Arasbly
Kayıtlı Kullanıcı
Banka hesabınızın aniden bloke olması... Allah kimsenin başına vermesin vallahi, insanın dünyası bir an duruyor resmen. O cüzdanınızdaki kartın, cebinizdeki telefon bankacılığının birden anlamsızlaşması, hatta "erişim engellendi" mesajını görmek... İşte o an, insanın aklına ilk gelen "ne oluyor abi ya!" olur, ardından da bankanızdan bir açıklama bekleyişi başlar, değil mi?
Şimdi gelin, bu kriz anında bankaların sergilediği iletişim karnesine yakından bakalım; zira mevzu sadece hesabın bloke olması değil, asıl mesele o blokeden sonra bankanın size nasıl davrandığıdır, sizi ne kadar bilgilendirdiği... Hani o 'güven' dediğimiz şey var ya, işte tam da böyle zamanlarda test edilir, hatta yerle bir bile olabilir.
Müşteri temsilcilerine ulaşma çabanız, o bitmek bilmeyen bekleme süreleri, robot seslerin "işleminiz sıraya alınmıştır" anonsları... İnsan bazen der ki, "yahu ben paramı bu bankaya emanet ettim, şimdi paramın üstüne yatmışlar da bana ulaşamıyor muyum?" İşte o karmaşa, o belirsizlik, blokeden çok daha yıpratıcı hale gelebilir, insanın sabrını, sinirlerini hoplatır yani.
Peki, bankanın iletişim kanalları neden bu kadar tıkanık, neden bu kadar şeffaflıktan uzak durur bazen? Aslında ortada yasal sorumluluklar, güvenlik protokolleri gibi bir yığın "haklı" sebep varmış gibi durur; ancak unuttukları bir şey var: karşılarında bir insan var, endişeli, kafası karışık ve haklı olarak cevap bekleyen bir müşteri... Bu dengeyi kurabilmek, öyle herkesin harcı değil abi.
Bir düşünün, çağrı merkezini arıyorsunuz, karşınızdaki kişi "işleminiz devam ediyor, bilgi veremiyorum" diyor; şubeye gidiyorsunuz, onlar da "çağrı merkeziyle görüşün" diye sizi geri yolluyor... Bu kısır döngü, müşteriyi çileden çıkarır, bankaya olan son güven kırıntısını da silip süpürür; yani şimdi şöyle bir durum var, ortada bir sorun var ve kimse sahiplenmiyor gibi.
Bankacılık dünyasında "kara para aklama", "terörün finansmanı" gibi çok ciddi konular nedeniyle blokeler konulabilir, evet; fakat bankaların bu durumu müşteriye "doğru ve anlaşılır bir dille" açıklama sorumluluğu da var. Yoksa, sırf "yasal zorunluluk" deyip geçiştirmek, müşterinin kafasında bin bir türlü soru işareti bırakır, hatta bazen haksız yere itham edildiği hissini yaratır... Bu da hiç hoş değil, değil mi?
İletişimin temel prensibi nedir? Karşılıklı anlaşılabilirlik, şeffaflık. Banka, müşterisine hesabının neden bloke edildiğini, bu durumun ne kadar süreceğini ve çözüm için hangi adımların atılması gerektiğini net bir şekilde anlatabilmeli. Böyle durumlar için özel bir "kriz iletişim ekibi" kurulsa, inanın bana, hem müşteri memnuniyeti artar hem de o bankaya olan güven pekişir, vallahi billahi.
Günümüzde teknoloji bu kadar ilerlemişken, anlık bildirimler, kişiye özel mesajlar hayatımızın her yerindeyken, bankaların bir hesap blokesini müşterisine "sistem size bilgi veremiyor" gibi absürt bahanelerle açıklaması kabul edilemez. Yani şimdi şöyle düşünün, elinizdeki telefona saniyeler içinde binlerce bildirim düşerken, kendi paranızın akıbetiyle ilgili bir SMS bile alamamak... Bu durum modern bankacılığa yakışmıyor.
Velhasıl kelam, bankaların hesap blokesi gibi hassas durumlarda iletişim kanallarını sadece 'bilgi aktaran' değil, aynı zamanda 'empati kuran' ve 'çözüm odaklı' bir hale getirmeleri gerekiyor. Bu, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda müşterilerine karşı taşıdıkları ahlaki bir görevdir... Kimse kendini mağdur ve yalnız hissetmek istemez bu belirsizlikte.
Şimdi gelin, bu kriz anında bankaların sergilediği iletişim karnesine yakından bakalım; zira mevzu sadece hesabın bloke olması değil, asıl mesele o blokeden sonra bankanın size nasıl davrandığıdır, sizi ne kadar bilgilendirdiği... Hani o 'güven' dediğimiz şey var ya, işte tam da böyle zamanlarda test edilir, hatta yerle bir bile olabilir.
Müşteri temsilcilerine ulaşma çabanız, o bitmek bilmeyen bekleme süreleri, robot seslerin "işleminiz sıraya alınmıştır" anonsları... İnsan bazen der ki, "yahu ben paramı bu bankaya emanet ettim, şimdi paramın üstüne yatmışlar da bana ulaşamıyor muyum?" İşte o karmaşa, o belirsizlik, blokeden çok daha yıpratıcı hale gelebilir, insanın sabrını, sinirlerini hoplatır yani.
Peki, bankanın iletişim kanalları neden bu kadar tıkanık, neden bu kadar şeffaflıktan uzak durur bazen? Aslında ortada yasal sorumluluklar, güvenlik protokolleri gibi bir yığın "haklı" sebep varmış gibi durur; ancak unuttukları bir şey var: karşılarında bir insan var, endişeli, kafası karışık ve haklı olarak cevap bekleyen bir müşteri... Bu dengeyi kurabilmek, öyle herkesin harcı değil abi.
Bir düşünün, çağrı merkezini arıyorsunuz, karşınızdaki kişi "işleminiz devam ediyor, bilgi veremiyorum" diyor; şubeye gidiyorsunuz, onlar da "çağrı merkeziyle görüşün" diye sizi geri yolluyor... Bu kısır döngü, müşteriyi çileden çıkarır, bankaya olan son güven kırıntısını da silip süpürür; yani şimdi şöyle bir durum var, ortada bir sorun var ve kimse sahiplenmiyor gibi.
Bankacılık dünyasında "kara para aklama", "terörün finansmanı" gibi çok ciddi konular nedeniyle blokeler konulabilir, evet; fakat bankaların bu durumu müşteriye "doğru ve anlaşılır bir dille" açıklama sorumluluğu da var. Yoksa, sırf "yasal zorunluluk" deyip geçiştirmek, müşterinin kafasında bin bir türlü soru işareti bırakır, hatta bazen haksız yere itham edildiği hissini yaratır... Bu da hiç hoş değil, değil mi?
İletişimin temel prensibi nedir? Karşılıklı anlaşılabilirlik, şeffaflık. Banka, müşterisine hesabının neden bloke edildiğini, bu durumun ne kadar süreceğini ve çözüm için hangi adımların atılması gerektiğini net bir şekilde anlatabilmeli. Böyle durumlar için özel bir "kriz iletişim ekibi" kurulsa, inanın bana, hem müşteri memnuniyeti artar hem de o bankaya olan güven pekişir, vallahi billahi.
Günümüzde teknoloji bu kadar ilerlemişken, anlık bildirimler, kişiye özel mesajlar hayatımızın her yerindeyken, bankaların bir hesap blokesini müşterisine "sistem size bilgi veremiyor" gibi absürt bahanelerle açıklaması kabul edilemez. Yani şimdi şöyle düşünün, elinizdeki telefona saniyeler içinde binlerce bildirim düşerken, kendi paranızın akıbetiyle ilgili bir SMS bile alamamak... Bu durum modern bankacılığa yakışmıyor.
Velhasıl kelam, bankaların hesap blokesi gibi hassas durumlarda iletişim kanallarını sadece 'bilgi aktaran' değil, aynı zamanda 'empati kuran' ve 'çözüm odaklı' bir hale getirmeleri gerekiyor. Bu, sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda müşterilerine karşı taşıdıkları ahlaki bir görevdir... Kimse kendini mağdur ve yalnız hissetmek istemez bu belirsizlikte.