IndigoMarigold
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi düşünsene, yakın bir arkadaşın, belki bir akraban senden bir miktar para istiyor, "Şu hesaba atıver de bir borcumu kapatayım, bir ihtiyacımı göreyim," diyor. Sen de hemen yardıma koşmak istiyorsun, elinden geleni yapmak niyetindesin. Ama sonra bir laf geçiyor kulaktan kulağa, ya da o kişi kendisi söylüyor çekine çekine: "Aslında hesabımda e-haciz var ama sen atıver yine de..." İşte tam da bu noktada, insanın kafasında bir şimşek çakar, değil mi? "Eyvah," dersin içinden, "Acaba bu para ne olacak şimdi? Ben göndersem, gerçekten yerine ulaşır mı, yoksa direkt uçar gider mi?" Hani bir yandan yardımcı olmak istersin candan gönülden, diğer yandan da kendi paranı riske atmak istemezsin, vallahi bu çok insani bir durumdur, biliyorum... Bu ikilemde kalmak, insanı gerçekten yoruyor, ne yapacağını bilemez bir hale sokuyor sanki... Kendi kendine konuşuyorsun resmen, ne yapsam diye...
Bak şimdi, e-haciz dediğin şey öyle banka kayıtlarında sadece bir not olarak duran, "aman dikkat" anlamına gelen pasif bir uyarı değil. O, bildiğin aktif, yaşayan, dijital bir emir aslında. Yani bir alacaklı, yasal yollardan hakkını aradığında ve mahkeme ya da icra dairesi kararıyla hesabına haciz konulduğunda, bankanın tüm sistemleri o hesapla ilgili alarm durumuna geçiyor. Bu, tamamen otomatik işleyen bir mekanizma; saniye farkıyla, bir yazılımla kontrol edilen bir süreç. Senin gönderdiğin para, o hesaba ulaştığı anda, daha sen "gitti mi acaba?" diye düşünürken bile, sistem tarafından anında tespit ediliyor ve o haciz emri doğrultusunda bloke ediliyor, resmen çekiliyor kenara. Yani o an bir insan oturmuyor başında, senin paranı manuel olarak yönlendirmiyor; her şey dijital, tıkır tıkır işliyor. Bu yüzden "ne olacak ki, belki geç fark ederler" gibi bir düşünce, hani o çok istediğimiz mucizevi durumlar... Maalesef genellikle gerçekleşmiyor, vallahi öyle, billahi öyle...
Şimdi asıl can alıcı soruya gelelim: Sen o parayı e-hacizli hesaba yatırdığında ne oluyor? O para, bankanın sistemine düşer düşmez, otomatik olarak haciz sırasına girer. Yani senin "arkadaşıma yardım olsun" diye gönderdiğin o para, daha "gönderdim" demeye kalmadan, alacaklının hanesine yazılıyor aslında. Banka burada senin niyetine ya da o paranın kaynağına bakmaz ki. Banka için önemli olan, o hesabın sahibinin borcu olması ve o hesaba giren her kuruşun o borca mahsuben hacizli olmasıdır. "Peki geri alabilir miyim?" diye düşündüğünü duyar gibiyim... İşte orası biraz hayal ürünü, vallahi billahi zor. Çünkü o para, yasal bir haciz kararı gereği bloke edildiği için, bankanın onu sana geri verme gibi bir yetkisi, hakkı yok. Artık o para, borcun bir parçası haline gelmiş durumda, geri döndürmek için yasal süreçler başlatman gerekir ki bu da hem çok meşakkatli hem de çoğunlukla sonuçsuz kalır. Yani sen gönderiyorsun ama gönderdiğin an o para "borçluya ait" kabul ediliyor sistemde, elden avuçtan kayıp gidiyor...
Peki senin için ne gibi bir risk var bu durumda, yani parayı gönderen kişi olarak sen bir sıkıntıya girer misin? Hukuki olarak direkt bir suç işlemiş olmazsın tabii, kimse seni "sen neden borçlunun hesabına para gönderdin!" diye yargılamaz. Ama gel gör ki, kendi paranı bir çırpıda elinden kaçırmış oluyorsun, düşünsene. Senin iyi niyetinle gönderdiğin o meblağ, borçlunun borcunu kapatmak yerine, doğrudan alacaklının cebine giriyor. Ve sen de o parayı geri almanın neredeyse imkansız olduğu bir durumla karşı karşıya kalıyorsun. Yani birine iyilik yapmak isterken, kendi paranı riske atmış, hatta kaybetmiş oluyorsun. Bu da maddi olarak seni ciddi bir zarara uğratabilir, hele ki gönderdiğin miktar büyükse... Kendi cebinden çıkacak bir parayı bile bile ateşe atmak gibi bir şey bu, ne dersin? Yani resmen bile bile lades demiş oluyorsun...
"Peki neden o zaman e-hacizli hesaba para istiyorlar?" diye sorabilirsin, çok haklısın. Genellikle bu durumdaki kişiler, çaresizlikten, köşeye sıkıştıklarından ya da belki de bu sistemin nasıl işlediğini tam olarak bilmediklerinden böyle bir talepte bulunurlar. Akıllarına başka bir çözüm yolu gelmez, "Belki bu seferlik geçer" gibi bir umutla hareket ederler. Ama biz şimdi bu mekanizmanın nasıl çalıştığını bildiğimize göre, sana düşen biraz daha farklı ve güvenli bir yol izlemek. Eğer o kişiye gerçekten yardım etmek istiyorsan, ki bu takdire şayan bir davranış, asla ve asla o hacizli hesabı kullanma abi ya. Ya parayı elden ver, ya da mümkünse hacizsiz başka birinin (güvenilir bir üçüncü şahsın) hesabına gönderip, o kişi üzerinden ihtiyaç sahibine ulaştırılmasını sağla. Yani doğrudan bir aktarım yerine, araya bir köprü koymak, kendi paranı güvenceye almak demektir bu... Düşünsene, hem dostuna yardım etmiş olursun hem de kendi paranı korumuş olursun, mis gibi olmaz mı? İki taraf da kazanır yani...
Velhasıl kelam, e-haciz konulmuş bir banka hesabına para yatırmak güvenli mi diye soruyorsan, cevabı açık ve net: Hayır, hiç de güvenli değil. Hatta güvenli olmanın çok ötesinde, neredeyse kesinlikle paranı kaybetme riskin çok yüksek. Sistem, alacaklının hakkını korumak üzere kurulmuş durumda ve senin iyi niyetin, ne yazık ki bu sistem karşısında pek bir anlam ifade etmiyor. O yüzden, eğer böyle bir durumla karşılaşırsan, yardımseverliğini başka yollarla göster, kendi cebinden çıkan paranın heba olmasına izin verme. İyi niyetinle yola çıkıp, sonunda hem dostuna tam anlamıyla yardım edemeyip hem de kendi cebinden çıkan parana yanma ihtimalin var. Biraz düşünmek, biraz araştırmak, bu tür durumlarda gerçekten çok işe yarıyor, inan bana... Yani kendi kendine konuşur gibi, "Acaba yapsam mı yapmasam mı?" diye düşünürken, bu yazıyı hatırla ve doğru kararı ver... İyi niyetin karşılığını bulsun, paran da güvende kalsın, öyle değil mi...?
Bak şimdi, e-haciz dediğin şey öyle banka kayıtlarında sadece bir not olarak duran, "aman dikkat" anlamına gelen pasif bir uyarı değil. O, bildiğin aktif, yaşayan, dijital bir emir aslında. Yani bir alacaklı, yasal yollardan hakkını aradığında ve mahkeme ya da icra dairesi kararıyla hesabına haciz konulduğunda, bankanın tüm sistemleri o hesapla ilgili alarm durumuna geçiyor. Bu, tamamen otomatik işleyen bir mekanizma; saniye farkıyla, bir yazılımla kontrol edilen bir süreç. Senin gönderdiğin para, o hesaba ulaştığı anda, daha sen "gitti mi acaba?" diye düşünürken bile, sistem tarafından anında tespit ediliyor ve o haciz emri doğrultusunda bloke ediliyor, resmen çekiliyor kenara. Yani o an bir insan oturmuyor başında, senin paranı manuel olarak yönlendirmiyor; her şey dijital, tıkır tıkır işliyor. Bu yüzden "ne olacak ki, belki geç fark ederler" gibi bir düşünce, hani o çok istediğimiz mucizevi durumlar... Maalesef genellikle gerçekleşmiyor, vallahi öyle, billahi öyle...
Şimdi asıl can alıcı soruya gelelim: Sen o parayı e-hacizli hesaba yatırdığında ne oluyor? O para, bankanın sistemine düşer düşmez, otomatik olarak haciz sırasına girer. Yani senin "arkadaşıma yardım olsun" diye gönderdiğin o para, daha "gönderdim" demeye kalmadan, alacaklının hanesine yazılıyor aslında. Banka burada senin niyetine ya da o paranın kaynağına bakmaz ki. Banka için önemli olan, o hesabın sahibinin borcu olması ve o hesaba giren her kuruşun o borca mahsuben hacizli olmasıdır. "Peki geri alabilir miyim?" diye düşündüğünü duyar gibiyim... İşte orası biraz hayal ürünü, vallahi billahi zor. Çünkü o para, yasal bir haciz kararı gereği bloke edildiği için, bankanın onu sana geri verme gibi bir yetkisi, hakkı yok. Artık o para, borcun bir parçası haline gelmiş durumda, geri döndürmek için yasal süreçler başlatman gerekir ki bu da hem çok meşakkatli hem de çoğunlukla sonuçsuz kalır. Yani sen gönderiyorsun ama gönderdiğin an o para "borçluya ait" kabul ediliyor sistemde, elden avuçtan kayıp gidiyor...
Peki senin için ne gibi bir risk var bu durumda, yani parayı gönderen kişi olarak sen bir sıkıntıya girer misin? Hukuki olarak direkt bir suç işlemiş olmazsın tabii, kimse seni "sen neden borçlunun hesabına para gönderdin!" diye yargılamaz. Ama gel gör ki, kendi paranı bir çırpıda elinden kaçırmış oluyorsun, düşünsene. Senin iyi niyetinle gönderdiğin o meblağ, borçlunun borcunu kapatmak yerine, doğrudan alacaklının cebine giriyor. Ve sen de o parayı geri almanın neredeyse imkansız olduğu bir durumla karşı karşıya kalıyorsun. Yani birine iyilik yapmak isterken, kendi paranı riske atmış, hatta kaybetmiş oluyorsun. Bu da maddi olarak seni ciddi bir zarara uğratabilir, hele ki gönderdiğin miktar büyükse... Kendi cebinden çıkacak bir parayı bile bile ateşe atmak gibi bir şey bu, ne dersin? Yani resmen bile bile lades demiş oluyorsun...
"Peki neden o zaman e-hacizli hesaba para istiyorlar?" diye sorabilirsin, çok haklısın. Genellikle bu durumdaki kişiler, çaresizlikten, köşeye sıkıştıklarından ya da belki de bu sistemin nasıl işlediğini tam olarak bilmediklerinden böyle bir talepte bulunurlar. Akıllarına başka bir çözüm yolu gelmez, "Belki bu seferlik geçer" gibi bir umutla hareket ederler. Ama biz şimdi bu mekanizmanın nasıl çalıştığını bildiğimize göre, sana düşen biraz daha farklı ve güvenli bir yol izlemek. Eğer o kişiye gerçekten yardım etmek istiyorsan, ki bu takdire şayan bir davranış, asla ve asla o hacizli hesabı kullanma abi ya. Ya parayı elden ver, ya da mümkünse hacizsiz başka birinin (güvenilir bir üçüncü şahsın) hesabına gönderip, o kişi üzerinden ihtiyaç sahibine ulaştırılmasını sağla. Yani doğrudan bir aktarım yerine, araya bir köprü koymak, kendi paranı güvenceye almak demektir bu... Düşünsene, hem dostuna yardım etmiş olursun hem de kendi paranı korumuş olursun, mis gibi olmaz mı? İki taraf da kazanır yani...
Velhasıl kelam, e-haciz konulmuş bir banka hesabına para yatırmak güvenli mi diye soruyorsan, cevabı açık ve net: Hayır, hiç de güvenli değil. Hatta güvenli olmanın çok ötesinde, neredeyse kesinlikle paranı kaybetme riskin çok yüksek. Sistem, alacaklının hakkını korumak üzere kurulmuş durumda ve senin iyi niyetin, ne yazık ki bu sistem karşısında pek bir anlam ifade etmiyor. O yüzden, eğer böyle bir durumla karşılaşırsan, yardımseverliğini başka yollarla göster, kendi cebinden çıkan paranın heba olmasına izin verme. İyi niyetinle yola çıkıp, sonunda hem dostuna tam anlamıyla yardım edemeyip hem de kendi cebinden çıkan parana yanma ihtimalin var. Biraz düşünmek, biraz araştırmak, bu tür durumlarda gerçekten çok işe yarıyor, inan bana... Yani kendi kendine konuşur gibi, "Acaba yapsam mı yapmasam mı?" diye düşünürken, bu yazıyı hatırla ve doğru kararı ver... İyi niyetin karşılığını bulsun, paran da güvende kalsın, öyle değil mi...?