IndigoDriftwood
Kayıtlı Kullanıcı
sabah bir kalkmışız, telefon bildiğin tuğla olmuş, ne şebeke var ne bir şey... o an bir soğuk ter basar insanı, bilirsin o hissi. hani o çalıntı meselesi var ya da kaçak yollarla ülkeye girmiş cihazlar... işte o meşhur IMEI bloğu dediğimiz bela, anında düşer bizim de başımıza, sanki bir günah işlemişiz gibi. cihazın şebeke hizmeti almasını engelleyen, o BTK'nın sisteminde kara listeye düşen bir kayıt, tüm mesele bu işte, resmen ruhumuzu emiyor o an.
ilk şok geçince, insan bir kendine gelmeye çalışır tabii, el ayak birbirine dolaşır ama ne fayda? ne yapmalı şimdi? e-Devlet kapısı, bizim için can suyu gibi bir yer, hani o koskocaman dijital dünya var ya, işte oradan başlıyor her şey. cihazın o 15 haneli gizemli IMEI numarasını sorgulatmakla başlarız, her şeyin anahtarı o, bir nevi kaderimizin kodu. eğer orada "kayıt dışı" ya da "yolcu beraberinde kaydedilmemiş" gibi bir ibare belirirse, geçmiş olsun demek ki, başımız dertte demektir, abi.
başvuru süreci de ayrı bir dert zinciri, sanki bir labirentin içindeyiz. BTK'nın ilgili birimine yazılacak o dilekçe varya, sanki doktora tezi hazırlıyoruz, her virgül, her nokta önemli. cihazın satın alma faturası, yurda giriş çıkış belgesi, pasaportumuzdaki o giriş mührü... hepsini eksiksiz, tıkır tıkır hazırlamamız lazım, en ufak bir eksiklikte dosya direkt geri döner, pat diye, hiç acımazlar. bazen de "yurt dışı kullanım süresi doldu" gibi saçma sapan nedenlerle karşımıza çıkabiliyor bu durumlar, insan çıldırır vallahi.
sonra başlar o bitmek bilmeyen, insana ömür törpüsü gibi gelen bekleme süreci. başvuruyu yapmışız, sonra "ne zaman haber gelir?" diye düşüne düşüne kafayı yiyecek duruma geliriz. yine e-Devlet kapısı, 'BTK IMEI Bloke Kaldırma Başvuru Takibi' ekranı, bizim için bir nevi umut ışığı. hani orada sürekli bir "işlemde" ya da "değerlendirmede" ibaresi görüp dururuz, öyle bekleriz. eğer bir SMS gelmezse zaten anlamayız ki ne oldu, ne bitti. orada bir hareket yoksa, demek ki işimiz daha uzun, abi, daha çok su akacak köprünün altından.
diyelim ki bir ret geldi, ya da "eksik evrak" diye bir uyarı çıktı karşına... işte o an dünya tepemize yıkılıyor gibi oluyor. "IMEI numarası hatalı", "belge eksik", "kayıt tipi uygun değil" gibi yüzlerce bahane çıkarabiliyorlar karşımıza. bazen PUK kodunu karıştırıyorlar SIM kilidiyle, ne alaka diyesin geliyor. önemli olan ne biliyor musun? pes etmemek, abi, vallahi billahi. yeniden düzeltip göndermek, ya da itiraz dilekçesi yazmak şart. operatörler bu konuda genelde çok yardımcı olmuyorlar, BTK ile direkt temas kurmak daha akıllıca, daha hızlı sonuç verir, bizim tecrübemiz bu yönde.
en sonunda, o an gelir ya, hani o beklediğimiz mucize gibi. e-Devlet'e bir bakarız, "blokaj kaldırıldı" yazısı belirmiş, sanki gökten inmiş gibi. ya da telefonumuza o çok beklediğimiz SMS gelmiş: "cihazınız tekrar kullanıma açılmıştır." işte o anki sevinç, varya, başka hiçbir şeye benzemez. hemen bir SIM kart takıp denemek, şebeke sinyali gelince o derin oh çekmek... o 15 haneli numaranın özgürlüğünü hissederiz iliklerimizde resmen. işte bu döngü, bu mücadele, bizi biz yapan şeylerden biri, değil mi? hayatta her şey bir mücadele, bunun gibi.
ilk şok geçince, insan bir kendine gelmeye çalışır tabii, el ayak birbirine dolaşır ama ne fayda? ne yapmalı şimdi? e-Devlet kapısı, bizim için can suyu gibi bir yer, hani o koskocaman dijital dünya var ya, işte oradan başlıyor her şey. cihazın o 15 haneli gizemli IMEI numarasını sorgulatmakla başlarız, her şeyin anahtarı o, bir nevi kaderimizin kodu. eğer orada "kayıt dışı" ya da "yolcu beraberinde kaydedilmemiş" gibi bir ibare belirirse, geçmiş olsun demek ki, başımız dertte demektir, abi.
başvuru süreci de ayrı bir dert zinciri, sanki bir labirentin içindeyiz. BTK'nın ilgili birimine yazılacak o dilekçe varya, sanki doktora tezi hazırlıyoruz, her virgül, her nokta önemli. cihazın satın alma faturası, yurda giriş çıkış belgesi, pasaportumuzdaki o giriş mührü... hepsini eksiksiz, tıkır tıkır hazırlamamız lazım, en ufak bir eksiklikte dosya direkt geri döner, pat diye, hiç acımazlar. bazen de "yurt dışı kullanım süresi doldu" gibi saçma sapan nedenlerle karşımıza çıkabiliyor bu durumlar, insan çıldırır vallahi.
sonra başlar o bitmek bilmeyen, insana ömür törpüsü gibi gelen bekleme süreci. başvuruyu yapmışız, sonra "ne zaman haber gelir?" diye düşüne düşüne kafayı yiyecek duruma geliriz. yine e-Devlet kapısı, 'BTK IMEI Bloke Kaldırma Başvuru Takibi' ekranı, bizim için bir nevi umut ışığı. hani orada sürekli bir "işlemde" ya da "değerlendirmede" ibaresi görüp dururuz, öyle bekleriz. eğer bir SMS gelmezse zaten anlamayız ki ne oldu, ne bitti. orada bir hareket yoksa, demek ki işimiz daha uzun, abi, daha çok su akacak köprünün altından.
diyelim ki bir ret geldi, ya da "eksik evrak" diye bir uyarı çıktı karşına... işte o an dünya tepemize yıkılıyor gibi oluyor. "IMEI numarası hatalı", "belge eksik", "kayıt tipi uygun değil" gibi yüzlerce bahane çıkarabiliyorlar karşımıza. bazen PUK kodunu karıştırıyorlar SIM kilidiyle, ne alaka diyesin geliyor. önemli olan ne biliyor musun? pes etmemek, abi, vallahi billahi. yeniden düzeltip göndermek, ya da itiraz dilekçesi yazmak şart. operatörler bu konuda genelde çok yardımcı olmuyorlar, BTK ile direkt temas kurmak daha akıllıca, daha hızlı sonuç verir, bizim tecrübemiz bu yönde.
en sonunda, o an gelir ya, hani o beklediğimiz mucize gibi. e-Devlet'e bir bakarız, "blokaj kaldırıldı" yazısı belirmiş, sanki gökten inmiş gibi. ya da telefonumuza o çok beklediğimiz SMS gelmiş: "cihazınız tekrar kullanıma açılmıştır." işte o anki sevinç, varya, başka hiçbir şeye benzemez. hemen bir SIM kart takıp denemek, şebeke sinyali gelince o derin oh çekmek... o 15 haneli numaranın özgürlüğünü hissederiz iliklerimizde resmen. işte bu döngü, bu mücadele, bizi biz yapan şeylerden biri, değil mi? hayatta her şey bir mücadele, bunun gibi.