OrchidRhythm
Kayıtlı Kullanıcı
Hani bazen olur ya, o banka kartın, ya da telefonunun SIM kartı, ne bileyim e-devlet şifren filan, birden PIN kodu hatası verip kilitlenir kalır... O an insanın içini bir sıkıntı kaplar, "Şimdi ne yapacağım ben?" dersin, haklısın. İlk aklına gelen, "Bir an önce bunu çözeyim" olur, değil mi? İşte o çözme anı geldiğinde, senin kim olduğunu kanıtlaman istenir, abi. Hem de öyle lafla değil, gerçekten somut belgelerle...
Yani, PIN blokesi falan açılacak ya, oradaki ana mesele şu: "Bu kartın gerçek sahibi sensin, değil mi?" sorusunun cevabını vermek. Düşünsene, başkası senin adına gidip işlem yapsa, ne kadar kötü olur. O yüzden, o hizmeti veren kurum, banka olur, GSM operatörü olur, der ki, "Bana kendini ispatla." Bu da genellikle senin resmi kimlik belgenle olur... Vallahi başka türlüsü zor.
Şimdi gelelim ne istediğine... Genelde başı çeken TC Kimlik Kartı'dır, bilirsin. O yeni çipli kimlikler var ya, hah işte onlar. Üzerinde fotoğrafın, adın soyadın, doğum tarihin, o meşhur TC kimlik numaran... Hepsi eksiksiz olmalı. Bazen ehliyet de geçerli sayılabilir ama özellikle banka işlemlerinde, yahu bir gariplik olmasın diye genelde kimlik kartını isterler. Pasaport da olur elbet, özellikle yabancılar için ama bizim memlekette çoğu yerde öncelik TC kimlik kartında.
Peki sadece kimlik yeter mi her zaman? Bazen yetmeyebilir, vallahi. Özellikle bankalarda, güvenlik önlemleri biraz daha sıkıdır ya... O zaman derler ki, "Şu güncel ikametgah belgeni de getir," veya "Adresini gösterir bir fatura lazım," mesela elektrik, su, doğal gaz faturası gibi. Çünkü seni tanıdıkları, bildikleri bir adresle de eşleştirmek isterler... Hani öyle havadan gelmiş gibi olmayasın diye.
Bilirsin, bazen o müşteri hizmetlerini ararsın, saatlerce beklersin... İşte o PIN blokesini açmak için de bazen telefonla halletmeye çalışırsın. O zaman da başlarlar sana o güvenlik sorularını sormaya: "Anne kızlık soyadının bilmem kaçıncı harfi nedir?", "Son yaptığın işlemin tutarı kaçtı?" gibi... Cevaplarsın cevaplamasına ama sonuçta onlar da seni tam olarak tanıyamadıkları için derler ki, "En iyisi sen bir şubemize uğra..." Yani bazen fiziksel olarak gitmekten kaçış yok gibi...
Şimdi, bu kimlik meselesi sadece "götürdüm verdim"le bitmiyor, abi. O kimlik belgenin geçerli olması da çok önemli. Süresi dolmuş bir kimlikle veya yıpranmış, okunamayan bir ehliyetle gidersen, o kurum da haklı olarak "Kusura bakmayın, bu geçerli değil," der. Yani elindeki belge hem güncel hem de sağlam olmalı, düşünsene... Yoksa boşa gitmiş olursun.
Aslında bakarsan, tüm bu süreç, yani senden kimlik bilgisi istemeleri, ekstra belge talep etmeleri filan... Hepsi senin kendi güvenliğin için. Kendi paranı, kendi bilgilerini başkalarının eline geçirmemek adına. Belki o an biraz uğraştırıcı geliyor insana, "Ya şimdi kim uğraşacak bununla?" diyorsun, ama işin sonunda kendi çıkarın var, bunu unutma. Ne yapalım, güvenlik de biraz zahmetli oluyor bazen... Ama değiyor, emin ol.
Yani, PIN blokesi falan açılacak ya, oradaki ana mesele şu: "Bu kartın gerçek sahibi sensin, değil mi?" sorusunun cevabını vermek. Düşünsene, başkası senin adına gidip işlem yapsa, ne kadar kötü olur. O yüzden, o hizmeti veren kurum, banka olur, GSM operatörü olur, der ki, "Bana kendini ispatla." Bu da genellikle senin resmi kimlik belgenle olur... Vallahi başka türlüsü zor.
Şimdi gelelim ne istediğine... Genelde başı çeken TC Kimlik Kartı'dır, bilirsin. O yeni çipli kimlikler var ya, hah işte onlar. Üzerinde fotoğrafın, adın soyadın, doğum tarihin, o meşhur TC kimlik numaran... Hepsi eksiksiz olmalı. Bazen ehliyet de geçerli sayılabilir ama özellikle banka işlemlerinde, yahu bir gariplik olmasın diye genelde kimlik kartını isterler. Pasaport da olur elbet, özellikle yabancılar için ama bizim memlekette çoğu yerde öncelik TC kimlik kartında.
Peki sadece kimlik yeter mi her zaman? Bazen yetmeyebilir, vallahi. Özellikle bankalarda, güvenlik önlemleri biraz daha sıkıdır ya... O zaman derler ki, "Şu güncel ikametgah belgeni de getir," veya "Adresini gösterir bir fatura lazım," mesela elektrik, su, doğal gaz faturası gibi. Çünkü seni tanıdıkları, bildikleri bir adresle de eşleştirmek isterler... Hani öyle havadan gelmiş gibi olmayasın diye.
Bilirsin, bazen o müşteri hizmetlerini ararsın, saatlerce beklersin... İşte o PIN blokesini açmak için de bazen telefonla halletmeye çalışırsın. O zaman da başlarlar sana o güvenlik sorularını sormaya: "Anne kızlık soyadının bilmem kaçıncı harfi nedir?", "Son yaptığın işlemin tutarı kaçtı?" gibi... Cevaplarsın cevaplamasına ama sonuçta onlar da seni tam olarak tanıyamadıkları için derler ki, "En iyisi sen bir şubemize uğra..." Yani bazen fiziksel olarak gitmekten kaçış yok gibi...
Şimdi, bu kimlik meselesi sadece "götürdüm verdim"le bitmiyor, abi. O kimlik belgenin geçerli olması da çok önemli. Süresi dolmuş bir kimlikle veya yıpranmış, okunamayan bir ehliyetle gidersen, o kurum da haklı olarak "Kusura bakmayın, bu geçerli değil," der. Yani elindeki belge hem güncel hem de sağlam olmalı, düşünsene... Yoksa boşa gitmiş olursun.
Aslında bakarsan, tüm bu süreç, yani senden kimlik bilgisi istemeleri, ekstra belge talep etmeleri filan... Hepsi senin kendi güvenliğin için. Kendi paranı, kendi bilgilerini başkalarının eline geçirmemek adına. Belki o an biraz uğraştırıcı geliyor insana, "Ya şimdi kim uğraşacak bununla?" diyorsun, ama işin sonunda kendi çıkarın var, bunu unutma. Ne yapalım, güvenlik de biraz zahmetli oluyor bazen... Ama değiyor, emin ol.
