Şimdi, bankanın durduk yere o bildiğimiz kimlik doğrulama sürecinde bizden bir şeyler daha istemesi var ya, hani "şunu da getir, bunu da göster" der gibi, vallahi insan bir durup düşünüyor. Yani tamam, güvenlik önemli, orasında lafımız yok da, zaten bunca yıldır aynı bankayla çalışıyoruz, ne oldu da şimdiye kadar yeten bilgiler birdenbire yetmez oldu, değil mi abi? İnsan hakikaten merak ediyor, altında yatan sebep neyin nesi...
Eskiden her şey ne kadar basitti, nüfus cüzdanını gösterir, imzanı atar çıkardın, şimdi ise sanki bambaşka bir senaryo oynanıyor gibi. Banka senden fatura istiyor, ikametgah belgesi istiyor, bazen gelir belgesi bile isteyebiliyor; ne anladık biz bu işten, yani şimdiye kadar beni nasıl bir müşteri olarak tanıdın da şimdi yeniden tanımaya çalışıyorsun? İnsana garip geliyor bu durum, sanki yeni tanıştığımız biri gibi, tüm geçmişimiz silindi mi sayılıyor...
Zaten tonla kişisel bilgimiz her yerde dolaşıyor, her başvurduğumuz yerde bir daha bir daha istiyorlar, insan artık bir yerden sonra kendi bilgilerinin patronu değil de, sanki sürekli teslim eden bir nesne gibi hissetmeye başlıyor, bu da yorucu bir durum açıkçası. Bir de banka senden ekstra bir şeyler istediğinde, "Acaba şimdi neyi öğrenmek istiyorlar?" diye bir kurcalama hissi oluyor ister istemez.
Hani derler ya, "güven kolay kazanılmaz, kolay kaybedilir" diye; işte bu ek bilgi talepleri de bazen o ince çizgide dolanıyor gibi. Sürekli olarak sana "yeterli değilsin, kendini ispatlamalısın" mesajı verilmesi, ister istemez bir sorgulama başlatıyor kafamızda. Benim bankam değil miydi bu, beni tanımıyor muydu bu kadar zaman? O aradaki sıcaklık, o alışkanlık biraz zedeleniyor sanki, ne dersin?
Bu durum, özellikle yıllardır çalıştığınız, tüm finansal geçmişinizi bilen bir kurumdan geldiğinde daha da tuhaf bir hal alıyor. Hani yeni hesap açsan anlarım, derim ki baştan her şeyi soruyorlar, normal. Ama mevcut müşteriden, "yeniden doğrulama" adı altında bu kadar detaya inilmesi, bazı şeylerin eskisi gibi olmadığını fısıldıyor kulağımıza... Güvenlik açığı mı var, yeni bir yasa mı çıktı, yoksa bankanın kendi iç politika değişikliği mi bu, bilemiyorsun ki...
Bazen de bu ekstra taleplerin ardında, aslında senin finansal profilini daha da detaylı çıkarıp, sana özel ürünler pazarlama amacı mı yatıyor acaba, diye düşünmeden edemiyorsun. Yani, her ne kadar "güvenlik" ve "düzenleme uyumluluğu" denilse de, bazen o sınırın ötesine geçildiği hissi oluşuyor insanda. Bu kadar veriye gerçekten ihtiyaç var mı, yoksa sadece "olursa iyi olur" denilen şeyler mi bunlar...?
Vatandaş olarak zaten yeterince yükümüz var, bir de bankacılık işlemlerinde bu tarz "yokuşlar" çıktığında, gerçekten can sıkıcı oluyor. Mesela sadece basit bir işlem için şubeye gittin, pat diye karşına çıktı bu ek belge talebi, ne yapacaksın şimdi? Evrak peşinde mi koşacaksın, işini mi erteleyeceksin? Bu da zaman kaybı, enerji kaybı, abi ya... Bu kadar şeyi bir anda istemek, biraz fazla değil mi?
Netice itibarıyla, bankalarla olan ilişkimizde artık eskisinden daha dikkatli olmamız, neyin neden istendiğini sorgulamamız gerekiyor belki de. Yoksa bu işin sonu nereye varır, insan bilemiyor. Biz vatandaş olarak sürekli yeni "veri" talepleriyle karşı karşıyayız; önemli olan, bu taleplerin gerçekten meşru ve makul sınırlar içinde kalıp kalmadığına dikkat etmek... Değil mi yani, bu da bizim hakkımız sonuçta...
Eskiden her şey ne kadar basitti, nüfus cüzdanını gösterir, imzanı atar çıkardın, şimdi ise sanki bambaşka bir senaryo oynanıyor gibi. Banka senden fatura istiyor, ikametgah belgesi istiyor, bazen gelir belgesi bile isteyebiliyor; ne anladık biz bu işten, yani şimdiye kadar beni nasıl bir müşteri olarak tanıdın da şimdi yeniden tanımaya çalışıyorsun? İnsana garip geliyor bu durum, sanki yeni tanıştığımız biri gibi, tüm geçmişimiz silindi mi sayılıyor...
Zaten tonla kişisel bilgimiz her yerde dolaşıyor, her başvurduğumuz yerde bir daha bir daha istiyorlar, insan artık bir yerden sonra kendi bilgilerinin patronu değil de, sanki sürekli teslim eden bir nesne gibi hissetmeye başlıyor, bu da yorucu bir durum açıkçası. Bir de banka senden ekstra bir şeyler istediğinde, "Acaba şimdi neyi öğrenmek istiyorlar?" diye bir kurcalama hissi oluyor ister istemez.
Hani derler ya, "güven kolay kazanılmaz, kolay kaybedilir" diye; işte bu ek bilgi talepleri de bazen o ince çizgide dolanıyor gibi. Sürekli olarak sana "yeterli değilsin, kendini ispatlamalısın" mesajı verilmesi, ister istemez bir sorgulama başlatıyor kafamızda. Benim bankam değil miydi bu, beni tanımıyor muydu bu kadar zaman? O aradaki sıcaklık, o alışkanlık biraz zedeleniyor sanki, ne dersin?
Bu durum, özellikle yıllardır çalıştığınız, tüm finansal geçmişinizi bilen bir kurumdan geldiğinde daha da tuhaf bir hal alıyor. Hani yeni hesap açsan anlarım, derim ki baştan her şeyi soruyorlar, normal. Ama mevcut müşteriden, "yeniden doğrulama" adı altında bu kadar detaya inilmesi, bazı şeylerin eskisi gibi olmadığını fısıldıyor kulağımıza... Güvenlik açığı mı var, yeni bir yasa mı çıktı, yoksa bankanın kendi iç politika değişikliği mi bu, bilemiyorsun ki...
Bazen de bu ekstra taleplerin ardında, aslında senin finansal profilini daha da detaylı çıkarıp, sana özel ürünler pazarlama amacı mı yatıyor acaba, diye düşünmeden edemiyorsun. Yani, her ne kadar "güvenlik" ve "düzenleme uyumluluğu" denilse de, bazen o sınırın ötesine geçildiği hissi oluşuyor insanda. Bu kadar veriye gerçekten ihtiyaç var mı, yoksa sadece "olursa iyi olur" denilen şeyler mi bunlar...?
Vatandaş olarak zaten yeterince yükümüz var, bir de bankacılık işlemlerinde bu tarz "yokuşlar" çıktığında, gerçekten can sıkıcı oluyor. Mesela sadece basit bir işlem için şubeye gittin, pat diye karşına çıktı bu ek belge talebi, ne yapacaksın şimdi? Evrak peşinde mi koşacaksın, işini mi erteleyeceksin? Bu da zaman kaybı, enerji kaybı, abi ya... Bu kadar şeyi bir anda istemek, biraz fazla değil mi?
Netice itibarıyla, bankalarla olan ilişkimizde artık eskisinden daha dikkatli olmamız, neyin neden istendiğini sorgulamamız gerekiyor belki de. Yoksa bu işin sonu nereye varır, insan bilemiyor. Biz vatandaş olarak sürekli yeni "veri" talepleriyle karşı karşıyayız; önemli olan, bu taleplerin gerçekten meşru ve makul sınırlar içinde kalıp kalmadığına dikkat etmek... Değil mi yani, bu da bizim hakkımız sonuçta...