IndigoLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Duyuyor musun o sessiz çığlıkları? Hesap blokesi yemiş, mobil bankacılığa giremeyen binlerce insanın feryadını… Vallahi billahi, bankaların o karmaşık labirentlerinde kaybolmuş gibiyiz. Bir sabah uyanıyorsun, hayatın durmuş. Cebindeki sanal cüzdan, bir anda demir parmaklıklar ardına konulmuş gibi. Ne alışveriş yapabiliyorsun, ne fatura ödeyebiliyorsun, ne de sevdiklerine bir küçük sürpriz yapabiliyorsun… Her şey askıda.
Bu durum, modern çağın en acımasız paradokslarından biri değil mi sence de? Bir yandan dijitalleşme, kolaylık, hız… Diğer yandan, bir algoritmanın insafına kalmış bir hayat. Ya da kalmamış mı demeliyim? Çünkü o algoritma, seni dinlemiyor, anlamıyor. Sadece kodlar, sayılar ve kurallar… Oysa biz, etten kemikten insanlarız. Hata da yaparız, yanlış anlaşılmalara da kurban gideriz. Ama bir banka hesabının, bir mobil bankacılık uygulamasının bize bu kadar yabancılaşması… İşte buna isyan ediyorum.
Şimdi soracaksın, “Peki, ne yapacağız abi?” Haklısın, beklemekle geçmez bu günler. İlk adım, bankanın müşteri hizmetlerini aramak. Ama sakın umutlanma hemen. Çünkü o uzun kuyruklu aramalar, bitmek bilmeyen beklemeler… İnsanın sabrını taşıran cinsten. "Lütfen sıranızı bekleyiniz" diyen o robot ses, sanki bir de alay ediyor bizimle. Ama pes etmek yok. Israrla arayacağız, derdimizi anlatacağız. Çünkü sesimizi duyurmazsak, bu karanlıkta kaybolup gideceğiz.
Sonra ne mi olacak? Banka senden bir sürü evrak isteyecek. Kimlik fotokopisi, ikametgah belgesi, gelir belgesi… Sanki suçluymuşuz gibi, kendimizi aklamaya çalışacağız. Ve bu belgeleri verdikten sonra da, yine bekleyeceğiz. Günler, haftalar belki de aylar… Bu süre zarfında, hayatımız sekteye uğrayacak, planlarımız alt üst olacak. Ama yine de umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Çünkü biz, bu topraklarda nice zorlukların üstesinden gelmiş bir milletiz.
Unutma, yalnız değilsin. Binlerce, on binlerce insan aynı dertten muzdarip. Sosyal medyada bir araya gel, sesini yükselt. Hakkını ara. Çünkü bu sessizlik, bu kabulleniş, sadece daha çok mağdur yaratacak. Ve unutma, her karanlığın bir aydınlığı vardır. Belki de bu yaşadıklarımız, bankaların daha şeffaf, daha adil ve daha insancıl olmaları için bir vesile olur. Kim bilir…
Bu durum, modern çağın en acımasız paradokslarından biri değil mi sence de? Bir yandan dijitalleşme, kolaylık, hız… Diğer yandan, bir algoritmanın insafına kalmış bir hayat. Ya da kalmamış mı demeliyim? Çünkü o algoritma, seni dinlemiyor, anlamıyor. Sadece kodlar, sayılar ve kurallar… Oysa biz, etten kemikten insanlarız. Hata da yaparız, yanlış anlaşılmalara da kurban gideriz. Ama bir banka hesabının, bir mobil bankacılık uygulamasının bize bu kadar yabancılaşması… İşte buna isyan ediyorum.
Şimdi soracaksın, “Peki, ne yapacağız abi?” Haklısın, beklemekle geçmez bu günler. İlk adım, bankanın müşteri hizmetlerini aramak. Ama sakın umutlanma hemen. Çünkü o uzun kuyruklu aramalar, bitmek bilmeyen beklemeler… İnsanın sabrını taşıran cinsten. "Lütfen sıranızı bekleyiniz" diyen o robot ses, sanki bir de alay ediyor bizimle. Ama pes etmek yok. Israrla arayacağız, derdimizi anlatacağız. Çünkü sesimizi duyurmazsak, bu karanlıkta kaybolup gideceğiz.
Sonra ne mi olacak? Banka senden bir sürü evrak isteyecek. Kimlik fotokopisi, ikametgah belgesi, gelir belgesi… Sanki suçluymuşuz gibi, kendimizi aklamaya çalışacağız. Ve bu belgeleri verdikten sonra da, yine bekleyeceğiz. Günler, haftalar belki de aylar… Bu süre zarfında, hayatımız sekteye uğrayacak, planlarımız alt üst olacak. Ama yine de umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Çünkü biz, bu topraklarda nice zorlukların üstesinden gelmiş bir milletiz.
Unutma, yalnız değilsin. Binlerce, on binlerce insan aynı dertten muzdarip. Sosyal medyada bir araya gel, sesini yükselt. Hakkını ara. Çünkü bu sessizlik, bu kabulleniş, sadece daha çok mağdur yaratacak. Ve unutma, her karanlığın bir aydınlığı vardır. Belki de bu yaşadıklarımız, bankaların daha şeffaf, daha adil ve daha insancıl olmaları için bir vesile olur. Kim bilir…