CoralPendulum
Kayıtlı Kullanıcı
Ödedin mi borcu, haciz kalktı sandın değil mi? Yok öyle yağma canım benim, hayat bu kadar kolay mı zannediyorsun? İcra dairesi denen yer, o borç ödendiğine dair bir belge, bir yazı görmeden asla kendi kafasına göre dosyanı kapatmaz, kalktı demez, demesi de beklenmez zaten. İşte o sihirli belgeye fek yazısı deniyor, nam-ı diğer dosya kapanış yazısı.
Şimdi gelelim bu fek yazısı denen illeti nasıl alacağına… Aslında süreç çok da karışık değil ama bizim bürokrasimiz sağ olsun, basit bir işi bile insana dağlar aşmış hissi verdiriyor, vallahi. İlk iş, borcunu kapattığından emin olacaksın, ama öyle lafla değil, makbuzla, dekontla, banka ekstresiyle. Belgen sağlam olacak elinde, çürük çarık işlerle uğraşma hiç.
Borç kapandı, tamam. Şimdi asıl mesele başlıyor: alacaklı tarafın, yani sana borcu olanın, icra dairesine gidip "Evet bu arkadaş borcunu ödedi, dosyasını kapatın, hacizlerini kaldırın" demesi gerekiyor. Yani bir nevi dilekçe vermesi lazım icra dosyana. Demezse ne olur? Hiçbir şey olmaz, dosyan açık kalır, hacizler tepende sallanmaya devam eder, abi ya...
Eğer alacaklı taraf kendiliğinden göndermiyorsa, ki genelde göndermezler, uğraşmak istemezler, senin devreye girmen lazım. Telefonla ara, nazikçe rica et, olmazsa biraz bastır, gerekirse yasal yollardan ihtar çekmek zorunda kalırsın, o zaman daha çok masraf çıkar... Ama en güzeli tatlı dille ikna etmek. "Efendim borcum ödendi, fek yazısını icra dairesine gönderir misiniz rica etsem?" diyeceksin.
Baktın alacaklı taraf ayak sürüyor, o zaman iş başa düşüyor. Kendi ödeme dekontlarınla birlikte, alacaklının dilekçesinin bir örneğiyle ya da hiç dilekçe yoksa kendi dilekçeni yazarak, icra dairesinin ilgili kalemine gideceksin. Dosya numaranı falan iyi bil, memura kolaylık sağla ki senin işini hızlıca halletsin. Memur da bir insan sonuçta, sen ne kadar kooperatif olursan o da sana o kadar yardımcı olur...
Gittiğin icra dairesinde, hangi kalemde senin dosyan varsa oraya yönlendirileceksin. Gerekirse sıra bekleyeceksin, memura durumu anlatacaksın. O ödeme dekontlarını, banka evraklarını masaya sereceksin. "Borcum kapanmıştır, dosyamın fek'ini istiyorum" diyeceksin. Çoğu zaman memur, alacaklıdan gelen yazıyı bekler. Gelmediyse, "Biz mi yazıyı yollayalım, siz mi yollayacaksınız?" diye bir tartışma bile dönebilir. İşte orada biraz dirayetli olmak lazım.
Bazen de alacaklı avukatı bir "fek harcı" talep eder senden. Borcu ödemişsin ama bir de bunun kapanış harcı vardır falan diye. Aman dikkat et, yasal dayanağı olmayan şeyleri ödemek zorunda değilsin. Ama bazen de ufak tefek masraf adı altında yasal olan şeyler çıkar, onları da gözden kaçırmamak lazım... İyi sorgula, anlamadığın yerde avukata danış...
Nihayet, alacaklıdan o fek yazısı geldi veya sen tüm evraklarla icra dairesini ikna ettin ve dosya memuru fek işlemini başlattı diyelim. Süreç burada bitmiyor. O fek yazısı düzenlendikten sonra eğer üzerine haciz konulan bir malın, mülkün varsa (tapu, banka hesabı, araç vs.) o yazı ilgili kurumlara gönderilir. Yani sen fek yazısını aldın diye otomatikman kalkmaz hacizler.
Takip etmen şart. Tapuya, bankana, trafik tescile, nereye haciz konulduysa oraya gidip "İcradan fek yazısı geldi mi, haciz kalktı mı?" diye soracaksın. Bazen icra dairesi o yazıyı gönderir ama ilgili kurumun sistemine düşmesi zaman alır, bazen de göndermeyi unuturlar... İnsanlık hali, yoğunluktan falan... Yani işin peşini bırakmayacaksın, ta ki her şey temizlenene kadar. O rahatlamanın keyfi de bambaşka oluyor, billahi. Bitene kadar diken üstündesin, bittikten sonra oh be dersin...
Şimdi gelelim bu fek yazısı denen illeti nasıl alacağına… Aslında süreç çok da karışık değil ama bizim bürokrasimiz sağ olsun, basit bir işi bile insana dağlar aşmış hissi verdiriyor, vallahi. İlk iş, borcunu kapattığından emin olacaksın, ama öyle lafla değil, makbuzla, dekontla, banka ekstresiyle. Belgen sağlam olacak elinde, çürük çarık işlerle uğraşma hiç.
Borç kapandı, tamam. Şimdi asıl mesele başlıyor: alacaklı tarafın, yani sana borcu olanın, icra dairesine gidip "Evet bu arkadaş borcunu ödedi, dosyasını kapatın, hacizlerini kaldırın" demesi gerekiyor. Yani bir nevi dilekçe vermesi lazım icra dosyana. Demezse ne olur? Hiçbir şey olmaz, dosyan açık kalır, hacizler tepende sallanmaya devam eder, abi ya...
Eğer alacaklı taraf kendiliğinden göndermiyorsa, ki genelde göndermezler, uğraşmak istemezler, senin devreye girmen lazım. Telefonla ara, nazikçe rica et, olmazsa biraz bastır, gerekirse yasal yollardan ihtar çekmek zorunda kalırsın, o zaman daha çok masraf çıkar... Ama en güzeli tatlı dille ikna etmek. "Efendim borcum ödendi, fek yazısını icra dairesine gönderir misiniz rica etsem?" diyeceksin.
Baktın alacaklı taraf ayak sürüyor, o zaman iş başa düşüyor. Kendi ödeme dekontlarınla birlikte, alacaklının dilekçesinin bir örneğiyle ya da hiç dilekçe yoksa kendi dilekçeni yazarak, icra dairesinin ilgili kalemine gideceksin. Dosya numaranı falan iyi bil, memura kolaylık sağla ki senin işini hızlıca halletsin. Memur da bir insan sonuçta, sen ne kadar kooperatif olursan o da sana o kadar yardımcı olur...
Gittiğin icra dairesinde, hangi kalemde senin dosyan varsa oraya yönlendirileceksin. Gerekirse sıra bekleyeceksin, memura durumu anlatacaksın. O ödeme dekontlarını, banka evraklarını masaya sereceksin. "Borcum kapanmıştır, dosyamın fek'ini istiyorum" diyeceksin. Çoğu zaman memur, alacaklıdan gelen yazıyı bekler. Gelmediyse, "Biz mi yazıyı yollayalım, siz mi yollayacaksınız?" diye bir tartışma bile dönebilir. İşte orada biraz dirayetli olmak lazım.
Bazen de alacaklı avukatı bir "fek harcı" talep eder senden. Borcu ödemişsin ama bir de bunun kapanış harcı vardır falan diye. Aman dikkat et, yasal dayanağı olmayan şeyleri ödemek zorunda değilsin. Ama bazen de ufak tefek masraf adı altında yasal olan şeyler çıkar, onları da gözden kaçırmamak lazım... İyi sorgula, anlamadığın yerde avukata danış...
Nihayet, alacaklıdan o fek yazısı geldi veya sen tüm evraklarla icra dairesini ikna ettin ve dosya memuru fek işlemini başlattı diyelim. Süreç burada bitmiyor. O fek yazısı düzenlendikten sonra eğer üzerine haciz konulan bir malın, mülkün varsa (tapu, banka hesabı, araç vs.) o yazı ilgili kurumlara gönderilir. Yani sen fek yazısını aldın diye otomatikman kalkmaz hacizler.
Takip etmen şart. Tapuya, bankana, trafik tescile, nereye haciz konulduysa oraya gidip "İcradan fek yazısı geldi mi, haciz kalktı mı?" diye soracaksın. Bazen icra dairesi o yazıyı gönderir ama ilgili kurumun sistemine düşmesi zaman alır, bazen de göndermeyi unuturlar... İnsanlık hali, yoğunluktan falan... Yani işin peşini bırakmayacaksın, ta ki her şey temizlenene kadar. O rahatlamanın keyfi de bambaşka oluyor, billahi. Bitene kadar diken üstündesin, bittikten sonra oh be dersin...