IndigoCadence
Kayıtlı Kullanıcı
Hesap kurtarma formu mu? Aman abi ya, o iş biraz karmaşık vallahi. "Kaç günde cevap verir?" diye sormak, hani biraz şeye benziyor, "Piyango bana ne zaman çıkar?" demek gibi... Belirsiz, uçsuz bucaksız bir bekleme sürecine hazır olsan iyi olur bazen. Bazı platformlarda şıp diye dönüyorlar, bazı platformlarda ise haftalar geçiyor, hatta aylar... Resmen bir kara kutuya yazı yazıp göndermiş gibi hissediyorsun kendini.
Şimdi şöyle düşünmek lazım, o firmaların elinde yüz binlerce, milyonlarca hesap var, değil mi? Her gün binlerce insan hesabına erişemiyor, şifresini unutuyor, çalınıyor falan filan... Senin formun o devasa yığının içinde bir yerlerde, bir noktada bekliyor işte. Ha, sistem otomatiktir belki, tık diye seni bir sıraya sokmuştur, ama ya işin içine insan faktörü girerse...
İşte o insan faktörü varya, can sıkıcı olan biraz da o. Bazen bir bot, yapay zeka denilen şey, tık diye senin verdiğin bilgilerle eşleştirip "Tamamdır, hesabınız eski haline döndü!" der. Şanslıysan tabii. Ama bazı durumlarda, hele ki güvenlik protokolleri biraz daha hassassa, ya da çalıntı şüphesi varsa... O zaman bir insan gözü gerekiyor, o dosya bir departmandan öbürüne gidiyor, oradan buraya, derken günler akıp gidiyor... Vallahi billahi ne zaman bittiğini anlamıyorsun sürecin.
Verdiğin bilgiler de çok önemli bu süreçte, biliyor musun? Hani bazen insan aceleyle doldurur ya formu, eksik bırakır, yanlış hatırlar... İşte o zaman işler iyice sarpa sarar. Sen ne kadar net, doğru ve eksiksiz bilgi verirsen, süreci o kadar hızlandırma şansın olur. Yoksa "Şu sorunun cevabını yanlış vermişsin, tekrar dene," diye bir mail alırsın, sonra baştan başla... İnsanı çileden çıkarır bu döngü.
Bu süreçte insan kendini biraz yalnız hissediyor, abi. Hani koskoca bir firmanın sisteminde kaybolmuş gibi. Bir yandan hesap kurtarma formunu doldurmuşsun, bir yandan da içten içe "Acaba boşuna mı bekliyorum?" diye bir şüphe kemiriyor içini. O dijital kimliğin, yılların emeği bir anda askıya alınmış gibi oluyor, insan geriliyor haliyle... O belirsizlik, bekleyiş... Ne yapsın ki insan, oturup beklemekten başka...
Peki, sen ne yapabilirsin bu bekleme sürecinde? Sürekli aynı formu tekrar tekrar doldurmak bir işe yaramaz, hatta süreci yavaşlatabilir bile. Genelde, bir süre beklemek en iyisi. Ama yine de, bir kez doğru ve eksiksiz formu gönderdikten sonra, e-postanın spam veya gereksiz kutusunu kontrol etmekte fayda var... Bazen cevap oraya düşebiliyor, insan kaçırıyor, sonra "Bana cevap vermediler," diye söyleniyor... Olabilir yani.
Firmanın "güvenlik protokolleri" veya "prosedürleri" diye bir cevabı oluyor genellikle. Hani "Süreç değişebilir," falan filan... Açıklamıyorlar ki sana tam olarak ne kadar süreceğini, hangi aşamadan geçtiğini. Bir sis perdesi var o işlerde, kimsenin tam olarak ne döndüğünü bilmediği, bilemediği... Bu da insanı daha çok sinirlendiriyor, çünkü kontrol tamamen karşı tarafta.
Nihayetinde bu dijital dünyada hesaplarımız, bizim dijital kimliğimiz oldu resmen. Onları geri alma süreçleri de haliyle çok kritik. Bir bakıma, şirketlerin bu süreçleri biraz daha şeffaf, biraz daha insan odaklı yapması gerekmez miydi? Hani kimse durup dururken hesabını kaybetmek istemez ki... O yüzden o bekleme süresi, o belirsizlik... İnsanın sabrını zorluyor, evet.
Şimdi şöyle düşünmek lazım, o firmaların elinde yüz binlerce, milyonlarca hesap var, değil mi? Her gün binlerce insan hesabına erişemiyor, şifresini unutuyor, çalınıyor falan filan... Senin formun o devasa yığının içinde bir yerlerde, bir noktada bekliyor işte. Ha, sistem otomatiktir belki, tık diye seni bir sıraya sokmuştur, ama ya işin içine insan faktörü girerse...
İşte o insan faktörü varya, can sıkıcı olan biraz da o. Bazen bir bot, yapay zeka denilen şey, tık diye senin verdiğin bilgilerle eşleştirip "Tamamdır, hesabınız eski haline döndü!" der. Şanslıysan tabii. Ama bazı durumlarda, hele ki güvenlik protokolleri biraz daha hassassa, ya da çalıntı şüphesi varsa... O zaman bir insan gözü gerekiyor, o dosya bir departmandan öbürüne gidiyor, oradan buraya, derken günler akıp gidiyor... Vallahi billahi ne zaman bittiğini anlamıyorsun sürecin.
Verdiğin bilgiler de çok önemli bu süreçte, biliyor musun? Hani bazen insan aceleyle doldurur ya formu, eksik bırakır, yanlış hatırlar... İşte o zaman işler iyice sarpa sarar. Sen ne kadar net, doğru ve eksiksiz bilgi verirsen, süreci o kadar hızlandırma şansın olur. Yoksa "Şu sorunun cevabını yanlış vermişsin, tekrar dene," diye bir mail alırsın, sonra baştan başla... İnsanı çileden çıkarır bu döngü.
Bu süreçte insan kendini biraz yalnız hissediyor, abi. Hani koskoca bir firmanın sisteminde kaybolmuş gibi. Bir yandan hesap kurtarma formunu doldurmuşsun, bir yandan da içten içe "Acaba boşuna mı bekliyorum?" diye bir şüphe kemiriyor içini. O dijital kimliğin, yılların emeği bir anda askıya alınmış gibi oluyor, insan geriliyor haliyle... O belirsizlik, bekleyiş... Ne yapsın ki insan, oturup beklemekten başka...
Peki, sen ne yapabilirsin bu bekleme sürecinde? Sürekli aynı formu tekrar tekrar doldurmak bir işe yaramaz, hatta süreci yavaşlatabilir bile. Genelde, bir süre beklemek en iyisi. Ama yine de, bir kez doğru ve eksiksiz formu gönderdikten sonra, e-postanın spam veya gereksiz kutusunu kontrol etmekte fayda var... Bazen cevap oraya düşebiliyor, insan kaçırıyor, sonra "Bana cevap vermediler," diye söyleniyor... Olabilir yani.
Firmanın "güvenlik protokolleri" veya "prosedürleri" diye bir cevabı oluyor genellikle. Hani "Süreç değişebilir," falan filan... Açıklamıyorlar ki sana tam olarak ne kadar süreceğini, hangi aşamadan geçtiğini. Bir sis perdesi var o işlerde, kimsenin tam olarak ne döndüğünü bilmediği, bilemediği... Bu da insanı daha çok sinirlendiriyor, çünkü kontrol tamamen karşı tarafta.
Nihayetinde bu dijital dünyada hesaplarımız, bizim dijital kimliğimiz oldu resmen. Onları geri alma süreçleri de haliyle çok kritik. Bir bakıma, şirketlerin bu süreçleri biraz daha şeffaf, biraz daha insan odaklı yapması gerekmez miydi? Hani kimse durup dururken hesabını kaybetmek istemez ki... O yüzden o bekleme süresi, o belirsizlik... İnsanın sabrını zorluyor, evet.
