NightYiit
Kayıtlı Kullanıcı
Gel de şimdi çıldırma; bir E-devlet işi var, hani şu blokenin kaldırılması falan... Saatlerce beklemek, ekranlara bakıp sinir olmak, sonra "hata oluştu" yazısını görmek... Vallahi bıktık billahi bıktık ya!
Direkt konuya gireyim, uzatmanın manası yok: O blokenin başvurusunu yapacaksan, o bilgisayarın başına sabahın köründe geçeceksin. Başka yolu yok. Net.
Sabah altı buçuk, yedi, hadi bilemedin yedi buçuk... Bak, o saatler altın değerinde. Sistem henüz kasmıyor, sunuculara yüklenmiyor kimse... Mis gibi akıyor her şey.
Düşünsene, millet henüz uyanmamış, çayını demlememiş, işine gücüne dalmamış... İşte senin fırsatın o daracık zaman aralığı, abi ya.
Öğlene doğru ya da akşamüstü falan denersen, geçmiş olsun. Sistem tıkanır, sayfalar açılmaz, açılsa da donar kalır... O "Sayfa Yükleniyor..." ibaresi var ya, o zaten başlı başına bir işkence.
Boşuna mı diyorum ben bu tecrübelerle "sabahın körü" diye... İnsan bir kere deniyor, iki kere deniyor, üçüncüde anlıyor ki bu işin raconu bu. Yoksa kanser olursun ekran başında.
Git bir kere dene, bak görürsün. Öğlen gir, tıkanır. Akşam gir, hepten uçmuş olur sistem... Sonra gel bana hak ver, "Valla bak, dedin de inanmadık" de.
E-devlet dediğin yer, sanki tüm ülkenin aynı anda yüklenmesi için tasarlanmış gibi... Ama değil işte. O yüzden kurnaz olacaksın, kalabalıklara karışmayacaksın.
Bak, bu hayatta bazı şeyler kural dışı gibi görünse de aslında kuraldır. İşte bu da öyle. Bloke işi, mecburen sabah. Ne yapalım? Başka türlü olmuyor, abi.
Hayat zaten yeterince zor, bir de basit bir e-devlet işlemi için saatlerce uğraşmaya değmez. Erken kalk, işini bitir, dön uykuna devam et... En mantıklısı bu.
O başvuruyu göndereceksin, onay mailini göreceksin, rahatlayacaksın... İşte o rahatlık, o sabah erken kalkmanın ödülü. Başka türlü o hazzı yaşayamazsın.
O kadar bekledin, o kadar uğraştın, bir de sistem hatası yüzünden mi bekleyeceksin bir gün daha? Asla! Gözünü karart, kur alarmını, işini bitir. Nokta.
Direkt konuya gireyim, uzatmanın manası yok: O blokenin başvurusunu yapacaksan, o bilgisayarın başına sabahın köründe geçeceksin. Başka yolu yok. Net.
Sabah altı buçuk, yedi, hadi bilemedin yedi buçuk... Bak, o saatler altın değerinde. Sistem henüz kasmıyor, sunuculara yüklenmiyor kimse... Mis gibi akıyor her şey.
Düşünsene, millet henüz uyanmamış, çayını demlememiş, işine gücüne dalmamış... İşte senin fırsatın o daracık zaman aralığı, abi ya.
Öğlene doğru ya da akşamüstü falan denersen, geçmiş olsun. Sistem tıkanır, sayfalar açılmaz, açılsa da donar kalır... O "Sayfa Yükleniyor..." ibaresi var ya, o zaten başlı başına bir işkence.
Boşuna mı diyorum ben bu tecrübelerle "sabahın körü" diye... İnsan bir kere deniyor, iki kere deniyor, üçüncüde anlıyor ki bu işin raconu bu. Yoksa kanser olursun ekran başında.
Git bir kere dene, bak görürsün. Öğlen gir, tıkanır. Akşam gir, hepten uçmuş olur sistem... Sonra gel bana hak ver, "Valla bak, dedin de inanmadık" de.
E-devlet dediğin yer, sanki tüm ülkenin aynı anda yüklenmesi için tasarlanmış gibi... Ama değil işte. O yüzden kurnaz olacaksın, kalabalıklara karışmayacaksın.
Bak, bu hayatta bazı şeyler kural dışı gibi görünse de aslında kuraldır. İşte bu da öyle. Bloke işi, mecburen sabah. Ne yapalım? Başka türlü olmuyor, abi.
Hayat zaten yeterince zor, bir de basit bir e-devlet işlemi için saatlerce uğraşmaya değmez. Erken kalk, işini bitir, dön uykuna devam et... En mantıklısı bu.
O başvuruyu göndereceksin, onay mailini göreceksin, rahatlayacaksın... İşte o rahatlık, o sabah erken kalkmanın ödülü. Başka türlü o hazzı yaşayamazsın.
O kadar bekledin, o kadar uğraştın, bir de sistem hatası yüzünden mi bekleyeceksin bir gün daha? Asla! Gözünü karart, kur alarmını, işini bitir. Nokta.