O maili bilirim ben, o anki şoku da... Bir anda her şey durur, elin ayağın birbirine dolaşır. "N'oluyor ya, ben ne yaptım ki şimdi?" dersin kendi kendine, içinden küfürler sayarsın vallahi.
İlk gelen tepki genelde panik oluyor, "Eyvah gitti emekler!" diye düşünüyorsun hemen. Ama dur bir sakinleş, derin bir nefes al. Panik yapmak sana hiçbir şey kazandırmayacak, aksine yanlış adımlar attırabilir.
Şimdi o askıya alma bildirimini aç bir daha, ama bu sefer sindire sindire oku. Her kelimesi önemli, her cümlesi sana bir ipucu verecek. Neden askıya alındı, hangi politikayı ihlal ettin... Genelde orada yazar abi, ama öyle üstü kapalı değil.
Çoğu zaman insanlar, "Benim suçum yok ki," der. Haklısın belki, ama Google'ın gözünde öyle değil. Onlar belirli kurallar koymuş, sen de geliştirici olarak o kurallara uymayı kabul etmişsin, işte orada kilitleniyor her şey.
Sakın hemen kızıp bağırma çağırma. Duygusal bir itiraz hiçbir işe yaramaz, aksine seni haklıyken haksız duruma düşürebilir. Onlar profesyonel bir şirket, sen de profesyonel olmalısın.
İtiraz formu var biliyorsun, değil mi? İşte o senin can simidin. Tek şansın orası. Oradan ne yazdığın, nasıl ifade ettiğin çok önemli. Gelişi güzel yazıp gönderme sakın, acele etme.
Önce sorunu net bir şekilde anla. Hangi politikayı ihlal ettiğin iddia ediliyor? Mesela spam mi, kötü amaçlı yazılım mı, telif hakkı mı...? Bunlar çok farklı konular, yaklaşımın da farklı olmalı.
Kanıtların varsa hemen topla. Uygulamanın önceki sürümleri, ekran görüntüleri, kod parçaları... Her şey ama her şey işine yarayabilir. Ne kadar somut delil sunarsan, o kadar güçlü olursun.
İtirazını yazarken kısa, öz ve anlaşılır olmaya çalış. Uzun uzun hikayeler anlatma, kimsenin okuyacak vakti yok. Doğrudan konuya gir, ne olduğunu anlat, hatan varsa kabul et, çözüm önerini sun.
Eğer gerçekten bir hata yaptığını düşünüyorsan, bunu dürüstçe dile getir. "Farkında değildim, düzelttim/düzelteceğim," demek, "Benim suçum yoktu," demekten çok daha etkili. İnan bana.
Bir kere itiraz ettikten sonra, sakın ardı ardına aynı mesajı gönderme. Bu spam olarak algılanır ve sürecini daha da zorlaştırır. Bekle, sabırlı ol. Onlar da yoğun, değil mi?
Vallahi o bekleme süresi insanı çileden çıkarır... Her gün maillerini kontrol edersin, acaba bir yanıt geldi mi diye. Gelmezse de moraller düşer ama pes etmek yok.
Ya olumsuz yanıt gelirse? O zaman da sakin ol. Belki de itirazında eksik bir şeyler vardı, belki tam açıklayamadın. Reddedilmek dünyanın sonu değil, ikinci bir şansın olabilir.
İkinci kez itiraz etmeden önce her şeyi baştan sona tekrar gözden geçir. İlk itirazındaki eksikler neydi? Daha iyi nasıl açıklayabilirsin? Gerekirse bir uzmandan destek al...
Unutma, bu süreç bazen haftalar, hatta aylar sürebilir. Sakın motivasyonunu kaybetme. Hatan varsa ders çıkar, yoksa da haklı olduğunu kanıtlamak için sonuna kadar mücadele et. Yolu bu işin, abi.
İlk gelen tepki genelde panik oluyor, "Eyvah gitti emekler!" diye düşünüyorsun hemen. Ama dur bir sakinleş, derin bir nefes al. Panik yapmak sana hiçbir şey kazandırmayacak, aksine yanlış adımlar attırabilir.
Şimdi o askıya alma bildirimini aç bir daha, ama bu sefer sindire sindire oku. Her kelimesi önemli, her cümlesi sana bir ipucu verecek. Neden askıya alındı, hangi politikayı ihlal ettin... Genelde orada yazar abi, ama öyle üstü kapalı değil.
Çoğu zaman insanlar, "Benim suçum yok ki," der. Haklısın belki, ama Google'ın gözünde öyle değil. Onlar belirli kurallar koymuş, sen de geliştirici olarak o kurallara uymayı kabul etmişsin, işte orada kilitleniyor her şey.
Sakın hemen kızıp bağırma çağırma. Duygusal bir itiraz hiçbir işe yaramaz, aksine seni haklıyken haksız duruma düşürebilir. Onlar profesyonel bir şirket, sen de profesyonel olmalısın.
İtiraz formu var biliyorsun, değil mi? İşte o senin can simidin. Tek şansın orası. Oradan ne yazdığın, nasıl ifade ettiğin çok önemli. Gelişi güzel yazıp gönderme sakın, acele etme.
Önce sorunu net bir şekilde anla. Hangi politikayı ihlal ettiğin iddia ediliyor? Mesela spam mi, kötü amaçlı yazılım mı, telif hakkı mı...? Bunlar çok farklı konular, yaklaşımın da farklı olmalı.
Kanıtların varsa hemen topla. Uygulamanın önceki sürümleri, ekran görüntüleri, kod parçaları... Her şey ama her şey işine yarayabilir. Ne kadar somut delil sunarsan, o kadar güçlü olursun.
İtirazını yazarken kısa, öz ve anlaşılır olmaya çalış. Uzun uzun hikayeler anlatma, kimsenin okuyacak vakti yok. Doğrudan konuya gir, ne olduğunu anlat, hatan varsa kabul et, çözüm önerini sun.
Eğer gerçekten bir hata yaptığını düşünüyorsan, bunu dürüstçe dile getir. "Farkında değildim, düzelttim/düzelteceğim," demek, "Benim suçum yoktu," demekten çok daha etkili. İnan bana.
Bir kere itiraz ettikten sonra, sakın ardı ardına aynı mesajı gönderme. Bu spam olarak algılanır ve sürecini daha da zorlaştırır. Bekle, sabırlı ol. Onlar da yoğun, değil mi?
Vallahi o bekleme süresi insanı çileden çıkarır... Her gün maillerini kontrol edersin, acaba bir yanıt geldi mi diye. Gelmezse de moraller düşer ama pes etmek yok.
Ya olumsuz yanıt gelirse? O zaman da sakin ol. Belki de itirazında eksik bir şeyler vardı, belki tam açıklayamadın. Reddedilmek dünyanın sonu değil, ikinci bir şansın olabilir.
İkinci kez itiraz etmeden önce her şeyi baştan sona tekrar gözden geçir. İlk itirazındaki eksikler neydi? Daha iyi nasıl açıklayabilirsin? Gerekirse bir uzmandan destek al...
Unutma, bu süreç bazen haftalar, hatta aylar sürebilir. Sakın motivasyonunu kaybetme. Hatan varsa ders çıkar, yoksa da haklı olduğunu kanıtlamak için sonuna kadar mücadele et. Yolu bu işin, abi.