CoralMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi oturdun bilgisayarın başına, belki o çok istediğin eve kredi çekeceksin, belki de işini büyütecek o nefes aldıracak finansmanı arıyorsun. Hayallerin var, planların var, her şeyi ince ince düşünmüşsün. O bankanın kapısından içeri adım atmadan önce defalarca evrakları kontrol etmiş, eksiksiz olduğuna neredeyse yemin edecek duruma gelmişsindir. Kendi kendine dersin, "Tamamdır, bu sefer kesin olur, her şey yolunda."
Sonra pat! Bir telefon, ya da bankacılık uygulamasında bir uyarı mesajı. "Efendim, başvurunuzda belge uyumsuzluğu tespit edilmiştir, işleminize devam edilememektedir." İşte o an, insan bir buz keser, bir afallar, adeta dünya başına yıkılır gibi olur. Nasıl yani? Hani her şey tamamdı? Bütün evrakları eksiksiz vermiştim ben, hem de iki kere kontrol ederek. İnsan şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez, değil mi?
Vallahi billahi, bu durum, özellikle kredi çekme sürecinde o kadar sık karşılaşılan bir problem ki… Bazen o küçücük bir harf hatası, bazen bir isimde ya da soy isimde minicik bir eksiklik, belki de gelir belgesindeki o kuruş farkı… İşte o küçücük detaylar, senin koca koca hayallerinin önüne, adeta Çin Seddi gibi bir duvar örüyor, hem de ne duvar. İnsan da ne yapsın şimdi?
Düşünsene, aylarca uğraşmışsın o tapuyu çıkartmak için, noterde o kadar sıra beklemişsin. Onca çaba, onca zaman harcanmış… Sonra geliyorlar, "Yok efendim, buradaki ikametgah belgenizdeki adresle, nüfus kayıtlarındaki adresiniz birebir aynı değil." E sen ne bileyim şimdi, belki sen taşındın ama resmi kayıtlara geçişi bir hafta sürdü, hani… Sanki bilerek, isteyerek bir sahtekarlık yapmışsın gibi muamele görüyor insan, abi ya, bu durum beni çıldırtıyor.
Peki ne yapacağız şimdi? Oturup kaderimize mi razı olacağız? Hayır, vallahi hayır. Öyle hemen pes etmek olmaz. Öncelikle, o "uyumsuzluk" dedikleri şeyin ne olduğunu, nerede, nasıl bir hata yapıldığını ya da daha doğrusu *görüldüğünü*, iliklerine kadar bir öğrenmek lazım. Yani, bankanın o belgenin neresinde ne gibi bir sorun tespit ettiğini tek tek soracaksın, hatta gerekirse yazılı olarak isteyeceksin. Bu, senin en doğal hakkın, kimse kusura bakmasın.
Hatta şöyle bir şey var, sen evrakları teslim etmeden önce bir değil, iki değil, üç kere kontrol etmelisin. Her bir harf, her bir rakam, her bir noktalama işareti… Biliyorum, kulağa çok detaycı geliyor ama inanın bana, bankaların o katı kuralları bazen akıl almaz noktalara ulaşabiliyor. Sanki en ufak bir hata, koca bir dolandırıcılık teşebbüsü gibi algılanabiliyor.
Bankalar da haklı mı haksız mı, orası ayrı bir tartışma konusu. Kendi iç prosedürleri, Merkez Bankası düzenlemeleri, o kadar çok yasa, yönetmelik var ki… Risk almak istememeleri de bir yere kadar anlaşılır belki. Ama bu durum, vatandaşı neden bu kadar mağdur eder ki? Hani müşteri memnuniyeti? Hani o televizyonlarda dönen "sizin yanınızdayız" temalı o koca koca reklamlar? Bunlar hep hikaye mi şimdi? Müşteri memnuniyeti dediğin, kapıdan içeri girmeden önce mi bitiyor?
En nihayetinde, bu tür durumlar karşısında sakin kalmak ve adımları doğru atmak şart. Öfkeyle hareket etmek, sinirle banka çalışanlarına bağırmak hiçbir işe yaramaz, aksine işini daha da zora sokar. O anki sinirle, hani elinde avucunda ne varsa atıp "istemiyorum arkadaş!" demek istersin ya… İşte öyle bir an. Ama unutma, bu sistemin içinde bir şekilde yolunu bulmak lazım. Gerekirse alternatif bankalara bakmak, gerekirse o "uyumsuz" dedikleri belgeyi baştan aşağı yeniden düzenlemek… Başka çare yok. Sabır, sabır ve biraz da dirayet gerekiyor bu süreçlerde.
Sonra pat! Bir telefon, ya da bankacılık uygulamasında bir uyarı mesajı. "Efendim, başvurunuzda belge uyumsuzluğu tespit edilmiştir, işleminize devam edilememektedir." İşte o an, insan bir buz keser, bir afallar, adeta dünya başına yıkılır gibi olur. Nasıl yani? Hani her şey tamamdı? Bütün evrakları eksiksiz vermiştim ben, hem de iki kere kontrol ederek. İnsan şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez, değil mi?
Vallahi billahi, bu durum, özellikle kredi çekme sürecinde o kadar sık karşılaşılan bir problem ki… Bazen o küçücük bir harf hatası, bazen bir isimde ya da soy isimde minicik bir eksiklik, belki de gelir belgesindeki o kuruş farkı… İşte o küçücük detaylar, senin koca koca hayallerinin önüne, adeta Çin Seddi gibi bir duvar örüyor, hem de ne duvar. İnsan da ne yapsın şimdi?
Düşünsene, aylarca uğraşmışsın o tapuyu çıkartmak için, noterde o kadar sıra beklemişsin. Onca çaba, onca zaman harcanmış… Sonra geliyorlar, "Yok efendim, buradaki ikametgah belgenizdeki adresle, nüfus kayıtlarındaki adresiniz birebir aynı değil." E sen ne bileyim şimdi, belki sen taşındın ama resmi kayıtlara geçişi bir hafta sürdü, hani… Sanki bilerek, isteyerek bir sahtekarlık yapmışsın gibi muamele görüyor insan, abi ya, bu durum beni çıldırtıyor.
Peki ne yapacağız şimdi? Oturup kaderimize mi razı olacağız? Hayır, vallahi hayır. Öyle hemen pes etmek olmaz. Öncelikle, o "uyumsuzluk" dedikleri şeyin ne olduğunu, nerede, nasıl bir hata yapıldığını ya da daha doğrusu *görüldüğünü*, iliklerine kadar bir öğrenmek lazım. Yani, bankanın o belgenin neresinde ne gibi bir sorun tespit ettiğini tek tek soracaksın, hatta gerekirse yazılı olarak isteyeceksin. Bu, senin en doğal hakkın, kimse kusura bakmasın.
Hatta şöyle bir şey var, sen evrakları teslim etmeden önce bir değil, iki değil, üç kere kontrol etmelisin. Her bir harf, her bir rakam, her bir noktalama işareti… Biliyorum, kulağa çok detaycı geliyor ama inanın bana, bankaların o katı kuralları bazen akıl almaz noktalara ulaşabiliyor. Sanki en ufak bir hata, koca bir dolandırıcılık teşebbüsü gibi algılanabiliyor.
Bankalar da haklı mı haksız mı, orası ayrı bir tartışma konusu. Kendi iç prosedürleri, Merkez Bankası düzenlemeleri, o kadar çok yasa, yönetmelik var ki… Risk almak istememeleri de bir yere kadar anlaşılır belki. Ama bu durum, vatandaşı neden bu kadar mağdur eder ki? Hani müşteri memnuniyeti? Hani o televizyonlarda dönen "sizin yanınızdayız" temalı o koca koca reklamlar? Bunlar hep hikaye mi şimdi? Müşteri memnuniyeti dediğin, kapıdan içeri girmeden önce mi bitiyor?
En nihayetinde, bu tür durumlar karşısında sakin kalmak ve adımları doğru atmak şart. Öfkeyle hareket etmek, sinirle banka çalışanlarına bağırmak hiçbir işe yaramaz, aksine işini daha da zora sokar. O anki sinirle, hani elinde avucunda ne varsa atıp "istemiyorum arkadaş!" demek istersin ya… İşte öyle bir an. Ama unutma, bu sistemin içinde bir şekilde yolunu bulmak lazım. Gerekirse alternatif bankalara bakmak, gerekirse o "uyumsuz" dedikleri belgeyi baştan aşağı yeniden düzenlemek… Başka çare yok. Sabır, sabır ve biraz da dirayet gerekiyor bu süreçlerde.