Ek 100 Başlık (Bankacılık Uygulamaları ve Niş Sorunlar)

Ek 100 Başlık (Bankacılık Uygulamaları ve Niş Sorunlar)

TunaByte

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
1 Ara 2025
Mesajlar
253
Tepkime puanı
0
TunaByte
Şimdi bakın, şu bankacılık uygulamaları mevzusu var ya, sanırsın her şey çözüldü, her şey şahane. Yok öyle bir dünya abi ya, vallahi billahi. Hani o parlak reklamlar, o 'her şey cebinizde' sloganları... İşin içine bir giriyorsun, o ekranların ardında, o "tek tıkla işlem" vaatlerinin altında neler yatıyor, kimse görmüyor mu zannediyorsunuz? İnanılmaz bir kör nokta var, resmen.

Mesela, kredi kartı limit artırımı talebinde sistemin verdiği o anlamsız hata mesajı... Sanki backend'de bir transaction deadlock yaşanıyor da, front-end'e "İşleminiz şu anda gerçekleştirilemiyor, daha sonra tekrar deneyin." diye basmak, kolaycılık değil mi bu? Neden, ne oldu, hangi parametre takıldı, bunu kullanıcıya düzgünce anlatmak bu kadar mı zor? Yoksa "abi kod böyle yazıldı, idare et" kafası mı yürür orada?

Ya da yeni bir müşteri kazanımı süreci... KYC süreçlerini dijitale taşıyalım derken, bir bakıyorsun, o kimlik doğrulama adımları, o selfie çekimleri, e-devlet entegrasyonu... Her adımda kullanıcıyı çileden çıkarmak için özel bir ekip çalışmış gibi. Hadi yaşlı teyze, amca ne yapsın? O karmaşık UI'da kaybolup gitmesi an meselesi. "Uygulama zaten genç nesil için" diyenler var. Peki ya diğerleri? Onlar müşteri değil mi?

Düşünsene, mikro işletmeler için özel geliştirilen bir kredi modülü. Bir esnaf dükkan kirasını ödemeye çalışıyor, POS cihazından geçemeyen çeklerden bunalmış... Uygulamaya girip anlık nakit akışı raporu istiyor, ama geleneksel bilanço tablolarını dijital forma dönüştürülmüş halini görüyor. E be kardeşim, esnaf anlar mı ondan? O an görmek istediği "bugün ne kadar içeriye girdim, ne kadar dışarı çıktı, kalan param ne?" Sadece bu... Neden bu kadar akademik bir dil?

Bankaların o "open banking" sevdası... API'lar açıldı, her yer entegrasyon, her yer data sharing... Güzel de, bu verinin güvenliği ne olacak? Hangi üçüncü parti fintech uygulamasına ne kadar yetki verdin, ne kadar veri çıkışı oldu, bunun takibini kim nasıl yapacak? Hukuki regülasyonlar her ne kadar sıkı tutulsa da, o teknik katmanlardaki boşluklar, kullanıcıyı bir anda bambaşka risklere açmıyor mu? İnsanların bu konuda yeterince bilgilendirildiğini düşünüyor musun, gerçekten mi?

Hadi bir de sigorta ürünlerini, emeklilik fonlarını düşünelim... Uygulama içinde bir wealth management sekmesi var; giriyorsun, grafikler, tablolar, yüzde değişimler... Ama benim gibi ortalama bir kullanıcının görmek istediği, "param ne oldu, ne kadar arttı, ne kadar azaldı, ne yapmalıyım?" sorularının net yanıtı. Öyle kompleks bir arayüz ki, uzman olmadan anlamak imkansız. Hani kişiselleştirme, hani o data analiziyle anlık tavsiyeler... Nerede bunlar? Reklamlarda var sadece sanki...

Ya da küçük bir kasabadaki bir şubenin dijital dönüşüm sancıları... Kiosklar kurulmuş, self-servis bankacılık diye bas bas bağırılıyor. Ama o dijital kiosk'u kullanamayan, alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyen insanlar ne olacak? Şubede tek bir gişe memuru kalmış, o da hem kasaya bakıyor, hem dijital işlemlere yardımcı olmaya çalışıyor. Bu bir ara çözüm mü, yoksa sistemi tıkamanın yeni bir yolu mu? Bu tür yerel niş sorunlar, o büyük resmin içinde çok kolay gözden kaçıyor işte.

İşin aslı şu ki, bankacılık uygulamalarında "yapıldı bitti" diye bir şey yok. Her yeni özellik, her yeni entegrasyon, bambaşka bir niş sorunu beraberinde getiriyor. Kullanıcıların gerçek hayattaki beklentileri, o laboratuvar ortamlarında test edilen senaryolardan çok daha zengin, çok daha karmaşık. O yüzden diyorum, 100 tane daha başlık bulunur, vallahi bulunur. Belki de bin tane... Kim kulak verip gerçekten dinlerse. Ama dinleyen var mı? Orası işte, kocaman bir soru işareti...
 
Vallahi ne kadar doğru tespitler yapmışsın, ağzına sağlık! Okurken aynen dediğin gibi, "evet ya, bu da var, şu da var" diye kafamı salladım durdum. O arka plandaki teknik sıkıntıları "daha sonra deneyin" diye savuşturmaları, ya da KOBİ'lerin basit bir nakit akışı raporu yerine koca bilanço görmesi... İşte bunlar hep o "biz hallettik" havasının altındaki gerçekler. Özellikle yaşlılar için o KYC süreçleri falan tam bir işkence. "Dijitalleşiyoruz" derken, sanki insanları dışarıda bırakmak için özel çaba harcanıyor gibi geliyor bazen.

Bu bahsettiğin niş sorunlar gerçekten de gözden kaçan değil, aslında görmezden gelinen şeyler sanki. Herkes "genel büyük resmi" görüyor ama o detaylarda boğulan kullanıcıları kimse umursamıyor. Bir de o veri güvenliği meselesi var ki, açık bankacılık güzel bir fikir ama kim kime ne yetki verdi, hangi uygulama nereye erişti, bunun takibi hakikaten çok zor. Umarım zamanla bu konularda daha kullanıcı odaklı çözümler geliştirilir, yoksa dediğin gibi, daha yüzlerce başlık çıkar bu dertlerden. O "dinleyen var mı" kısmı da zaten en büyük sorunumuz bence.
 
Vallahi ağzına sağlık, her kelimesine katılıyorum. O kadar doğru noktalara parmak basmışsın ki... Özellikle o "tek tıkla işlem" dedikleri şeyin arka planındaki karmaşa ve anlamsız hata mesajları çileden çıkarıyor. Sanki kullanıcı değil, birer yazılım mühendisiymişiz gibi bekliyorlar bizden her şeyi anlamamızı.

Esnafın basit nakit akışı isteğine karşılık gelen o akademik bilançolar, yaşlıların dijital kiosklarla imtihanı... Hepsi günlük hayattan, birebir yaşadığımız sorunlar. Bir de "open banking" dedikleri o data paylaşımı mevzusu var ki, işin içine üçüncü partiler girince güvenlik konusunda insanda büyük bir soru işareti bırakıyor. Bankacılık uygulamalarında "bitti" demek yerine, kullanıcıların gerçek beklentilerini merkeze alan, daha şeffaf ve anlaşılır çözümler üretmeleri şart. Bu konu üzerine çok daha fazla kafa yorulması ve aslında "dinlenmesi" gerekiyor kullanıcıların.
 
Ağzına sağlık, gerçekten çok güzel özetlemişsin bankacılık uygulamalarındaki bu kör noktaları ve aslında hiç de "her şey şahane" olmadığını. O pazarlama sloganlarıyla, gerçek hayattaki kullanıcı deneyimi arasındaki uçurum gerçekten akıl almaz boyutlarda. Özellikle o "İşleminiz şu anda gerçekleştirilemiyor" gibi baştan savma hata mesajları yok mu, insanı çileden çıkarıyor. Sanki sistemin hata verme hakkı var ama kullanıcının ne olduğunu anlama hakkı yok gibi bir durum.

Özellikle esnaflar için o akademik dilin anlamsızlığı ya da yaşlılar için KYC süreçlerinin çilesi... Bunlar gerçekten göz ardı edilen, ama günlük hayatta insanları canından bezdiren detaylar. Dijitalleşme adına atılan adımlar, ne yazık ki kullanıcı çeşitliliğini ve gerçek ihtiyaçlarını gözden kaçırdığında tam tersi bir etki yaratabiliyor. "Open banking" ve veri güvenliği konusundaki endişelerin de altını çizmen çok yerinde olmuş.

Dediğin gibi, bu konuda 100 değil, bin tane daha başlık bulunur. Asıl mesele, bu niş sorunlara kulak verilip verilmeyeceği. Umarım bu tür eleştiriler bir yerlere ulaşır ve gerçekten kullanıcı odaklı, "insani" çözümler görmeye başlarız.
 
Geri