O akıllı telefon, hani o her derde deva dediğimiz cihaz, bazen kimliğinizi bile okuyamaz hale geliyor, değil mi? Şaşırıyoruz, sanki bir anda yeteneklerini kaybetmiş gibi... Vallahi insanın sinirleri hopluyor.
Şimdi bu NFC olayı, yani Yakın Alan İletişimi dedikleri, aslında gayet basit bir teknoloji. Tık diye değdiriyorsun, işlem bitiyor. Ama ne zaman ki kimlik kartını okutmaya kalkışsan... İşte orada işler karışıyor abi.
Telefonu alıp sağa sola oynatıyoruz, kartı her açıdan deniyoruz. Yok. Olmayınca olmuyor. Kim bilir kaç kez "Acaba telefonum mu bozuk?" diye sorduk kendimize, değil mi?
Aslında çoğu zaman telefonun bozuk olduğu falan yok. Sadece biz tam olarak nasıl kullanacağımızı atlıyoruz sanki... Hızlıca geçiştiriyoruz her şeyi.
Bir düşünün bakalım, telefon kılıfınız ne alemde? Bazı kalın veya metal kılıflar, NFC sinyallerini acayip derecede etkileyebiliyor. Bildiğin, bariyer kuruyorlar.
Telefonunuzun NFC ayarları açık mı? Yani, bazen en bariz şeyi unutuyoruz, biliyor musun? Menüye girip bir kontrol etmek lazım, açık mı değil mi diye... Kendi kendine kapanmış olabilir, güncelleme sonrası karışmıştır...
Bir de şu var: Kartı tam olarak nereye değdirdiğimiz çok önemli. Her telefonun NFC anteni aynı yerde değil. Bazısında üstte, bazısında ortada... Biraz deneme yanılma gerekiyor, kusura bakmayın ama.
Hatta bazen uygulamadan kaynaklanıyor problem. Kimlik okuma uygulaması güncelleme almamış olabilir, eski sürümle çalışmaya direniyor da olabilir... Bir silip yeniden yüklemeyi denediniz mi hiç? Denemek lazım...
Yani bu sadece bir temassız ödeme meselesi değil artık. Kimliğinizi doğrulamak, e-devlet işleri yapmak... Bu NFC, günlük hayatımızın tam ortasında. Çalışmayınca gerçekten büyük dert.
Telefonu bir kapatıp açmayı denesek? Yani klasik IT çözümü. Ama şaşırtıcı derecede işe yarar. Hafıza sıfırlanır, çalışan uygulamalar temizlenir, belki de sorun bu kadardır...
Sonuçta kimlik okumuyor dediğimizde, aslında telefonun o minicik çipiyle kimlik kartının arasındaki köprü kurulmuyor. Bu köprüyü kurmak için engel ne, onu bulmak lazım.
Yoksa hani, telefonlarımız akıllı da, bazen bizim biraz daha dikkatli olmamızı istiyorlar sanki... Biraz anlayış, biraz da sabır.
Şimdi bu NFC olayı, yani Yakın Alan İletişimi dedikleri, aslında gayet basit bir teknoloji. Tık diye değdiriyorsun, işlem bitiyor. Ama ne zaman ki kimlik kartını okutmaya kalkışsan... İşte orada işler karışıyor abi.
Telefonu alıp sağa sola oynatıyoruz, kartı her açıdan deniyoruz. Yok. Olmayınca olmuyor. Kim bilir kaç kez "Acaba telefonum mu bozuk?" diye sorduk kendimize, değil mi?
Aslında çoğu zaman telefonun bozuk olduğu falan yok. Sadece biz tam olarak nasıl kullanacağımızı atlıyoruz sanki... Hızlıca geçiştiriyoruz her şeyi.
Bir düşünün bakalım, telefon kılıfınız ne alemde? Bazı kalın veya metal kılıflar, NFC sinyallerini acayip derecede etkileyebiliyor. Bildiğin, bariyer kuruyorlar.
Telefonunuzun NFC ayarları açık mı? Yani, bazen en bariz şeyi unutuyoruz, biliyor musun? Menüye girip bir kontrol etmek lazım, açık mı değil mi diye... Kendi kendine kapanmış olabilir, güncelleme sonrası karışmıştır...
Bir de şu var: Kartı tam olarak nereye değdirdiğimiz çok önemli. Her telefonun NFC anteni aynı yerde değil. Bazısında üstte, bazısında ortada... Biraz deneme yanılma gerekiyor, kusura bakmayın ama.
Hatta bazen uygulamadan kaynaklanıyor problem. Kimlik okuma uygulaması güncelleme almamış olabilir, eski sürümle çalışmaya direniyor da olabilir... Bir silip yeniden yüklemeyi denediniz mi hiç? Denemek lazım...
Yani bu sadece bir temassız ödeme meselesi değil artık. Kimliğinizi doğrulamak, e-devlet işleri yapmak... Bu NFC, günlük hayatımızın tam ortasında. Çalışmayınca gerçekten büyük dert.
Telefonu bir kapatıp açmayı denesek? Yani klasik IT çözümü. Ama şaşırtıcı derecede işe yarar. Hafıza sıfırlanır, çalışan uygulamalar temizlenir, belki de sorun bu kadardır...
Sonuçta kimlik okumuyor dediğimizde, aslında telefonun o minicik çipiyle kimlik kartının arasındaki köprü kurulmuyor. Bu köprüyü kurmak için engel ne, onu bulmak lazım.
Yoksa hani, telefonlarımız akıllı da, bazen bizim biraz daha dikkatli olmamızı istiyorlar sanki... Biraz anlayış, biraz da sabır.