DeryaSoul
Kayıtlı Kullanıcı
Kredi borcu yapılandırma başvurusu masaya düştü mü, senin için gergin bir bekleyiş başlar. Ne çıkacak oradan, onay mı red mi, kafanda milyon tane senaryo döner durur, değil mi? İşte tam da bu noktada, bankanın seni nasıl tarttığını bilmek lazım...
Banka senin dosyanı incelerken öyle boş durmuyor, geçmişine bakıyor detaylıca. Kredi notun, bugüne kadar ödeme alışkanlıkların, daha önce kaç kere zora düştün... Her şey mercek altında, abi. O veri tabanında senin her hareketin kayıtlı.
Aslında banka seni kurtarmak derdinde falan değil, kendi alacağını sağlama almak istiyor sadece. Risk mi görse, "kusura bakmayın" demeye hiç çekinmezler, emin ol. Bankacılık dediğin kâr-zarar hesabı, duyguya yer yok orada vallahi.
Diyelim ki onay çıktı, derin bir oh çektin. Mis gibi, borç yükü azaldı diye düşünürsün. Ama dur bakalım, yeni bir senet paketi çıkarırlar önüne. Ödeme düşer belki, vade uzar... Toplam maliyetin ne olacağını hiç düşündün mü o anda? İlk başta rahatlamış gibi hissedersin, sonra bir bakmışsın...
Yeni faiz oranları, dosya masrafları, belki ek komisyonlar... Yeni bir başlangıç gibi gelir ama cebinden çıkan toplam para çoğu zaman artar, baksana. Yani öyle sanıldığı gibi bedava bir kurtuluş yok bu işte, hep bir karşılığı olur.
Peki ya red gelirse? İşte o zaman işler biraz karışır. Ya gelir yetersizdir, ya teminat yoktur ya da banka zaten senden umudu kesmiştir, sana bir daha güvenmiyordur. Bazen hiç açıklama bile yapmazlar, sadece "olumsuz" derler... Ne olduğunu anlamaya çalışırsın boşuna.
Reddedildiğinde seçenekler birden daralır, kabul edelim. Ya başka banka kapılarını zorlayacaksın, ya borç transferi yollarını arayacaksın ya da acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaksın... Bazen de hepsi kapanır, başka çare kalmaz.
Bu işler öyle tek seferlik değil, bazen bir sarmala dönüşür. Yapılandırdın, rahatladın derken bakmışsın yine aynı noktadasın... Yani aslında sistemin nasıl çalıştığını iyi anlamak lazım, ne dersin?
Öyle mucize bekleme boşuna. Bankalar kendi kurallarıyla oynar bu oyunu, sen sadece bir oyuncusun. İyi hesap yapmazsan, masadan daha da borçlu kalkarsın, bilgin olsun. Sonuç ne olursa olsun, bir dahaki adımı iyi düşünmek şart.
Banka senin dosyanı incelerken öyle boş durmuyor, geçmişine bakıyor detaylıca. Kredi notun, bugüne kadar ödeme alışkanlıkların, daha önce kaç kere zora düştün... Her şey mercek altında, abi. O veri tabanında senin her hareketin kayıtlı.
Aslında banka seni kurtarmak derdinde falan değil, kendi alacağını sağlama almak istiyor sadece. Risk mi görse, "kusura bakmayın" demeye hiç çekinmezler, emin ol. Bankacılık dediğin kâr-zarar hesabı, duyguya yer yok orada vallahi.
Diyelim ki onay çıktı, derin bir oh çektin. Mis gibi, borç yükü azaldı diye düşünürsün. Ama dur bakalım, yeni bir senet paketi çıkarırlar önüne. Ödeme düşer belki, vade uzar... Toplam maliyetin ne olacağını hiç düşündün mü o anda? İlk başta rahatlamış gibi hissedersin, sonra bir bakmışsın...
Yeni faiz oranları, dosya masrafları, belki ek komisyonlar... Yeni bir başlangıç gibi gelir ama cebinden çıkan toplam para çoğu zaman artar, baksana. Yani öyle sanıldığı gibi bedava bir kurtuluş yok bu işte, hep bir karşılığı olur.
Peki ya red gelirse? İşte o zaman işler biraz karışır. Ya gelir yetersizdir, ya teminat yoktur ya da banka zaten senden umudu kesmiştir, sana bir daha güvenmiyordur. Bazen hiç açıklama bile yapmazlar, sadece "olumsuz" derler... Ne olduğunu anlamaya çalışırsın boşuna.
Reddedildiğinde seçenekler birden daralır, kabul edelim. Ya başka banka kapılarını zorlayacaksın, ya borç transferi yollarını arayacaksın ya da acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalacaksın... Bazen de hepsi kapanır, başka çare kalmaz.
Bu işler öyle tek seferlik değil, bazen bir sarmala dönüşür. Yapılandırdın, rahatladın derken bakmışsın yine aynı noktadasın... Yani aslında sistemin nasıl çalıştığını iyi anlamak lazım, ne dersin?
Öyle mucize bekleme boşuna. Bankalar kendi kurallarıyla oynar bu oyunu, sen sadece bir oyuncusun. İyi hesap yapmazsan, masadan daha da borçlu kalkarsın, bilgin olsun. Sonuç ne olursa olsun, bir dahaki adımı iyi düşünmek şart.