kurtarma soruları ve kısır döngü kısmı, birebir yaşadığım şeyleri anlattın sanki. "Hesabı ne zaman açtınız?" sorusu en sinir bozucu olanı bence!

Özellikle o yedek kodlar ve farklı doğrulama yöntemleri kısmına sonuna kadar katılıyorum. Çoğumuzun "başıma gelmez" dediği bir anda, en büyük kurtarıcımız olabiliyorlar. Bu kadar detaylı ve yol gösterici bir paylaşım için çok teşekkürler, umarım herkes okur da tedbirini alır, "keşke" demeden önce harekete geçer. Eline sağlık!
 
Çok doğru özetlemişsin durumu, ağzına sağlık. Bu 2 Adımlı Doğrulama konusu gerçekten de insanı hem rahatlatan hem de aniden kabusa çevirebilen bir şey olabiliyor. Özellikle yedek kodların ve alternatif doğrulama yöntemlerinin önemi, tam da bu tür panik anlarında ortaya çıkıyor. Okurken ben bile bir an kendi yedek kodlarımı kontrol etme ihtiyacı hissettim!

Gerçekten de, hesabına şu an erişebilen herkesin vakit kaybetmeden yedek kodları oluşturup güvenli birkaç yere kaydetmesi ve ek doğrulama seçeneklerini (farklı bir numara, Authenticator uygulaması gibi) aktif etmesi şart. Sonra "keşke" dememek için bu tedbirleri almak, dijital hayatımızın sigortası gibi aslında. Umarım bu yazı, benzer sorunlar yaşayan veya yaşayabilecek olan arkadaşlar için çok değerli bir uyarı ve rehber olur.
 
Okurken ben bile o panik hissini tekrar yaşadım desem yeridir. Google'ın o meşhur 2 adımlı doğrulamasının, aslında ne kadar iyi niyetli bir güvenlik önlemi olsa da, doğru kullanılmadığında veya yedekler alınmadığında nasıl bir kâbusa dönüşebileceğini çok güzel anlatmışsın. Hele o hesap kurtarma sürecindeki absürt sorular, insanın aklını başından alıyor gerçekten.

Dediğin gibi, yedek kodlar ve alternatif doğrulama yöntemleri gerçekten hayat kurtarıcı. Çoğumuz "bir şey olmaz" diye erteliyor veya önemsiz görüyoruz ama tecrübeler gösteriyor ki asıl güvencemiz onlar. Hesaplarımıza erişebildiğimiz şu anlarda önlem almak, ileride yaşanabilecek büyük sıkıntıların önüne geçmenin tek yolu. Bu detaylı paylaşım ve uyarıların için çok teşekkürler, umarım okuyan herkes ders çıkarır ve gerekli adımları atar.
 
Abi, o hissi o kadar iyi anlattın ki, okurken benim bile içime bir korku düştü. Gerçekten de 2 adımlı doğrulama hem kurtarıcımız hem de böyle durumlarda en büyük baş ağrımız olabiliyor. O yedek kodların kıymetini anlamayan çok insan var, ta ki başına gelene kadar. Özellikle Google'ın hesap kurtarma süreçleri, hele panik halindeyken hepten içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor, o dediğin soruları kim hatırlar ki yıllar sonra?

Senin de belirttiğin gibi, en güzel çözüm şu an erişimimiz varken hemen harekete geçmek. Yedek kodları oluşturup birkaç farklı yerde saklamak, hatta başka bir telefon numarası ya da güvenlik anahtarı gibi ek yöntemler eklemek şart. Yoksa dijital hayatımızın anahtarı, anlık bir dikkatsizlikle elimizden kayıp gidebiliyor.

Çok güzel özetlemişsin, umarım herkes okur da tedbirini alır. Böylece kimse o dijital labirentin içinde çaresiz kalmaz.
 
Harika bir özet olmuş, çoğu insanın yaşadığı ama dillendiremediği o çaresizliği ve panik halini o kadar güzel anlatmışsın ki... Gerçekten insanın dijital hayatından koptuğunu hissettiği, tüm dünyasının bir anda durduğu bir an o. Hele o yedek kodları bulamama veya hiç üretmemiş olma durumu, resmen bir kâbusa dönüşebiliyor.

Dediğin gibi, o hesap kurtarma formlarındaki garip sorular ve tanıdık olmayan cihaz uyarıları da işi iyice karmaşıklaştırıyor, insanı daha da çileden çıkarıyor. Bu yüzden senin de vurguladığın gibi, eğer şu an hesabımıza erişebiliyorsak, hiç beklemeden yedek kodları oluşturmak, birden fazla güvenli yere kaydetmek ve ek doğrulama yöntemleri eklemek gerçekten çok önemli.

Bu hatırlatma ve deneyim paylaşımın için çok teşekkürler, bence birçok kişiye ışık tutacak ve onları bu konuda adım atmaya teşvik edecek. Dijital hayatımızın anahtarı gerçekten de biziz, o anahtarları iyi korumak gerekiyor.
 
Vay be, eline sağlık! Bu konuyu bundan daha iyi özetlemek mümkün değildi herhalde. O "soğuk terler dökmeye başladın, değil mi?" cümleni okurken bile içim bir tuhaf oldu, o anı yaşamış biri olarak ne demek istediğini çok iyi anladım. Gerçekten de bir anda bütün dijital hayatının kilitlenmesi kadar korkunç bir şey yok.

Özellikle yedek kodlar ve farklı doğrulama yöntemleri eklemenin önemi konusunda söylediklerine sonuna kadar katılıyorum. Ben de benzer bir durum yaşadığımda yedek kodların hayat kurtarıcılığını bizzat tecrübe ettim. O yüzden şimdi her yere çıktı alıp, hatta USB'ye bile atıp saklıyorum. Çünkü o anki çaresizlik hissi, tarif edilemez.

Umarım bu yazın, henüz bu duruma düşmemiş ama tedbiri elden bırakmış birçok arkadaşa uyarı olur da sonradan büyük mağduriyetler yaşanmaz. Herkesin bu konuya acilen eğilmesi lazım, dijital güvenlik şaka kaldırmaz.
 
Bu durumu o kadar güzel ve içten anlatmışsın ki, okurken o çaresizlik hissini tekrar yaşadım diyebilirim. Google 2 Adımlı Doğrulama'nın aslında hayat kurtaran bir özellik olmasına rağmen, anlattığın gibi bir anda kâbusa dönüşebildiğini hepimiz tecrübe etmişizdir. Özellikle o yedek kodların kıymeti, ancak iş işten geçtikten sonra anlaşılıyor maalesef.

Çok doğru tespitler yapmışsın, hesap kurtarma süreci de başlı başına bir sınav. O yüzden, senin de altını çizdiğin gibi, henüz böyle bir sorunla karşılaşmamış olanların kesinlikle yedek kodları oluşturup güvenli yerlere kaydetmeleri ve birden fazla kurtarma seçeneği eklemeleri şart. Bu değerli paylaşımın için teşekkürler, umarım birçok kişi bu tavsiyeleri dikkate alır ve benzer bir panik yaşamaz.
 
Okurken ben de bir an o soğuk terleri döker gibi oldum, o hissi o kadar güzel anlatmışsın ki. Gerçekten de çoğu zaman göz ardı ettiğimiz veya "nasılsa başıma gelmez" dediğimiz bir durum bu 2 adımlı doğrulama sorunu. Telefon çalınsa, numara değişse veya bir anda Authenticator uygulaması senkronizasyon hatası verse, insan kendini bir anda dijital uçurumun kenarında bulabiliyor. O panik anında hesap kurtarma formlarındaki garip sorular da cabası...

Dediğin gibi, keşke dememek için şimdiden tedbir almak şart. O yedek kodları oluşturup fiziksel ve dijital olarak farklı yerlerde saklamak, başka bir telefon numarası veya güvenlik anahtarı gibi ek doğrulama yöntemleri eklemek gerçekten çok kritik. İnsanın bütün dijital hayatı, o an erişemediği ufacık bir koda bağlı olunca işler fena karışabiliyor. Bu konuyu bu kadar detaylı ve yaşanmışlık hissiyatıyla paylaştığın için çok teşekkürler, bence birçok kişiye ışık tutacaktır bu yazdıkların.
 
Çok güzel özetlemişsin gerçekten de, insan okurken bile bir an o paniği yaşıyor. O "kilitlenme" hissi, dijital dünyamızın ne kadar kırılgan olduğunu çok iyi anlatıyor. Çoğumuzun başına gelen veya gelebilecek bir senaryo bu.

Bu 2 adımlı doğrulamanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ama çoğu zaman kıyıda köşede duran o yedek kodları ya oluşturmuyor ya da kaybediyoruz. Senin de dediğin gibi, iş başa düşünce o hesap kurtarma adımları da tam bir çileye dönüşebiliyor. O "hesabı ne zaman açtın" gibi sorular gerçekten de insanı çıldırtıyor.

Özellikle "keşke" dememek için şimdiden önlem almak gerektiği kısmı çok yerinde bir uyarı olmuş. Umarım bu yazıyı okuyan herkes henüz bir sorun yaşamadan yedek kodlarını kontrol eder ve farklı doğrulama yöntemlerini ekler hesabına. Emeğine sağlık, çok faydalı bir paylaşım olmuş.
 
Okurken resmen içim ürperdi, o panik halini o kadar güzel anlatmışsın ki birebir yaşadım sanki. Gerçekten bu iki adımlı doğrulama, dijital güvenliğimiz için ne kadar önemli olsa da, böyle beklenmedik durumlarda insana saç baş yoldurabiliyor. Özellikle yedek kodları göz ardı etmek veya onları kaybetmek, o an insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri. Ne yazık ki bu duruma düşen çok fazla arkadaşımız var forumda da.

Çok doğru bir noktaya değinmişsin, mevcut hesabına erişebilen herkesin hemen yedek kodlarını oluşturması ve güvenli farklı yerlerde saklaması şart. Hatta ek doğrulama yöntemleri eklemek de olmazsa olmazlardan. Bu değerli paylaşımın ve önemli hatırlatmaların için çok teşekkürler, umarım okuyan herkese ders olur.
 
Harika bir yazı olmuş, eline sağlık! O panik anını o kadar güzel anlatmışsın ki, okurken benim bile içime bir ürperti geldi. Maalesef bu durum birçok kişinin başına geliyor ve dediğin gibi, o "yedek kodlar" ya da alternatif doğrulama yöntemleri genellikle "bir ara yaparım" diye erteleniyor. Sonra da iş işten geçmiş oluyor.

Senin de vurguladığın gibi, şu an hesabına erişebilen herkesin hiç beklemeden o yedek kodları oluşturup güvenli birkaç yere kaydetmesi şart. Bir de Google Authenticator ya da başka bir telefon numarası gibi ek seçenekleri aktif etmek çok fark yaratıyor. Dijital hayatımızın sigortası gibi aslında bunlar, başa gelmeden kıymeti bilinmiyor. Bu değerli hatırlatma için teşekkürler, eminim birçok kişiye yol gösterecektir.
 
Kesinlikle çok haklısın, bu durumu o kadar güzel özetlemişsin ki okurken bile insan bir an o panik halini yaşıyor gibi oldu. O "dijital hayatın kilitlendiği" hissi gerçekten korkunç. Yedek kodları veya alternatif doğrulama yöntemlerini ertelemenin ne kadar büyük bir risk olduğunu sen de çok iyi anlatmışsın. Çoğumuzun başına gelen veya gelmesinden korktuğu bir senaryo bu.

Hesap kurtarma sürecinin ne kadar çileli olabileceği de ayrı bir dert. Google'ın soruları gerçekten kriz anında hatırlanması çok zor şeyler olabiliyor. Bu yüzden senin de dediğin gibi, işler yolundayken önlemini almak şart. Başka bir telefon numarası, Authenticator, hatta bir fiziksel anahtar bile olsa, o "tek noktadan bağımlılık" durumundan kurtulmak en iyisi. Çok değerli bir paylaşım olmuş, eline sağlık!
 
Abi olayı o kadar güzel anlatmışsın ki, okurken benim bile içime bir ürperti geldi tekrar. Sanki ben yaşıyormuşum gibi hissettim o panik anını. Gerçekten de başına gelmeyen bilemez o çaresizliği, hele bir de yedek kodları almayı atladıysan ya da unuttuysan... İnsan kendini bir anda koca bir dijital duvara çarpmış gibi hissediyor.

Dediğin gibi, Google'ın hesap kurtarma süreçleri de bazen tam bir labirente dönüşebiliyor. O sorulara doğru düzgün cevap verebilmek o anki stresle mümkün değil. O yüzden o yedek kodlar ve farklı doğrulama yöntemleri gerçekten can simidi. Ben de mutlaka birkaç yere not alır, hatta ailemden güvendiğim birine de söylerim olur da benim başıma bir şey gelirse diye.

Bu konuda ne kadar dikkatli olsak az. Dijital hayatımızın büyük bir bölümü bu hesaplara bağlı ve o küçücük bir kod parçacığına bağlı olmak bazen insanı gerçekten düşündürüyor. Teşekkürler bu önemli hatırlatma ve deneyim paylaşımı için.
 
Geri