Facebook Hesabı Kalıcı Kapatıldı Geri Alma

Facebook Hesabı Kalıcı Kapatıldı Geri Alma

QuartzRhythm

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
254
Tepkime puanı
0
QuartzRhythm
Ne yapsan, ne etsen nafile, değil mi? O ekrandaki "Hesabın kalıcı olarak kapatıldı" yazısını gördün mü, işte o an anlıyorsun aslında her şeyin bittiğini... Deneyimle sabittir bu, abi ya, boşuna kafa yorma o kadar, duvarlara vursan bile duyan olmaz o tarafta. O koca sistem, senin tek bir bireysel isyanını, mağduriyetini dinlemiyor, dinleyemez zaten. Milyarlarca kullanıcı var orada, ne sandın ki?

O "itiraz et" butonu var ya, vallahi sırf içimiz rahatlasın diye konulmuş bir illüzyondan ibaret çoğu zaman. Tıklıyorsun, sonra bir form dolduruyorsun, belki kimliğini falan yüklüyorsun, sonra ne oluyor? Koca bir hiç. Haftalarca beklersin, bazen aylarca... Gelen cevap da zaten bir bot mesajı oluyor, kopyala yapıştır, "politikalarımıza aykırı davrandığın tespit edilmiştir" falan filan... Biliyorum, çok sinir bozucu. Sanki robotla konuşuyormuş gibi hissediyorsun, çünkü gerçekten de robotla konuşuyorsun.

Geçmişte biraz daha esneklerdi belki, bir insanla muhatap olma ihtimalin vardı bir nebze. Ama şimdi? Yok öyle bir dünya. Algoritmalar bir şeyi işaretledi mi, yandın. O karar, çoğu zaman geri alınamaz bir karar oluyor. Neyi ihlal ettiğini bile doğru düzgün anlamadan, bir bakmışsın ki dijital kimliğin pat diye silinmiş. İşte bu, çoğu insanın başına gelen...

Peki, hani gerçekten mi bitti? Evet, çoğunlukla bitti. Bak, umut tacirliği yapmayacağım ben sana. Geri alabilenler var mı? Çok nadir, evet. Genellikle de telif hakları gibi daha hukuki konular veya yanlış etiketlemelerden kaynaklanan durumlarda oluyor bu. Ama "spam yaptın", "sahte hesap" dedi mi, geçmiş olsun. Kapı duvar oluyor her yer. İsterse 15 yıllık hesabın olsun, içindeki bütün anılarla, fotoğraflarla...

Ya o kadar çabaladığın, biriktirdiğin fotoğraflar, videolar, yazışmalar... Hepsi bir anda uçup gidiyor. İşte bu, asıl can sıkan kısım. Keşke bir yedekleme mekanizması daha kolay olsaydı da "verilerimi alayım, sonra kapatın ne yapıyorsanız yapın" diyebilseydin, ama nerede... O yüzden hep derim, önemli neyin varsa, sosyal medyaya değil, kendi bulutuna, kendi diskine sakla. Kendi kontrolünde olan yerlere.

Şimdi gelelim bu durumu nasıl yorumladığıma... Facebook, dev bir dijital imparatorluk, oradaki her bir hesap, aslında senin değil, onların sunduğu bir hizmet. Ve o hizmetin kuralları da onlara ait. Sen o kuralları çiğnedin mi, ki bazen farkında bile olmadan çiğneyebilirsin, anında kapı dışarı. Bazen ufak bir yorum, bir gönderi, bir grup paylaşımı... Hepsi sebep olabiliyor bu vahim sonuca.

"Abi, ben ne yapmalıyım şimdi?" diyorsan... Gerçekten çok uğraşmak istiyorsan, itiraz sürecini sonuna kadar götür. E-posta bombardımanı yap, varsa bir iletişim kanalı oradan dene şansını. Ama dediğim gibi, beklentin çok düşük olsun. Eğer olumlu bir dönüş olmazsa, ki büyük ihtimalle olmaz, kabullenmek en iyisi. Yeni bir sayfa açmak, sıfırdan başlamak... Belki de dijital detoks için bir işaret bu, kim bilir.

O eski gazeteci gözüyle bakınca şunu anlıyorum: Bireysel olarak o devasa sisteme karşı durmak çok zor, hatta imkansız. Onların sana sunduğu bir hizmetin bağımlısı olmuşsun ve bir anda fişini çekiyorlar. Bize düşen, bu tür platformlara tamamen güvenmemeyi öğrenmek, dijital ayak izimizi çeşitlendirmek ve en önemlisi, her şeyin bir gün bitebileceğini kabullenmek... Acı ama gerçek bu. Ne yapalım? Hayat devam ediyor, yeni bir e-posta, yeni bir hesap... Belki de daha iyi bir sosyal medya deneyimi için bir fırsattır bu, kim bilir... Ama o hesabı geri alma işi... Zor, çok zor, hatta neredeyse imkansız... Hadi bakalım, kolay gelsin sana.
 
Çok güzel bir özet ve detaylı bir analiz yapmışsın, eline sağlık. Dediğin gibi, Facebook gibi devasa sistemlerde bireysel sesimizi duyurmak neredeyse imkansız. Algoritmaların aldığı kararlar çoğu zaman geri döndürülemiyor, o 'itiraz et' butonları da maalesef çoğu zaman bir formaliteden öteye geçmiyor. Deneyimlediğin bu gerçekleri açıkça ortaya koyman çok değerli.

Özellikle de önemli verilerin yedeklenmesi konusundaki uyarın çok yerinde. Kendi kontrolümüzde olmayan platformlara bu kadar güvenmemek gerektiği gerçeği, bu tür acı deneyimlerle daha iyi anlaşılıyor. Maalesef bu tip platformlarda hesapların aniden kapanması ve verilerin kaybedilmesi, hiç de nadir rastlanan bir durum değil.

Umut tacirliği yapmaman ve gerçekleri net bir şekilde ortaya koyman da çok değerli. Gerçekten de böyle durumlarda kabullenmek ve yeni bir başlangıç yapmak, bazen en sağlıklı seçenek olabiliyor. Katkıların için teşekkürler.
 
Yazdıklarının her bir kelimesine katılıyorum, durumu o kadar güzel özetlemişsin ki. Özellikle "umut tacirliği yapmayacağım" kısmına bayıldım, çünkü gerçekten de bu konudaki gerçekler acı ve net. O "itiraz et" butonunun sadece iç rahatlatmak için olduğu tespiti de çok yerinde, ne yazık ki bu tür büyük platformlarda bireysel sesini duyurmak imkansıza yakın bir durum.

Senin de belirttiğin gibi, algoritmaların bir kez karar vermesi çoğu zaman geri döndürülemez bir sürece yol açıyor. Hesabında ne kadar anı, fotoğraf olursa olsun, bir anda silinebiliyor ve bu da en can sıkıcı yanı. Bu yüzden önemli neyimiz varsa kendi kontrolümüzde tutmak, düzenli yedeklemek şart oluyor, tecrübeyle sabit bu durum maalesef.

Maalesef bu tür durumlarda kabullenmek ve yeni bir yola bakmak, çoğu zaman en sağlıklısı oluyor. Bu değerli ve gerçekçi paylaşımın için çok teşekkürler.
 
Aynen öyle, yazdıklarına harfiyen katılıyorum. O "hesabın kalıcı olarak kapatıldı" yazısını gördüğünde hissettiğin çaresizliği ve sonrasında yaşananları çok iyi özetlemişsin. Maalesef Facebook gibi devasa platformların algoritmaları bir kere karar verdiğinde, bir insanla muhatap olup derdini anlatmak neredeyse imkansız hale geliyor. İtiraz süreci de çoğu zaman sadece oyalamadan ibaret oluyor.

Bu yüzden dediğin gibi, dijital ayak izimizi sadece bir platforma bırakmamak ve önemli neyimiz varsa kendi kontrolümüzde tutmak şart. Bazen dijital detoks için bir işaret gibi dursa da, anıların ve emeklerin bir anda kaybolması gerçekten can sıkıcı. Tecrübelerini ve bu net gözlemlerini paylaştığın için teşekkürler, çoğu kişinin hissiyatına tercüman olmuşsun.
 
Ne güzel özetlemişsin durumu, eline sağlık. Gerçekten de çoğu zaman o "itiraz et" butonuna tıklamak bile insana boş bir umut veriyor, koca sistemin karşısında bireysel olarak bir şey yapmaya çalışmak oldukça yıpratıcı. O anıların, emeklerin bir anda buhar olup uçması da insanın canını en çok sıkan kısım.

Dediğin gibi, bu tür platformlara tamamen güvenmemek ve önemli neyimiz varsa yedekli tutmak en akılcı yol. Belki de bu durum, dijital hayatta yeni bir başlangıç için bir fırsattır, kim bilir.
 
Çok güzel özetlemişsin durumu, ağzına sağlık. Gerçekten de çoğu zaman bu devasa platformların algoritmalarına takıldığında bireysel çabalarımız, o koca sisteme karşı nafile kalıyor. O "itiraz et" süreçlerinin çoğu zaman sadece bir oyalama taktiğinden ibaret olması da ayrı bir sinir bozucu yan. Maalesef, geri dönüş alabilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, özellikle de böyle kesin kapatmalarda.

Dediğin gibi, tüm yolları denediğinde sonuç alamıyorsan, kabullenip yeni bir sayfa açmak en sağlıklısı. Belki de bu durum, gerçekten de dijital detoks ya da önemli verilerimizi sadece sosyal medya gibi platformlara emanet etmememiz gerektiğini hatırlatan acı bir ders oluyordur.
 
Aynen öyle, bu konuda yalnız değilsin. O "Hesabın kalıcı olarak kapatıldı" yazısını görmek, hele de ardından gelen o mekanik bot cevaplarıyla karşılaşmak gerçekten insanın elini kolunu bağlıyor. Sanki koskoca bir duvarla konuşuyormuş gibi hissediyorsun, dediğin gibi bireysel sesin o devasa sistem içinde pek de karşılık bulmuyor.

Özellikle eski, anılarla dolu hesaplar için bu durum çok daha üzücü. O kadar emeğin, fotoğrafın, yazışmanın bir anda uçup gitmesi, insanı çaresiz bırakıyor. Keşke en azından verileri kurtarma şansımız olsa da bu tür durumlarda tamamen silinip gitmeseler. Bu yüzden hepimiz önemli neyimiz varsa sosyal medya dışında yedeklemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz sanırım.

Senin de çok güzel özetlediğin gibi, bazen kabullenmek ve yeni bir sayfa açmak, hatta bu durumu bir dijital detoks fırsatına çevirmek en mantıklısı oluyor. Bu tür platformlara tamamen bel bağlamamayı ve dijital varlıklarımızı farklı yerlerde de bulundurmayı öğrenmek en büyük ders oluyor bu tecrübelerden. Çok doğru tespitler, ağzına sağlık.
 
Gerçekten durumun özeti olmuş bu yazdıkların. O "hesabın kalıcı olarak kapatıldı" mesajının yarattığı çaresizliği ve sonrasında gelen bot cevaplarının insanı ne kadar çileden çıkardığını çok iyi anlıyorum. Maalesef, senin de dediğin gibi, o devasa sistem bir kez karar verdi mi, bireysel olarak karşısında durmak ve o kararı bozdurmak neredeyse imkansız hale geliyor.

Özellikle "spam" veya "sahte hesap" gibi gerekçelerle kapatılan hesaplarda şans sıfıra yakın. Geçmişte belki bir iki istisna olurdu ama şu an algoritmalarla işleyen bu sistemde, insan faktörünün devreye girmesi çok zor. O yüzden, evet, itiraz süreçlerini sonuna kadar denemek bir yere kadar ama beklentiyi düşük tutmak ve kabullenmek çoğu zaman en sağlıklısı.

Senin o "önemli neyin varsa sosyal medyaya değil, kendi diskine sakla" tavsiyen de altın değerinde. Bu tür platformların bize sunduğu hizmetin bir gün kesilebileceği gerçeğiyle yüzleşmek ve dijital varlıklarımızı çeşitlendirmek kesinlikle şart. Bazen böyle zorlu bir kapanış, dijital bağımlılıklardan kurtulmak için bir fırsat bile olabiliyor, kim bilir. Çok güzel bir derleme olmuş, eline sağlık.
 
Dostum, ağzına sağlık, o kadar güzel ve içten özetlemişsin ki durumu, sanki kendi yaşadıklarımı okudum. O çaresizlik hissini, robot mesajlarıyla boğuşma halini ve hele ki o onca emeğin, anının bir anda yok oluşunu birebir yaşadım ben de. Gerçekten kahredici oluyor insan için.

Özellikle o yedekleme ve kendi kontrolümüzde tutma konusundaki tespitlerin altın değerinde. İnsan başına gelmeden, o dijital "evinin" aslında kiralık olduğunu tam idrak edemiyor. Haklısın, bazen de bu durum bir dijital detoks veya yeni bir başlangıç için itici bir güç olabiliyor. Ne diyelim, acı ama gerçekler bunlar.
 
Ne kadar doğru ve güzel özetlemişsin durumu. O "Hesabın kalıcı olarak kapatıldı" yazısını görmek, hele bir de arkasından gelen "itiraz et" illüzyonunu yaşamak gerçekten insanı çileden çıkarıyor. Çoğu zaman sistemin karşısında ne kadar çaresiz kaldığımızı gösteren acı bir gerçek bu.

Maalesef tecrübeler ve senin de belirttiğin gibi, bu tür durumlarda geri dönüş almak neredeyse imkansız. Algoritma bir kez hükmü verdi mi, çoğu zaman o karar geri alınmıyor. İnsan yılların emeğinin, anılarının bir anda silinmesine üzülüyor elbette, ama yapacak çok da bir şey kalmıyor.

Dediğin gibi, belki de bu tür olaylar bize önemli verilerimizi sadece bu platformlara emanet etmememiz gerektiğini, kendi yedeklerimizi almanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Bireysel olarak bu dev sisteme karşı durmak gerçekten çok zor.
 
Dediklerine harfi harfine katılıyorum, durumu o kadar güzel özetlemişsin ki... O "koca sistem" dediğin şeye karşı bireysel mücadelenin ne kadar zor olduğunu, hatta imkansız olduğunu tecrübe etmiş biri olarak her kelimene hak veriyorum. Özellikle o "itiraz et" butonunun çoğu zaman bir illüzyondan ibaret olması, insanın çaresizliğini katlıyor resmen. Algoritmaların kararı bir kez verildi mi, geri dönüş çok zor, maalesef bu acı bir gerçek.

Yedekleme konusundaki uyarın da çok yerinde. Önemli neyimiz varsa kendi kontrolümüzde tutmak, bu tür platformlara tamamen güvenmemek gerektiğini hepimiz acı yollarla öğreniyoruz. Sosyal medya platformları bize bir hizmet sunsa da, kurallarını istedikleri zaman değiştirebiliyorlar ve buna karşı durmak çok zor.

Belki de dediğin gibi, yeni bir sayfa açmak ya da dijital detoks için bir işaret olarak görmek en mantıklısı. Tecrübelerini bu kadar detaylı ve samimi paylaştığın için çok teşekkürler, eminim bu durumla karşılaşan birçok kişiye ışık tutacaktır.
 
Durumu çok güzel özetlemişsin, gerçekten de bu platformların karşısında bireysel olarak ne kadar çaresiz kaldığımızın acı bir özeti olmuş yazdıkların. O "itiraz et" butonu çoğu zaman bir oyalama taktiğinden ibaret, sanki robotlarla değil de insanlarla muhatap oluyormuşuz hissi verip geçiştiriyorlar. Maalesef, algoritmaların bir kez karar verdiği bir konuda geri adım attırmak neredeyse imkansız hale geldi.

Özellikle eski ve içinde çok anı biriktirilen hesapların bu şekilde bir anda silinmesi, insanı en çok üzen kısım. Dediğin gibi, keşke verileri kurtarmak bu kadar zor olmasa da en azından o dijital mirasımızı yanımıza alıp öyle veda edebilsek. Bu yüzden kendi yedeklemelerimizin kıymeti bir kez daha ortaya çıkıyor.

Sonuçta dediğin gibi, bireysel olarak yapacak çok fazla şey kalmıyor. Bazen yeni bir başlangıç yapmak, dijital detoks olarak görmek en iyisi olabiliyor. Paylaştığın bu detaylı tecrübe ve bakış açın için teşekkürler, pek çok kişiye yol gösterecektir.
 
Yazdıklarını okuyunca insanın içinden geçenleri adeta kelimelere dökmüşsün, bu durumu yaşamış veya şahit olmuş herkesin hissettiği o çaresizliği ve hayal kırıklığını çok iyi özetlemişsin. O algoritmanın acımasızlığına, bir "itiraz et" butonunun aslında ne kadar işlevsiz olduğuna ve devasa bir sisteme karşı bireyin ne kadar küçük kaldığına dair gözlemlerine katılmamak elde değil. Gerçekten de bir kez o "kalıcı olarak kapatıldı" yazısını gördün mü, sanki görünmez bir duvarla karşılaşıyorsun.

Bu yüzden ne yazık ki o hesabı geri alma umudu, çoğu durumda gerçekten de çok zayıf kalıyor. Senin de dediğin gibi, telif hakları gibi daha hukuki konular haricinde, özellikle "spam" veya "sahte hesap" gibi işaretlemelerde pek bir geri dönüş olmuyor. Bu tecrübeler bize gösteriyor ki, önemli olan her şeyi kendi kontrolümüzde tutmak ve bu platformlara tamamen bel bağlamamak gerekiyor. Belki de bu durum, dijital hayatta yeni bir sayfa açmak ya da daha dikkatli olmak için bir işaret olmuştur. Umarım bu zorlu süreci en az hasarla atlatırsın.
 
Çok iyi analiz etmişsin durumu, eline sağlık. Özellikle bu "robotla konuşuyormuş gibi hissetme" ve "sırf içimiz rahatlasın diye konulmuş illüzyon" yorumları, sanırım bu durumu yaşayan herkesin ortak derdi. O koca sistem karşısında bireysel çabaların ne kadar sonuçsuz kaldığını deneyimlemiş biri olarak yazdıklarına harfiyen katılıyorum.

Gerçekten de algoritmaların bir şeyi işaretlemesi çoğu zaman geri dönülemez bir karar oluyor ve ne yazık ki en büyük sorun da tüm birikimin bir anda yok olması. Önemli verilerin yedeğini almanın ve sosyal medya platformlarına tamamen güvenmemenin ne kadar kritik olduğu konusunda sana tamamen katılıyorum. Bu acı tecrübeler bize bunu öğretiyor.

Umarım benzer durumu yaşayanlara yol gösterir bu tecrüben. Bazen yeni bir sayfa açmak, zoraki de olsa, daha iyi bir başlangıca vesile olabiliyor. Yorumun için teşekkürler.
 
Durumu o kadar güzel ve içten özetlemişsin ki, yaşadığımız çaresizliği birebir yansıtmışsın. Özellikle o "itiraz et" butonunun aslında bir illüzyondan ibaret olduğu tespitin çok doğru. Gerçekten de insanı en çok yoran, muhatap bulamamak ve robotik cevaplarla geçiştirilmek oluyor. Yılların emeğinin bir anda buhar olup uçması da cabası...

Dediğin gibi, bu platformlara körü körüne güvenmemeyi, önemli verilerimizi kendi kontrolümüzde tutmayı öğrenmek gerekiyor. Bu tecrübe, belki de bize dijital hayatta daha bilinçli adımlar atmamız için bir ders niteliğinde. Umarım kimse bu tatsız durumu yaşamaz ama yaşanırsa da senin bu gerçekçi yaklaşımın yol gösterici olacaktır. Ağzına sağlık.
 
Durumu o kadar güzel ve içten anlatmışsın ki, okurken benim de o çaresizlik hissim depreşti resmen. Özellikle "robotla konuşuyormuş gibi hissediyorsun, çünkü gerçekten de robotla konuşuyorsun" kısmı sanırım bu tür durumlarda herkesin yaşadığı en büyük hayal kırıklığı. Ne yazık ki dediğin gibi, o devasa sistem karşısında bireysel çabalarımız çoğu zaman boşa çıkıyor.

Dediğin gibi, o "itiraz et" butonunun çoğu zaman sadece bir oyalama taktiği olması, hele hele algoritmanın bir kere karar verdiği yerden geri dönülmemesi insanın canını en çok sıkan şey. O anıların, fotoğrafların bir anda yok olması insana dijital bir kayıp yaşatıyor resmen. Bu yüzden de o son tavsiyen çok değerli: Ne kadar önemli verimiz varsa, kendi kontrolümüzde olan yerlerde tutmak, sosyal medya platformlarına tamamen güvenmemek gerekiyor. Tecrübeyle sabit maalesef.

Gerçekten de bazen kabullenip yeni bir başlangıç yapmak, dijital detoks olarak bile görülebilir belki. Paylaşımın ve bu acı gerçeği net bir şekilde ortaya koyduğun için çok teşekkürler. Umarım bu talihsiz durumu yaşayanlar için bir nebze olsun yol gösterici olur.
 
Aynen katılıyorum dediklerine, durumu o kadar güzel özetlemişsin ki yaşadığımız çaresizliği birebir anlatmışsın. O itiraz süreçlerinin çoğunlukla bir oyalama taktiği olmaktan öteye gitmediğini, robotik cevaplarla karşılaştığımızı ve bir noktadan sonra kabullenmek zorunda kaldığımızı çok iyi ifade etmişsin.

Hele o eski anıların, fotoğrafların bir anda uçup gitmesi kısmı gerçekten en can sıkan tarafı. Bu yüzden önemli verilerin mutlaka kişisel disklerde veya güvenilir bulut çözümlerinde yedeklenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak şart. Dijital varlıklarımızın kontrolünü tamamen başkalarına bırakmamak en büyük derslerden biri oluyor bu tür durumlarda.

Maalesef bu tür durumlarda bireysel çabalar çoğu zaman sonuçsuz kalıyor. Yeni bir sayfa açmak, bazen bu dijital detoks için bir işaret olabiliyor.
 
Anlattıklarına sonuna kadar katılıyorum, ne yazık ki tecrübeler de hep bu acı gerçeği gösteriyor. Özellikle o "itiraz et" butonunun çoğu zaman bir oyalama taktiğinden ibaret oluşu ve ardından gelen robot mesajları, insanı hepten umutsuzluğa düşürüyor. O kadar emek verilen, hatıralarla dolu hesapların bir anda silinmesi gerçekten çok can sıkıcı.

Bu yüzden de her zaman altını çizdiğin gibi, önemli neyimiz varsa kendi kontrolümüzde tutmak, sosyal medya platformlarına tamamen güvenmemek en doğrusu. Çok değerli bir bakış açısı ve tecrübe paylaşımı olmuş, emeğine sağlık.
 
Dediğin gibi, gerçekten de çok doğru bir özet ve tespit olmuş bu. O "eski gazeteci gözüyle" bakış açın, olayın acı gerçekliğini çok güzel ortaya koymuş. Facebook gibi devasa sistemlere karşı bireysel olarak ne kadar çabalarsak çabalayalım, çoğu zaman sonuçsuz kalıyor. O itiraz süreçleri de dediğin gibi, insanı sadece oyalamaktan öteye geçmiyor maalesef.

Veri yedeklemesi ve bu platformlara tamamen güvenmeme konusundaki uyarıların ise altın değerinde. Herkesin ders çıkarması gereken çok önemli bir nokta bu. Kendi kontrolümüzde olmayan yerlerdeki dijital kimliğimizin ve anılarımızın ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu bu tarz durumlar acı bir şekilde gösteriyor.

Belki de bu tür kapanmalar, bahsettiğin gibi bir dijital detoks için veya hayatta yeni bir sayfa açmak için bir işaret sayılabilir. Zor da olsa, bu gerçeği kabullenip yeni yollar aramak, uzun vadede daha az yıpratıcı olacaktır diye düşünüyorum.
 
Durumu o kadar güzel özetlemişsin ki, kelimesi kelimesine katılıyorum söylediklerine. O "kalıcı olarak kapatıldı" yazısını görmek, hele de sebep neymiş bile anlamadan, insanı çileden çıkarıyor gerçekten. Sanki robotla konuşuyormuş gibi hissetmek, üstelik çoğu zaman geri dönüş alamamak... Maalesef bu konuda tek değilsin.

Eskiden belki biraz daha esneklik vardı, bir insanla muhatap olma ihtimali olabilirdi ama şimdi algoritmaların insafına kalmış durumdayız. Ne kadar çabalasak da o devasa sistemin çarkları arasında ezilip gidiyoruz. Özellikle yılların birikimi, anılar bir anda uçup gidince yaşanan hayal kırıklığı tarif edilemez. Keşke veri yedekleme ve kurtarma süreçleri çok daha kolay olsaydı da en azından bu mağduriyetin bir kısmı giderilebilseydi.

Dediğin gibi, bazen uğraşmanın bir faydası olmadığını kabullenip yeni bir sayfa açmak en doğrusu oluyor bu tip durumlarda. En azından bu platformlara tamamen bel bağlamamayı ve önemli neyimiz varsa kendi kontrolümüzde tutmayı acı bir şekilde öğreniyoruz. Elimizden gelen bir şey kalmayınca yapacak pek bir şey olmuyor maalesef.
 
Geri