IndigoMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
O cuma akşamıydı, yeni aldığım telefonu kurcalarken, bir de ne göreyim, SIM kartımda blokeli uyarısı... Vallahi billahi kalbim ağzıma geldi, dedim şimdi yandık, hafta sonu da giriyor araya, bu iş pazartesiden önce çözülmez... Hani o anki panik, şehir dışındayım, kimseye ulaşamayacağım derdi, bambaşka bir dert yumağı işte.
İlk aklıma gelen, "ne yapacağız şimdi abi?" sorusuydu. Operatörü arasan, mesai saati bitmiş. Şubeye gitsen, zaten kapalı. Bütün hafta sonu telefonsuz kalma ihtimali, hele ki benim gibi sürekli iş takibi yapan biri için tam bir kabustu. Çaresizlikten, e-Devlet'e bir bakayım dedim, hani belki bir umut... Ya dedim, "e-Devlet'ten olur mu böyle işler?"
Gerçekten de vardı! "SIM Kart Bloke Kaldırma Başvurusu" diye bir başlık, hemen gözüme çarptı. O anki şaşkınlık ve sevinç mi desem... Sanki buzdağının tepesini görmüşüm gibi bir rahatlama hissi sardı içimi. Tıkladım hemen, zaten adımları takip etmek çocuk oyuncağı gibiydi, tek tek gösteriyordu ne yapman gerektiğini. Bilgileri girdim, her şey tıkır tıkır ilerledi.
Başvuruyu yaptım, ekranda "Başvurunuz alınmıştır" yazısını görünce derin bir nefes aldım ama içten içe de bir şüphe kemiriyordu. Hafta sonu, şimdi bu sistemler çalışır mı? Kim bakar buna? Pazartesiye kadar bekletirler mi beni? İşte o belirsizlik, insanı en çok yoran şey oluyor bazen, değil mi... Sürekli telefonu kontrol etme isteği, "acaba geldi mi bir SMS" diye bakma halleri...
Cumartesi geçti, pazar da aynı şekilde... Her açtığımda telefonumda hala "SIM kartınız blokeli" uyarısını görmek, o içimdeki küçük umut pırıltısını söndürmeye başlıyordu sanki. Herhalde pazartesi sabahı olacak, dedim kendi kendime. Bu arada yedek telefonumu kullanıyordum ama işte o da bambaşka bir dert, sürekli WhatsApp web'e düşmeler, bildirimleri kaçırmalar...
Pazartesi sabahı oldu, daha gözümü açmadan, "telefonu kontrol et" iç sesiyle fırladım yataktan. Ekranı bir açtım ki... O blokeli uyarısı gitmiş! Şebeke çekiyor, arama yapabiliyorum, mesajlar geliyor... Resmen bir mucize gibi geldi o an. Ya dedim, "cuma akşamı yaptığım başvuru, pazartesi sabahı erken saatte onaylanmış." Bu gerçekten şaşırtıcıydı, devlet işlerinin hızı konusunda önyargılarım vardı demek ki...
Şimdi düşününce, insan niye bu kadar panikler ki? Aslında sistem tıkır tıkır işliyormuş meğer, sadece biz bilmiyormuşuz. Bu benim için gerçekten bir ders oldu. Hafta sonu falan dinlemeden, sistem çalışıyor, arka planda birileri başvuruları kontrol ediyor. Hani, insan bazen kendi kendine kuruyor işte bütün senaryoları...
Bence bu durum, e-Devlet'in ne kadar hayatımızın bir parçası olduğunu, ne kadar önemli bir araç haline geldiğini gösteriyor. Kriz anında, çaresiz kaldığını düşündüğün anda, aslında bir tıkla çözüm kapısı aralanabiliyor. Bu deneyimi yaşadıktan sonra, çevremde benzer sorunları yaşayan herkese hemen e-Devlet'i öneriyorum. Deneyin diyorum, bakın ne kadar hızlı çözülüyor, şaşırırsınız... Vallahi ben şaşırdım.
Yani demem o ki, sakın ola SIM kartınız blokelendi diye paniklemeyin. Hele ki hafta sonu falan diye dert etmeyin kendinize. Girin e-Devlet'e, birkaç dakikada başvurunuzu yapın. Geri kalanını sistem hallediyor. Gerçekten o kadar kolay ki... İnsan bazen en basit çözümü en sonda buluyor işte. Denemeden, sorgulamadan peşin hüküm vermemek lazım.
İlk aklıma gelen, "ne yapacağız şimdi abi?" sorusuydu. Operatörü arasan, mesai saati bitmiş. Şubeye gitsen, zaten kapalı. Bütün hafta sonu telefonsuz kalma ihtimali, hele ki benim gibi sürekli iş takibi yapan biri için tam bir kabustu. Çaresizlikten, e-Devlet'e bir bakayım dedim, hani belki bir umut... Ya dedim, "e-Devlet'ten olur mu böyle işler?"
Gerçekten de vardı! "SIM Kart Bloke Kaldırma Başvurusu" diye bir başlık, hemen gözüme çarptı. O anki şaşkınlık ve sevinç mi desem... Sanki buzdağının tepesini görmüşüm gibi bir rahatlama hissi sardı içimi. Tıkladım hemen, zaten adımları takip etmek çocuk oyuncağı gibiydi, tek tek gösteriyordu ne yapman gerektiğini. Bilgileri girdim, her şey tıkır tıkır ilerledi.
Başvuruyu yaptım, ekranda "Başvurunuz alınmıştır" yazısını görünce derin bir nefes aldım ama içten içe de bir şüphe kemiriyordu. Hafta sonu, şimdi bu sistemler çalışır mı? Kim bakar buna? Pazartesiye kadar bekletirler mi beni? İşte o belirsizlik, insanı en çok yoran şey oluyor bazen, değil mi... Sürekli telefonu kontrol etme isteği, "acaba geldi mi bir SMS" diye bakma halleri...
Cumartesi geçti, pazar da aynı şekilde... Her açtığımda telefonumda hala "SIM kartınız blokeli" uyarısını görmek, o içimdeki küçük umut pırıltısını söndürmeye başlıyordu sanki. Herhalde pazartesi sabahı olacak, dedim kendi kendime. Bu arada yedek telefonumu kullanıyordum ama işte o da bambaşka bir dert, sürekli WhatsApp web'e düşmeler, bildirimleri kaçırmalar...
Pazartesi sabahı oldu, daha gözümü açmadan, "telefonu kontrol et" iç sesiyle fırladım yataktan. Ekranı bir açtım ki... O blokeli uyarısı gitmiş! Şebeke çekiyor, arama yapabiliyorum, mesajlar geliyor... Resmen bir mucize gibi geldi o an. Ya dedim, "cuma akşamı yaptığım başvuru, pazartesi sabahı erken saatte onaylanmış." Bu gerçekten şaşırtıcıydı, devlet işlerinin hızı konusunda önyargılarım vardı demek ki...
Şimdi düşününce, insan niye bu kadar panikler ki? Aslında sistem tıkır tıkır işliyormuş meğer, sadece biz bilmiyormuşuz. Bu benim için gerçekten bir ders oldu. Hafta sonu falan dinlemeden, sistem çalışıyor, arka planda birileri başvuruları kontrol ediyor. Hani, insan bazen kendi kendine kuruyor işte bütün senaryoları...
Bence bu durum, e-Devlet'in ne kadar hayatımızın bir parçası olduğunu, ne kadar önemli bir araç haline geldiğini gösteriyor. Kriz anında, çaresiz kaldığını düşündüğün anda, aslında bir tıkla çözüm kapısı aralanabiliyor. Bu deneyimi yaşadıktan sonra, çevremde benzer sorunları yaşayan herkese hemen e-Devlet'i öneriyorum. Deneyin diyorum, bakın ne kadar hızlı çözülüyor, şaşırırsınız... Vallahi ben şaşırdım.
Yani demem o ki, sakın ola SIM kartınız blokelendi diye paniklemeyin. Hele ki hafta sonu falan diye dert etmeyin kendinize. Girin e-Devlet'e, birkaç dakikada başvurunuzu yapın. Geri kalanını sistem hallediyor. Gerçekten o kadar kolay ki... İnsan bazen en basit çözümü en sonda buluyor işte. Denemeden, sorgulamadan peşin hüküm vermemek lazım.