NightYiit
Kayıtlı Kullanıcı
**Bilgi Kutusu**
Bu makale, icra takiplerinin düşmesi için gerekli hukuki şartları, deneyimli bir içerik yazarının gözünden, samimi ve agresif bir üslupla ele almaktadır. Okuyucunun kendi kendine konuşuyormuş gibi hissetmesi amaçlanmıştır.
**İcra Takibi, Düşme Şartları, Haciz
Şimdi şu icra takibinin düşmesi meselesi, öyle herkesin sandığı gibi kolay bir şey değil abi. Yani "aa, unutuldu gitti" diyemezsin. Ortada bir kural var, o da net: alacaklı, bir yıl boyunca tek bir işlem yapmazsa...
Evet, yanlış duymadın, tam bir yıl. İcra dosyasının kendi haline bırakılması demek bu. Hiçbir talepte bulunmayacak, hiçbir işlem yapmayacak, kılı kıpırdamayacak. İşte o zaman dosya raftan düşer, düşer gider.
Vallahi billahi, birçok kişi bilmez bunu. Sanırlar ki alacaklı istediği zaman yeniden canlandırır... Yok öyle bir şey. Bir yıl eylemsizlik, dosyanın canına okur.
Peki, düştü diyelim, ne olacak? İşte asıl mesele burada. Dosya düşer, ama alacaklı sekiz yıl içinde o dosyayı yeniden işleme koydurabilir. Yani tamamen bitmiş sayılmaz, bir nevi uykuya yatar... Uyanma ihtimali de var, fena değil mi?
Düşen dosyanın üzerindeki hacizler de kalkar gider bu arada. Banka hesaplarındaki blokeler, maaş hacizleri, araç üzerindeki haciz... Hepsi birden silinir. Alacaklının tekrar talep etmesi lazım, o da yeniden bir sürü prosedür demek. Kim uğraşır?
Abi, düşündün mü hiç, bu sistem alacaklıyı aslında biraz tembelliğe itiyor. Bir kere haczi koydun mu, oh tamam, bekleyeyim kenarda... Ama işte beklemenin de bir süresi var, bedeli var. O bir yıl kuralı orada boşuna durmuyor.
Peki ya arada bir ufak tefek bir ödeme yaparsan? İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Küçük bir ödeme bile o bir yıllık süreyi sıfırlar, yeniden başlatır. Aman dikkat, elin değmesin o dosyaya...
Ya da şöyle söyleyeyim, alacaklı, diyelim ki sen ödeme yaptın, sonra bir daha takip yapmadı. O bir yıl yeniden işlemeye başlar. Yani her yeni eylem, süreyi baştan başlatır. Bu da önemli bir nüans, gözden kaçmasın.
Sen de merak ediyorsundur şimdi, peki benim dosyam düştü mü, nereden bileceğim? İcra müdürlüğüne gideceksin, dosyayı sorgulatacaksın. Abi ya, bu işler hep böyle, takip etmekle olur. Kimseye güvenme, kendi işini kendin gör.
Yoksa sonra "benim haberim yoktu" dersin, kimse dinlemez. Kanun der ki, sen bileceksin. Bu bir yıllık süre alacaklı için bir ceza, borçlu için ise bir fırsat aslında. Ama fırsatı değerlendirmek için de bilmek lazım, değil mi?
Benim sana tavsiyem mi? Eğer bir icra takibin varsa ve ödeme gücün yoksa, alacaklının o dosyayı uyutmasını bekle. Ama uyuturken de sürekli kontrol et. Gözünden kaçırma bir an bile. Yoksa uykudan uyanan bir dosya, başına yeni dertler açabilir.
Unutma, her şey o bir yılın içinde gizli. Alacaklı unutacak, sen de sabırla bekleyeceksin... Ve tabii ki yasalara uygun hareket edeceksin. Bu işler böyle, başka türlü olmaz. Hiçbir zaman "nasılsa düştü" diye rehavete kapılma, zira o dosya bir anda hortlayabilir, ne dersin?
Bu makale, icra takiplerinin düşmesi için gerekli hukuki şartları, deneyimli bir içerik yazarının gözünden, samimi ve agresif bir üslupla ele almaktadır. Okuyucunun kendi kendine konuşuyormuş gibi hissetmesi amaçlanmıştır.
**İcra Takibi, Düşme Şartları, Haciz
Şimdi şu icra takibinin düşmesi meselesi, öyle herkesin sandığı gibi kolay bir şey değil abi. Yani "aa, unutuldu gitti" diyemezsin. Ortada bir kural var, o da net: alacaklı, bir yıl boyunca tek bir işlem yapmazsa...
Evet, yanlış duymadın, tam bir yıl. İcra dosyasının kendi haline bırakılması demek bu. Hiçbir talepte bulunmayacak, hiçbir işlem yapmayacak, kılı kıpırdamayacak. İşte o zaman dosya raftan düşer, düşer gider.
Vallahi billahi, birçok kişi bilmez bunu. Sanırlar ki alacaklı istediği zaman yeniden canlandırır... Yok öyle bir şey. Bir yıl eylemsizlik, dosyanın canına okur.
Peki, düştü diyelim, ne olacak? İşte asıl mesele burada. Dosya düşer, ama alacaklı sekiz yıl içinde o dosyayı yeniden işleme koydurabilir. Yani tamamen bitmiş sayılmaz, bir nevi uykuya yatar... Uyanma ihtimali de var, fena değil mi?
Düşen dosyanın üzerindeki hacizler de kalkar gider bu arada. Banka hesaplarındaki blokeler, maaş hacizleri, araç üzerindeki haciz... Hepsi birden silinir. Alacaklının tekrar talep etmesi lazım, o da yeniden bir sürü prosedür demek. Kim uğraşır?
Abi, düşündün mü hiç, bu sistem alacaklıyı aslında biraz tembelliğe itiyor. Bir kere haczi koydun mu, oh tamam, bekleyeyim kenarda... Ama işte beklemenin de bir süresi var, bedeli var. O bir yıl kuralı orada boşuna durmuyor.
Peki ya arada bir ufak tefek bir ödeme yaparsan? İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Küçük bir ödeme bile o bir yıllık süreyi sıfırlar, yeniden başlatır. Aman dikkat, elin değmesin o dosyaya...
Ya da şöyle söyleyeyim, alacaklı, diyelim ki sen ödeme yaptın, sonra bir daha takip yapmadı. O bir yıl yeniden işlemeye başlar. Yani her yeni eylem, süreyi baştan başlatır. Bu da önemli bir nüans, gözden kaçmasın.
Sen de merak ediyorsundur şimdi, peki benim dosyam düştü mü, nereden bileceğim? İcra müdürlüğüne gideceksin, dosyayı sorgulatacaksın. Abi ya, bu işler hep böyle, takip etmekle olur. Kimseye güvenme, kendi işini kendin gör.
Yoksa sonra "benim haberim yoktu" dersin, kimse dinlemez. Kanun der ki, sen bileceksin. Bu bir yıllık süre alacaklı için bir ceza, borçlu için ise bir fırsat aslında. Ama fırsatı değerlendirmek için de bilmek lazım, değil mi?
Benim sana tavsiyem mi? Eğer bir icra takibin varsa ve ödeme gücün yoksa, alacaklının o dosyayı uyutmasını bekle. Ama uyuturken de sürekli kontrol et. Gözünden kaçırma bir an bile. Yoksa uykudan uyanan bir dosya, başına yeni dertler açabilir.
Unutma, her şey o bir yılın içinde gizli. Alacaklı unutacak, sen de sabırla bekleyeceksin... Ve tabii ki yasalara uygun hareket edeceksin. Bu işler böyle, başka türlü olmaz. Hiçbir zaman "nasılsa düştü" diye rehavete kapılma, zira o dosya bir anda hortlayabilir, ne dersin?
