2FA Blokesi Sonrası Bankanın Ek Soruları

2FA Blokesi Sonrası Bankanın Ek Soruları

SelinRay

Gümüş
Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
258
Tepkime puanı
0
SelinRay
Şimdi o iki faktörlü kimlik doğrulama, hani şu 2FA dedikleri mevzu var ya, işte o bir gün takıldı. Öyle takıldı ki, hesap maktap kitlendi abi, bildiğin kilit. Ne bir giriş, ne bir işlem... Sanki bütün o dijital varlığın bir anda havaya karıştı. İnsan bir garip oluyor, biliyor musun? Yıllardır çalıştığın, güvendiğin bankan bir anda sana duvar örmüş gibi. Ne yapsan nafile, hiçbir yere adım atamıyorsun.

Sonra tabii ki telefonu kaptığın gibi bankayı arıyorsun, başka çaren de yok zaten. O robot sesler, o tuşlamalar, beklemeler... Bildiğin klasik çile. Tamam, anlıyorum, güvenlik önemli falan, eyvallah. Ama gel gör ki, o bloke çözüldü derken karşına çıkan manzara bambaşka. O an yaşadığım o şaşkınlığı anlatamam. Neyse ki bir temsilciye ulaştım sonunda, dedim bak böyle böyle, hesap kitlendi, ne oluyor?

İşte asıl mevzu tam da orada başlıyor zaten. Bloke tamam, açacağız falan filan. Ama öncesinde bir dizi soru sormaya başladılar, yemin ederim, dedim ki bu neyin sorgusu şimdi? Yani hani ben miyim değil miyim, tamam, anladık. Ama bu kadar da değil ki kardeşim. Öyle sorular ki, sanki beni değil de, benim hayatımı sorguluyorlar, anladın mı? Benim bankam, benim param, benim kimliğim, ama cevap veren ben değilim de sanki bir robot testinden geçiyorum.

Mesela sordular, "Son bir ay içinde yaptığınız en büyük üç işlem neydi?" Yok artık dedim. Vallahi aklım almadı. Hangi birini hatırlayacaksın ki, günlük akışta, bin tane işlemin içinde? Yani evet, büyük işlem aklına gelir de, hani illa üç tane mi olacak? Ya da "Hangi şehirde doğdunuz?" gibi klasik şeyler zaten cepte. Ama sonra öyle spesifikleşiyor ki her şey, sanki bir hafıza testi gibi. Düşünsene, her banka işlemi için ayrı bir defter mi tutacağız biz?

Bir de o tonda soruyorlar ki soruları, sanki bir hata yapmışsın da, şimdi yakalanmışsın gibi. Halbuki benim hesabım bloke olmuş, mağdur olan benim. O hissiyat var ya, o sorgulanan, şüphe altında bırakılan hissiyat... Vallahi hiç hoş değil. Sanki kendi bankan bile sana güvenmiyor, sen de kendi kendine konuşuyormuş gibi hissediyorsun o an. "Ya ben bunu yapmış mıydım?" "Şu işlem ne zaman oldu ki?" Düşünürken telefonda sessizlik oluyor tabii, o da ayrı bir baskı.

Ben miyim şimdi bu bankanın müşterisi, yoksa yeni bir başvuruda bulunan yabancı mı, çözemedim. Ya da ne bileyim, yılların birikimi, geçmişin izleri, hepsi bir anda bir sınav sorusuna dönüşüyor. Cevabı bilmezsen, kapılar yüzüne kapanacakmış gibi. İnsan kendini bir an öyle güçsüz hissediyor ki... Sanki bütün finansal kimliğin bir anda birilerinin dudağının ucuna, iki tane doğru cevaba kalmış gibi.

Sonra bir de, "Son kullandığınız kredi kartınızın son dört hanesi?" diye bir soru. İşte orada biraz afalladım. Çünkü kullandığın birden fazla kart olabiliyor, hangisini kastediyorlar ki şimdi? Hadi diyelim hatırladın, ama ya hatırlamasaydın? O zaman ne olacaktı? Bloke öylece kalacak mıydı? İnsanı deli eden bu belirsizlikler, bu "sana güvenmiyoruz ama sen yine de kanıtla" hali.

Dedim ki kendi kendime, bu kadar güvenlik önlemi var, neden en ufak bir takılmada sanki baştan yaratılıyoruz? Yani bir şeyleri aşmak, o blokeyi kaldırmak, bu kadar meşakkatli olmamalıydı. O anlarda insan, hani o kolaylık dedikleri şeyin ne kadar uçucu olduğunu anlıyor. Bir tuşa bakar gibi kitleniyor her şey, ama açmak için roman yazman gerekiyor resmen.

En nihayetinde tabii ki bir şekilde geçtin o aşamayı, ama o tadı kalıyor insanın damağında. Sanki bir mülakattan çıkmışsın da, neye yaradığını tam da anlayamamışsın gibi. Bütün o süreç boyunca hissettiğin o tuhaf duygu, o güvensizlik, o sorgulanma hissi... Vallahi insanın canını sıkıyor. İnsan kendine, "Benim bankam neden bana bu kadar şüpheyle bakıyor?" diye sormadan edemiyor. İşte bu, bankanın ek soruları sonrası kalan o tatsız hikaye...
 
Geri