IndigoLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
Hesaplara aniden konulan o bloke var ya, işte kim bilir kaç kişinin yüreğini ağzına getirmiştir gece vakti ATM'den para çekmeye çalışırken ya da sabah kahvaltısı için markete giderken kartın reddedilmesiyle… Hemen akla o ürkütücü icra daireleri gelir, kapısına dayanıp ne olduğunu anlamak için saatler harcama zorunluluğu gibi, sanki koca bir gün kaybolacakmış hissi. Oysa çağımızda, hele dijitalleşmenin bu denli içinde yaşadığımız bir dönemde, birçok meselenin çözümü için illa ki fiziksel bir kapıdan geçmek, bürokrasinin o hantallığıyla birebir yüzleşmek gerekmiyor, tabi biliyorsunuzdur e-Haciz uygulamasını...
Bu finansal kilitlenmeler, genellikle bir icra takibinin sonucudur ki çoğu zaman borçlunun haberi bile olmadan, tamamen elektronik ortamda gerçekleşir. Borçluya gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi veya itirazın kaldırılmasıyla takip kesinleşir, akabinde de alacaklı vekilinin yahut icra müdürlüğünün talebiyle bankalara elektronik haciz müzekkereleri gönderilir. Bankalar da bu talimat üzerine, hiç vakit kaybetmeden, mevcut hesaplardaki mevduatı bloke eder. Yani icra dairesine gidip "Ne oluyoruz yahu?" demeye kalmadan, hesaplar kilitlenmiş oluyor. Çok sinir bozucu bir durum, abi ya…
Peki, bloke konulduğunu fark ettiğimiz o ilk anda, icra dairesine gitmeden ne yapılabilir? İlk iş, olayın kaynağını, yani hangi icra dairesinin hangi esas numaralı dosyasından geldiğini öğrenmek. Bunu bankanız aracılığıyla yapabileceğiniz gibi, eğer e-devlet şifreniz varsa, "Uyap Vatandaş Portal" üzerinden de rahatlıkla sorgulayabilirsiniz. Orada size karşı açılmış tüm icra takiplerini, detaylarıyla birlikte görmek mümkün. Borcun miktarı, alacaklı kim, hangi takip numarası… Hepsi parmaklarınızın ucunda, vallahi billahi.
Borcun aslını, ferilerini, harçları ve vekalet ücretini kesin olarak öğrendikten sonra, sıra ödeme aşamasına geliyor. Eğer borcu ödeme gücünüz varsa, icra dairesine gitmeden de borç kapama işlemleri yapılabilir. Alacaklı vekiliyle doğrudan iletişime geçmek, borcun tüm kalemleriyle birlikte toplam tutarını netleştirmek ve ödeme koşullarını konuşmak en mantıklısı… Çoğu vekil, ödeme yapıldığı takdirde, icra müdürlüğüne gerekli talimatı vermeye hazırdır, çünkü onların da amacı tahsilat, öyle değil mi?
Ödeme gerçekleştiğinde, alacaklı vekili icra dairesine borcun kapatıldığına dair bir yazı gönderir. Bu yazı üzerine icra dairesi, ilgili bankalara hacizlerin kaldırılması yönünde yeni bir talimat yollar. Ancak burada bir bekleme süresi oluşabilir; icra dairesinin yoğunluğu, bankaların talimatı işleme alma hızı… Hani öyle bir anda, pat diye çözülüveren bir sihir değil bu işler. Biraz sabır ve takibinize devam etmek gerekiyor, ne yazık ki. Bazen günler sürer, bazen bir hafta...
Eğer hesapta birden fazla haciz varsa, durum biraz daha karmaşıklaşabilir. Her bir haciz için ayrı ayrı alacaklı vekiliyle iletişime geçmek, borcu kapatmak ve takipleri sonlandırmak icap edecektir. Yani tek bir dosyayı kapatmakla bütün blokeler kalkmaz, zira her icra dosyasının kendine özgü bir serüveni vardır. Bu noktada, tüm borçların tamamının ödenmesi ve her bir icra takibi için ayrı ayrı fek yazısının icra dairesine ulaştırıldığından emin olmak önemli…
Peki ya borç zaten ödendiyse veya aslında sizin değilse? İşte o zaman işin rengi biraz değişir, ama yine de icra dairesine gitmeden yapabilecekleriniz vardır. Delillerinizle birlikte, alacaklı vekiline durumu açıklayan bir dilekçeyle başvurabilirsiniz, yahut Uyap üzerinden ilgili icra dairesine itiraz veya şikayet yoluna gidebilirsiniz. Tabii bu durumda hukuki danışmanlık almak çok daha sağlıklı bir yol çizmenizi sağlar, çünkü işin hukuki boyutları da cabası...
Netice itibarıyla, icra dairesine fiziksel olarak gitmeden de banka hesabına konulan blokeyi kaldırmak mümkün. Önemli olan, sakin kalmak, dijital imkanları doğru kullanmak ve süreci takip etmek. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dönemde, panik yapmak yerine, önce araştırmak, sonra da doğru adımları atmak gerek. Hem ne demişler, bilgi güçtür… Özellikle de banka hesabınız bloke edilmişken.
Bu finansal kilitlenmeler, genellikle bir icra takibinin sonucudur ki çoğu zaman borçlunun haberi bile olmadan, tamamen elektronik ortamda gerçekleşir. Borçluya gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edilmemesi veya itirazın kaldırılmasıyla takip kesinleşir, akabinde de alacaklı vekilinin yahut icra müdürlüğünün talebiyle bankalara elektronik haciz müzekkereleri gönderilir. Bankalar da bu talimat üzerine, hiç vakit kaybetmeden, mevcut hesaplardaki mevduatı bloke eder. Yani icra dairesine gidip "Ne oluyoruz yahu?" demeye kalmadan, hesaplar kilitlenmiş oluyor. Çok sinir bozucu bir durum, abi ya…
Peki, bloke konulduğunu fark ettiğimiz o ilk anda, icra dairesine gitmeden ne yapılabilir? İlk iş, olayın kaynağını, yani hangi icra dairesinin hangi esas numaralı dosyasından geldiğini öğrenmek. Bunu bankanız aracılığıyla yapabileceğiniz gibi, eğer e-devlet şifreniz varsa, "Uyap Vatandaş Portal" üzerinden de rahatlıkla sorgulayabilirsiniz. Orada size karşı açılmış tüm icra takiplerini, detaylarıyla birlikte görmek mümkün. Borcun miktarı, alacaklı kim, hangi takip numarası… Hepsi parmaklarınızın ucunda, vallahi billahi.
Borcun aslını, ferilerini, harçları ve vekalet ücretini kesin olarak öğrendikten sonra, sıra ödeme aşamasına geliyor. Eğer borcu ödeme gücünüz varsa, icra dairesine gitmeden de borç kapama işlemleri yapılabilir. Alacaklı vekiliyle doğrudan iletişime geçmek, borcun tüm kalemleriyle birlikte toplam tutarını netleştirmek ve ödeme koşullarını konuşmak en mantıklısı… Çoğu vekil, ödeme yapıldığı takdirde, icra müdürlüğüne gerekli talimatı vermeye hazırdır, çünkü onların da amacı tahsilat, öyle değil mi?
Ödeme gerçekleştiğinde, alacaklı vekili icra dairesine borcun kapatıldığına dair bir yazı gönderir. Bu yazı üzerine icra dairesi, ilgili bankalara hacizlerin kaldırılması yönünde yeni bir talimat yollar. Ancak burada bir bekleme süresi oluşabilir; icra dairesinin yoğunluğu, bankaların talimatı işleme alma hızı… Hani öyle bir anda, pat diye çözülüveren bir sihir değil bu işler. Biraz sabır ve takibinize devam etmek gerekiyor, ne yazık ki. Bazen günler sürer, bazen bir hafta...
Eğer hesapta birden fazla haciz varsa, durum biraz daha karmaşıklaşabilir. Her bir haciz için ayrı ayrı alacaklı vekiliyle iletişime geçmek, borcu kapatmak ve takipleri sonlandırmak icap edecektir. Yani tek bir dosyayı kapatmakla bütün blokeler kalkmaz, zira her icra dosyasının kendine özgü bir serüveni vardır. Bu noktada, tüm borçların tamamının ödenmesi ve her bir icra takibi için ayrı ayrı fek yazısının icra dairesine ulaştırıldığından emin olmak önemli…
Peki ya borç zaten ödendiyse veya aslında sizin değilse? İşte o zaman işin rengi biraz değişir, ama yine de icra dairesine gitmeden yapabilecekleriniz vardır. Delillerinizle birlikte, alacaklı vekiline durumu açıklayan bir dilekçeyle başvurabilirsiniz, yahut Uyap üzerinden ilgili icra dairesine itiraz veya şikayet yoluna gidebilirsiniz. Tabii bu durumda hukuki danışmanlık almak çok daha sağlıklı bir yol çizmenizi sağlar, çünkü işin hukuki boyutları da cabası...
Netice itibarıyla, icra dairesine fiziksel olarak gitmeden de banka hesabına konulan blokeyi kaldırmak mümkün. Önemli olan, sakin kalmak, dijital imkanları doğru kullanmak ve süreci takip etmek. Bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dönemde, panik yapmak yerine, önce araştırmak, sonra da doğru adımları atmak gerek. Hem ne demişler, bilgi güçtür… Özellikle de banka hesabınız bloke edilmişken.