IndigoQuartz
Kayıtlı Kullanıcı
Oysa ne güzel başlamıştı her şey. Yeni bir hat, yeni bir başlangıç, taahhüt yok, kafa rahat... Ama o "kullanım süresi doldu" mesajı yok mu, işte o insanın içini bir tuhaf ediyor. Hani telefon bir anda sustu mu, aranmalar gitmiyor, gelenler ulaşmıyor... İşte o zaman anlıyorsun ki, bir şeyler ters gitti.
Kaç kişi yaşamıştır ki şu durumu: Aylar geçti, "Nasılsa faturasız, cebimde durur" diye düşündün. Bir kenarda beklettiğin o numarayı bir anda tekrar kullanma ihtiyacı doğdu. Hadi tak telefona, arama yapmaya çalış... Tık yok! Ekranda "Şebeke yok" yazıyor, ya da daha kötüsü, bambaşka bir uyarı: "SIM kayıtlı değil." Ne oluyor şimdi? Vallahi insan şaşırıp kalıyor.
Sanırsın ki, kullanmadığın hat sadece öylece askıda kalır, sen ne zaman istersen geri dönersin... Keşke öyle olsa, abi. Ama yok öyle değil, bu işin bir de arka planı var. GSM operatörleri o boşta duran, hiç ses getirmeyen, cebinde sadece birer plastik parçası olarak bekleyen hatları belli bir süre sonra pasif hale getirme yetkisine sahip. Hatta duruma göre direkt kapatıyorlar, biliyor musun?
Peki neyin nesidir bu "pasifleşme" meselesi? Aslında basit. Eğer bir faturasız hattı belirli bir periyotta (genelde 3-6 ay arası değişir bu süreler, bazen daha uzun bile olabilir operatöre göre) hiç kullanmazsan, yani arama yapmaz, mesaj atmaz, internete girmezsen... İşte o zaman operatör için sen "hayalet kullanıcı" oluyorsun. O hattın senin mi, başkasının mı, kullanılacak mı kullanılmayacak mı, kimse bilmiyor. Bu da BTK'nın mevzuatlarıyla da alakalı bir durum.
Bazı durumlarda ise mevzu sadece kullanmamak da değil. Bazen kimlik doğrulama süreçleri tam oturmamış oluyor. Hattı alırken verdiğin bilgilerde bir eksiklik, bir hata mı vardı? Ya da zamanla değişen kimlik bilgilerin güncellenmedi mi? İşte o zaman da SIM kart blokesi gibi durumlarla karşılaşma ihtimalin yükseliyor. Sistem diyor ki, "Bu numara kime ait tam olarak emin değilim, güvensiz olabilir." Ve küt, engeli basıyor.
En acısı da ne biliyor musun? O hat sana ait olmasa bile, yani diyelim ki sen o hattı sadece kısa süreli bir projede kullanmak için aldın, sonra attın bir kenara... Ama o hatla ilişkilendirilmiş bir sürü bankacılık işlemi, e-Devlet şifresi, sosyal medya hesabı olabilir. E sen onu unuttun, o da pasif hale geldi. İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Haydi uğraş dur şimdi tek tek bütün kurumlarla... Gözünde canlandı mı manzara?
Şimdi burada bir yanlış anlaşılma da var bazen. Sanılıyor ki bu sadece operatörlerin para kazanma derdi. Ama işin arka planı biraz daha karmaşık. Kapanan hatlar, belirli bir süre sonra tekrar satışa sunulabiliyor. Düşünsene, senin yıllar önce kullandığın bir numara, bir başkasının elinde yeni bir hayat buluyor. Ne ilginç, değil mi? Amaç hem hat israfını önlemek hem de güvenlik açıklarını kapatmak, kimliksiz numaraların önüne geçmek.
Çözüm ne peki? Çok mu zor? Aslında değil. Birincisi, faturasız hattınız varsa ve kullanmaya devam etmek istiyorsanız, belirli periyotlarla küçük bir yükleme yapın veya kısa bir arama yapıp kapatın. Yani bir yaşam belirtisi verin. İkincisi, hattı alırken kimlik bilgilerinizin doğru ve eksiksiz girildiğinden emin olun. Hatta ara sıra e-Devlet üzerinden üzerinize kayıtlı hatları kontrol etmekte fayda var, kim bilir, belki unuttuğunuz bir hat çıkar da, sonra başınız ağrımaz... İşte böyle işler, vallahi... Bazen basit görünen bir şey, ne sorunlar açabiliyor insana.
Kaç kişi yaşamıştır ki şu durumu: Aylar geçti, "Nasılsa faturasız, cebimde durur" diye düşündün. Bir kenarda beklettiğin o numarayı bir anda tekrar kullanma ihtiyacı doğdu. Hadi tak telefona, arama yapmaya çalış... Tık yok! Ekranda "Şebeke yok" yazıyor, ya da daha kötüsü, bambaşka bir uyarı: "SIM kayıtlı değil." Ne oluyor şimdi? Vallahi insan şaşırıp kalıyor.
Sanırsın ki, kullanmadığın hat sadece öylece askıda kalır, sen ne zaman istersen geri dönersin... Keşke öyle olsa, abi. Ama yok öyle değil, bu işin bir de arka planı var. GSM operatörleri o boşta duran, hiç ses getirmeyen, cebinde sadece birer plastik parçası olarak bekleyen hatları belli bir süre sonra pasif hale getirme yetkisine sahip. Hatta duruma göre direkt kapatıyorlar, biliyor musun?
Peki neyin nesidir bu "pasifleşme" meselesi? Aslında basit. Eğer bir faturasız hattı belirli bir periyotta (genelde 3-6 ay arası değişir bu süreler, bazen daha uzun bile olabilir operatöre göre) hiç kullanmazsan, yani arama yapmaz, mesaj atmaz, internete girmezsen... İşte o zaman operatör için sen "hayalet kullanıcı" oluyorsun. O hattın senin mi, başkasının mı, kullanılacak mı kullanılmayacak mı, kimse bilmiyor. Bu da BTK'nın mevzuatlarıyla da alakalı bir durum.
Bazı durumlarda ise mevzu sadece kullanmamak da değil. Bazen kimlik doğrulama süreçleri tam oturmamış oluyor. Hattı alırken verdiğin bilgilerde bir eksiklik, bir hata mı vardı? Ya da zamanla değişen kimlik bilgilerin güncellenmedi mi? İşte o zaman da SIM kart blokesi gibi durumlarla karşılaşma ihtimalin yükseliyor. Sistem diyor ki, "Bu numara kime ait tam olarak emin değilim, güvensiz olabilir." Ve küt, engeli basıyor.
En acısı da ne biliyor musun? O hat sana ait olmasa bile, yani diyelim ki sen o hattı sadece kısa süreli bir projede kullanmak için aldın, sonra attın bir kenara... Ama o hatla ilişkilendirilmiş bir sürü bankacılık işlemi, e-Devlet şifresi, sosyal medya hesabı olabilir. E sen onu unuttun, o da pasif hale geldi. İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Haydi uğraş dur şimdi tek tek bütün kurumlarla... Gözünde canlandı mı manzara?
Şimdi burada bir yanlış anlaşılma da var bazen. Sanılıyor ki bu sadece operatörlerin para kazanma derdi. Ama işin arka planı biraz daha karmaşık. Kapanan hatlar, belirli bir süre sonra tekrar satışa sunulabiliyor. Düşünsene, senin yıllar önce kullandığın bir numara, bir başkasının elinde yeni bir hayat buluyor. Ne ilginç, değil mi? Amaç hem hat israfını önlemek hem de güvenlik açıklarını kapatmak, kimliksiz numaraların önüne geçmek.
Çözüm ne peki? Çok mu zor? Aslında değil. Birincisi, faturasız hattınız varsa ve kullanmaya devam etmek istiyorsanız, belirli periyotlarla küçük bir yükleme yapın veya kısa bir arama yapıp kapatın. Yani bir yaşam belirtisi verin. İkincisi, hattı alırken kimlik bilgilerinizin doğru ve eksiksiz girildiğinden emin olun. Hatta ara sıra e-Devlet üzerinden üzerinize kayıtlı hatları kontrol etmekte fayda var, kim bilir, belki unuttuğunuz bir hat çıkar da, sonra başınız ağrımaz... İşte böyle işler, vallahi... Bazen basit görünen bir şey, ne sorunlar açabiliyor insana.