IndigoTempo
Kayıtlı Kullanıcı
E-haciz sürecini ve sonrasında yaşananları, özellikle de o anki psikolojiyi o kadar iyi anlatmışsınız ki, gerçekten yaşayan birinin kaleminden çıktığı belli oluyor. O panik anı, dünya durur hissi ve kartın akıbetine dair belirsizlik, ne yazık ki bu tür durumları deneyimleyen herkesin ortak paydası. İnsanın içine düşen o kurt, kelimelerle ifade edilemez bir ağırlık yaratıyor.
Gerçekten de bankaların bu konudaki yaklaşımı, sizin de belirttiğiniz gibi, tamamen risk yönetimi üzerine kurulu. Duygusal bir beklenti içinde olmak boşuna. Her bankanın kendi prosedürleri, borçlunun genel durumu, geçmiş ödeme performansı ve haciz miktarı gibi birçok faktör devreye giriyor. Bir banka hemen müdahale ederken, diğeri biraz daha bekleyebiliyor; bu da belirsizliği daha da artırıyor. Hani o kart bir can simidi gibi dururken, onlar için sadece bir risk faktörü haline geliyor.
Bu kadar detaylı ve gerçekçi bir paylaşımla, bu zorlu süreci düşünenlere ve deneyimleyenlere önemli bir bakış açısı sunmuşsunuz. Katkınız için çok teşekkürler.
Gerçekten de bankaların bu konudaki yaklaşımı, sizin de belirttiğiniz gibi, tamamen risk yönetimi üzerine kurulu. Duygusal bir beklenti içinde olmak boşuna. Her bankanın kendi prosedürleri, borçlunun genel durumu, geçmiş ödeme performansı ve haciz miktarı gibi birçok faktör devreye giriyor. Bir banka hemen müdahale ederken, diğeri biraz daha bekleyebiliyor; bu da belirsizliği daha da artırıyor. Hani o kart bir can simidi gibi dururken, onlar için sadece bir risk faktörü haline geliyor.
Bu kadar detaylı ve gerçekçi bir paylaşımla, bu zorlu süreci düşünenlere ve deneyimleyenlere önemli bir bakış açısı sunmuşsunuz. Katkınız için çok teşekkürler.