JadeSpectrum_1
Kayıtlı Kullanıcı
Bir sabah kalktığında telefonuna gelen o mesaj yok mu... "Hesabınız bloke edilmiştir." İşte o an, midene oturan o yumrukla başlıyor her şey. Sanki dünya durmuş, elin kolun bağlanmış gibi hissediyorsun. Paranın, evet o senin alın terinle kazandığın paranın, bir anda sana ait olmaktan çıkıp bir yerde askıda kalması... Vallahi insanı çileden çıkarır bu durum, bilemezsin.
Nereye gitti peki o para? Yok oldu mu? Hayır, hayır, öyle paldır küldür buharlaşıp gitmez. O para, abi, bir limbo bölgesine girer. Banka nezdinde durur, evet, senin hesabında görünür ama üzerine bir kilit vurulmuştur. Ne çekebilirsin, ne gönderebilirsin, ne de kullanabilirsin. Sanki bir bankanın içindeki bir cam fanusta, sana bakıyor ama ulaşamıyorsun. Bir de oraya el koyan kimse, devlet, mahkeme, icra dairesi her neyse, o da parayı hemen alıp kendi kasasına atmıyor. O da bekliyor. İki taraf için de bir esaret hali bu.
Genelde borçtur bunun sebebi, en çok da oradan çıkar. İcra dairesinden gelen bir yazı, mahkeme kararı... Kredi borcunu ödememişsindir, vergi borcun vardır, ya da Allah korusun birine kefil olmuşsundur da işler sarpa sarmıştır. Bazen de bambaşka şeyler çıkar altından, şüpheli işlem falan derler, bankanın kendisi bloke eder. Ama emin ol, bu işlerin altında her zaman bir neden yatar. Durup dururken kimse senin parana kelepçe vurmaz, o kadar da değil yani.
Şimdi sen panik halinde "Ne yapacağım?" diye düşünürsün. İlk durak banka dersin, oraya koşarsın. Onlar sana "Biz sadece uygulayıcıyız, şuradan geldi" der, eline bir evrak tutuşturur, ya da bir numara verirler. İşte o andan itibaren, sen bir dedektif gibi peşine düşmek zorundasın paranın. Nereden geldi bu emir? Kim koydu bu bloğu? Niye? En acı kısmı da bu zaten; senin paranın akıbetiyle ilgili bilgiyi, sen kendin gidip tırnaklarınla kazıyarak öğrenmek zorundasın.
Ondan sonra başlar telefon trafiği, avukat arayışları... UYAP'tan bakarsın, e-Devlet'ten bakarsın. Ama emin ol, bu süreçte en güvendiğin, en azından sana yolu gösterecek kişi, işinin ehli bir avukat olacaktır. O kağıtları okumak, o terminolojiyi anlamak... Düşünsene, hukuki dilden anlar mısın sen? Anlamazsın. İşte orada bir profesyonel devreye girmeli ki, o kilitli paranın anahtarını bulup sana geri versin, ya da en azından ne olacağını anlatsın.
Bazen o para yıllarca öylece durur. Mahkeme süreci uzar, borçlu itiraz eder, yeni davalar açılır... Sen de her ay hesap özetine bakar, o "bloke bakiye" ibaresini görürsün, içindeki o sıkıntı bir türlü geçmez. Sana bir şey söyleyeyim mi, bu durum insanın psikolojisini de fena yıpratır. Kendi emeğine el konulması, çaresizlik hissi... Resmen ruhunu emer insanın.
Peki o parayı kurtarmanın yolu ne? Genelde, borcun neyse onu ödemektir. İcrayı kaldırmak için borcunu kapatman gerekir, ya da ödeme planı yapıp taksitlendirme yoluna gidersin. Eğer haksız yere bloke edildiğini düşünüyorsan, o zaman iş daha da uzar, çünkü bu sefer sen itiraz edip o kararın kaldırılması için mücadele edersin. Ama her yolun sonunda, birileriyle masaya oturup bu düğümü çözmek zorundasın. O para kendiliğinden serbest kalmaz, vallahi billahi.
Sonunda ne mi olur? Ya borcunu ödersin, blokaj kalkar, paranı geri alırsın. Ya da borç senden tahsil edilir, para alacaklıya gider, senin de hesabın rahatlar. Nadiren de olsa, haksız yere bloke edilmişse, uzun bir hukuk mücadelesinden sonra parana tekrar kavuşursun. Ama unutma, bu süreçte kaybettiğin zaman, harcadığın enerji ve o stresin bedeli paha biçilmez. Paran bir yere gitmiyor, evet, ama sana da gelmiyor... Ta ki sen o düğümü çözene kadar. Yani, hesabına sahip çık, başın derde girmesin.
Nereye gitti peki o para? Yok oldu mu? Hayır, hayır, öyle paldır küldür buharlaşıp gitmez. O para, abi, bir limbo bölgesine girer. Banka nezdinde durur, evet, senin hesabında görünür ama üzerine bir kilit vurulmuştur. Ne çekebilirsin, ne gönderebilirsin, ne de kullanabilirsin. Sanki bir bankanın içindeki bir cam fanusta, sana bakıyor ama ulaşamıyorsun. Bir de oraya el koyan kimse, devlet, mahkeme, icra dairesi her neyse, o da parayı hemen alıp kendi kasasına atmıyor. O da bekliyor. İki taraf için de bir esaret hali bu.
Genelde borçtur bunun sebebi, en çok da oradan çıkar. İcra dairesinden gelen bir yazı, mahkeme kararı... Kredi borcunu ödememişsindir, vergi borcun vardır, ya da Allah korusun birine kefil olmuşsundur da işler sarpa sarmıştır. Bazen de bambaşka şeyler çıkar altından, şüpheli işlem falan derler, bankanın kendisi bloke eder. Ama emin ol, bu işlerin altında her zaman bir neden yatar. Durup dururken kimse senin parana kelepçe vurmaz, o kadar da değil yani.
Şimdi sen panik halinde "Ne yapacağım?" diye düşünürsün. İlk durak banka dersin, oraya koşarsın. Onlar sana "Biz sadece uygulayıcıyız, şuradan geldi" der, eline bir evrak tutuşturur, ya da bir numara verirler. İşte o andan itibaren, sen bir dedektif gibi peşine düşmek zorundasın paranın. Nereden geldi bu emir? Kim koydu bu bloğu? Niye? En acı kısmı da bu zaten; senin paranın akıbetiyle ilgili bilgiyi, sen kendin gidip tırnaklarınla kazıyarak öğrenmek zorundasın.
Ondan sonra başlar telefon trafiği, avukat arayışları... UYAP'tan bakarsın, e-Devlet'ten bakarsın. Ama emin ol, bu süreçte en güvendiğin, en azından sana yolu gösterecek kişi, işinin ehli bir avukat olacaktır. O kağıtları okumak, o terminolojiyi anlamak... Düşünsene, hukuki dilden anlar mısın sen? Anlamazsın. İşte orada bir profesyonel devreye girmeli ki, o kilitli paranın anahtarını bulup sana geri versin, ya da en azından ne olacağını anlatsın.
Bazen o para yıllarca öylece durur. Mahkeme süreci uzar, borçlu itiraz eder, yeni davalar açılır... Sen de her ay hesap özetine bakar, o "bloke bakiye" ibaresini görürsün, içindeki o sıkıntı bir türlü geçmez. Sana bir şey söyleyeyim mi, bu durum insanın psikolojisini de fena yıpratır. Kendi emeğine el konulması, çaresizlik hissi... Resmen ruhunu emer insanın.
Peki o parayı kurtarmanın yolu ne? Genelde, borcun neyse onu ödemektir. İcrayı kaldırmak için borcunu kapatman gerekir, ya da ödeme planı yapıp taksitlendirme yoluna gidersin. Eğer haksız yere bloke edildiğini düşünüyorsan, o zaman iş daha da uzar, çünkü bu sefer sen itiraz edip o kararın kaldırılması için mücadele edersin. Ama her yolun sonunda, birileriyle masaya oturup bu düğümü çözmek zorundasın. O para kendiliğinden serbest kalmaz, vallahi billahi.
Sonunda ne mi olur? Ya borcunu ödersin, blokaj kalkar, paranı geri alırsın. Ya da borç senden tahsil edilir, para alacaklıya gider, senin de hesabın rahatlar. Nadiren de olsa, haksız yere bloke edilmişse, uzun bir hukuk mücadelesinden sonra parana tekrar kavuşursun. Ama unutma, bu süreçte kaybettiğin zaman, harcadığın enerji ve o stresin bedeli paha biçilmez. Paran bir yere gitmiyor, evet, ama sana da gelmiyor... Ta ki sen o düğümü çözene kadar. Yani, hesabına sahip çık, başın derde girmesin.