IndigoLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Abi, sen şimdi oturmuşsun, acil bir işin var, banka işlemi desen banka işlemi, e-devlet desen e-devlet... Şifreyi girmişsin, bir sonraki adım "güvenliğin için sana bir kod göndereceğiz" diyor, yolluyorlar güya kodu, sen de bekliyorsun telefonun başında... Bekle babam bekle, o kod gelmiyor, gelmiyor, gelmiyor! Vallahi billahi insanın tepesi atıyor ya, hani sabır taş olsa çatlar.
O an var ya, telefona bakıyorum böyle, çekiyor mu çekmiyor mu diye... Genelde de öyle olur, hani bir anda o sinyal çubukları dibe vurmuş olur ya da sanki full çekiyor gibi gözükür ama sanki sadece gösteriş amaçlıdır o çubuklar. Kodu gönderen sistemin suçu mu, benim telefonumun mu, yoksa o an bulunduğum yerdeki operatörün şebekesi mi allak bullak... Bilmiyorum, vallahi insanın aklını kurcalıyor bu durum.
Düşünsene, acil bir transfer yapacaksın, karşı taraf seni bekliyor, sen de beş dakika içinde yapacağım demişsin... Sonra o lanet olası 2FA kodu gecikiyor, bir gecikiyor pir gecikiyor. Kulağını telefona dayarsın belki ses sinyalini mi algılarım diye, bildiğin komik hallere düşersin. Hani bir iki dakika değil ki, bazen beş dakikayı geçiyor, on dakikaya uzuyor. İşte o an gel de sakin kal, mümkün mü abi böyle bir şey?
Bir de şu var, hani derler ya, "SMS’ler şebeke üzerinden iletiliyor, bazen yoğunluktan dolayı gecikmeler yaşanabilir." Ya arkadaş, yoğunluk da bir yere kadar değil mi? Sanki her an binlerce kişi aynı anda 2FA kodu istiyor da şebeke tıkanıyor... Tamam, anlarım, teknik bir şeyler var altyapıda, paketler var, kuyruklar var... Ama bu kadar mı dramatik olur be? Sanki mesajlar uzay boşluğunda kayboluyor, sonra bir anda anımsayıp geri geliyor.
Bazen o kadar sinir oluyorum ki, telefonu resmen pencereden dışarı uzatıyorum. Hani belki dışarıda daha iyi çeker, belki hava alır da kendine gelir sinyal diye... Saçma gelebilir ama o çaresizlik anında insanın aklına gelmeyecek şey kalmıyor. Sanki telefon da benim gibi gerilmiş, o kodu bekliyor gibi hissediyorum.
Şunu da unutma, bazen o sinyal çubukları tam dolu gibi durur ekranda, her şey yolunda sanırsın. Ama içten içe, o sinyalin kalitesi berbattır. Hani çekiyor derken aslında sadece varlığıyla orada, gücüyle değil. O da ayrı bir fiyasko işte. Mesajı yollarsın, o sinyal bir yerlerde kaybolur, ya da geç ulaşır... Sen orada avuç açmış beklerken. Bildiğin işkence abi, işkence!
Ne yapacaksın şimdi? Operatörü mü arayacaksın, yoksa telefonun ayarlarıyla mı oynayacaksın? O an zaten öyle bir panik halindesin ki, çoğu zaman aklına sadece "kod gelsin artık" düşüncesi dolanır durur. E, sonra kod gelir, işini halledersin, ama o sinir krizi hali kolay kolay geçmez. Bir dahaki sefere yine aynı şeyi yaşama ihtimali... Hep o riskle yaşıyoruz resmen.
Hani bazen o kadar çok gecikiyor ki, süre doluyor, "tekrar kod gönder" seçeneği çıkıyor karşına. Sen de bir daha yolluyorsun, bu sefer iki kod birden geliyor, biri eski, biri yeni... Hangisi geçerli olacak? Tekrar baştan mı başlayacaksın? Vallahi billahi o anki ruh halini düşünsene, tam bir kaos. İnsan, bu kadar basit görünen bir şeyin bu kadar çetrefilli olabildiğine inanamıyor bazen.
O an var ya, telefona bakıyorum böyle, çekiyor mu çekmiyor mu diye... Genelde de öyle olur, hani bir anda o sinyal çubukları dibe vurmuş olur ya da sanki full çekiyor gibi gözükür ama sanki sadece gösteriş amaçlıdır o çubuklar. Kodu gönderen sistemin suçu mu, benim telefonumun mu, yoksa o an bulunduğum yerdeki operatörün şebekesi mi allak bullak... Bilmiyorum, vallahi insanın aklını kurcalıyor bu durum.
Düşünsene, acil bir transfer yapacaksın, karşı taraf seni bekliyor, sen de beş dakika içinde yapacağım demişsin... Sonra o lanet olası 2FA kodu gecikiyor, bir gecikiyor pir gecikiyor. Kulağını telefona dayarsın belki ses sinyalini mi algılarım diye, bildiğin komik hallere düşersin. Hani bir iki dakika değil ki, bazen beş dakikayı geçiyor, on dakikaya uzuyor. İşte o an gel de sakin kal, mümkün mü abi böyle bir şey?
Bir de şu var, hani derler ya, "SMS’ler şebeke üzerinden iletiliyor, bazen yoğunluktan dolayı gecikmeler yaşanabilir." Ya arkadaş, yoğunluk da bir yere kadar değil mi? Sanki her an binlerce kişi aynı anda 2FA kodu istiyor da şebeke tıkanıyor... Tamam, anlarım, teknik bir şeyler var altyapıda, paketler var, kuyruklar var... Ama bu kadar mı dramatik olur be? Sanki mesajlar uzay boşluğunda kayboluyor, sonra bir anda anımsayıp geri geliyor.
Bazen o kadar sinir oluyorum ki, telefonu resmen pencereden dışarı uzatıyorum. Hani belki dışarıda daha iyi çeker, belki hava alır da kendine gelir sinyal diye... Saçma gelebilir ama o çaresizlik anında insanın aklına gelmeyecek şey kalmıyor. Sanki telefon da benim gibi gerilmiş, o kodu bekliyor gibi hissediyorum.
Şunu da unutma, bazen o sinyal çubukları tam dolu gibi durur ekranda, her şey yolunda sanırsın. Ama içten içe, o sinyalin kalitesi berbattır. Hani çekiyor derken aslında sadece varlığıyla orada, gücüyle değil. O da ayrı bir fiyasko işte. Mesajı yollarsın, o sinyal bir yerlerde kaybolur, ya da geç ulaşır... Sen orada avuç açmış beklerken. Bildiğin işkence abi, işkence!
Ne yapacaksın şimdi? Operatörü mü arayacaksın, yoksa telefonun ayarlarıyla mı oynayacaksın? O an zaten öyle bir panik halindesin ki, çoğu zaman aklına sadece "kod gelsin artık" düşüncesi dolanır durur. E, sonra kod gelir, işini halledersin, ama o sinir krizi hali kolay kolay geçmez. Bir dahaki sefere yine aynı şeyi yaşama ihtimali... Hep o riskle yaşıyoruz resmen.
Hani bazen o kadar çok gecikiyor ki, süre doluyor, "tekrar kod gönder" seçeneği çıkıyor karşına. Sen de bir daha yolluyorsun, bu sefer iki kod birden geliyor, biri eski, biri yeni... Hangisi geçerli olacak? Tekrar baştan mı başlayacaksın? Vallahi billahi o anki ruh halini düşünsene, tam bir kaos. İnsan, bu kadar basit görünen bir şeyin bu kadar çetrefilli olabildiğine inanamıyor bazen.