JadeSpectrum
Kayıtlı Kullanıcı
Hani bazen bankacılık işleminizi yaparken beklersiniz ya, o meşhur SMS bir türlü gelmez... Telefon ekranına dakikalarca bakarsınız, acaba şebekede mi sorun var dersiniz, ya da bir anlık dalgınlıkla yanlış mı tuşladım diye sorgularsınız kendinizi. Bir onay kodu, bir işlem şifresi, bazen de sadece bir bilgilendirme mesajı; ama ne hikmetse o an bir türlü düşmez telefonunuza, adeta bir kara deliğe düşmüş gibi kaybolur gider...
İnanın bana, çoğu zaman kişisel bir sorun değil bu yaşadığınız, ne sizin telefonunuzda ne de sizin özel hesabınızda bir aksaklık var aslında. O gördüğünüz gecikme, o beklediğiniz ama bir türlü ekrana düşmeyen şifre... İşte o, bankanın SMS gönderim sisteminde o an yaşanan anlık bir yoğunluğun, bir nevi dijital trafik sıkışıklığının ta kendisi, abi ya. Milyonlarca kullanıcısı olan bir sistemden bahsediyoruz, aynı anda yüz binlerce işlemin, on binlerce SMS’in saniyeler içinde gönderilmeye çalışıldığı bir an düşünün...
Düşünsenize, sabah işe giderken herkesin aynı anda yola çıktığı o meşhur köprü trafiğini... Ya da bir tatil sabahı, bütün şehrin birden sahil kasabalarına akın ettiği otoban kilitlenmesini. İşte bankaların SMS sistemleri de benzer mantıkla çalışıyor diyebiliriz, vallahi billahi öyle. Milyonlarca müşterinin aynı anda işlem yapmaya çalıştığı, havale gönderdiği, EFT onayladığı, kredi kartı şifresi istediği anlar oluyor... Bazen bir kampanya duyurusunun ardından herkes aynı anda o kampanyaya katılmak için sisteme yükleniyor, bazen de ay sonu ödemeleri ya da maaş günleri gibi genel geçer yoğunluklar yaşanıyor ve bu durum, sistemin anlık olarak soluklanmakta zorlanmasına neden olabiliyor.
Elbette her banka, bu yoğunlukları öngörerek ciddi altyapı yatırımları yapıyor, sistemlerini sürekli güncelliyor, kapasitelerini artırıyor. Ama gel gör ki, bazen beklenmedik durumlar yaşanıyor; piyasanın hareketli olduğu bir günün belli bir saati, global bir uygulama güncellemesi sonrası ya da bir anda milyonlarca kişinin aynı anda bir işleme yönelmesi... Bu durum, o devasa sistemleri bile anlık olarak zorlayabiliyor, mesaj kuyruklarını uzatabiliyor işte. Sanki o büyük data otoyoluna aniden ekstra şeritler eklemeye çalışmak gibi bir şey bu, ancak o şeritlerin inşası da belli bir zaman alıyor doğal olarak.
Peki, böyle bir durumda insan ne hisseder? Tabii ki sinir, hafif bir isyan, "yine mi ya" serzenişi... Haklısın da, ne demeli. O an tek yapabileceğin belki birkaç saniye daha beklemek, ekranı yenilemek, belki de en fazla bir dakika sonra tekrar denemek... Çünkü sistemler genellikle bu anlık yükü çok kısa sürede absorbe edip normale dönüyor, o beklediğin sihirli kod nihayet telefonuna düşüyor genelde. Sakin kalmak, durumu kişisel algılamamak, en güzeli. Unutma, bu tür teknik aksaklıklar, genellikle geçicidir ve bankanın genel işleyişinde bir sorun olduğunu göstermez...
Yani anlayacağın, arkasında kötü niyet, seni mağdur etme çabası falan yok. Tamamen dijital bir kilitlenme, bir nevi sunucu nezlesi diyebiliriz buna. Bankalar da bu tür durumların önüne geçmek için sürekli mesai harcıyor, teknolojilerini bir adım öteye taşımaya çalışıyorlar çünkü müşteri memnuniyeti onlar için de çok değerli, biliyorsun. O yüzden bir dahaki sefere SMS geciktiğinde, derin bir nefes al ve "hımm, demek sistemde anlık bir yoğunluk var yine" de geç... Ne senin telefonun bozuk ne de banka sana karşı bir tavır almış, sadece dijital dünya da bazen insan gibi yorulabiliyor, nefes almak isteyebiliyor.
İnanın bana, çoğu zaman kişisel bir sorun değil bu yaşadığınız, ne sizin telefonunuzda ne de sizin özel hesabınızda bir aksaklık var aslında. O gördüğünüz gecikme, o beklediğiniz ama bir türlü ekrana düşmeyen şifre... İşte o, bankanın SMS gönderim sisteminde o an yaşanan anlık bir yoğunluğun, bir nevi dijital trafik sıkışıklığının ta kendisi, abi ya. Milyonlarca kullanıcısı olan bir sistemden bahsediyoruz, aynı anda yüz binlerce işlemin, on binlerce SMS’in saniyeler içinde gönderilmeye çalışıldığı bir an düşünün...
Düşünsenize, sabah işe giderken herkesin aynı anda yola çıktığı o meşhur köprü trafiğini... Ya da bir tatil sabahı, bütün şehrin birden sahil kasabalarına akın ettiği otoban kilitlenmesini. İşte bankaların SMS sistemleri de benzer mantıkla çalışıyor diyebiliriz, vallahi billahi öyle. Milyonlarca müşterinin aynı anda işlem yapmaya çalıştığı, havale gönderdiği, EFT onayladığı, kredi kartı şifresi istediği anlar oluyor... Bazen bir kampanya duyurusunun ardından herkes aynı anda o kampanyaya katılmak için sisteme yükleniyor, bazen de ay sonu ödemeleri ya da maaş günleri gibi genel geçer yoğunluklar yaşanıyor ve bu durum, sistemin anlık olarak soluklanmakta zorlanmasına neden olabiliyor.
Elbette her banka, bu yoğunlukları öngörerek ciddi altyapı yatırımları yapıyor, sistemlerini sürekli güncelliyor, kapasitelerini artırıyor. Ama gel gör ki, bazen beklenmedik durumlar yaşanıyor; piyasanın hareketli olduğu bir günün belli bir saati, global bir uygulama güncellemesi sonrası ya da bir anda milyonlarca kişinin aynı anda bir işleme yönelmesi... Bu durum, o devasa sistemleri bile anlık olarak zorlayabiliyor, mesaj kuyruklarını uzatabiliyor işte. Sanki o büyük data otoyoluna aniden ekstra şeritler eklemeye çalışmak gibi bir şey bu, ancak o şeritlerin inşası da belli bir zaman alıyor doğal olarak.
Peki, böyle bir durumda insan ne hisseder? Tabii ki sinir, hafif bir isyan, "yine mi ya" serzenişi... Haklısın da, ne demeli. O an tek yapabileceğin belki birkaç saniye daha beklemek, ekranı yenilemek, belki de en fazla bir dakika sonra tekrar denemek... Çünkü sistemler genellikle bu anlık yükü çok kısa sürede absorbe edip normale dönüyor, o beklediğin sihirli kod nihayet telefonuna düşüyor genelde. Sakin kalmak, durumu kişisel algılamamak, en güzeli. Unutma, bu tür teknik aksaklıklar, genellikle geçicidir ve bankanın genel işleyişinde bir sorun olduğunu göstermez...
Yani anlayacağın, arkasında kötü niyet, seni mağdur etme çabası falan yok. Tamamen dijital bir kilitlenme, bir nevi sunucu nezlesi diyebiliriz buna. Bankalar da bu tür durumların önüne geçmek için sürekli mesai harcıyor, teknolojilerini bir adım öteye taşımaya çalışıyorlar çünkü müşteri memnuniyeti onlar için de çok değerli, biliyorsun. O yüzden bir dahaki sefere SMS geciktiğinde, derin bir nefes al ve "hımm, demek sistemde anlık bir yoğunluk var yine" de geç... Ne senin telefonun bozuk ne de banka sana karşı bir tavır almış, sadece dijital dünya da bazen insan gibi yorulabiliyor, nefes almak isteyebiliyor.