CoralPendulum
Kayıtlı Kullanıcı
Şimdi bir düşününce, insan oğlu ne kadar da karmaşık bir varlık, hele ki dijitalde… Bir Meta hesabı açma niyetine girdi mi, sanırız öyle iki tıkla falan olacak iş değil bu, vallahi bir dolu detay var altında yatan. Hani o ilk anda gözden kaçan, "ne olacak ki canım, alt tarafı bir hesap" denen mevzular, sonradan insanın başına iş açabiliyor, öyle değil mi?
Hani diyorlar ya, "Gerçek kimliğinle gel!" İşte bu, işin en can alıcı noktalarından biri. Facebook'un, Instagram'ın, şimdi de genel olarak Meta'nın temel prensiplerinden biridir bu. Sahte isimler, uydurma doğum tarihleri... Eskiden belki bir nebze esnekti bu durum, ama şimdi, aman diyeyim. Birisi kurumsal bir hesap açmaya kalksa, hele o ticaret kısmı falan, o kimlik doğrulama süreçleri var ya, yemin ederim akıllara ziyan. Bazen bir belge istiyorlar, bazen iki... ehliyet, pasaport, nüfus cüzdanı...
Şimdi, bu işin bir de güvenlik boyutu var tabii, olmazsa olmaz. Hani o iki faktörlü kimlik doğrulama dedikleri mesele var ya, işte o, vallahi olmazsa olmaz. Telefonuna gelen o altı haneli kod, e-posta adresine düşen bildirimler... Kimisi üşeniyor, "ne gerek var şimdi, her girişte bir daha mı uğraşacağım" der gibi. Ama işte o "bir daha mı uğraşacağım" dediğin an var ya, tüm hesapların ele geçmesine kapı aralayan yegane boşluk olabilir, düşünsene. Parolanın gücü ayrı bir dünya zaten. Karışık olması, büyük küçük harfler, rakamlar, semboller...
E-posta adresi ve telefon numarası... bunlar da öyle sıradan, kullanılmayan bir adres olmamalı. Neden mi? Çünkü olası bir hesap kurtarma durumunda, yani şifreyi unuttuğunda, hesabın askıya alındığında ya da başka bir problemde, Meta’nın sana ulaşmasının yegane yolu bunlar. Düşünsene, yıllarca biriktirdiğin tüm anılar, belki de işini yaptığın bir sayfa, bir anda buhar olup uçuyor, çünkü o kurtarma e-postasına erişimin yok, ya da telefon numaran değişmiş... çok can sıkıcı bir durum.
Hani bazıları der ya, "Gizlilik ayarları, onlarla sonra ilgilenirim..." Yok öyle bir dünya. Daha hesap açılırken, o ilk adımlarda, sanki bir bina inşa edermiş gibi temelini sağlam atman lazım. Kimler görecek gönderilerini, kimler arkadaşlık isteği atabilecek, kimler seni etiketleyebilecek... Bunlar öyle ufak detaylar gibi durur ama, dijitalde mahremiyetin kalesi gibidir, abi. Kimi zaman insanlar sırf bu ayarları es geçtiği için olmadık dertlerle boğuşuyor, bir bilsen...
Yani velhasıl kelam, Meta hesabı açmak, sadece bir form doldurup gönder demek değil. Bir nevi dijitalde kimliğini tescillemek gibi bir şey bu. Bilgilerin eksiksizliği, güncelliği, güvenliği... Bunlar zincirin halkaları gibi. Birini atladın mı, tüm zincir kopar gibi... Öylece oturup, tüm bu detayları en baştan düşünmek lazım, şöyle sakin kafayla, acele etmeden... Sonra "eyvah" dememek için.
Hani diyorlar ya, "Gerçek kimliğinle gel!" İşte bu, işin en can alıcı noktalarından biri. Facebook'un, Instagram'ın, şimdi de genel olarak Meta'nın temel prensiplerinden biridir bu. Sahte isimler, uydurma doğum tarihleri... Eskiden belki bir nebze esnekti bu durum, ama şimdi, aman diyeyim. Birisi kurumsal bir hesap açmaya kalksa, hele o ticaret kısmı falan, o kimlik doğrulama süreçleri var ya, yemin ederim akıllara ziyan. Bazen bir belge istiyorlar, bazen iki... ehliyet, pasaport, nüfus cüzdanı...
Şimdi, bu işin bir de güvenlik boyutu var tabii, olmazsa olmaz. Hani o iki faktörlü kimlik doğrulama dedikleri mesele var ya, işte o, vallahi olmazsa olmaz. Telefonuna gelen o altı haneli kod, e-posta adresine düşen bildirimler... Kimisi üşeniyor, "ne gerek var şimdi, her girişte bir daha mı uğraşacağım" der gibi. Ama işte o "bir daha mı uğraşacağım" dediğin an var ya, tüm hesapların ele geçmesine kapı aralayan yegane boşluk olabilir, düşünsene. Parolanın gücü ayrı bir dünya zaten. Karışık olması, büyük küçük harfler, rakamlar, semboller...
E-posta adresi ve telefon numarası... bunlar da öyle sıradan, kullanılmayan bir adres olmamalı. Neden mi? Çünkü olası bir hesap kurtarma durumunda, yani şifreyi unuttuğunda, hesabın askıya alındığında ya da başka bir problemde, Meta’nın sana ulaşmasının yegane yolu bunlar. Düşünsene, yıllarca biriktirdiğin tüm anılar, belki de işini yaptığın bir sayfa, bir anda buhar olup uçuyor, çünkü o kurtarma e-postasına erişimin yok, ya da telefon numaran değişmiş... çok can sıkıcı bir durum.
Hani bazıları der ya, "Gizlilik ayarları, onlarla sonra ilgilenirim..." Yok öyle bir dünya. Daha hesap açılırken, o ilk adımlarda, sanki bir bina inşa edermiş gibi temelini sağlam atman lazım. Kimler görecek gönderilerini, kimler arkadaşlık isteği atabilecek, kimler seni etiketleyebilecek... Bunlar öyle ufak detaylar gibi durur ama, dijitalde mahremiyetin kalesi gibidir, abi. Kimi zaman insanlar sırf bu ayarları es geçtiği için olmadık dertlerle boğuşuyor, bir bilsen...
Yani velhasıl kelam, Meta hesabı açmak, sadece bir form doldurup gönder demek değil. Bir nevi dijitalde kimliğini tescillemek gibi bir şey bu. Bilgilerin eksiksizliği, güncelliği, güvenliği... Bunlar zincirin halkaları gibi. Birini atladın mı, tüm zincir kopar gibi... Öylece oturup, tüm bu detayları en baştan düşünmek lazım, şöyle sakin kafayla, acele etmeden... Sonra "eyvah" dememek için.