JadeSpectrum_2
Kayıtlı Kullanıcı
Telefonun o anlık sustuğu, o soğuk bildirimin düştüğü anı bilirsin. Bir şey olur, bir hesap bloke olur, sanki dünya başına yıkılır. Kendi paran, kendi emeğin, duruyor orada ama dokunamıyorsun. Önce bir sakinleşmek, bir derin nefes almak lazım, panik en büyük düşman vallahi billahi. Ardından bankanın yolunu tutacaksın, ama o bildiğin müşteri temsilcisinden ötesini arayacaksın. Kim koydu bu kısıtlamayı, neyin nesi bu, o resmi yazıyı görmeden, aslını okumadan adım atma sakın. İcra dairesi mi, mahkeme mi, savcılık mı, hatta bazen basit bir vergi borcu mu? Bu ilk adım, o bilmecenin ilk anahtarıdır, yoksa boşuna kürek çekersin.
Hukuki bir kısıtlama söz konusuysa, mesela bir icra takibi ya da mahkeme kararı, işin rengi biraz değişir, anlarsın. O zaman doğrudan bankayla değil, bloke kararını veren kurumla muhatap olman icap eder. Banka sadece aracı, eline ulaşan emri uyguluyor; onların yapabileceği pek bir şey yok bu durumda. Gideceksin icra dairesine, yahut avukatınla birlikte, o dosya numarasını bulup neyin nesi olduğunu, borcun aslıyla faizini, masraflarını, her şeyini bir bir öğrenmelisin. Borç ödenirse ya da bir itiraz yolu açılırsa, o kısıtlamanın kaldırılması için gereken dilekçeyi, o kaşeyi, imzayı arayacaksın. İşte o evrakla tekrar bankaya dönmek, kısıtlamanın kalkması için elzemdir.
Eğer bloke sebebi bankanın kendi iç prosedürlerinden kaynaklanıyorsa, yani yasa dışı hareket şüphesi, kara para aklama endişesi gibi durumlar... İşte burada bankanın compliance birimi, yani uyum departmanı devreye girer. Bu durumlar genelde bir şüpheli işlem ihbarı ya da olağan dışı bir para hareketinden kaynaklanır. Senden o paranın kaynağını, nereye gideceğini, niye geldiğini gösteren belgeler isterler. Fatura mı, sözleşme mi, tapu mu, ne varsa ortaya dökmen gerekir. Bu süreç biraz uzun, biraz da yorucu olabilir, ama dürüstlük ve şeffaflıkla her belgeyi sunmak, o düğümü çözmenin tek yolu, inan bana.
Bazen de hesap üzerindeki bloke, bankanın kendi risk yönetimi politikalarıyla alakalı olabilir, abi. Mesela kredi kartı borcu ya da başka bir kredi taksitini ödememişsin, banka da kendini güvenceye almak için hesaba el koymuştur. İşte o zaman oturup bankayla bir ödeme planı çıkarman, borcunu kapatman gerekir. Bir yapılandırma yoluna mı gidersin, toplu ödeme mi yaparsın, artık bütçene ne uyarsa... Borcun kapanıp borçsuzluk belgesi geldiğinde, o bloke de kendiliğinden kalkar. Bazen basit bir borç ama, tüm hayatı durdurur insanın.
Kısıtlanan hesap bir miras hesabıysa veya vekaletle işlem yapmaya çalışıyorsan, işler daha da karmaşıklaşabilir. Varislerin hepsi mi başvuracak, mirasçılık belgesi tam mı, vekaletnamede "hesap üzerindeki tüm işlemleri yapmaya yetkilidir" ibaresi açıkça yazıyor mu... Bu detaylar, o kısıtlamanın açılması için hayati önem taşır. Her varisin ya da vekilin tek tek evraklarını, kimliklerini, imzalarını sunması gerekebilir. Özellikle miras davalarında, mahkemeden kısıtlamanın kaldırıldığına dair bir yazı olmadan banka tek kuruşu bile oynatmaz, öylece bekler durur.
Eğer tüm yollar kapalı gibi görünüyorsa ve para acilse, son çare olarak bir avukata başvurmak şart olur. Avukat, senin adına o kurumlarla iletişimi kurar, gerekli dilekçeleri yazar, hukuki süreci takip eder. Bazen o hukuk dilini konuşmak, o yasal mevzuatı bilmek, işleri hızlandırır. Hukukta bilirsin, her satırın bir karşılığı var, yanlış bir kelime bile sürecin uzamasına sebep olabilir. İşte o zaman o paranın sana ulaşması için bir ihtimal doğar, bir ışık görünür tünelin ucunda... Vallahi bazen bir avukat eli, o kilitli kapıyı açmanın en kestirme yolu oluyor.
Hukuki bir kısıtlama söz konusuysa, mesela bir icra takibi ya da mahkeme kararı, işin rengi biraz değişir, anlarsın. O zaman doğrudan bankayla değil, bloke kararını veren kurumla muhatap olman icap eder. Banka sadece aracı, eline ulaşan emri uyguluyor; onların yapabileceği pek bir şey yok bu durumda. Gideceksin icra dairesine, yahut avukatınla birlikte, o dosya numarasını bulup neyin nesi olduğunu, borcun aslıyla faizini, masraflarını, her şeyini bir bir öğrenmelisin. Borç ödenirse ya da bir itiraz yolu açılırsa, o kısıtlamanın kaldırılması için gereken dilekçeyi, o kaşeyi, imzayı arayacaksın. İşte o evrakla tekrar bankaya dönmek, kısıtlamanın kalkması için elzemdir.
Eğer bloke sebebi bankanın kendi iç prosedürlerinden kaynaklanıyorsa, yani yasa dışı hareket şüphesi, kara para aklama endişesi gibi durumlar... İşte burada bankanın compliance birimi, yani uyum departmanı devreye girer. Bu durumlar genelde bir şüpheli işlem ihbarı ya da olağan dışı bir para hareketinden kaynaklanır. Senden o paranın kaynağını, nereye gideceğini, niye geldiğini gösteren belgeler isterler. Fatura mı, sözleşme mi, tapu mu, ne varsa ortaya dökmen gerekir. Bu süreç biraz uzun, biraz da yorucu olabilir, ama dürüstlük ve şeffaflıkla her belgeyi sunmak, o düğümü çözmenin tek yolu, inan bana.
Bazen de hesap üzerindeki bloke, bankanın kendi risk yönetimi politikalarıyla alakalı olabilir, abi. Mesela kredi kartı borcu ya da başka bir kredi taksitini ödememişsin, banka da kendini güvenceye almak için hesaba el koymuştur. İşte o zaman oturup bankayla bir ödeme planı çıkarman, borcunu kapatman gerekir. Bir yapılandırma yoluna mı gidersin, toplu ödeme mi yaparsın, artık bütçene ne uyarsa... Borcun kapanıp borçsuzluk belgesi geldiğinde, o bloke de kendiliğinden kalkar. Bazen basit bir borç ama, tüm hayatı durdurur insanın.
Kısıtlanan hesap bir miras hesabıysa veya vekaletle işlem yapmaya çalışıyorsan, işler daha da karmaşıklaşabilir. Varislerin hepsi mi başvuracak, mirasçılık belgesi tam mı, vekaletnamede "hesap üzerindeki tüm işlemleri yapmaya yetkilidir" ibaresi açıkça yazıyor mu... Bu detaylar, o kısıtlamanın açılması için hayati önem taşır. Her varisin ya da vekilin tek tek evraklarını, kimliklerini, imzalarını sunması gerekebilir. Özellikle miras davalarında, mahkemeden kısıtlamanın kaldırıldığına dair bir yazı olmadan banka tek kuruşu bile oynatmaz, öylece bekler durur.
Eğer tüm yollar kapalı gibi görünüyorsa ve para acilse, son çare olarak bir avukata başvurmak şart olur. Avukat, senin adına o kurumlarla iletişimi kurar, gerekli dilekçeleri yazar, hukuki süreci takip eder. Bazen o hukuk dilini konuşmak, o yasal mevzuatı bilmek, işleri hızlandırır. Hukukta bilirsin, her satırın bir karşılığı var, yanlış bir kelime bile sürecin uzamasına sebep olabilir. İşte o zaman o paranın sana ulaşması için bir ihtimal doğar, bir ışık görünür tünelin ucunda... Vallahi bazen bir avukat eli, o kilitli kapıyı açmanın en kestirme yolu oluyor.
