OrchidLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Belge Kenarları Bulanık Çıkıyor: Kimlik Doğrulama Çözümü
Hani olur ya, bir şeye başvurdunuz internetten, yeni bir hesap açacaksınız ya da bir işlemi halledeceksiniz… Derken "Kimliğinizin ön yüzünü yükleyin" diye bir ekran belirir. Telefonu elinize alırsınız, kamerayı açarsınız, belgenin üstüne doğrultursunuz. Ama bir türlü netlemez, kenarlar hep bulanık kalır, bir taraf karanlık çıkar, öbür taraf ışık parlar... İşte o an insanın içinden ne küfürler geçer, değil mi? "Abi yeter ya, kaç kere denedim!" diye kendi kendine konuşursun, sinirden köpürürsün bazen. Vallahi billahi hepimiz yaşadık o anı.
E hani bu işin bir de öbür tarafı var; o belgeyi sizden isteyen kurum, kuruluş… Onlar için de dert oluyor bu bulanık belgeler. Sahtecilik riskini düşünsenize, ya da uyumluluk süreçlerini. Bir belge net değilse, yasal zorunlulukları yerine getiremiyorlar, işlemi onaylayamıyorlar. Müşteri kazanmak yerine, bir sürü iade, bir sürü reddedilen başvuru oluyor. Oysa amaç, hızlıca işi bitirip herkesi mutlu etmek...
Şimdi düşünsenize, o cep telefonu ekranında defalarca denediğiniz o fotoğraflama süreci aslında hem sizin için, hem de karşı taraf için büyük bir zaman kaybı. Işık mı az geldi, el mi titredi, ya da belge tam kadraja sığmadı mı? Bunların hepsi, sizin o "hızlıca halledeyim" dediğiniz anı kabusa çeviriyor, değil mi? Sanki belgeyle güreş tutuyorsunuz, bir türlü zapt edemiyorsunuz...
Peki bu işin hiç mi kolay yolu yok, diye sormuyor musunuz kendinize? Hani insan bir şeyi yaparken otomatikman yönlendirilmeyi, "şöyle yaparsanız daha iyi olur" gibi bir kılavuzluk bekler ya... İşte tam da bu noktada, teknolojinin devreye girmesi gerekmiyor mu sizce de? Hani öyle bir sistem olsa ki, sizi yönlendirse, ışığı ayarla dese, "biraz daha yaklaştırın", "belgeyi düzeltin" dese...
Düşünsene, bir dakikada halletmişsin kimlik doğrulama işini. Telefonu tutuyorsun, sistem sana "tamamdır, süper çekim!" diyor, işlem bitiyor. Ne bir daha çekmek zorunda kalıyorsun, ne sinirler geriliyor, ne de "acaba kabul olur mu?" diye endişeleniyorsun. Tamamen stressiz, pürüzsüz bir deneyim. Hem senin zamanın değerli, hem de o kurumun çalışanlarının...
Bir de işin operasyonel yükü var, vallahi. Her gün yüzlerce, binlerce başvuru alıyorlar. Her birini manuel olarak incelemek, bulanık olanları tek tek ayıklamak, geri bildirim göndermek, sonra müşterinin tekrar yüklemesini beklemek... Bu, hem maliyetli bir süreç, hem de iş gücü kaybı demek. Otomatikleşmiş, akıllı bir çözümle bu yükün ne kadar hafifleyebileceğini bir düşünsene... İnsan kaynakları daha verimli kullanılmış olur, müşteriler de kuyruk beklemeden işlerini hallederler, ne güzel olurdu değil mi?
Aslında bu sadece bir belge meselesi değil, bir güven meselesi aynı zamanda. Dijitalleşen dünyada, karşı tarafta gerçek bir insanın oturduğundan, sahte kimlik kullanılmadığından emin olmak zorundalar. Bulanık bir fotoğraf, bu güveni zedeleyebiliyor, tüm sistemin sorgulanmasına neden olabiliyor. Oysa net ve hızlı bir doğrulama, hem sizin içinizin rahat etmesini sağlıyor, hem de hizmet aldığınız kurumun itibarını pekiştiriyor...
Yani, demek istediğim, bu "belge kenarları bulanık çıkıyor" derdi aslında basit bir fotoğraf çekme probleminden çok daha fazlası. Hem kullanıcı deneyimini etkiliyor, hem iş süreçlerini yavaşlatıyor, hem de güvenliği riske atabiliyor. Akıllı bir dokunuşla, doğru bir dijital çözümlle, bu sorunu tamamen ortadan kaldırmak mümkün. Hem de hiç de öyle uzay bilimi falan da değil bu işler, artık teknoloji epey ilerledi...
Hani olur ya, bir şeye başvurdunuz internetten, yeni bir hesap açacaksınız ya da bir işlemi halledeceksiniz… Derken "Kimliğinizin ön yüzünü yükleyin" diye bir ekran belirir. Telefonu elinize alırsınız, kamerayı açarsınız, belgenin üstüne doğrultursunuz. Ama bir türlü netlemez, kenarlar hep bulanık kalır, bir taraf karanlık çıkar, öbür taraf ışık parlar... İşte o an insanın içinden ne küfürler geçer, değil mi? "Abi yeter ya, kaç kere denedim!" diye kendi kendine konuşursun, sinirden köpürürsün bazen. Vallahi billahi hepimiz yaşadık o anı.
E hani bu işin bir de öbür tarafı var; o belgeyi sizden isteyen kurum, kuruluş… Onlar için de dert oluyor bu bulanık belgeler. Sahtecilik riskini düşünsenize, ya da uyumluluk süreçlerini. Bir belge net değilse, yasal zorunlulukları yerine getiremiyorlar, işlemi onaylayamıyorlar. Müşteri kazanmak yerine, bir sürü iade, bir sürü reddedilen başvuru oluyor. Oysa amaç, hızlıca işi bitirip herkesi mutlu etmek...
Şimdi düşünsenize, o cep telefonu ekranında defalarca denediğiniz o fotoğraflama süreci aslında hem sizin için, hem de karşı taraf için büyük bir zaman kaybı. Işık mı az geldi, el mi titredi, ya da belge tam kadraja sığmadı mı? Bunların hepsi, sizin o "hızlıca halledeyim" dediğiniz anı kabusa çeviriyor, değil mi? Sanki belgeyle güreş tutuyorsunuz, bir türlü zapt edemiyorsunuz...
Peki bu işin hiç mi kolay yolu yok, diye sormuyor musunuz kendinize? Hani insan bir şeyi yaparken otomatikman yönlendirilmeyi, "şöyle yaparsanız daha iyi olur" gibi bir kılavuzluk bekler ya... İşte tam da bu noktada, teknolojinin devreye girmesi gerekmiyor mu sizce de? Hani öyle bir sistem olsa ki, sizi yönlendirse, ışığı ayarla dese, "biraz daha yaklaştırın", "belgeyi düzeltin" dese...
Düşünsene, bir dakikada halletmişsin kimlik doğrulama işini. Telefonu tutuyorsun, sistem sana "tamamdır, süper çekim!" diyor, işlem bitiyor. Ne bir daha çekmek zorunda kalıyorsun, ne sinirler geriliyor, ne de "acaba kabul olur mu?" diye endişeleniyorsun. Tamamen stressiz, pürüzsüz bir deneyim. Hem senin zamanın değerli, hem de o kurumun çalışanlarının...
Bir de işin operasyonel yükü var, vallahi. Her gün yüzlerce, binlerce başvuru alıyorlar. Her birini manuel olarak incelemek, bulanık olanları tek tek ayıklamak, geri bildirim göndermek, sonra müşterinin tekrar yüklemesini beklemek... Bu, hem maliyetli bir süreç, hem de iş gücü kaybı demek. Otomatikleşmiş, akıllı bir çözümle bu yükün ne kadar hafifleyebileceğini bir düşünsene... İnsan kaynakları daha verimli kullanılmış olur, müşteriler de kuyruk beklemeden işlerini hallederler, ne güzel olurdu değil mi?
Aslında bu sadece bir belge meselesi değil, bir güven meselesi aynı zamanda. Dijitalleşen dünyada, karşı tarafta gerçek bir insanın oturduğundan, sahte kimlik kullanılmadığından emin olmak zorundalar. Bulanık bir fotoğraf, bu güveni zedeleyebiliyor, tüm sistemin sorgulanmasına neden olabiliyor. Oysa net ve hızlı bir doğrulama, hem sizin içinizin rahat etmesini sağlıyor, hem de hizmet aldığınız kurumun itibarını pekiştiriyor...
Yani, demek istediğim, bu "belge kenarları bulanık çıkıyor" derdi aslında basit bir fotoğraf çekme probleminden çok daha fazlası. Hem kullanıcı deneyimini etkiliyor, hem iş süreçlerini yavaşlatıyor, hem de güvenliği riske atabiliyor. Akıllı bir dokunuşla, doğru bir dijital çözümlle, bu sorunu tamamen ortadan kaldırmak mümkün. Hem de hiç de öyle uzay bilimi falan da değil bu işler, artık teknoloji epey ilerledi...