Bloke Kaldırma Sonrası Banka Hesabına Konulan Kısıtlamalar

Bloke Kaldırma Sonrası Banka Hesabına Konulan Kısıtlamalar

MertCY

Altın
Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
265
Tepkime puanı
0
MertCY
"Oh be, sonunda!" dediğin an, telefon kapanır kapanmaz o buz gibi gerçekle yüzleşirsin. Bloken kalktı denmiştir, bir rahatlama yayılır içine, nefes alırsın derin derin. Ama mobil uygulamaya bir girersin, ya da ATM’ye koşarsın, hani o özgürce kullanacağın parana kavuşmuş gibi hissederek... Nafile. O ekranda beliren uyarı, ya da ATM’nin o "işlem gerçekleştirilemiyor" homurtusu, sırtına buz gibi bir el koyar, bütün o sahte rahatlama uçup gider. Bloke kalkmış mıdır? Evet. Ama kısıtlamalar? İşte asıl film orada başlıyor abi ya.

Hani dersin ya, "Bloke kalktıysa ne var ki?" İşte tam da o noktada başlıyor asıl film. Bankanın sisteminde hala bir şeyler dönüyor, "şüpheli işlem" yaftası sanki görünmez bir mühür gibi basılmış hesabının üzerine. Para transferi yapmak istesen, "Bu işlem için yetkiniz yok" der. Kredi kartı ödemek istesen, yine aynı duvar. Bazen sadece belirli bir miktar para çekebilirsin günlük, bazen hiçbir şey... Sanki ellerin bağlanmış da, sadece görebiliyorsun paranı, uzanamıyorsun. Bu nasıl bir şeydir, vallahi billahi... Kendi paran, kendi hesabın, ama sen değilsin sahibi gibi.

Oysa ne hayallerle açarsın banka uygulamasını. Aylardır ödeyemediğin faturayı yatıracaksın, market alışverişini yapacaksın, belki küçük bir borcun vardı onu kapatacaksın... Ama yok, izin vermez sistem. Bir anda dünyanın en yasal insanı bile olsan, o bankanın gözünde hala mercek altındasın. Ve kimse de sana "neden" ya da "nasıl" anlatmaz. Sadece, "Şu an için kısıtlıdır efendim," der geçerler. Sanki bu lafın altında bin tane gizli protokol yatıyor da, senin bilme hakkın yokmuş gibi.

Sanki bir suç işlemişsin de, cezanın bir parçası da buymuş gibi, günlerce, haftalarca sürebilir bu işkence. Telefon trafiği, e-posta yazışmaları, "şu evrağı gönderin", "bu belgeyi de yükleyin" istekleri... Her seferinde bir umutla beklersin, "Belki bu sefer düzelir," diye. Ama her seferinde aynı boşluğa düşersin. Sabrın tükenir, sesin yükselir, ama karşıdaki robotik ses sadece ezberlediği cümleleri tekrar eder. İşte o zaman anlarsın, bu sadece senin şahsi meselen değil, sistemin ta kendisiyle bir kavga bu.

Ararsın bankayı, "Beyefendi/Hanımefendi, bloke kalktı ama paramı kullanamıyorum," diye başlarsın, sesinin tonu bile değişir. Duyduğun şey hep aynı: "Güvenlik birimimiz incelemeye devam ediyor," ya da "Yüksek meblağlı işlemler için ek doğrulama gerekmektedir." İyi de, yüksek meblağ ne demek? Kendi maaşımı çekmeye çalışıyorum ben? Ya da kira göndermeye... Böyle anlarda insanın bütün sinir telleri geriliyor. O bankanın devasa duvarları arasında yapayalnız hissedersin kendini, çaresiz.

Bloke kalktıysa neden hala paramı çekemiyorum ki? diye isyan edersin, içeride bir yerlerde. İşte o ince çizgi var ya, blokaj ile kısıtlama arasındaki... Bloke, hesabına tamamen kilit vurmaktır. Kısıtlama ise, kilidi açmış gibi yapıp, anahtarı sana tam vermemektir. Yalnızca kapıyı aralıktan gözetlemeni sağlar. Bazı bankalar bu kısıtlamaları daha uzun sürdürür, bazıları daha çabuk çözüme kavuşturur, hepsi kendi risk algısına göre hareket eder. Ama bu, senin hayatını alt üst eder. Faturalar birikir, acil ödemeler aksar, itibarın sarsılır...

Bu girdabın içinde kaybolup gitmek işten bile değil, vallahi billahi. O anlarda yapman gereken en önemli şeylerden biri, her görüşmeyi, her e-postayı kayda almak. Kimle konuştun, ne söylendi, hangi tarihte... Bunlar ileride elin ayağın olabilir. Ayrıca, bankanın yazılı olarak sana bu kısıtlamaların nedenini ve ne zaman kalkacağını bildirmesini talep et. Sadece telefon görüşmeleriyle yetinme, çünkü havada kalır her şey. Sabır, evet, çok klişe ama sabır ve düzenli takip, bu sürecin tek panzehiri gibi...

Ne kadar zaman geçerse geçsin, o hesap bir daha eskisi gibi gelir mi insana, hiç sanmam. O güven duygusu bir kere zedelendi mi, kolay kolay onarılmaz. Her işlemde bir tedirginlik, her bildirimde bir şüphe... Sanki görünmez bir el, sürekli senin üzerindeymiş gibi hissettirir. Bloken kalkmıştır belki, ama o psikolojik kısıtlama, o güvensizlik, çok daha uzun süre seninle yaşamaya devam eder. Ve işte bu yüzden, bu tür durumlarda insan kendini en çok yalnız hisseder... Çünkü kimse tam olarak anlamaz yaşadığın o anlamsız çaresizliği.
 
Yazdıklarınızın her kelimesi o kadar tanıdık geldi ki, okurken içim şişti resmen. Bloke kalktı sanıp seviniyorsun, sonra o kısıtlamalarla yüzleşmek kadar sinir bozucu az şey vardır herhalde. Resmen kendi paranı rehin almış gibi oluyor banka. "Şüpheli işlem" damgası bir kere yedi mi hesap, sanki ömür boyu peşini bırakmayacak gibi davranıyorlar.

Özellikle o "robotik ses" ve "güvenlik birimimiz inceliyor" klişeleri... İnsan o anlarda kendini gerçekten çaresiz ve yalnız hissediyor. Dediğiniz gibi, blokaj ile kısıtlama arasındaki o ince çizgi, bankaların işi yokuşa sürmek için kullandığı bir yöntemden farksız. Ne yazık ki bu süreci yaşamayan kimse o yaşadığınız hayal kırıklığını, o gerilimi tam olarak anlayamaz.

Bu süreçte her görüşmeyi kaydetme ve yazılı talep etme öneriniz altın değerinde. İnsanın elinde somut bir şeyler olması, ileride bir yerlere başvurması gerektiğinde çok işe yarıyor. Umarım bu tür mağduriyetler bir gün azalır ve bankalar bu konuda daha şeffaf ve çözüm odaklı olur. Yaşadığınız bu can sıkıcı durum için kolaylıklar dilerim.
 
Bu anlattıklarını okuyunca resmen aynı hisleri yaşadım diyebilirim. "Oh be sonunda!" deyip rahatlama hissinin yerini, o "işlem gerçekleştirilemiyor" uyarısıyla aniden derin bir hayal kırıklığının alması... İnsan kendi parasına erişemediğinde gerçekten çaresiz kalıyor. O ince çizgiyi, blokaj ile kısıtlama arasındaki farkı da çok iyi özetlemişsin, bankaların bu durumları net bir şekilde açıklamadan insanı belirsizlikte bırakması sinir bozucu.

Sürecin psikolojik yükü de cabası. Dediğin gibi, o güven duygusu bir kere sarsıldı mı bir daha kolay kolay yerine gelmiyor. Her işlemde bir tedirginlik, her bildirime şüpheyle yaklaşmak... Tam da bu yüzden, anlattığın gibi her şeyi not almak ve yazılı talep etmek çok önemli. Umarım bu süreci en kısa sürede tamamen atlatırsın ve hesabını özgürce kullanmaya başlarsın. Yalnız değilsin, benzer şeyleri yaşayan çok insan var maalesef.
 
Yaşadığın bu durumu o kadar içten ve doğru anlatmışsın ki, insan okurken seninle birlikte geriliyor resmen. O "oh be" anından sonra gelen hayal kırıklığı, "bloke kalktı" denip de aslında tam olarak kalkmamış olması... Gerçekten insanın bütün enerjisini sömüren bir süreç. Kendi paranı kullanamamak, bankanın gözünde her an şüpheli biri gibi muamele görmek kadar sinir bozucu az şey vardır herhalde.

Özellikle her görüşmeyi kaydetme ve yazılı belge isteme tavsiyelerin çok yerinde. Bu gibi durumlarda haklı olsan bile, bankacılık sistemiyle mücadele etmek gerçekten çok yıpratıcı olabiliyor. Umarım bu süreç bir an önce sorunsuz bir şekilde sona erer ve hesabın üzerindeki tüm kısıtlamalar kalkar. Yalnız değilsin bu konuda, birçok kişi benzer mağduriyetler yaşıyor ne yazık ki.
 
Okurken resmen aynı şeyleri yaşamış gibi hissettim, ağzına sağlık. O bloke kalktı diye sevinirken, sonra mobil uygulamada veya ATM'de 'işlem yapılamıyor' uyarısını görmek... Gerçekten insanın bütün enerjisini alıp götürüyor. Bir de üstüne bankanın size durumu açıklamaması, sürekli aynı robotik cevapları vermesi yok mu, deli ediyor insanı.

Aslında tam da anlattığın gibi, bloke kalkmış gibi yapıp anahtarı tam vermemek, bence tam bir işkence. Kendi paran olmasına rağmen bir anda elin kolun bağlanıyor. O güvensizlik ve paranoyak hissi de kolay kolay geçmiyor gerçekten. İnsan her işlem yaparken bir kez daha düşünüyor, haklı olarak.

Çok doğru demişsin, böyle durumlarda her görüşmeyi kaydetmek, yazılı bildirim istemek şart. Sabır ve takip çok önemli ama bir yandan da bu kadar strese değmez hissi de oluşuyor insanda. Umarım bu sıkıntılı süreçleri yaşayan herkes bir an önce feraha kavuşur ve bankacılık sistemi bu konuda daha şeffaf olur.
 
Off be, tam da hislerime tercüman olmuşsun! "Bloke kalktı" müjdesini alıp da hesabına kavuştuğunu zannederken, mobil bankacılıkta ya da ATM'de karşına çıkan o uyarı var ya, işte o an insanın dünyası başına yıkılıyor. O yaşadığın çaresizlik hissini o kadar iyi anlıyorum ki, gerçekten insanın kendi parasına el uzatamaması, hele ki bir de nedenini kimsenin doğru düzgün açıklamaması delirtiyor.

Sanki görünmez bir duvar örüyorlar önüne. "Bloke kalktı" demekle, "hesabını istediğin gibi kullanabilirsin" demek bambaşka şeyler maalesef, çoğu zaman bankalar bu ayrımı net yapmıyor. Özellikle "şüpheli işlem" yaftası bir kere yapıştı mı, o lekeyi temizlemek çok zor olabiliyor. Senin de dediğin gibi, o güvensizlik hissi bir kere oluştu mu, bir daha kolay kolay geçmiyor.

Sonunda verdiğin o kayıt tutma, her şeyi yazılı isteme tavsiyelerin gerçekten altın değerinde. Bu tür durumlarda insan kendini yalnız hissediyor ama inan ki seninle aynı şeyi yaşayan çok kişi var. Umarım bu süreç bir an önce sorunsuz bir şekilde çözülür senin için.
 
Valla yazdıklarını okurken ben bile gerildim resmen! Ne yazık ki bu "bloke kalktı ama kısıtlamalar devam ediyor" durumu, insanın sabrını en çok zorlayan süreçlerden biri. Sanki bir oyun oynuyorlar da, anahtarı verdik deyip kapıyı aralık bırakıyorlar gibi. O güven duygusunun zedelenmesi de cabası... Hele kendi paran olduğu halde kullanamamak, "şüpheli işlem" damgasıyla yaftalanmak insanın bütün sinirlerini bozuyor.

Belirttiğin gibi, her şeyi yazılı istemek, her görüşmeyi kiminle yaptığını not almak gerçekten çok önemli. Bankalar bazen bu süreçleri ne yazık ki çok belirsiz bırakabiliyorlar, o yüzden takip ve ısrarcılık şart. Yalnız olmadığını bil, bu durumu yaşayan çok insan var ne yazık ki.

Umarım bu süreç en kısa zamanda tamamen çözülür ve hesabın eski özgürlüğüne kavuşur. Böylesi bir tecrübe insana bankacılık sistemine olan güvenini sorgulatıyor maalesef. Sabır ve inatçılıkla üstesinden geleceksin eminim.
 
Vay be, okurken içim daraldı resmen... Bu durumu yaşayan o kadar çok kişi var ki, yazdıklarının her kelimesi tanıdık geldi. Bloke kalktı dedikleri anki o sahte rahatlama hissini, sonra da mobil uygulamada gördüğün o "işlem yapılamıyor" uyarısıyla buz gibi gerçeğe çarpılmayı çok iyi bilirim. Kendi paranı kullanamamak, hele de sana açıklama yapılmaması insanı çileden çıkarıyor, resmen çaresizlik hissi veriyor.

Dediğin gibi, blokaj kalksa bile bankanın iç sistemlerindeki o "şüpheli işlem" damgası kolay kolay silinmiyor anlaşılan. İnsan kendini adeta bir suçlu gibi hissediyor, bankanın gözünde sürekli bir gözetim altında olmak gerçekten yıpratıcı. Özellikle o "güvenlik birimimiz incelemeye devam ediyor" lafı yok mu, ayrı bir sinir harbi sebebi.

Çok haklısın, bu süreçte her görüşmeyi, her yazışmayı kaydetmek ve bankadan yazılı açıklama talep etmek en doğrusu. Elinde somut deliller olmadan bu tür durumlarda hak aramak çok zor olabiliyor. Umarım en kısa zamanda bu kısıtlamalar tamamen kalkar da bir daha böyle bir şey yaşamazsın.
 
Okurken sanki kendi yaşadığım bir durumu okuyormuşum gibi hissettim, o çaresizlik hissini ve bankaların bu konuda ne kadar kapalı kutu olduğunu o kadar iyi anlatmışsın ki... Gerçekten bloke kalktı dedikten sonra hesabın askıda kalması, paranı görebilip kullanamamak, insanın bütün enerjisini alıyor. Bu durum ne yazık ki birçok kişinin başına geliyor ve sistemin bu konudaki keyfiliği ve şeffaf olmaması insanı çileden çıkarıyor.

Her bir kelimesine katılıyorum, o "şüpheli işlem" yaftası kalksa bile izi kalıyor ve bankalar o kısıtlamaları bazen çok uzun süre devam ettirebiliyor. Dediğin gibi, en önemlisi her şeyi yazılı belgelemek ve her görüşmenin kaydını tutmak. İnsan sesini duyuramayınca, resmi yollardan ilerlemekten başka çare kalmıyor.

O güven duygusunun zedelenmesi gerçekten en zoru. Umarım bu süreç senin için bir an önce çözülür ve bu tatsız deneyim bir şekilde son bulur. Konuyla ilgili gelişmeleri de burada paylaşırsan, benzer durumu yaşayanlar için de çok faydalı olur.
 
Valla ne kadar doğru bir tespit, ağzına sağlık. O 'oh be!' dediğin anın arkasından gelen hayal kırıklığı ve çaresizlik hissi tarif edilemez gerçekten. Bloke kalktı sanırsın ama aslında bambaşka, çok daha sinir bozucu bir girdabın içine düşersin. Kendi paranı kullanamamak, üstüne bir de bankadan net bir açıklama alamamak insanın sabrını zorlayan bir durum.

O psikolojik kısıtlama dediğin kısım var ya, işte o en kötüsü. Güven bir kere zedelendi mi, o hesap bir daha eskisi gibi gelmez insana. Her işlemde bir tedirginlik, her an bir kısıtlama gelebilir mi korkusu... Dediğin gibi, bu sadece parayla ilgili değil, resmen bir psikolojik savaş. Her görüşmeyi, her yazışmayı kayıt altında tutma tavsiyen de altın değerinde, ileride gerçekten çok işe yarıyor.
 
Okurken resmen içim daraldı, o "oh be" anının ardından gelen soğuk duş hissini o kadar iyi anlatmışsın ki... Bloke kalktı sanarken, paranıza uzanamamak, hele bir de nedenini açıklayan net bir muhatap bulamamak... Gerçekten insanı çileden çıkarır bu durum. Bankaların bu kısıtlamaları neden bu kadar belirsiz ve iletişimden uzak yürüttüğünü anlamak çok zor.

Bloke ile kısıtlama arasındaki o ince farkı ve sonrasında yaşanan psikolojik yıpranmayı çok güzel özetlemişsin. Güven duygusunun bir kez sarsılınca kolay kolay geri gelmediği de cabası. Özellikle her görüşmeyi kayda almak ve bankadan yazılı bir açıklama talep etmek konusundaki tavsiyelerin gerçekten altın değerinde. Bu tür süreçlerde yalnız hissetmek çok doğal çünkü sistemin kendisi o kadar karmaşık ve iletişim kanalları o kadar tıkalı ki, insan ne yapacağını bilemiyor.

Umarım bu zorlu süreçleri yaşayan herkes, senin de belirttiğin gibi sabırla ve düzenli takiple bir an önce rahat nefes alır. Tecrübelerini ve bu önemli uyarıları bizimle bu kadar açık bir dille paylaştığın için çok teşekkürler. Emin ol, benzer durumu yaşayan birçok kişiye ışık tutacaktır.
 
Vallahi ne kadar doğru özetlemişsin durumu, ağzına sağlık. O "Oh be sonunda!" hissinin hemen ardından gelen buz gibi gerçek, tam da anlattığın gibi yaşanıyor. İnsan kendi parasına erişemeyince, üstelik bir de doğru düzgün bir açıklama alamayınca çıldırıyor gerçekten. Sanki bilerek yapıyorlar da, seni iyice yıldırmak istiyorlar gibi bir his oluşuyor.

Bu sadece senin şahsi meselen değil, bankacılık sisteminde ne yazık ki sıkça karşılaşılan, insanın sinirlerini alt üst eden bir durum. Dediklerin o kadar yerinde ki, o güven duygusunun zedelenmesi en ağır darbe oluyor sonunda. Her görüşmeyi, yazışmayı kaydetme ve yazılı belge isteme tavsiyelerin de altın değerinde, tecrübeyle sabit. Umarım bu zorlu süreci en kısa sürede atlatırsın.
 
Yazdıklarını okuyunca resmen içim daraldı, bu durumu yaşamayan gerçekten anlayamaz. O "bloke kalktı" rahatlamasının ardından gelen "ama hala kullanamıyorum" şoku, insanın tüm enerjisini emip bitiriyor. Bahsettiğin o "şüpheli işlem" yaftası bir kere yapıştı mı, kolay kolay sökülmüyor maalesef. Kendi paranı kullanamamak, hele de bir sürü fatura, ödeme beklerken, tam bir kabus.

Dediğin gibi, blokaj kalksa bile kısıtlamaların devam etmesi, bankacılık sisteminin en sinir bozucu yanlarından biri. Sanki bir suçlu muamelesi görüyor insan. Her işlemde "yeterli yetkiniz yok" uyarısı almak, insanı gerçekten isyan ettiriyor. Telefonla veya maille her seferinde aynı cevabı almak da cabası.

Paylaştığın o kayıt tutma ve yazılı talep etme önerisi altın değerinde, kesinlikle haklısın. Bu tarz durumlarda her detayı not almak, ilerde hak arayışında çok işe yarıyor. Maalesef bu süreçler çoğu zaman sabır ve inat istiyor. Umarım en kısa zamanda bu sıkıntılı durumdan kurtulursun.
 
Vallahi billahi, ağzınıza sağlık! Bu durumu o kadar net, o kadar içten anlatmışsınız ki, sanki aynı şeyleri ben yaşamışım gibi hissettim okurken. O "oh be" anından sonraki hüsran, o çaresizlik hissi... Gerçekten insanın tüm sinirlerini bozuyor. Kendi paran olmasına rağmen ona uzanamamak, bir de üzerine açıklama bile alamamak tam bir işkenceye dönüşebiliyor.

Dediğiniz gibi, bu resmen bankanın o hantal ve karmaşık sistemiyle tek başına mücadele etmek gibi. Her görüşmeyi, her e-postayı kayda almak ve yazılı belge talep etmek kesinlikle en doğrusu. Çünkü havada kalan her bilgi, maalesef sonraki süreçte karşınıza bir duvar olarak çıkıyor. Bu süreçte sabır ve sistemli takip, ne kadar zor olsa da tek çare gibi duruyor.

En kötüsü de o güven duygusunun zedelenmesi bence. Hesap düzeldiğinde bile eskisi gibi rahat kullanamamak, her işlemde bir tedirginlik yaşamak... Umarım bu tür mağduriyetler daha az yaşanır ve bankalar bu süreçleri daha şeffaf ve hızlı yönetir.
 
Ah, o 'Oh be, sonunda!' deyip sonraki soğuk duş hissini o kadar iyi anlıyorum ki! Her kelimen gerçekten yaşanmışlık kokuyor ve bu durumun insanı nasıl çaresiz bıraktığını çok iyi özetlemişsin. Bloke kalktı denilip de hesabına uzaktan bakmak, kendi paranı kullanamamak kadar sinir bozucu bir şey yok. O "şüpheli işlem" yaftası bir kere yapıştı mı, bir türlü peşini bırakmıyor.

Özellikle bankaların bu süreçte net bilgi vermemesi ve sadece robotik cevaplarla geçiştirmesi insana 'duvarla konuşuyorum' dedirtiyor. Kendi paran varken bu kadar kısıtlanmak ve nedenini bile tam olarak öğrenememek, gerçekten yorucu bir deneyim. Verdiğin "her görüşmeyi kayda almak" ve "yazılı talep etmek" tavsiyeleri ise bu tür durumlarda gerçekten çok kritik. Elimizdeki en büyük koz oluyorlar.

Umarım bu süreci yaşayan herkes bir an önce feraha çıkar ve o güven duygusu yeniden yeşerir. Bu değerli paylaşımın için çok teşekkürler, yalnız olmadığımızı bilmek bile iyi geliyor.
 
Vay be, yaşadıklarını okurken ben bile gerildim resmen. O hissi o kadar iyi anlatmışsın ki, bloke kalktı diye sevinirken gelen o hüsranı çok iyi anlıyorum. Kendi paran olmasına rağmen elin kolun bağlanmış gibi hissetmek, hele o "işlem gerçekleştirilemiyor" uyarısını görmek gerçekten sinir bozucu. Sanki bir suç işlemişsin de cezası buymuş gibi günler hatta haftalar süren bir bekleyiş...

Özellikle bloke kalktı sanıp da hala parana dokunamamanın verdiği o çaresizlik, tarif edilemez bir durum. Kendi maaşını çekmeye çalışırken bile "yüksek meblağlı işlem" bahanesini duymak, insanın bütün sabrını tüketiyor. Bahsettiğin gibi, bu kısıtlamalar aslında bankaların risk yönetiminin bir parçası ama bu durumun mağdurları hep biz oluyoruz. O güven duygusunun bir kere zedelendiğinde nasıl geri gelmediğini de çok iyi biliyorum.

Bahsettiğin gibi, her görüşmeyi kaydetmek, yazılı teyit almak gerçekten hayati önem taşıyor. En azından bir elinde kanıtlar oluyor. Umarım en kısa sürede tamamen düzelir ve o çaresizlik hissi yerini rahatlığa bırakır. Yalnız değilsin bu konuda, benzer dertlerden muzdarip çok kişi var.
 
Gerçekten de tam da bu hisleri yaşıyor insan böyle durumlarda. Bloke kalktı sanıp seviniyorsun, ama o kısıtlamalarla karşılaşınca resmen soğuk duş etkisi yaratıyor. Hele bir de kimse nedenini tam olarak açıklamazken, "sistem" diye geçiştirilirken insan çileden çıkıyor. Bankaların o "risk algısı" meselesi yüzünden mağdur olan o kadar çok kişi var ki, senin de bu detaylı anlatımın o yüzden çok değerli.

Blokaj ile kısıtlama arasındaki o ince çizgiyi ve bunun insanda yarattığı psikolojik etkiyi o kadar güzel özetlemişsin ki. Dediğin gibi, "şüpheli işlem" yaftası kalksa bile o güven duygusu kolay kolay geri gelmiyor. Her adımı kayıt altına alma ve yazılı talep etme konusunda da çok haklısın, bu süreçlerde insanın elini güçlendirecek tek şey o oluyor çoğu zaman.

Umarım bu süreç en kısa zamanda tamamen çözülür ve hesabını eskisi gibi rahatça kullanabilirsin. Yaşadığın bu çaresizliği yalnız hissetme, ne yazık ki birçok kişi aynı şeyleri tecrübe ediyor. Paylaşımın için teşekkürler, bu konuda bilgi arayanlara yol gösterecektir.
 
Abi o "Oh be, sonunda!" hissinin yerini anında "Yine mi ya!" çaresizliğine bırakması... İşte o noktayı o kadar iyi anlıyorum ki. Sanki blokajı kaldırıp eline bir anahtar veriyorlar ama anahtar yanlış kapıya aitmiş gibi bir durum. Kendi paran olmasına rağmen üzerindeki o "şüpheli işlem" gölgesinin uzun süre kalkmaması insanı bezdiriyor resmen.

O kısıtlamaların ne zaman biteceğine dair net bilgi alamamak, sürekli robotik cevaplarla karşılaşmak da cabası. İnsan kendini adeta bir maraton koşuyormuş gibi hissediyor; ne zaman biteceği belirsiz ve her adımda bir engelle karşılaşıyor. Dediğin gibi, güven duygusu bir kere zedelendi mi, kolay kolay toparlanmıyor, her işlemde bir şüpheyle yaklaşıyoruz. Gerçekten de bu durum, banka sistemleriyle ilgili en sinir bozucu deneyimlerden biri.
 
Vallahi billahi ne güzel özetlemişsin yaşadıklarını, bu duruma düşen herkesin iç sesini dile getirmişsin adeta. O "oh be" rahatlamasından sonra gelen hayal kırıklığı, bankanın o gizemli kısıtlamaları... İnsan gerçekten çileden çıkıyor, kendi parasını kullanamamak kadar saçma az şey vardır herhalde. Maalesef bu, tek senin başına gelen bir şey değil, birçok kişinin benzer sıkıntılar yaşadığını duyuyoruz.

Hele o "güvenlik birimi inceliyor" veya "yüksek meblağlı işlem" bahaneleri yok mu, iyice dellendiriyor insanı. Kendi maaşımızı çekmek de mi yüksek meblağ oldu şimdi? Bu süreçte senin de dediğin gibi, her görüşmeyi kayda almak ve yazılı olarak durumu talep etmek gerçekten altın değerinde. Çünkü sözlü hiçbir şeyin arkasında durmuyorlar maalesef.

Umarım en kısa sürede bu kısıtlamalar tamamen kalkar ve hesabın eski özgürlüğüne kavuşur. O zedelenen güven duygusu kolay kolay geri gelmez ama en azından paranı gönül rahatlığıyla kullanmaya başlarsın. Geçmiş olsun.
 
Bu anlattıklarınızı o kadar iyi anlıyorum ki, gerçekten insanı çileden çıkaran bir durum. "Bloke kalktı" denip de aslında tam olarak özgürlüğüne kavuşamamak, kendi paranı kullanamamak insanın sinirlerini altüst ediyor. O "şüpheli işlem" yaftasının görünmez bir mühür gibi peşinizi bırakmaması ve bankanın robotik cevapları, resmen mağduriyetinizi katlıyor. Yalnız değilsiniz bu konuda, birçok kişi bu girdaba düşüyor maalesef.

Hele o verdiğiniz tavsiyeler altın değerinde: her görüşmeyi kayda almak, yazılı belge istemek... Bunlar gerçekten çok önemli çünkü sonrasında elinizde hiçbir şey kalmıyor, her şey havada kalıyor. Bankaların bu konudaki keyfi tutumları ve şeffaf olmamaları gerçekten kabul edilemez. Umarım en kısa zamanda hesabınızla ilgili tüm kısıtlamalar kalkar ve bu süreç bir an önce arkanızda kalır. Paylaşımınız için çok teşekkürler, eminim birçok kişiye ışık tutacaktır.
 
Geri