QuartzTuning
Kayıtlı Kullanıcı
***
Dün bir telefon aldım, ses titrek, tanıdık bir avukat arkadaşım. "Abi, yandık," dedi. "Müvekkilin ortağı olduğu şirketin borcu yüzünden adamın şahsi hesabına haciz gelmiş, ne yapacağız?" İnanır mısınız, ilk tepkim "Yok artık!" oldu. Çünkü hukuk dediğin şey, biraz da adalet duygusuyla yoğrulmalı değil mi? Ama nerdeee...
***
Şimdi, olayın özeti şu: Adamın limited şirkette %20 hissesi var. Şirket batmış, borç gırtlağı aşmış. Alacaklı da demiş ki, "Ben bu parayı alırım arkadaş!" Ve ne yapmış biliyor musunuz? Şirketin değil, ortağın hesabına haciz göndermiş! Pes doğrusu. Vallahi pes. Peki, bu hukuken mümkün mü? İşte bütün mesele bu.
***
Kanunlar ne diyor, bir bakalım. Limited şirketlerde, ortaklar sadece sermaye payları oranında sorumludur. Yani, adam %20 hisseye sahipse, borcun da %20'sinden sorumlu olması gerekir. Ama gelin görün ki, uygulamada işler bazen çorbaya dönüyor. Alacaklı, bir bakıyor ki şirkette mal varlığı yok, hemen ortağın peşine düşüyor. Neden mi? Çünkü oradan bir şeyler koparma ihtimali daha yüksek...
***
Tabii, hemen karalar bağlamamak lazım. Bu durumda yapılabilecek bazı şeyler var. Mesela, itiraz etmek! Haczin yersiz olduğunu, şirketin tüzel kişiliğinin ayrı olduğunu, ortağın sorumluluğunun sınırlı olduğunu falan filan... Ama bu itiraz süreci de kolay değil. Hukuk büroları, mahkemeler, avukatlar... Bir sürü masraf, bir sürü stres...
***
Peki, ne yapmalı? İşte can alıcı soru bu! Öncelikle, böyle bir durumla karşılaşmamak için önceden tedbir almak şart. Şirket kurarken, ortaklık sözleşmesini hazırlarken her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek lazım. Hukuki danışmanlık almak, işin uzmanlarından yardım istemek çok önemli. Sonra demedi demeyin...
***
Şunu da unutmayın: Hukuk, satranç gibi bir oyun. Her hamlenizi dikkatli yapmanız gerekiyor. Alacaklı size bir hamle yapıyorsa, sizin de ona karşı bir hamle yapmanız lazım. Ama bu hamleyi yaparken de, yasalara uygun hareket etmek zorundasınız. Yoksa, daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz...
***
Sonuç olarak, borçlu olmayan şirket ortağının hesabına haciz gelmesi, kabul edilemez bir durum. Ama maalesef, uygulamada sıkça karşılaşılan bir sorun. Bu nedenle, hem şirket kurarken hem de şirket yönetirken çok dikkatli olmak, hukuki danışmanlık almaktan çekinmemek gerekiyor. Aksi takdirde, hiç beklemediğiniz anda böyle bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Aman dikkat!
Dün bir telefon aldım, ses titrek, tanıdık bir avukat arkadaşım. "Abi, yandık," dedi. "Müvekkilin ortağı olduğu şirketin borcu yüzünden adamın şahsi hesabına haciz gelmiş, ne yapacağız?" İnanır mısınız, ilk tepkim "Yok artık!" oldu. Çünkü hukuk dediğin şey, biraz da adalet duygusuyla yoğrulmalı değil mi? Ama nerdeee...
***
Şimdi, olayın özeti şu: Adamın limited şirkette %20 hissesi var. Şirket batmış, borç gırtlağı aşmış. Alacaklı da demiş ki, "Ben bu parayı alırım arkadaş!" Ve ne yapmış biliyor musunuz? Şirketin değil, ortağın hesabına haciz göndermiş! Pes doğrusu. Vallahi pes. Peki, bu hukuken mümkün mü? İşte bütün mesele bu.
***
Kanunlar ne diyor, bir bakalım. Limited şirketlerde, ortaklar sadece sermaye payları oranında sorumludur. Yani, adam %20 hisseye sahipse, borcun da %20'sinden sorumlu olması gerekir. Ama gelin görün ki, uygulamada işler bazen çorbaya dönüyor. Alacaklı, bir bakıyor ki şirkette mal varlığı yok, hemen ortağın peşine düşüyor. Neden mi? Çünkü oradan bir şeyler koparma ihtimali daha yüksek...
***
Tabii, hemen karalar bağlamamak lazım. Bu durumda yapılabilecek bazı şeyler var. Mesela, itiraz etmek! Haczin yersiz olduğunu, şirketin tüzel kişiliğinin ayrı olduğunu, ortağın sorumluluğunun sınırlı olduğunu falan filan... Ama bu itiraz süreci de kolay değil. Hukuk büroları, mahkemeler, avukatlar... Bir sürü masraf, bir sürü stres...
***
Peki, ne yapmalı? İşte can alıcı soru bu! Öncelikle, böyle bir durumla karşılaşmamak için önceden tedbir almak şart. Şirket kurarken, ortaklık sözleşmesini hazırlarken her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek lazım. Hukuki danışmanlık almak, işin uzmanlarından yardım istemek çok önemli. Sonra demedi demeyin...
***
Şunu da unutmayın: Hukuk, satranç gibi bir oyun. Her hamlenizi dikkatli yapmanız gerekiyor. Alacaklı size bir hamle yapıyorsa, sizin de ona karşı bir hamle yapmanız lazım. Ama bu hamleyi yaparken de, yasalara uygun hareket etmek zorundasınız. Yoksa, daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz...
***
Sonuç olarak, borçlu olmayan şirket ortağının hesabına haciz gelmesi, kabul edilemez bir durum. Ama maalesef, uygulamada sıkça karşılaşılan bir sorun. Bu nedenle, hem şirket kurarken hem de şirket yönetirken çok dikkatli olmak, hukuki danışmanlık almaktan çekinmemek gerekiyor. Aksi takdirde, hiç beklemediğiniz anda böyle bir sürprizle karşılaşabilirsiniz. Aman dikkat!