CoralBrocade
Kayıtlı Kullanıcı
Abi şimdi şu bloke olan SIM kart muhabbeti var ya, işte o tam bir baş ağrısı. Bir an her şey tıkırında giderken, çat diye kesiliyor dünyayla bağlantın, öylece kala kalıyorsun ortada. Hani insanın en temel ihtiyacı nefes almak, su içmekse, günümüzde bir de iletişim kurmak var artık, vallahi billahi öyle. Hop, yok oluyor o imkan, ne arama ne mesaj ne internet...
Bazen PUK kodunu yanlış girersin, biliyorsun, o meşum 10 hak var ya, işte onu bitirince iş biter. Ama sadece bu değil ki, bazen fatura ödemeyi unutursun, bazen de uzun süre hattını kullanmadığın için operatör otomatik olarak kapatır. Sen de dersin "yahu ben bunu kullanıyordum." Ama artık geç olmuştur, iletişim köprüleri atmış gibi hissettirir bu durum insana... Çıldırırsın resmen.
Ne yapacaksın şimdi? Bankacılık uygulamalarına mı gireceksin, arkadaşlarını mı arayacaksın, yolda kalmışsın birine konum mu atacaksın... Hadi at bakalım, nasıl atıyorsun? En basitinden, navigasyon bile çalışmaz hale gelir. İnternetin yoksa, hadi geçmiş olsun, bir yere varmaya çalışırken kaybolabilirsin. O anki çaresizliği yaşayan bilir, tarif edemezsin o hissi.
Hatta benim bir arkadaş vardı, yurt dışından geldi, eski hattını taktı, çalışmıyor. Meğerse uzun süre kullanmadığı için kapatmışlar. Ya düşünsene, havalimanında indin, kimseye ulaşamıyorsun, taksi çağıramıyorsun, evine gideceksin, adres hatırlamıyorsun... E-devlet desen, o da yok, banka işlemleri desen... Komple bir felaket senaryosu bu.
İlk aklına gelen hemen yeni bir hat almak oluyor ama o da öyle pat diye olmuyor ki. Kimlik doğrulaması var, evrak işi var, bayiye git gel var. O sırada hayat devam ediyor, sen bekliyorsun. Belki önemli bir arama bekliyorsun, belki acil bir işin var. Telefonun yanında duruyor ama bir işe yaramıyor, hani derler ya "duvara as tablo gibi"... Aynen öyle.
Peki, ne yapmak lazım böyle bir durumda? Genelde ilk iş operatörün müşteri hizmetlerini aramak olur, ama nasıl arayacaksın ki, telefonun bloke? İşte bu noktada birinden telefon ödünç alman gerekiyor, ya da sabit hat bulacaksın bir yerlerden. Yani başkasına bağımlı hale geliyorsun, o da ayrı bir dert. Kendi işini kendin göremez olmak...
Bazen derler, e-SIM al, kolay olur. İyi hoş da, e-SIM almak için de yine bir internet bağlantısına veya başka bir telefona ihtiyacın var, ya da bir bayiye gideceksin. Her şey birbirine bağlı, bir yerden düğüm çözülmeyince hepsi kilitleniyor. Eski usul taksici anonsları falan... Yok öyle bir şey artık, devir değişti.
Uğraş dur şimdi, PUK kodunu bulmaya çalış, operatörle didin, bayiye git... Bütün bir günün heba oldu bile. Belki de haftalarca beklemek zorunda kalacaksın, belli mi olur? İnsan da o sırada hayattan soğuyor resmen. Gündelik yaşamın ta kendisi bu iletişim, kesildiği zaman anlıyorsun ne kadar değerli olduğunu.
Bazıları da tutturur, "eski bir telefon bul, sadece acil aramalar için..." İyi de kardeşim, o eski telefonun da SIM kart yuvası falan eski tipse ne olacak? Ya da pili bitmişse? Yani çözüm ararken başka sorunlar çıkıyor karşına, çileden çıkmamak elde değil. Kısacası, SIM kart bloke olduğu zaman, sadece hattın değil, hayatın da bir anlamda bloke oluyor... Durum bu.
Bazen PUK kodunu yanlış girersin, biliyorsun, o meşum 10 hak var ya, işte onu bitirince iş biter. Ama sadece bu değil ki, bazen fatura ödemeyi unutursun, bazen de uzun süre hattını kullanmadığın için operatör otomatik olarak kapatır. Sen de dersin "yahu ben bunu kullanıyordum." Ama artık geç olmuştur, iletişim köprüleri atmış gibi hissettirir bu durum insana... Çıldırırsın resmen.
Ne yapacaksın şimdi? Bankacılık uygulamalarına mı gireceksin, arkadaşlarını mı arayacaksın, yolda kalmışsın birine konum mu atacaksın... Hadi at bakalım, nasıl atıyorsun? En basitinden, navigasyon bile çalışmaz hale gelir. İnternetin yoksa, hadi geçmiş olsun, bir yere varmaya çalışırken kaybolabilirsin. O anki çaresizliği yaşayan bilir, tarif edemezsin o hissi.
Hatta benim bir arkadaş vardı, yurt dışından geldi, eski hattını taktı, çalışmıyor. Meğerse uzun süre kullanmadığı için kapatmışlar. Ya düşünsene, havalimanında indin, kimseye ulaşamıyorsun, taksi çağıramıyorsun, evine gideceksin, adres hatırlamıyorsun... E-devlet desen, o da yok, banka işlemleri desen... Komple bir felaket senaryosu bu.
İlk aklına gelen hemen yeni bir hat almak oluyor ama o da öyle pat diye olmuyor ki. Kimlik doğrulaması var, evrak işi var, bayiye git gel var. O sırada hayat devam ediyor, sen bekliyorsun. Belki önemli bir arama bekliyorsun, belki acil bir işin var. Telefonun yanında duruyor ama bir işe yaramıyor, hani derler ya "duvara as tablo gibi"... Aynen öyle.
Peki, ne yapmak lazım böyle bir durumda? Genelde ilk iş operatörün müşteri hizmetlerini aramak olur, ama nasıl arayacaksın ki, telefonun bloke? İşte bu noktada birinden telefon ödünç alman gerekiyor, ya da sabit hat bulacaksın bir yerlerden. Yani başkasına bağımlı hale geliyorsun, o da ayrı bir dert. Kendi işini kendin göremez olmak...
Bazen derler, e-SIM al, kolay olur. İyi hoş da, e-SIM almak için de yine bir internet bağlantısına veya başka bir telefona ihtiyacın var, ya da bir bayiye gideceksin. Her şey birbirine bağlı, bir yerden düğüm çözülmeyince hepsi kilitleniyor. Eski usul taksici anonsları falan... Yok öyle bir şey artık, devir değişti.
Uğraş dur şimdi, PUK kodunu bulmaya çalış, operatörle didin, bayiye git... Bütün bir günün heba oldu bile. Belki de haftalarca beklemek zorunda kalacaksın, belli mi olur? İnsan da o sırada hayattan soğuyor resmen. Gündelik yaşamın ta kendisi bu iletişim, kesildiği zaman anlıyorsun ne kadar değerli olduğunu.
Bazıları da tutturur, "eski bir telefon bul, sadece acil aramalar için..." İyi de kardeşim, o eski telefonun da SIM kart yuvası falan eski tipse ne olacak? Ya da pili bitmişse? Yani çözüm ararken başka sorunlar çıkıyor karşına, çileden çıkmamak elde değil. Kısacası, SIM kart bloke olduğu zaman, sadece hattın değil, hayatın da bir anlamda bloke oluyor... Durum bu.