AmberMandolin
Kayıtlı Kullanıcı
Bir sabah uyandığınızda banka hesabınızdaki paranın aniden bloke olduğunu görmek var ya... İşte o an hissettiğiniz şaşkınlık, o iç sıkıntısı... "Nereden çıktı şimdi bu?" diye insan kendi kendine sorup durur. Aslında tam da bu noktada devreye giren bir kurtarıcı var; yani e-haciz sorgulama meselesi bu durumları önceden bilmek için hayat kurtarıcı olabilir, vallahi billahi.
Hani derler ya "bilgi güçtür," bu e-haciz konularında da durum aynen böyle işliyor abi. Banka hesabında bir hareket kısıtlaması, maaşında bir kesinti... İnsanın aklına bin bir türlü şey gelir o anda. Acaba yanlışlık mı oldu, yoksa gerçekten bir borcum mu vardı da ben unuttum... Bu sorularla boğuşmak yerine, şöyle bir tıklamayla, iki dakikada işin aslını öğrenmek gibisi yok.
Bir de şu var ki, Maliye Bakanlığı ya da diğer kamu kurumları, tebligatları bazen elektronik ortamdan gönderiyor, biliyorsun. Belki sen o e-postayı görmedin, belki spam kutusuna düştü... Ne bileyim işte, hayatın yoğunluğunda gözünden kaçtı. Sonra bir bakmışsın, o kaçan tebligat, kapıda değil ama dijital ortamda bir e-haciz olarak geri dönmüş.
İşte tam da bu yüzden, o e-Devlet kapısı dediğimiz, hepimizin neredeyse her işini hallettiği o platform var ya... Orada bir "e-haciz sorgulama" ekranı bulunuyor. Şöyle bir girip bakmak lazım arada bir, hani ne olur ne olmaz. Benim de yıllardır süregelen tecrübem gösteriyor ki, bu tür proaktif yaklaşımlar, sonradan çıkabilecek büyük sıkıntıların önüne geçiyor.
Gelgelelim, bu sorgulama sadece vergi borçları için mi? Hayır, sadece vergi borcu diye bir şey yok. Bazen trafik cezası, bazen SGK primi, hatta bazen öğrenim kredisi gibi çok farklı kalemlerden de gelebilir bu tip bildirimler. Yani kapsamı oldukça geniş, sadece bir kaleme takılıp kalmamak lazım. İnsan borçla değil, alacakla yaşamak ister, öyle değil mi?
Peki, sorguladın, baktın ki gerçekten bir haciz var. Ne yapacaksın? Paniklemeyeceksin bir kere. Önce hangi kurumdan, ne kadar ve hangi sebeple olduğunu net bir şekilde öğreneceksin. Sonra da hemen ilgili kurumla iletişime geçip, borcunu kapatma yoluna gideceksin. Ya da duruma göre yapılandırma imkanlarını araştıracaksın... Yani topu taca atmak yerine, kaleye şut çekmek gibi düşünebilirsin.
Hatta bazen, bu sistemde bir hata da olabilir. İşte o zaman da elinde bir kanıtla, "Benim böyle bir borcum yok, lütfen kontrol edin" diyebilirsin. Zira insan faktörü, dijitalleşen bu sistemlerde bile kendini hissettiriyor. Yanlış TC kimlik numarasına gitmiş, mükerrer yazılmış... Olur mu olur, abi ya. Gözün kapalı her şeyi kabul etmeyeceksin, itiraz hakkın var.
Eskiden olsa, maliyenin kapısında kuyruğa girer, memurla yüz yüze konuşur, derdini anlatırdın. Şimdi ne kadar kolay... Oturduğun yerden, çayını yudumlarken, bir tıkla hallediyorsun. Tabii bu kolaylık, bir yandan da sorumluluğu artırıyor. Çünkü artık "bilmiyordum" deme lüksün pek kalmıyor, açıkçası.
Unutma, bu e-haciz sorgulama, bir bakıma senin mali sağlığının nabzını tutmak gibi. Düzenli olarak kontrol etmek, küçük bir aksaklığı büyümeden fark etmek demek. İşte bu yüzden, o e-Devlet şifresini bilmek, arada bir girip bakmak, yani kısacası proaktif olmak... Benim sana nacizane tavsiyem budur. Hiçbir şey çıkmazsa bile, için rahat eder, oh dersin...
Hani derler ya "bilgi güçtür," bu e-haciz konularında da durum aynen böyle işliyor abi. Banka hesabında bir hareket kısıtlaması, maaşında bir kesinti... İnsanın aklına bin bir türlü şey gelir o anda. Acaba yanlışlık mı oldu, yoksa gerçekten bir borcum mu vardı da ben unuttum... Bu sorularla boğuşmak yerine, şöyle bir tıklamayla, iki dakikada işin aslını öğrenmek gibisi yok.
Bir de şu var ki, Maliye Bakanlığı ya da diğer kamu kurumları, tebligatları bazen elektronik ortamdan gönderiyor, biliyorsun. Belki sen o e-postayı görmedin, belki spam kutusuna düştü... Ne bileyim işte, hayatın yoğunluğunda gözünden kaçtı. Sonra bir bakmışsın, o kaçan tebligat, kapıda değil ama dijital ortamda bir e-haciz olarak geri dönmüş.
İşte tam da bu yüzden, o e-Devlet kapısı dediğimiz, hepimizin neredeyse her işini hallettiği o platform var ya... Orada bir "e-haciz sorgulama" ekranı bulunuyor. Şöyle bir girip bakmak lazım arada bir, hani ne olur ne olmaz. Benim de yıllardır süregelen tecrübem gösteriyor ki, bu tür proaktif yaklaşımlar, sonradan çıkabilecek büyük sıkıntıların önüne geçiyor.
Gelgelelim, bu sorgulama sadece vergi borçları için mi? Hayır, sadece vergi borcu diye bir şey yok. Bazen trafik cezası, bazen SGK primi, hatta bazen öğrenim kredisi gibi çok farklı kalemlerden de gelebilir bu tip bildirimler. Yani kapsamı oldukça geniş, sadece bir kaleme takılıp kalmamak lazım. İnsan borçla değil, alacakla yaşamak ister, öyle değil mi?
Peki, sorguladın, baktın ki gerçekten bir haciz var. Ne yapacaksın? Paniklemeyeceksin bir kere. Önce hangi kurumdan, ne kadar ve hangi sebeple olduğunu net bir şekilde öğreneceksin. Sonra da hemen ilgili kurumla iletişime geçip, borcunu kapatma yoluna gideceksin. Ya da duruma göre yapılandırma imkanlarını araştıracaksın... Yani topu taca atmak yerine, kaleye şut çekmek gibi düşünebilirsin.
Hatta bazen, bu sistemde bir hata da olabilir. İşte o zaman da elinde bir kanıtla, "Benim böyle bir borcum yok, lütfen kontrol edin" diyebilirsin. Zira insan faktörü, dijitalleşen bu sistemlerde bile kendini hissettiriyor. Yanlış TC kimlik numarasına gitmiş, mükerrer yazılmış... Olur mu olur, abi ya. Gözün kapalı her şeyi kabul etmeyeceksin, itiraz hakkın var.
Eskiden olsa, maliyenin kapısında kuyruğa girer, memurla yüz yüze konuşur, derdini anlatırdın. Şimdi ne kadar kolay... Oturduğun yerden, çayını yudumlarken, bir tıkla hallediyorsun. Tabii bu kolaylık, bir yandan da sorumluluğu artırıyor. Çünkü artık "bilmiyordum" deme lüksün pek kalmıyor, açıkçası.
Unutma, bu e-haciz sorgulama, bir bakıma senin mali sağlığının nabzını tutmak gibi. Düzenli olarak kontrol etmek, küçük bir aksaklığı büyümeden fark etmek demek. İşte bu yüzden, o e-Devlet şifresini bilmek, arada bir girip bakmak, yani kısacası proaktif olmak... Benim sana nacizane tavsiyem budur. Hiçbir şey çıkmazsa bile, için rahat eder, oh dersin...