IndigoMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Borcunu ödedin, dünya senden rahatı yok şu an, değil mi? Omuzlarındaki yükün hafiflediğini hissetmek, hele o bitmek bilmez borç sarmalından kurtulmak... İnanılmaz bir his. Ama o e-haciz hala tepede duruyor, banka hesapların kısıtlı, arabanın üstünde haciz var gibi... İnsan bir anlığına "eee ne oldu şimdi?" diye kalıyor, vallahi. O anki hayal kırıklığı, o rahatlamanın yerini bir anda "daha bitmedi mi?" sorgulamasına bırakabiliyor, biliyorum.
Yok öyle hemen tık diye kalkar sanmak, o işler öyle yürümüyor maalesef bu memlekette. Ödemeyi yaptın, dekontun elinde, ama o bilgi akışı var ya, işte o bazen kaplumbağa hızında ilerliyor. Alacaklı kurum (vergi dairesi mi, SGK mı, belediye mi artık kimse) ödemeyi sistemine işleyecek, sonra o bilgiyi bankalara gönderecek, bankalar da kendi iç süreçlerinde bu veriyi işleyip senin hesabındaki kısıtlamayı kaldıracak. Bak, ne kadar çok aşamadan bahsettim... Sanki arada kayboluyor o bilgiler, değil mi?
Peki, elin kolun bağlı mı oturacaksın şimdi? Asla! Sen üzerine düşeni yaptın, şimdi iş takibe düştü ve bu konuda proaktif olmak senin en büyük silahın. Ödeme yaptığın dekontu, makbuzu sakın kaybetme, o senin en önemli belgen. Hatta birkaç kopyasını al, elektronik ortamda da tut. Sonra doğruca alacaklı kuruma gidip "Ben borcumu ödedim, e-haczin kaldırılmasını talep ediyorum" diyeceksin, gerekirse bir dilekçe vereceksin. Bakışlarıma bak şimdi, bu senin hakkın abi!
E-haciz kalkış süresi dediğin şey, "şu kadar gün" diye standart bir cevabı olmayan, ucu açık bir mesele biraz, kabul ediyorum. Kimi kurumlar çat diye üç günde hallederken, kimileri iki haftayı bile bulabiliyor bu süreci. Hatta bazen bankaların kendi iç prosedürleri de bu süreyi uzatabilir. Yani, biraz sabır gerekiyor, ama bu "sabır" dediğim de öyle pasif bir bekleme değil, sürekli kontrol ve takip demek. Sakın unutma; her kurumun ve her bankanın kendine özel bir işlem süreci var. Birinde çabuk olan, diğerinde ağırdan alabilir...
Unutma ki e-haciz dediğin şey sadece bankadaki parana konan bir kısıtlama değil, çeşit çeşit çıkabilir karşına ve her birinin kendine göre bir prosedürü var. Aracına konan haciz için trafik tescil kayıtlarına, gayrimenkulüne konan için tapu müdürlüğüne, maaşına konan içinse çalıştığın yerin muhasebesine ayrı ayrı bakman gerekebilir. Öyle "tek kalemde hepsi kalktı" diye bir şey beklemek bazen hayal kırıklığı yaratır. Her birinin teyidi ve kalkış süreci farklı olabilir, bu gerçeği asla göz ardı etme.
Ödedim, bitti diye arkana yaslanma hemen, kontrol mekanizmalarını devreye sokmak tamamen senin elinde, bunu anla artık. E-Devlet kapısı senin en büyük yardımcın bu konuda. Oradan "Uyap Vatandaş" ya da "E-Haciz Sorgulama" gibi kısımlara girip, güncel durumunu kontrol edeceksin. Bankanla iletişime geç, hesabındaki blokaj kalktı mı diye sor. Gerçekten kalktı mı, emin misin? Nereden bakacaksın şimdi? Tüm bu kanalları düzenli olarak yoklamak, o haczin fiilen kalktığından emin olmanın tek yolu, abi. Sürekli kontrol et, et ki sonra sürpriz yaşama.
Bütün bu çabalarına rağmen o lanet olası e-haciz hala duruyorsa, ve makul bir süreyi aşmışsa, artık işin rengi değişmeye başlamıştır demektir, bu açık. Ödemeyi yaptığın kurumla tekrar iletişime geç, bu sefer biraz daha net ve kararlı bir dille durumu bildir. Gerekirse üst makamlara taşı, CİMER gibi platformları kullan. İnsan bir yerden sonra "yeter artık, benim borcum yok!" diyor, değil mi? İşte o zaman, yasal haklarını aramak ve bu işin peşini bırakmamak gerekiyor. Çünkü haklı olan sensin, bu kadar basit!
Yok öyle hemen tık diye kalkar sanmak, o işler öyle yürümüyor maalesef bu memlekette. Ödemeyi yaptın, dekontun elinde, ama o bilgi akışı var ya, işte o bazen kaplumbağa hızında ilerliyor. Alacaklı kurum (vergi dairesi mi, SGK mı, belediye mi artık kimse) ödemeyi sistemine işleyecek, sonra o bilgiyi bankalara gönderecek, bankalar da kendi iç süreçlerinde bu veriyi işleyip senin hesabındaki kısıtlamayı kaldıracak. Bak, ne kadar çok aşamadan bahsettim... Sanki arada kayboluyor o bilgiler, değil mi?
Peki, elin kolun bağlı mı oturacaksın şimdi? Asla! Sen üzerine düşeni yaptın, şimdi iş takibe düştü ve bu konuda proaktif olmak senin en büyük silahın. Ödeme yaptığın dekontu, makbuzu sakın kaybetme, o senin en önemli belgen. Hatta birkaç kopyasını al, elektronik ortamda da tut. Sonra doğruca alacaklı kuruma gidip "Ben borcumu ödedim, e-haczin kaldırılmasını talep ediyorum" diyeceksin, gerekirse bir dilekçe vereceksin. Bakışlarıma bak şimdi, bu senin hakkın abi!
E-haciz kalkış süresi dediğin şey, "şu kadar gün" diye standart bir cevabı olmayan, ucu açık bir mesele biraz, kabul ediyorum. Kimi kurumlar çat diye üç günde hallederken, kimileri iki haftayı bile bulabiliyor bu süreci. Hatta bazen bankaların kendi iç prosedürleri de bu süreyi uzatabilir. Yani, biraz sabır gerekiyor, ama bu "sabır" dediğim de öyle pasif bir bekleme değil, sürekli kontrol ve takip demek. Sakın unutma; her kurumun ve her bankanın kendine özel bir işlem süreci var. Birinde çabuk olan, diğerinde ağırdan alabilir...
Unutma ki e-haciz dediğin şey sadece bankadaki parana konan bir kısıtlama değil, çeşit çeşit çıkabilir karşına ve her birinin kendine göre bir prosedürü var. Aracına konan haciz için trafik tescil kayıtlarına, gayrimenkulüne konan için tapu müdürlüğüne, maaşına konan içinse çalıştığın yerin muhasebesine ayrı ayrı bakman gerekebilir. Öyle "tek kalemde hepsi kalktı" diye bir şey beklemek bazen hayal kırıklığı yaratır. Her birinin teyidi ve kalkış süreci farklı olabilir, bu gerçeği asla göz ardı etme.
Ödedim, bitti diye arkana yaslanma hemen, kontrol mekanizmalarını devreye sokmak tamamen senin elinde, bunu anla artık. E-Devlet kapısı senin en büyük yardımcın bu konuda. Oradan "Uyap Vatandaş" ya da "E-Haciz Sorgulama" gibi kısımlara girip, güncel durumunu kontrol edeceksin. Bankanla iletişime geç, hesabındaki blokaj kalktı mı diye sor. Gerçekten kalktı mı, emin misin? Nereden bakacaksın şimdi? Tüm bu kanalları düzenli olarak yoklamak, o haczin fiilen kalktığından emin olmanın tek yolu, abi. Sürekli kontrol et, et ki sonra sürpriz yaşama.
Bütün bu çabalarına rağmen o lanet olası e-haciz hala duruyorsa, ve makul bir süreyi aşmışsa, artık işin rengi değişmeye başlamıştır demektir, bu açık. Ödemeyi yaptığın kurumla tekrar iletişime geç, bu sefer biraz daha net ve kararlı bir dille durumu bildir. Gerekirse üst makamlara taşı, CİMER gibi platformları kullan. İnsan bir yerden sonra "yeter artık, benim borcum yok!" diyor, değil mi? İşte o zaman, yasal haklarını aramak ve bu işin peşini bırakmamak gerekiyor. Çünkü haklı olan sensin, bu kadar basit!