Dolandırıcılık Şikayeti Sonrası Hesap Blokesi

[SudeMoon]

Şimdi düşünsene, zaten başın ağrımış, bir dolandırıcılık mevzusu yaşamışsın, canın burnunda. Kendi paran, belki de birikimin bir şekilde uçmuş gitmiş ya da sen farkında olmadan bir işe karışmışsın... Sonra diyorsun ki "Yeter artık, bu işin peşini bırakmayacağım," gidip durumu yetkili mercilere, bankana bildiriyorsun, şikayetini yapıyorsun. Tam bir oh çekecekken, hop, ne oluyor dersin? Bir de bakıyorsun ki kendi banka hesabın bloke olmuş. İşte o an var ya, insan çileden çıkar, "Ben zaten mağdurum, bir de bu ne şimdi?" diye isyan eder, vallahi billahi...

Peki banka niye senin hesabını bloke eder ki, değil mi? Zaten mağdursun, parası giden sensin... Bu durum ilk başta mantıksız gelebilir, hatta haksızlık gibi görünebilir insana. Ama işin derinine inince, bankaların ve yasal mercilerin aslında belli protokollere uymak zorunda olduğunu anlıyorsun. Bu işler biraz da gri alanlarda gezinmek gibi, hem seni korumaya çalışıyorlar hem de farkında olmadan seni bir kıskaçta bırakabiliyorlar bazen... Ne garip bir durum, değil mi?

Hani sen gidip savcılığa, CİMER'e şikayet ettin ya, bankana haber verdin ya... İşte o an itibarıyla, o şikayet resmiyet kazanıyor, bir süreç başlıyor. Bankalar, bu tür dolandırıcılık şikayetlerinde, özellikle para hareketlerinin olduğu durumlarda, kanunlar gereği çok dikkatli olmak zorunda kalıyorlar. Ortada şüpheli bir para akışı varsa, o paranın izini sürmek, suç unsuru taşıyıp taşımadığını anlamak için bir güvenlik tedbiri olarak hemen harekete geçerler. Yani, senin mağduriyetini bildirdiğin an, aynı zamanda bir inceleme ve soruşturma sürecini de tetiklemiş oluyorsun, istemesen de...

O para var ya, hani senin hesabından çıkan ya da senin hesabına girip çıkan ve dolandırıcılıkla ilişkilendirilen o para... İşte o, yasalara göre "suçtan elde edilen gelir" olarak kabul edilme potansiyeli taşıyor. Ve bankaların, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasını engelleme gibi çok ciddi bir yükümlülüğü var. MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) gibi kurumlar bu konularda çok hassastır, bankalara da çok büyük sorumluluklar yüklerler. Bloke, o paranın daha fazla hareket etmesini, dolandırıcılar tarafından başka yerlere aktarılmasını engellemek için, bir nevi dondurma işlemi gibi düşünsene... Hani buzlukta bekletirsin ya bir şeyi, bozulmasın diye...

İnsan kendini bir garip hisseder, vallahi billahi. Zaten bir dertle boğuşurken, bir de kendi malına mülküne erişememek... Üstelik suçlu değilken, mağdurken... Bu durum, sanki mağduru bir kez daha cezalandırıyormuş gibi hissettirebilir, içini kemirir. Kimseye bir şey anlatamazsın, herkes bir tuhaf bakar... Sanki senin de bir kusurun varmış gibi... Ama öyle değil işte, bu sadece sistemin işleyişi, zoraki bir tedbir... Bazen böyle işliyor ne yazık ki, insanı çaresiz bırakıyor.

Bu işler öyle hemen yarın çözülecek şeyler değil, abi ya. Savcılığın soruşturması var, bankaların iç prosedürleri var... Yavaş yavaş ilerleyen, ince eleyip sık dokunan bir süreç bu. Her bir belge, her bir para hareketi, en ince ayrıntısına kadar inceleniyor. Yani o hesabın üzerindeki bloke öyle hemen kalkmaz, belli bir zaman alabilir. Beklemek, bu süreçte en zor olanı belki de... Beklerken bir yandan da tüm bu yaşananların psikolojisiyle boğuşmak...

Savcılık dediğin yer, bu konuda çok hassastır, bilirsin. Özellikle para hareketlerinde, "Kara Para Aklama" şüpheleri, terörün finansmanı gibi konular gündeme geldiğinde, en ufak bir şüphede bile çok sıkı tedbirler alırlar. Senin şikayetinle başlayan süreçte, savcılık da bu çerçevede bir değerlendirme yapar. Paranın kaynağı, nereye gittiği, kimler arasında hareket ettiği... Her şey didik didik edilir. Bu da demek oluyor ki, o bloke, savcılık kararı olmadan ya da soruşturma tamamlanmadan kolay kolay kalkmayacaktır, maalesef...

Şimdi bu süreçte ne yapsan, nereye tutunsan bilemezsin bazen. Ama şunu unutmamak lazım; sen mağdursun ve hakkını arıyorsun. Bazen avukatla görüşmek, süreci daha iyi anlamana, yasal haklarını öğrenmene yardımcı olabilir. Bankayla iletişimde kalmak, soruşturmanın seyrini takip etmek de önemli. Zorlu bir süreç ama umutsuzluğa kapılmamak lazım. Hani derler ya, "Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır..." Belki de sonunda hak yerini bulacaktır.

Sonuçta bu sistem, bizi korumak için var aslında, ama bazen böyle ters tepiyor gibi hissettiriyor. Olayın karmaşıklığı, yasal prosedürlerin ağırlığı derken, insan kendini bir labirentte kaybolmuş gibi hissediyor. Önemli olan, bu labirentten çıkmak için doğru adımları atmak, sabırlı olmak ve hakkını aramaktan vazgeçmemek. Çünkü gerçekten mağdursan, elbet bir gün haklılığını kanıtlama şansın olacaktır... Yeter ki pes etme, abi.