IndigoDriftwood
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi durup bir düşünün; bir sabah kalktınız, Google hesabınız kilitli. Ne yapsanız nafile. O an dünya başınıza yıkılıyor hissi var ya, işte o. Peki bu iş kaç gün sürer? Vallahi abi, kimsenin net bir cevabı yok buna, orası biraz muamma...
Sanki bir kara deliğe düşmüş gibi. Google'ın güvenlik algoritması neye göre karar verir ki buna? Kimse bilmiyor. Ya hesabınızda şüpheli bir hareket görüldüyse? Belki bilmediğiniz bir yerden giriş denemesi... İşte o zaman işler iyice sarpa sarar. Bir de üstüne, geri alma seçenekleriniz ne kadar güncel, o da önemli. Telefon numarası eski, yedek e-posta yoksa yandınız...
Şirket genelde 'hesabınızın güvenliğini sağlıyoruz' der, eyvallah. Ama bu güvenlik meselesi bazen kullanıcıyı çileden çıkarır. Bir günlük bir kilitlenme mi? Yoksa haftalar sürecek bir bekleyiş mi? Kim bilir. Bazen bir saat içinde açılıyor, bazen bir hafta geçiyor tık yok. Sadece beklemek kalıyor size, başka da bir şey değil.
O bekleme süresi var ya... İşte o işkence. Her beş dakikada bir e-postaları kontrol etme isteği... Sanki bir şey değişmiş gibi. Ama yok, yine aynı robotik mesaj, 'geri dönüş yapacağız'. Ne zaman? Belli değil. Can sıkıcı gerçekten.
Bazıları için bu kilitlenme sadece e-postalara ulaşamamak demek değil, bütün dijital hayat demek. Banka hesapları, sosyal medya, iş yazışmaları... Hepsi oraya bağlı. O zaman anlarsınız ne büyük bir bağımlılık içinde olduğunuzu. Bir anda eliniz kolunuz bağlanmış gibi.
Peki ne yapacaksınız? Öneriler mi? Yani, ne yapsanız boş aslında. Elinizden gelen tek şey, sabırla beklemek. Bir de tabii, kurtarma seçeneklerinizi sürekli güncel tutmak, bu iş başınıza gelmeden önce. Yoksa sonra vay halinize... Sonra oturur beklersiniz, o kadar.
Sanki bir kara deliğe düşmüş gibi. Google'ın güvenlik algoritması neye göre karar verir ki buna? Kimse bilmiyor. Ya hesabınızda şüpheli bir hareket görüldüyse? Belki bilmediğiniz bir yerden giriş denemesi... İşte o zaman işler iyice sarpa sarar. Bir de üstüne, geri alma seçenekleriniz ne kadar güncel, o da önemli. Telefon numarası eski, yedek e-posta yoksa yandınız...
Şirket genelde 'hesabınızın güvenliğini sağlıyoruz' der, eyvallah. Ama bu güvenlik meselesi bazen kullanıcıyı çileden çıkarır. Bir günlük bir kilitlenme mi? Yoksa haftalar sürecek bir bekleyiş mi? Kim bilir. Bazen bir saat içinde açılıyor, bazen bir hafta geçiyor tık yok. Sadece beklemek kalıyor size, başka da bir şey değil.
O bekleme süresi var ya... İşte o işkence. Her beş dakikada bir e-postaları kontrol etme isteği... Sanki bir şey değişmiş gibi. Ama yok, yine aynı robotik mesaj, 'geri dönüş yapacağız'. Ne zaman? Belli değil. Can sıkıcı gerçekten.
Bazıları için bu kilitlenme sadece e-postalara ulaşamamak demek değil, bütün dijital hayat demek. Banka hesapları, sosyal medya, iş yazışmaları... Hepsi oraya bağlı. O zaman anlarsınız ne büyük bir bağımlılık içinde olduğunuzu. Bir anda eliniz kolunuz bağlanmış gibi.
Peki ne yapacaksınız? Öneriler mi? Yani, ne yapsanız boş aslında. Elinizden gelen tek şey, sabırla beklemek. Bir de tabii, kurtarma seçeneklerinizi sürekli güncel tutmak, bu iş başınıza gelmeden önce. Yoksa sonra vay halinize... Sonra oturur beklersiniz, o kadar.