PrismLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
NFC okuma mesafesi mi? Gel abi, şu işi kökten çözelim. Millet sanıyor ki telefon sihirli bir değnek, uzaktan gösterince her şey olacak. Yok öyle bir dünya. Bu işin mantığı çok basit aslında, ama çoğu kişi yanlış yaklaşıyor olaya. Yani sen telefonu uzaktan sallıyorsun, "Niye okumuyor bu şimdi?" diye homurdanıyorsun... Ya, olmaz öyle!
Bak şimdi, çoğu telefonun NFC anteni ya üst kısmında olur, kulaklığa yakın yerde, ya da tam ortasında, kamera hizasında falan. Kimisinde arkada, tam ortada. Her telefonda farklı, evet, kabul ediyorum. Ama sen bunu bir kere çözdün mü, bir daha sorun yaşamazsın. İlk yapacağın şey, telefonunun modeline göre "NFC anteni nerede" diye basit bir arama yapmak olmalı. İşte bu kadar. Hadi yapmadın diyelim, o zaman deneme yanılma...
Telefonu alıyorsun eline, NFC etiketi neyse, kart okuyucu mu, otobüs kartı mı, neyse, basacaksın üstüne. Evet, bildiğin basacaksın. Böyle hafif değecek, hatta sürtünecek gibi... Millet genelde "Aman çizilmesin" diye havada tutmaya çalışıyor, ya ne çizilmesi? Temas lazım, temas! Arada santimler bile fark yaratır, bunu unutma. O mesafeyi küçümseme, milimetreler bile önemli.
Bazen kılıf da yapıyor bu sorunu, biliyor musun? Özellikle kalın kılıflar, metal içerikli olanlar falan, hepten bozuyor işi. "Abi okumuyor bu telefon!" diye servise götürürler, adam kılıfı çıkarır, tak diye okur... Sonra sen kalırsın orada şaşkın şaşkın. Bazen de öyle saçma bir kılıf oluyor ki, sinyal bir türlü geçemiyor... Çıkart kılıfı, bir de öyle dene. Vallahi çoğu zaman kurtarıcı oluyor bu taktik.
Peki açıyı nasıl ayarlayacaksın? İşte o da ayrı bir mesele. Telefonu etikete paralel tutacaksın. Yani dümdüz, birbirine bakar şekilde. Böyle yan tutmalar, çapraz tutmalar falan... Onları bırak. Düşünsene, iki anten var, ikisi de birbirini görecek ki haberleşsin. Çok basit fizik bu, abartmaya gerek yok. Sanki bir büyü yapıyormuş gibi uğraşmaya gerek yok.
Hızlı hızlı yaklaştırıp çekmek de ayrı bir hata. Sabır ya, azıcık sabır. Yaklaştır, hafifçe değdir, bir iki saniye bekle. Tık diye ses gelir zaten, okuma işlemi tamamlanır. "Yok canım, hemen okuması lazım" diyenler var, hayır efendim, öyle her zaman anında olmaz. Bir işlem yapıyor sonuçta orada o küçük anten... Bekleyeceksin.
Öyle uzaktan tut, yaklaştır, "olmadı" diye söylen... E tabii olmaz. NFC, Bluetooth gibi, Wi-Fi gibi uzun menzilli bir şey değil. Adı üstünde "Yakın Alan İletişimi" (Near Field Communication). Yakın olacak, yakın! Yani sen telefonu etiketin burnunun dibine sokmadan, ne istediğini o anten anlayamaz. Bu kadar basit aslında bütün mevzu... Şaşırmayın sonra niye okumuyor diye.
Bak şimdi, çoğu telefonun NFC anteni ya üst kısmında olur, kulaklığa yakın yerde, ya da tam ortasında, kamera hizasında falan. Kimisinde arkada, tam ortada. Her telefonda farklı, evet, kabul ediyorum. Ama sen bunu bir kere çözdün mü, bir daha sorun yaşamazsın. İlk yapacağın şey, telefonunun modeline göre "NFC anteni nerede" diye basit bir arama yapmak olmalı. İşte bu kadar. Hadi yapmadın diyelim, o zaman deneme yanılma...
Telefonu alıyorsun eline, NFC etiketi neyse, kart okuyucu mu, otobüs kartı mı, neyse, basacaksın üstüne. Evet, bildiğin basacaksın. Böyle hafif değecek, hatta sürtünecek gibi... Millet genelde "Aman çizilmesin" diye havada tutmaya çalışıyor, ya ne çizilmesi? Temas lazım, temas! Arada santimler bile fark yaratır, bunu unutma. O mesafeyi küçümseme, milimetreler bile önemli.
Bazen kılıf da yapıyor bu sorunu, biliyor musun? Özellikle kalın kılıflar, metal içerikli olanlar falan, hepten bozuyor işi. "Abi okumuyor bu telefon!" diye servise götürürler, adam kılıfı çıkarır, tak diye okur... Sonra sen kalırsın orada şaşkın şaşkın. Bazen de öyle saçma bir kılıf oluyor ki, sinyal bir türlü geçemiyor... Çıkart kılıfı, bir de öyle dene. Vallahi çoğu zaman kurtarıcı oluyor bu taktik.
Peki açıyı nasıl ayarlayacaksın? İşte o da ayrı bir mesele. Telefonu etikete paralel tutacaksın. Yani dümdüz, birbirine bakar şekilde. Böyle yan tutmalar, çapraz tutmalar falan... Onları bırak. Düşünsene, iki anten var, ikisi de birbirini görecek ki haberleşsin. Çok basit fizik bu, abartmaya gerek yok. Sanki bir büyü yapıyormuş gibi uğraşmaya gerek yok.
Hızlı hızlı yaklaştırıp çekmek de ayrı bir hata. Sabır ya, azıcık sabır. Yaklaştır, hafifçe değdir, bir iki saniye bekle. Tık diye ses gelir zaten, okuma işlemi tamamlanır. "Yok canım, hemen okuması lazım" diyenler var, hayır efendim, öyle her zaman anında olmaz. Bir işlem yapıyor sonuçta orada o küçük anten... Bekleyeceksin.
Öyle uzaktan tut, yaklaştır, "olmadı" diye söylen... E tabii olmaz. NFC, Bluetooth gibi, Wi-Fi gibi uzun menzilli bir şey değil. Adı üstünde "Yakın Alan İletişimi" (Near Field Communication). Yakın olacak, yakın! Yani sen telefonu etiketin burnunun dibine sokmadan, ne istediğini o anten anlayamaz. Bu kadar basit aslında bütün mevzu... Şaşırmayın sonra niye okumuyor diye.