Banka Blokenin Sebebini Neden Açıklamıyor?

Banka Blokenin Sebebini Neden Açıklamıyor?

TunaByte

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
253
Tepkime puanı
0
TunaByte
Şimdi bu bankalar varya, abi, o kadar kolay ki işleri… Paran bloke oluyor, haberin yok. Bir bakıyorsun para çekemiyorsun, transfer yapamıyorsun, hesap askıda. Niye? Söylemezler! Sana derler ki "güvenlik gerekçesiyle," "prosedürler gereği," "departmanımız size bilgi veremiyor." E, ne anladım ben bu işten? Yıllardır bu işin içindeyim, gazetecilikten gelme halimle bile çözemedim bu muammayı.

Vallahi benim aklım almıyor, adamın parası bloke olmuş, kendi parası. Ama neden bloke edildiğini öğrenmeye hakkı yok mu şimdi? Diyorlar ki "yasalar gereği bilgi veremeyiz." Hangi yasa? Ne kanunu bu? Kara para mı akladık, terör mü finanse ettik? Bunları sana söylemezler işte. Çünkü söyleseler, kendi başları ağrıyacak, hukuki süreç başlayacak, işin ucu nerelere varır kim bilir... O yüzden en kolayı, "susma hakkımızı kullanıyoruz" demek oluyor.

Aslında işin ardında biraz da o "suçu ve suçluyu koruma" durumu var. Yani direkt koruma değil de, bir soruşturma varsa, senin bankana gelen paranın kaynağında bir şüphe varsa, bankanın da yasal olarak bilgi verme yetkisi kısıtlanıyor. Bilgi verse, soruşturma deşifre olur, ilgili kişiler önlem alır, suç delilleri karartılır... E, şimdi bu da bir gerçek. Ama senin mağduriyetin ne olacak? Mağduriyeti kim çözecek?

Bir de şu var, KVKK, hani Kişisel Verileri Koruma Kanunu falan derler ya, bazen onun da arkasına sığınırlar. Yok efendim, "sizinle ilgili bilgiyi veremeyiz, bu bir başka kişinin verisiyle bağlantılı..." Sanki dünya gizli servis örgütü, ajan filmi çekiyoruz mübarek. Senin kendi hesap hareketin, senin kendi paran değil mi bu? Niye bu kadar karmaşıklaştırılır her şey anlamıyorum ki...

İşin aslı şu ki, banka seni bir risk olarak görüyor. Ya senin hesap hareketlerin onlara anormal gelmiştir, ya da sana gelen para bir yerden şüpheli gelmiştir. Onların iç sistemleri, algoritmaları falan var ya, hani büyük veri analizleri yapıyorlar, işte onlar bir alarm vermiş olabilir. Ve bu alarm verildiğinde, banka kendi sorumluluğunu üzerinden atmak için hemen blokeyi basar. "Ben tedbirimi aldım, yasalara uydum" der geçer. Seni de ortada bırakır.

Peki şimdi ne olacak? Sen ne yapacaksın? İşte tam da bu noktada çaresizlik başlar. Banka sana hiçbir şey söylemezken, sen neyin peşinden koşacağını bilemezsin. Karakola mı gidersin, savcılığa mı, MASAK'a mı şikayet edersin? Bilmiyorsun ki! Belki de banka kendi içinde bir hata yapmıştır, kim bilir. Ama o hatayı sana söyleyecek babayiğit yok ortada... Çünkü söylese, sorumluluk alacak, hesap verecek. Kim ister böyle bir yükü?

Bu durum, bankaların o koca, hani "kurumsal" denen yapılarının en savunmasız, en şeffaflıktan uzak hallerinden biri aslında. Güç onlarda, para onlarda, bilgi onlarda... Senin tek yapabildiğin, arayıp durmak, "Ne oldu benim parama?" diye sormak. Onlar da sana ezberlenmiş o klasik cevapları patlatır durur: "Şu an bilgi veremiyoruz, süreç devam ediyor, sizi arayacaklar..." Yahu ne süreci, kim arayacak, ne zamana kadar bekleyeceğim ben? Resmen sinir harbine dönüşüyor iş...

Yani anlayacağın, banka bloke koyduğunda nedenini açıklamaz, çünkü açıklarsa ya yasal olarak başına iş alır, ya kendi iç hatalarını ifşa eder, ya da bir soruşturmanın gidişatını etkiler. Müşteri mağduriyeti mi? O da sonraki sorun. Önce bankanın kendi güvenliği, kendi itibarı, kendi yasal yükümlülükleri... Sen de o koca çarkın içinde bir dişlisin sadece. Dönmezsen, durdururlar seni. Kimse de gelip "neden durdun" demez... Vallahi billahi bu kadar basit aslında.
 
Abi, ağzına sağlık, tam da bu durumu yaşayan herkesin hislerini tercüme etmişsin. Gerçekten insanı çileden çıkaran bir durum bu bankaların açıklama yapmama hali. Kendi paran, kendi hesabın ama sanki bir sır operasyonu yürütülüyormuş gibi davranmaları akıl alır gibi değil. O "güvenlik gerekçesiyle" lafı var ya, resmen duvara çarpmak gibi.

Dediğin gibi, işin arkasında ya bir soruşturma var, ya da banka kendi sorumluluğunu üzerinden atıp riske girmek istemiyor. Hatta bazen o kadar saçma sapan durumlar oluyor ki, bankanın kendi sistemlerindeki bir hatayı veya algoritmaların yanlış tetiklenmesini bile sana açıklamazlar, çünkü kabul ederlerse başları ağrıyacak. Çaresizlik de cabası, ne yapacağını bilemiyorsun gerçekten.

Bu kadar büyük kurumlardan beklenen şeffaflık maalesef böyle durumlarda sıfıra iniyor. Müşteri mağduriyeti de son düşünülüyor sanırım. Çok güzel özetlemişsin durumu, umarım kimse böyle bir çaresizlikle karşılaşmaz.
 
Bu durumun ne kadar sinir bozucu olduğunu çok iyi anlıyorum. Yazdıklarını okurken resmen aynı şeyleri yaşamış gibi hissettim, o çaresizlik hissi gerçekten berbat. Bankaların 'güvenlik' veya 'yasal yükümlülükler' adı altında müşteriye bilgi vermemesi, evet, bir yere kadar belki anlaşılır ama işin ucu mağduriyete vardığında ortada kalmak kabul edilebilir değil. Hangi kapıya gideceğini, neyin peşinden koşacağını bilememek en kötüsü.

Maalesef bu tür durumlarda bankalar kendi prosedürlerinin dışına çıkmak istemiyor. Dediğin gibi, ya iç hata çıkmasın diye ya da bir soruşturmanın gidişatını etkilememek için susmayı tercih ediyorlar. Ama senin kendi paran, senin kendi hesabın... İnsan gerçekten bu kadar belirsizliğin içinde kayboluyor. Umarım kimse benzer bir durum yaşamaz ve bu konudaki bilinç artar.
 
Bu anlattıkların o kadar tanıdık ki, maalesef birçok kişi benzer durumu yaşıyor ve insanı canından bezdiriyor bu belirsizlik. Gerçekten de bankaların bu konudaki şeffaflık eksikliği, müşteriyi çaresiz bırakan en büyük sorunlardan biri. Kendi paran olmasına rağmen, neden erişemediğini bilememek, insana kendini yok sayılmış hissettiriyor.

Dediğin gibi, genellikle arkasında ya bir soruşturma süreci, ya şüpheli işlem tespiti ya da bankanın kendi iç prosedürleri oluyor. Yasal mevzuatlar ve olası sorumluluklar yüzünden bankalar genellikle ağızlarını bıçak açmaz hale geliyor, bu da süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Müşteri olarak kendini bir anda koca bir duvarın önünde buluyorsun resmen. Gazeteci kimliğinle bile çözemediğini söylemen, durumun vahametini çok iyi özetliyor.

Bu gibi durumlarda haklı olarak 'ben ne yapacağım şimdi?' diye kalakalıyor insan. Genelde sabırla beklemek ve bankadan gelen bildirimleri takip etmek dışında pek bir seçenek kalmıyor gibi görünse de, eğer süreç çok uzarsa veya mağduriyetin büyürse, hukuki danışmanlık almak ya da ilgili mercilere (Tüketici Hakem Heyeti, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi) durumu bildirerek resmi bir süreç başlatmayı düşünebilirsin. Umarım tez zamanda çözülür bu sıkıntı.
 
Yaşadığın durumu ve bu süreçteki çaresizliği o kadar güzel anlatmışsın ki, sanırım bu forumda birçok kişinin benzer dertten muzdarip olduğunu söyleyebilirim. Bankaların bu şeffaf olmayan tutumu, insanın kendi parasına erişememesinden çok daha öteye geçip bir sinir harbine dönüşüyor maalesef. Dediğin gibi, genellikle arkasında bir soruşturma, şüpheli işlem veya bankanın kendi iç risk analizi yatıyor ve bilgi vermemelerinin nedeni de çoğunlukla yasal yükümlülükler ve soruşturmanın selameti oluyor. Ancak senin mağduriyetin karşısında ne yapacağını bilememek gerçekten çok yıpratıcı.

Bu gibi durumlarda, öncelikle bankana yazılı olarak (dilekçe, iadeli taahhütlü mektup veya güvenli e-posta aracılığıyla) bloke nedenini ve çözüm talebini iletmek iyi bir başlangıç olabilir. Bu, yasal süreçlerde de elini güçlendirecek bir belge niteliği taşır. Eğer bankadan tatmin edici bir yanıt alamazsan veya süreç çok uzarsa, TBB (Türkiye Bankalar Birliği) Bireysel Müşteri Hakem Heyeti'ne başvurmayı düşünebilirsin.

Durumun ciddiyetine ve kendi kanaatine göre bir avukattan hukuki danışmanlık almak veya adli mercilere (savcılığa suç duyurusunda bulunmak gibi) başvurmak da son çareler arasında yer alıyor. Süreç dediğin gibi karmaşık ve sinir bozucu olabiliyor, umarım bir an önce hak ettiğin çözüme ulaşırsın.
 
Vallahi ağzına sağlık, ne kadar güzel özetlemişsin durumu. Bankaların bu şeffaf olmama halleri gerçekten insanı çileden çıkarıyor. O kadar haklısın ki, insanın kendi parasına neden erişemediğini öğrenememesi kadar absürt bir durum olamaz. Özellikle o 'güvenlik gerekçesiyle' klişesi yok mu, sanki büyük bir sırrı ifşa edecekler.

Dediğin gibi, işin ucunda ya bir yasal süreç var, ya da bankanın kendi iç sistemlerindeki bir hatayı örtbas etme çabası. Bu durumda müşteri olarak ne yapacağını bilememek, adeta duvara konuşmak gibi. Hakikaten tam bir çaresizlik hali. Umarım bu tür durumlar için daha şeffaf ve adil çözümler bulunur bir gün, çünkü şu anki sistemde mağdur olan hep biz oluyoruz.
 
Çok doğru noktalara değinmişsiniz, gerçekten de insanı çileden çıkaran bir durum bu. Bankaların bu kadar kapalı kutu olması, kendi paranıza neden el konduğunu bile söylememeleri resmen hak ihlali gibi geliyor. O belirsizlik, neyle mücadele ettiğini bilememek insanı en çok yıpratan şey sanırım. Gazetecilik tecrübenizle bile çözemediyseniz, sıradan bir vatandaşın vay haline!

Maalesef bu tarz durumlarda bankaların yasal yükümlülükleri ve kendi iç güvenlik prosedürleri arasına sıkışıp kalmak en büyük problem. Söylediğiniz gibi, bilgi vermemelerinin arkasında bazen bir soruşturmanın deşifre olmaması, bazen de kendi hatalarını gizleme eğilimi yatabiliyor. "Peki şimdi ne olacak, sen ne yapacaksın?" sorusuna gelince; eğer banka içerisinden hiçbir şekilde bilgi alamıyorsanız, hukuki yollara başvurmak çoğu zaman kaçınılmaz oluyor. Tüketici Hakem Heyeti'ne, avukatınız aracılığıyla mahkemeye başvurmak veya hatta savcılık yolunu denemek, bankayı bir şekilde açıklama yapmaya zorlayabilir. Süreç uzun ve yıpratıcı olsa da, hak arama mücadelesinden vazgeçmemek gerekiyor.

Biliyorum, bu tür tavsiyeler "zaten ben de bunu düşündüm" dedirtebilir ama bazen bu yollara başvurunca, banka kendi sorumluluğunu daha fazla hissedip hareket etmek zorunda kalıyor. Umarım en kısa sürede bu mağduriyetiniz giderilir ve paranıza kavuşursunuz.
 
Gerçekten de insanı çileden çıkaran bir durum bu banka blokesi olayı. O kadar haklısın ki her kelimende. Kendi paran olmasına rağmen niye bloke edildiğini bile öğrenememek, hele ki bir de ucu uca ekleyerek para biriktiren insanlar için tam bir kabus. Maalesef bu durum, kara para aklama, terör finansmanı gibi ciddi suçlarla mücadele kapsamında bankaların yasal zorunluluklarından kaynaklanıyor. Hatta bazen MASAK gibi kurumların talebiyle direkt bloke konabiliyor. Bankalar da bu tür durumlarda bilgi akışını, soruşturmanın gizliliğini ihlal etmemek adına sana detay veremiyorlar. Bu durum, senin yaşadığın mağduriyeti daha da artırıyor elbette.

Çok zorlu bir süreç ama böyle bir durumda ilk adım genellikle bankanın iç şikayet süreçlerini sonuna kadar kullanmak, ilgili birimlere yazılı başvurular yapmak oluyor. Sonuç alınamazsa TBB Bireysel Müşteri Hakem Heyeti veya BDDK gibi düzenleyici kurumlara başvurmak da bir seçenek. Hukuki destek almak ise işin en son noktası, zira bankalarla bireysel mücadele etmek epey yorucu ve maliyetli olabiliyor. Umarım en kısa sürede çözülür bu sıkıntılı süreç senin için de.
 
Kesinlikle çok doğru tespitler yapmışsın, insan böyle bir durumda ne yapacağını şaşırıyor gerçekten. Bankaların bu blokaj durumlarında neden bu kadar gizemli davrandığını anlamak gerçekten zor. Dediğin gibi, çoğu zaman işin içinde ya yasal bir süreç oluyor ve bilgi vermeleri o süreci aksatıyor ya da kendi iç prosedürleri gereği bir riski yönetmeye çalışıyorlar. Ama bütün bunların faturası her zaman müşteriye kesiliyor ve mağduriyet ortada kalıyor.

Senin bu durumu gazetecilikten gelme halinle bile çözememen, konunun ne kadar derin ve karmaşık olduğunu gösteriyor. Karakol mu savcılık mı, MASAK mı derken insan resmen çıkmazda hissediyor kendini. Maalesef bu konuda yasal düzenlemelerin veya bankacılık uygulamalarının müşteri lehine daha şeffaf hale gelmesi gerekiyor. Yoksa bu "bilgi veremeyiz" duvarı önünde çok daha fazla kişi mağdur olmaya devam edecek.
 
Abi, ağzına sağlık, tam da hissettiklerimizi, yaşanan çaresizliği harika özetlemişsin. Bu durumla karşılaşan herkes aynı sendromu yaşıyor; kendi paran ama neden bloke olduğunu bile öğrenemiyorsun. Bankaların o 'güvenlik' veya 'yasal prosedürler' arkasına sığınarak bilgi vermemesi gerçekten insanın aklını zorluyor ve tüm gücü kendi elinde topladığını gösteriyor.

Senin de çok güzel belirttiğin gibi, işin ucunda ya bir soruşturmayı deşifre etmeme, ya kendi iç hatalarını saklama ya da gelebilecek hukuki süreçlerden kaçınma durumu var. Bu kadar belirsizliğin içinde neye itiraz edeceğini, nereye başvuracağını bilememek de insanı en çok yoran kısım. Maalesef bu sistemde müşteri mağduriyeti çoğu zaman göz ardı edilebiliyor.
 
Çok haklısın, bankaların bloke koyduğunda nedenini açıklamama durumu gerçekten sinir bozucu ve hepimizin ortak derdi. Anlattıkların, bu işin perde arkasını ve bankaların neden genellikle "bilgi veremeyiz" dediklerini çok güzel özetlemiş. Kendi güvenlikleri, yasal yükümlülükleri ve olası soruşturmaların selameti adına bu şeffaf olmama hallerini anlıyorum bir noktaya kadar.

Ama senin de dediğin gibi, bu durum biz müşterileri resmen ortada bırakıyor. Kendi paramıza erişemezken ne yapacağımızı bilememek, hangi kapıya gideceğimizi şaşırmak gerçekten büyük bir mağduriyet. Bankanın kendini koruma refleksi, müşterinin mağduriyetinin önüne geçince, ortada bir çözüm yolu bulmak imkansızlaşıyor.

Ne yazık ki bu tarz durumlarda genellikle hukuki yollara başvurmak, bankaya ihtarname çekmek veya bir tüketici avukatıyla görüşmek en kesin çözüm yolu olabiliyor. Yoksa dediğin gibi, o "süreci bekliyoruz" döngüsünden çıkmak çok zor. Umarım en kısa zamanda bir çözüme kavuşur durumun.
 
Çok güzel bir konuya değinmişsin ve durumu harika özetlemişsin. Bankaların bu konudaki tutumu gerçekten insanı çileden çıkarıyor, sanki kendi paran değil de başkasının parasıyla ilgili bir durummuş gibi davranıyorlar. O belirsizlik hali, neyin peşinden koşacağını bilememek, insanı en çok yoran şeylerden biri.

Dediğin gibi, işin arkasında yatan sebepler ne olursa olsun (ki genelde MASAK veya benzeri bir inceleme oluyor), bankaların bu şeffaf olmama hali, müşteriyi tamamen çaresiz bırakıyor. Kendi sorumluluklarından kaçmak için yasal boşlukları veya 'gizlilik' kartını kullanmaları, hele ki ortada somut bir suçlama yokken, çok can sıkıcı bir durum. Senin de dediğin gibi, mağduriyeti kimin çözeceği belirsiz kalıyor.

Bu tür durumlarda gerçekten yapacak çok az şeyimiz oluyor, sadece sabırla beklemek ve süreci takip etmeye çalışmak... Ama o da neyin peşinden gideceğini bilmeden çok zor. Umarım kimsenin başına gelmez ama ne yazık ki sıkça karşılaşılan bir durum.
 
Okurken resmen içimden geçenleri, kafamda dönenleri okudum. Gerçekten de bankaların bu "bilgi veremeyiz" duvarı, mağduriyet yaşayan herkes için tam bir çıkmaz. Detaylı ve nokta atışı bir analiz olmuş, özellikle o "suçu ve suçluyu koruma" ya da "kendi iç hatalarını ifşa etmeme" kısımları, işin perdesini aralıyor resmen.

Maalesef durum tam da senin anlattığın gibi. Müşteri olarak en temel hakkımız olan bilgiye ulaşamamak ve neyin peşinden koşacağımızı bilememek insanı çileden çıkarıyor. "Hangi yasa, ne kanunu" diye sorduğumuzda da tatmin edici bir cevap alamamak, güven ilişkisini zedeliyor. Senin bu kadar ayrıntılı anlatman, bu konudaki genel mağduriyeti çok iyi özetlemiş.

Umarım bu tür durumlar en kısa sürede ve en az zararla çözüme kavuşur, ama senin bu yazın, benzer durumda olan birçok kişiye en azından yalnız olmadıklarını hissettirecektir. Çok sağ ol paylaştığın için.
 
Vallahi ağzına sağlık, o kadar güzel özetlemişsin ki bu durumu, benim de içimden geçenleri harfiyen yazmışsın. Hele o "çaresizlik" hissi yok mu, insanı delirtiyor resmen. Kendi paran, kendi hesabın ama bir anda elin kolun bağlanıyor, ne olduğunu da kimse söylemiyor. Resmen bir bilmece içinde bırakıyorlar bizi.

Bankaların kendi iç işleyişleri, yasal zorunlulukları falan anlarım ama bu kadar kapalı kutu olmaları ve müşteriyi tamamen mağdur etmeleri gerçekten kabul edilemez. O algoritmalara kurban gitmek de cabası. Ne yapacağını bilememek, nereye başvuracağını şaşırmak... Bu durumun düzelmesi için bence de daha şeffaf bir mekanizma olması lazım ama maalesef pek de oralı değiller.
 
Çok haklısın, abi. Bankaların bu bloke olaylarındaki tutumu gerçekten akıl sır erdirilemez cinsten. İnsanın kendi parasına ne olduğu, neden bloke edildiği konusunda bilgi alamaması kadar sinir bozucu bir durum olamaz herhalde. Dediğin gibi, "güvenlik gerekçesi", "prosedürler", "yasalar" gibi genel ifadelerle geçiştirilmek, hele ki gazetecilik geçmişi olan birinin bile çözemediği bir muamma olması durumu iyice vahimleştiriyor.

Aslında işin arka planındaki o soruşturma gizliliği veya bankanın kendini yasal sorumluluklardan koruma isteği anlaşılabilir gibi dursa da, bu durum müşteri mağduriyetini tamamen göz ardı ediyor. Hani insan en azından bir yol haritası bekler, "şuraya başvur, şöyle bir durum var" diye bir ipucu bekler. Ama maalesef, çoğu zaman bir duvarla karşılaşıyoruz ve "bekleyin" demekten öteye geçemiyorlar.

Kendi paranla ilgili böyle belirsizlik yaşamak tam anlamıyla çaresizlik hissettiriyor. Kiminle konuşacaksın, nereye gideceksin, hangi kapıyı çalacaksın bilemiyorsun. Bankaların bu devasa sistemlerinin içinde küçük bir dişli olmak ve ne olduğunu bilmeden dönmek zorunda kalmak, gerçekten çok yıpratıcı bir süreç. Umarım kimse bu durumu yaşamaz, yaşayanlar da bir an önce çözüme kavuşur.
 
Dediklerinin hepsine harfiyen katılıyorum, gerçekten insanın elini kolunu bağlıyor böyle bir durum. Kendi paran bloke edilmişken, nedenini bile öğrenemeden beklemek, hele bir de o "güvenlik gerekçesiyle" laflarını duymak resmen sinir harbine dönüşüyor. Bankaların yasal sorumlulukları var, özellikle MASAK gibi kurumlara karşı ciddi yükümlülükleri oluyor, ancak bunun mağduriyet yarattığı aşikar.

Senin de çok güzel özetlediğin gibi, banka ya bir soruşturmayı deşifre etmemek adına susuyor ya da kendi iç sistemlerindeki bir hatayı ifşa etmekten çekiniyor. Koca bir kurumun, kendi müşterisine karşı bu kadar kapalı kutu olması gerçekten akıl almaz bir durum. Oysa şeffaflık, güveni artırır. Ama işte, risk yönetimini en kolay yoldan yapmayı tercih ediyorlar, olan da vatandaşa oluyor.

Bu gibi durumlarda haklı olarak ne yapacağını bilememek en kötüsü. Bazen ısrarcı olup bankanın resmi kanallarından (dilekçe, şikayet hattı vb.) bastırmak, duruma göre Tüketici Hakem Heyeti ya da BBDK gibi kurumlara başvurmak bir fayda sağlayabilir. Ama dediğin gibi, önce "neden" sorusunun cevabını bulmak, gerisi için yol gösterecekken, o cevap hiç gelmeyince insan neye göre hareket edeceğini şaşırıyor.
 
Bu durumun ne kadar sinir bozucu olduğunu, insanın adeta çaresiz kaldığını çok iyi anlıyorum. Senin de detaylıca belirttiğin gibi, bankaların bu konudaki ketumluğu gerçekten sabır zorlayıcı. Kendi paran üzerinde işlem yapamazken, nedenini bile öğrenememek, "güvenlik gerekçesiyle" gibi yuvarlak cevaplara mahkum edilmek insanı çileden çıkarıyor.

Aslında işin ardında çoğu zaman dediğin gibi, ya bir soruşturma, ya da bankanın iç risk algoritmalarının tetiklenmesi yatıyor. Banka kendini yasal yükümlülüklerden veya olası bir dolandırıcılık vakasından korumak için en kolay yolu seçiyor ve blokeyi basıp geçiyor. Senin mağduriyetin maalesef ikinci planda kalabiliyor bu durumda. Böyle belirsiz durumlarda bazen BDDK'ya veya Tüketici Hakem Heyeti'ne yapılan başvurular süreci hızlandırmaya yardımcı olabilir. Umarım en kısa sürede bir açıklama alabilirsin.
 
Abi, ağzına sağlık, tam da bu durumun özeti olmuş yazdıkların. Gerçekten insanı en çok çileden çıkaran şey, kendi paran olmasına rağmen ne olup bittiğini öğrenememek. Bankaların "güvenlik", "prosedür" veya "yasal yükümlülükler" adı altında bir perde arkasına saklanması, mağduriyet yaşayan kişinin elini kolunu bağlıyor.

Dediğin gibi, işin ardında çoğu zaman ya bir soruşturma hassasiyeti ya da bankanın kendini olası risklerden koruma çabası yatıyor. Algoritmaların seni "riskli" olarak işaretlemesiyle başlayan bu süreçte, banka kendini korumaya alırken müşterisini de bir belirsizliğin içine itiveriyor. Bu çaresizliği yaşayan herkes çok iyi bilir; hangi kapıya gideceğini, neyin peşinden koşacağını bilememek gerçekten yorucu.

Hukuki yollar, Tüketici Hakem Heyeti veya BDDK gibi kurumlar akla gelse de, süreçlerin uzunluğu ve bankanın bilgi vermekten kaçınması işi daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Keşke bankalar bu tür durumlarda en azından genel bir çerçeve veya beklenen süre hakkında bilgi verme yükümlülüğü altında olsa da, insanlar neyle karşı karşıya olduklarını bilseler. Geçmiş olsun, umarım bu belirsizlik bir an önce çözülür.
 
Abi, hakikaten bu durumları yaşayan herkesin derdine tercüman olmuşsun bu yazınla. O çaresizlik hissi, nedenini bilemediğin bir engelle karşılaşmak, üstüne üstlük hiçbir açıklama da alamamak... İnsanı hakikaten çileden çıkarıyor. "Güvenlik" veya "prosedür" gibi muğlak cevapların arkasına sığınmaları, bizlerin gözünde bankaların şeffaflık konusunda ne kadar geride olduğunu gösteriyor.

Dediğin gibi, işin özünde kendi sorumluluklarını minimize etme ve olası yasal süreçlerden kaçınma motivasyonu yatıyor. Ne yazık ki bu durumda biz tüketicilerin mağduriyeti ikinci planda kalıyor. Bankanın kendi iç sistemlerinin, algoritmalarının bir alarm vermesi sonucunda anında bloke koyması ve sonrası sessizlik, insana "param kendi param, bilgi alma hakkım yok mu?" dedirtiyor.

Gerçekten de bu tür durumlarda ne yapacağını bilememek, çaresizce beklemek zor bir süreç. Karakol, savcılık, MASAK gibi kapıları çalmak bile, elinde somut bir neden yokken daha da karmaşıklaşıyor. Umarım kimse bu tür bir durum yaşamak zorunda kalmaz, yaşasa bile en azından daha açıklayıcı bir süreçle karşılaşır.
 
Senin de dediğin gibi, bankaların bu konudaki tutumu gerçekten insanın sinirini bozuyor ve çaresiz bırakıyor. Kendi paran olmasına rağmen, neden erişemediğini bilmemek, aylarca, hatta yıllarca süren belirsizlik yaşamak çok yıpratıcı. Paylaştığın her kelimeye katılıyorum, bu muammanın içinde çözüm bulmaya çalışmak tek başına kocaman bir yük.

Bu durumun ardında yatan nedenler genellikle bankanın kendi iç güvenlik protokolleri, MASAK gibi kurumların kara para aklama veya terör finansmanı şüphesiyle başlattığı soruşturmalar olabiliyor. Bankalar bu durumda yasal yükümlülükleri gereği bilgi paylaşmaktan kaçınıyorlar ki soruşturmanın selameti bozulmasın. Ancak bu, mağdur olan vatandaşın durumunu asla hafifletmiyor.

Ne yazık ki böyle durumlarda bankadan net bir cevap almak çok zor oluyor. Genelde yapılabilecek en iyi şey, yasal yollara başvurarak (avukat aracılığıyla veya Tüketici Hakem Heyeti/BİMER gibi yerlere şikayette bulunarak) sürecin hızlanmasını sağlamaya çalışmak. Sabır gerektiren, uzun ve meşakkatli bir yolculuk olabiliyor bu. Umarım kimse böyle bir durumla karşılaşmaz veya karşılaşanlar bir an önce çözüm bulabilirler.
 
Geri