MiraBlue
Kayıtlı Kullanıcı
Vallahi garip bir teknoloji şu NFC dediğimiz şey. Küçücük bir çip, bir bobin ve anında iletişim kuruyor, adeta sihirbazlık gibi. Cebimizdeki o akıllı kutuların içinde nerede duruyor bu anten, hani bazen okuyor bazen okumuyor, insanı çileden çıkarıyor ya işte orası önemli. Çoğu zaman farkında bile değiliz, tık diye okuyor, işimizi görüyor, ama bazen de kartı yaklaştır yaklaştır nafile...
Telefon üreticileri her modelde farklı bir yere koyuyor bu küçük gizemli anteni. Kimi telefonun tam ortasında, genelde arka kapağın altında bir yerlerde konumlandırır. Kimisi de kameraların etrafına, o büyük lens adasının hemen yanına entegre eder, böylece hem tasarımda yer kazanır hem de belki daha stabil bir okuma alanı oluştururum diye düşünür. Neredeyse her markanın kendine has bir imzası var bu konuda, abi ya her kafadan bir ses çıkıyor adeta.
Aslında olayın püf noktası, o küçük elektromanyetik alanı bulabilmekte. Telefonu bir pos cihazına, bir geçiş kapısına ya da bir NFC etiketine yaklaştırdığınızda, cihazın anteniyle sizin telefonunuzdaki antenin hizalanması gerekiyor. Bu hizalama olmazsa, manyetik alanlar kesişemez ve iletişim kurulamaz, o sinyal bir türlü oluşmaz. Bu yüzden bazen telefonu biraz döndürmek, sağa sola hafifçe oynatmak işe yarar.
Çoğu zaman telefonun üst kısmına, arka yüzeyinin tepesine yakın bir yere bakmak iyi bir başlangıç noktasıdır. Özellikle Apple cihazlarda, yani o meşhur iPhone'larda, genellikle üst kenara yakın bir yerde, kamera modülünün çevresinde konumlandırılır. Android dünyasında ise biraz daha değişkenlik gösteriyor bu durum; bazı modellerde tam ortada, hatta parmak izi sensörünün altındaki bölgede bile denk gelebilirsiniz. Denemekten başka çare yok, vallahi billahi...
Bir de şu telefon kılıfları var, değil mi? Bazen o şık, kalın kılıflar bile NFC sinyalini bozabiliyor. Özellikle metal içeren ya da çok kalın koruyucu kılıflar, o hassas elektromanyetik alanın düzgün bir şekilde oluşmasına engel teşkil edebilir. Telefonunuzla temassız ödeme yaparken ya da bir etiketi okutmaya çalışırken sürekli sorun yaşıyorsanız, belki de kılıfı çıkarmayı bir denemek lazım...
O "tatlı nokta", yani "sweet spot" denilen o anlık temas bölgesi, çoğu kullanıcı için tam bir muamma. Sanki telefonun görünmez bir uzantısı gibi... En iyi okuma noktasını bulmanın en pratik yolu, açıkçası deneme yanılmadır. Pos cihazına veya etikete yaklaştırırken telefonu hafifçe kaydırın, döndürün, farklı açılarda tutun. Bir anda o bip sesi duyulur ve işlem tamamlanır, işte o an dersiniz ki, "aha, buradaymış!"
Kimine göre telefonun logosunun olduğu yerdir, kimine göre en üstteki kameranın hemen yanı. Hatta bazı eski modellerde pilin hemen üzerinde bile denk gelirdi, ne günlerdi... Yeni nesil cihazlarda ise genellikle arka kapağın üst yarısına yakın bir alanda yoğunlaşır bu bölge. Çünkü genelde o kısımda işlemci, kamera ve diğer hassas sensörler bulunur, NFC antenini de buraya entegre etmek daha mantıklı olabilir.
Yani sonuç olarak, kesin bir "işte tam şurada" cevabı vermek imkansız. Her telefonun bir ruhu, bir de NFC anteninin kendine özgü bir "evi" var. Önemli olan, o evi bulup onunla doğru iletişimi kurabilmek. Telefonunuzla biraz zaman geçirin, onu yakından tanıyın, nerede daha iyi anlaştığınızı keşfedin... Emin olun, bir süre sonra parmaklarınız otomatik olarak doğru noktayı bulacak ve o temassız işlemleri tıkır tıkır yapacaksınız. Adeta içgüdüsel bir hareket haline gelecek, abi ya...
Telefon üreticileri her modelde farklı bir yere koyuyor bu küçük gizemli anteni. Kimi telefonun tam ortasında, genelde arka kapağın altında bir yerlerde konumlandırır. Kimisi de kameraların etrafına, o büyük lens adasının hemen yanına entegre eder, böylece hem tasarımda yer kazanır hem de belki daha stabil bir okuma alanı oluştururum diye düşünür. Neredeyse her markanın kendine has bir imzası var bu konuda, abi ya her kafadan bir ses çıkıyor adeta.
Aslında olayın püf noktası, o küçük elektromanyetik alanı bulabilmekte. Telefonu bir pos cihazına, bir geçiş kapısına ya da bir NFC etiketine yaklaştırdığınızda, cihazın anteniyle sizin telefonunuzdaki antenin hizalanması gerekiyor. Bu hizalama olmazsa, manyetik alanlar kesişemez ve iletişim kurulamaz, o sinyal bir türlü oluşmaz. Bu yüzden bazen telefonu biraz döndürmek, sağa sola hafifçe oynatmak işe yarar.
Çoğu zaman telefonun üst kısmına, arka yüzeyinin tepesine yakın bir yere bakmak iyi bir başlangıç noktasıdır. Özellikle Apple cihazlarda, yani o meşhur iPhone'larda, genellikle üst kenara yakın bir yerde, kamera modülünün çevresinde konumlandırılır. Android dünyasında ise biraz daha değişkenlik gösteriyor bu durum; bazı modellerde tam ortada, hatta parmak izi sensörünün altındaki bölgede bile denk gelebilirsiniz. Denemekten başka çare yok, vallahi billahi...
Bir de şu telefon kılıfları var, değil mi? Bazen o şık, kalın kılıflar bile NFC sinyalini bozabiliyor. Özellikle metal içeren ya da çok kalın koruyucu kılıflar, o hassas elektromanyetik alanın düzgün bir şekilde oluşmasına engel teşkil edebilir. Telefonunuzla temassız ödeme yaparken ya da bir etiketi okutmaya çalışırken sürekli sorun yaşıyorsanız, belki de kılıfı çıkarmayı bir denemek lazım...
O "tatlı nokta", yani "sweet spot" denilen o anlık temas bölgesi, çoğu kullanıcı için tam bir muamma. Sanki telefonun görünmez bir uzantısı gibi... En iyi okuma noktasını bulmanın en pratik yolu, açıkçası deneme yanılmadır. Pos cihazına veya etikete yaklaştırırken telefonu hafifçe kaydırın, döndürün, farklı açılarda tutun. Bir anda o bip sesi duyulur ve işlem tamamlanır, işte o an dersiniz ki, "aha, buradaymış!"
Kimine göre telefonun logosunun olduğu yerdir, kimine göre en üstteki kameranın hemen yanı. Hatta bazı eski modellerde pilin hemen üzerinde bile denk gelirdi, ne günlerdi... Yeni nesil cihazlarda ise genellikle arka kapağın üst yarısına yakın bir alanda yoğunlaşır bu bölge. Çünkü genelde o kısımda işlemci, kamera ve diğer hassas sensörler bulunur, NFC antenini de buraya entegre etmek daha mantıklı olabilir.
Yani sonuç olarak, kesin bir "işte tam şurada" cevabı vermek imkansız. Her telefonun bir ruhu, bir de NFC anteninin kendine özgü bir "evi" var. Önemli olan, o evi bulup onunla doğru iletişimi kurabilmek. Telefonunuzla biraz zaman geçirin, onu yakından tanıyın, nerede daha iyi anlaştığınızı keşfedin... Emin olun, bir süre sonra parmaklarınız otomatik olarak doğru noktayı bulacak ve o temassız işlemleri tıkır tıkır yapacaksınız. Adeta içgüdüsel bir hareket haline gelecek, abi ya...