DeryaSoul
Kayıtlı Kullanıcı
Hani o derin bir nefes alıp "Acaba başıma ne gelir?" diye düşündüğün anlar olur ya, borçlar kapıya dayandığında insanın aklına ilk gelenlerden biri, bankadaki o üç beş kuruşuna bir şey olur mu korkusu. Vallahi billahi hepimiz yaşamışızdır böyle bir tedirginliği, insanın uykularını kaçırır bu düşünce... Hele ki beklemediğin bir anda gelen bir tebligat, eyvah der insan, şimdi ne olacak?
O maaş bordronuzu elinize aldığınızda, aklınızdan geçen ilk şeylerden biri olmalı belki de; "Acaba maaşıma haciz gelir mi, gelirse ne kadar gelir?" diye. İşte o noktada rahat bir nefes aldıracak bir bilgi var; kimsenin maaşınızın tamamına el koyması mümkün değil, abi ya. Yasa, emek veren insanın geçimini güvence altına almak için öyle bir koruma kalkanı örmüş ki... Yani, kazancının dörtte birinden fazlasını kesemezler, o da mahkeme kararıyla ve belirli şartlar altında... Gerisi senin, gerisi hanenin rızkı, kimse dokunamaz oraya, biliyor musun?
Çocuğunun okul masrafı, evinin kirası, her ay düzenli yatırılan o nafaka... Duyunca bile insanın içini burkan, hassas bir konu bu. İşte kanun koyucu da bu hassasiyeti görmüş olacak ki, bu tür ödemelere gelen haciz konusunda çok net bir çizgi çizmiş. Eğer banka hesabına yatan para, bir nafaka ödemesi olarak belirlenmişse, ne bir haciz ne de başka bir tedbir konulamaz oraya. Çocukların rızkı, ihtiyaç sahibi birinin hayat kaynağı... Ona göz dikmek... Düşünsene, nasıl olabilir ki öyle bir şey?
Üniversite öğrencisi gencecik bir delikanlı, zar zor burs bulmuş, ya da annesi vefat etmiş bir kız çocuğu, yetim aylığıyla ayakta durmaya çalışıyor... Bu hesaplara kim nasıl el uzatabilir ki? Devletin sağladığı sosyal yardımlar, burslar, öğrenim kredileri, engelli aylıkları... Bunlar, zaten zor durumda olan insanların nefes almasını sağlayan can simitleri gibidir. Bunlara haciz koymak, bence vicdana sığmaz, yasalara da sığmaz... Amacı dışında kullanılamaz bunlar, bu da çok önemli bir detay.
Peki ya bir hastalık, bir kaza anında devletin uzattığı yardım eli? Örneğin, KDV iadeleri, vergi iadeleri, hani o dönem dönem açıklanan nakdi destekler... Bunlar da aslında insanların anlık ihtiyaçlarını gidermek, onlara o zor zamanlarda bir nebze olsun destek olmak için veriliyor, değil mi? İşte bu tür spesifik amaçlarla verilen yardımların da haczedilmesi çoğu zaman pek mümkün olmuyor... Kanun der ki, bu paraların belirli bir amacı var, o amacı değiştiremezsin, başka bir borca kullandıramazsın...
Şimdi düşününce, sanki bankadaki her kuruşun her an tehlikede olduğunu zannediyoruz, değil mi? Ama durum aslında öyle değil, vallahi değil. Yasa, insan onurunu, temel yaşam haklarını korumak için bazı hesap türlerine dokunulmazlık zırhı giydirmiş. Sizin ya da ailenizin mağdur olmaması adına, o en temel ihtiyaçlarınızı karşılayan paraların güvende olduğunu bilmek... İnsanın içini rahatlatır, o endişeli gece uykularını biraz olsun hafifletir, kesinlikle... Bazen bir bilginin hafifliği, koca bir yükü kaldırır sanki sırtımızdan.
O maaş bordronuzu elinize aldığınızda, aklınızdan geçen ilk şeylerden biri olmalı belki de; "Acaba maaşıma haciz gelir mi, gelirse ne kadar gelir?" diye. İşte o noktada rahat bir nefes aldıracak bir bilgi var; kimsenin maaşınızın tamamına el koyması mümkün değil, abi ya. Yasa, emek veren insanın geçimini güvence altına almak için öyle bir koruma kalkanı örmüş ki... Yani, kazancının dörtte birinden fazlasını kesemezler, o da mahkeme kararıyla ve belirli şartlar altında... Gerisi senin, gerisi hanenin rızkı, kimse dokunamaz oraya, biliyor musun?
Çocuğunun okul masrafı, evinin kirası, her ay düzenli yatırılan o nafaka... Duyunca bile insanın içini burkan, hassas bir konu bu. İşte kanun koyucu da bu hassasiyeti görmüş olacak ki, bu tür ödemelere gelen haciz konusunda çok net bir çizgi çizmiş. Eğer banka hesabına yatan para, bir nafaka ödemesi olarak belirlenmişse, ne bir haciz ne de başka bir tedbir konulamaz oraya. Çocukların rızkı, ihtiyaç sahibi birinin hayat kaynağı... Ona göz dikmek... Düşünsene, nasıl olabilir ki öyle bir şey?
Üniversite öğrencisi gencecik bir delikanlı, zar zor burs bulmuş, ya da annesi vefat etmiş bir kız çocuğu, yetim aylığıyla ayakta durmaya çalışıyor... Bu hesaplara kim nasıl el uzatabilir ki? Devletin sağladığı sosyal yardımlar, burslar, öğrenim kredileri, engelli aylıkları... Bunlar, zaten zor durumda olan insanların nefes almasını sağlayan can simitleri gibidir. Bunlara haciz koymak, bence vicdana sığmaz, yasalara da sığmaz... Amacı dışında kullanılamaz bunlar, bu da çok önemli bir detay.
Peki ya bir hastalık, bir kaza anında devletin uzattığı yardım eli? Örneğin, KDV iadeleri, vergi iadeleri, hani o dönem dönem açıklanan nakdi destekler... Bunlar da aslında insanların anlık ihtiyaçlarını gidermek, onlara o zor zamanlarda bir nebze olsun destek olmak için veriliyor, değil mi? İşte bu tür spesifik amaçlarla verilen yardımların da haczedilmesi çoğu zaman pek mümkün olmuyor... Kanun der ki, bu paraların belirli bir amacı var, o amacı değiştiremezsin, başka bir borca kullandıramazsın...
Şimdi düşününce, sanki bankadaki her kuruşun her an tehlikede olduğunu zannediyoruz, değil mi? Ama durum aslında öyle değil, vallahi değil. Yasa, insan onurunu, temel yaşam haklarını korumak için bazı hesap türlerine dokunulmazlık zırhı giydirmiş. Sizin ya da ailenizin mağdur olmaması adına, o en temel ihtiyaçlarınızı karşılayan paraların güvende olduğunu bilmek... İnsanın içini rahatlatır, o endişeli gece uykularını biraz olsun hafifletir, kesinlikle... Bazen bir bilginin hafifliği, koca bir yükü kaldırır sanki sırtımızdan.