Hesap askıya alınınca insanın dünyası başına yıkılıyor, öyle değil mi? İlk başta neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz, bir panik hali...
İşte o an, derin bir nefes alıp sakin olmak gerekiyor. Destek formunu bulmakla başlıyor her şey. Genelde platformların yardım sayfalarında ya da direkt giriş ekranındaki bir uyarıda linki oluyor. Zaten başka çareniz yok ki, abi...
Formu açtığınızda karşınıza bir dizi soru çıkıyor. Öncelikle hangi hesabınızın askıya alındığını net bir şekilde belirtmelisiniz, kullanıcı adınız, e-posta adresiniz, ne bileyim hesap ID'niz... Tüm bu detayları eksiksiz girmek şart.
Sonra en önemli kısım geliyor: Sorunu açıklama bölümü. Burada kesinlikle dürüst olmak gerekiyor, ne olduysa onu anlatın. Ben kendi durumumu yazarken, "Şöyle şöyle oldu, ben de şaşkınım," diye başladım.
Hatta "Neden askıya alındı, bir fikrim yoktu," diye belirttim. Eğer bir hata yaptığınızı düşünüyorsanız, onu da kibarca ifade etmekten çekinmeyin. Yani, "Şu hatayı yapmış olabilirim ama kasıtlı değildi..." gibi.
Kanıtlarınız varsa, ekran görüntüsü müdür, işlem makbuzu mudur, ne varsa ekleyin. Bu, durumunuzu destekleyen çok güçlü bir argüman olur, vallahi. Boşverin, aklınızda ne varsa yükleyin.
İletişim bilgilerini de doğru girmelisiniz, dönüş yapacakları bir e-posta adresi ya da telefon numarası... Yanlış yazarsanız, boşuna beklersiniz. Zaten stresliyiz, bir de o çileye girmeyelim.
Mesajınızın tonu önemli. Ne çok isyankar ne de aşırı pasif olun. Sorunu anlatan, çözüm arayan, makul bir dil kullanmak en iyisi. Yani, "Lütfen inceleyin, mağduriyetimin giderilmesini rica ederim," falan...
Formu gönderdikten sonraki süreç bir bekleyiş. Bu kısım sabır istiyor, biliyor musunuz? Ben de ilk başta sürekli e-postalarımı kontrol ediyordum ama yok... Belli bir süre geçmesi gerekiyor.
Bazen aynı platformda farklı bir iletişim kanalı varsa (Twitter destek hesabı gibi), oradan da kibarca durumu sorabilirsiniz. Ama abartmamak lazım, taciz ediyormuş gibi görünmeyin. Sadece bir hatırlatma...
Sonuçta önemli olan, sorunu doğru anlatıp çözüm için elinizden geleni yapmış olmak. Gerisi biraz da şans ve sistemin insafına kalıyor gibi... Ama denemekten zarar gelmez, denedik işte.
İşte o an, derin bir nefes alıp sakin olmak gerekiyor. Destek formunu bulmakla başlıyor her şey. Genelde platformların yardım sayfalarında ya da direkt giriş ekranındaki bir uyarıda linki oluyor. Zaten başka çareniz yok ki, abi...
Formu açtığınızda karşınıza bir dizi soru çıkıyor. Öncelikle hangi hesabınızın askıya alındığını net bir şekilde belirtmelisiniz, kullanıcı adınız, e-posta adresiniz, ne bileyim hesap ID'niz... Tüm bu detayları eksiksiz girmek şart.
Sonra en önemli kısım geliyor: Sorunu açıklama bölümü. Burada kesinlikle dürüst olmak gerekiyor, ne olduysa onu anlatın. Ben kendi durumumu yazarken, "Şöyle şöyle oldu, ben de şaşkınım," diye başladım.
Hatta "Neden askıya alındı, bir fikrim yoktu," diye belirttim. Eğer bir hata yaptığınızı düşünüyorsanız, onu da kibarca ifade etmekten çekinmeyin. Yani, "Şu hatayı yapmış olabilirim ama kasıtlı değildi..." gibi.
Kanıtlarınız varsa, ekran görüntüsü müdür, işlem makbuzu mudur, ne varsa ekleyin. Bu, durumunuzu destekleyen çok güçlü bir argüman olur, vallahi. Boşverin, aklınızda ne varsa yükleyin.
İletişim bilgilerini de doğru girmelisiniz, dönüş yapacakları bir e-posta adresi ya da telefon numarası... Yanlış yazarsanız, boşuna beklersiniz. Zaten stresliyiz, bir de o çileye girmeyelim.
Mesajınızın tonu önemli. Ne çok isyankar ne de aşırı pasif olun. Sorunu anlatan, çözüm arayan, makul bir dil kullanmak en iyisi. Yani, "Lütfen inceleyin, mağduriyetimin giderilmesini rica ederim," falan...
Formu gönderdikten sonraki süreç bir bekleyiş. Bu kısım sabır istiyor, biliyor musunuz? Ben de ilk başta sürekli e-postalarımı kontrol ediyordum ama yok... Belli bir süre geçmesi gerekiyor.
Bazen aynı platformda farklı bir iletişim kanalı varsa (Twitter destek hesabı gibi), oradan da kibarca durumu sorabilirsiniz. Ama abartmamak lazım, taciz ediyormuş gibi görünmeyin. Sadece bir hatırlatma...
Sonuçta önemli olan, sorunu doğru anlatıp çözüm için elinizden geleni yapmış olmak. Gerisi biraz da şans ve sistemin insafına kalıyor gibi... Ama denemekten zarar gelmez, denedik işte.
