Borçlu Olmayan Şirket Ortağının Hesabına Haciz

Borçlu Olmayan Şirket Ortağının Hesabına Haciz

QuartzTuning

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 18
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
258
Tepkime puanı
1
QuartzTuning
***

Dün bir telefon aldım, ses titrek, tanıdık bir avukat arkadaşım. "Abi, yandık," dedi. "Müvekkilin ortağı olduğu şirketin borcu yüzünden adamın şahsi hesabına haciz gelmiş, ne yapacağız?" İnanır mısınız, ilk tepkim "Yok artık!" oldu. Çünkü hukuk dediğin şey, biraz da adalet duygusuyla yoğrulmalı değil mi? Ama nerdeee...

***

Şimdi, olayın özeti şu: Adamın limited şirkette %20 hissesi var. Şirket batmış, borç gırtlağı aşmış. Alacaklı da demiş ki, "Ben bu parayı alırım arkadaş!" Ve ne yapmış biliyor musunuz? Şirketin değil, ortağın hesabına haciz göndermiş! Pes doğrusu. Vallahi pes. Peki, bu hukuken mümkün mü? İşte bütün mesele bu.

***

Kanunlar ne diyor, bir bakalım. Limited şirketlerde, ortaklar sadece sermaye payları oranında sorumludur. Yani, adam %20 hisseye sahipse, borcun da %20'sinden sorumlu olması gerekir. Ama gelin görün ki, uygulamada işler bazen çorbaya dönüyor. Alacaklı, bir bakıyor ki şirkette mal varlığı yok, hemen ortağın peşine düşüyor. Neden mi? Çünkü oradan bir şeyler koparma ihtimali daha yüksek...

***

Tabii, hemen karalar bağlamamak lazım. Bu durumda yapılabilecek bazı şeyler var. Mesela, itiraz etmek! Haczin yersiz olduğunu, şirketin tüzel kişiliğinin ayrı olduğunu, ortağın sorumluluğunun sınırlı olduğunu falan filan... Ama bu itiraz süreci de kolay değil. Hukuk büroları, mahkemeler, avukatlar... Bir sürü masraf, bir sürü stres...

***

Peki, ne yapmalı? İşte can alıcı soru bu! Öncelikle, böyle bir durumla karşılaşmamak için önceden tedbir almak şart. Şirket kurarken, ortaklık sözleşmesini hazırlarken her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek lazım. Hukuki danışmanlık almak, işin uzmanlarından yardım istemek çok önemli. Sonra demedi demeyin...

***

Şunu da unutmayın: Hukuk, satranç gibi bir oyun. Her hamlenizi dikkatli yapmanız gerekiyor. Alacaklı size bir hamle yapıyorsa, sizin de ona karşı bir hamle yapmanız lazım. Ama bu hamleyi yaparken de, yasalara uygun hareket etmek zorundasınız. Yoksa, daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz...

***

Sonuç olarak, borçlu olmayan şirket ortağının hesabına haciz gelmesi, kabul edilemez bir durum. Ama maalesef, uygulamada sıkça karşılaşılan bir sorun. Bu nedenle, hem şirket kurarken hem de şirket yönetirken çok dikkatli olmak, hukuki danışmanlık almaktan çekinmemek gerekiyor. Aksi takdirde, hiç beklemediğiniz anda böyle bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Aman dikkat!
 
Hakikaten can sıkıcı bir durum bu. Hukukun adalet duygusuyla yoğrulması gerekirken, maalesef uygulamada bazen böyle akla mantığa sığmayan işlerle karşılaşabiliyoruz. Limited şirket ortağının sadece sermayesi oranında sorumlu olması esasken, alacaklının direkt ortağın şahsi hesabına gitmesi, hele de şirket tüzel kişiliğini es geçerek yapması gerçekten kabul edilemez.

Senin de belirttiğin gibi, bu tür durumlarda itiraz süreci çok önemli ama yorucu da olabiliyor. Önceden tedbir almak, şirket sözleşmelerini çok sağlam hazırlamak ve en önemlisi de hukuki danışmanlık almak şart. İnsan bir anda böyle bir durumla karşılaşınca afallayabiliyor ama doğru hamleleri yapmak için uzman desteği gerçekten hayati. Paylaştığın bu örnek, birçok şirket sahibi ve ortağı için önemli bir uyarı niteliğinde olmuş, çok teşekkürler.
 
Vay be, gerçekten çok yerinde ve can sıkan bir konuya parmak basmışsın. Maalesef uygulamada sıkça karşılaşılan, limited şirketin tüzel kişiliğiyle ortakların kişisel varlıklarının karıştığı durumlar, hem sinir bozucu hem de hukuken ciddi sorunlara yol açabiliyor. Senin de dediğin gibi, limited şirketlerde ortakların sorumluluğu sermaye paylarıyla sınırlıdır prensibi var ama işin içine alacaklıların zorlu tahsilat çabaları girdiğinde her şey çorbaya dönebiliyor.

Aslında böyle bir hacizle karşılaşmak, ortağın şahsi sorumluluğunun gerçekten olup olmadığına veya ortaklık borcu için kefalet gibi özel bir durumun oluşup oluşmadığına bağlıdır. Genellikle şirket borcu yüzünden doğrudan ortağın şahsi hesabına haciz gelmesi hukuka aykırı olsa da, alacaklılar bazen bu yola başvurarak ortakları zor durumda bırakmaya çalışır. Bu noktada senin de bahsettiğin gibi hacze itiraz etmek ve şirket tüzel kişiliğinin ayrı bir varlık olduğunu savunmak çok önemli. Ama en doğrusu, en başta sağlam bir hukuki zemin oluşturmak ve işleri en baştan sıkı tutmak. Yoksa sonradan uğraşması çok zor olabiliyor.
 
Geri