PrismLagoon
Kayıtlı Kullanıcı
O can sıkıcı “Süre Doldu” ibaresi, ekranda belirdiğinde insanın içini bir tuhaf kaplar, değil mi? Tam o an, bir an önce halletmeniz gereken bir işin tam ortasında, eliniz kolunuz bağlanmış gibi hissedersiniz. İşte bu akıl almaz durum karşısında ne yapmalı, gerçekten de insanın aklına ilk gelen o basit adımlar her zaman işe yarıyor mu sanırsınız...
Bir kere daha denemek, belki de en ilkel ama çoğu zaman en etkili refleksimizdir; hemen o ‘tekrar gönder’ tuşuna basıveririz. Bazen o anlık bir gecikme, sunucu yavaşlığı ya da basit bir anlık iletişim aksaklığı yüzünden o ilk kod size ulaşamamış olabilir, yeniden istemek bu sarmalın en kestirme çıkış yolu olabilir, vallahi billahi.
Peki ya o meşhur, “çekmiyor galiba” hissi? Hani o anlık internet kopukluğu, belki de bir tünelden geçerken ya da baz istasyonundan uzaklaşırken yaşanan sinyal dalgalanmaları... O minicik, birkaç kilobaytlık mesaj bile, yeterince güçlü bir bağlantı bulamadığında size ulaşmakta zorlanabiliyor, hatta tamamen kaybolabiliyor. Bir internet bağlantısı kontrolü, belki Wi-Fi'yi açıp kapamak ya da mobil veriyi tazelemek, çoğu zaman bu görünmez duvarı yıkmaya yeter.
Cihazınızın saati ile sunucunun zamanının birbiriyle senkronize olmaması da küçümsenemeyecek bir problem kaynağı olabiliyor. Ne alaka diyeceksiniz belki ama, sistemler o kodu belirli bir zaman diliminde geçerli kılıyor ve eğer sizin telefonunuzun saati birkaç dakika bile gerideyse, kod daha size ulaşmadan "eskimiş" muamelesi görebiliyor. Otomatik saat ayarının açık olup olmadığını kontrol etmek, bu garip durumu çözmenin anahtarı olabilir.
Uygulamanın kendisinde veya kullandığınız web sitesinde yaşanan bir anlık problem de bu hataya yol açabilir. Sunucuların yoğunluğu, ani bir sistem güncellemesi ya da basit bir yazılım hatası... O an için sadece sizin deneyimlediğiniz bir aksaklık dahi, o kodu geçersiz kılabilir. İşte tam da bu noktada tarayıcı geçmişini, çerezleri temizlemek ya da uygulamanın önbelleğini boşaltmak, adeta taze bir başlangıç yapmak gibi bir etki yaratabilir, bir denemekten ne çıkar ki...
Operatör kaynaklı bir gecikme veya engelleme ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Bazen mobil servis sağlayıcınız, gelen SMS'leri filtreleyebilir veya yoğunluktan dolayı geciktirebilir. Özellikle yurt dışından gelen veya belirli kısa numaralardan gönderilen kodlarda bu tür aksaklıklar yaşanabilir. Belki de bir ara operatörünüzle iletişime geçip, herhangi bir engelleme olup olmadığını sormak, hiç fena fikir değil.
Telefonunuzun ‘spam’ veya ‘engellenenler’ listesini de bir kontrol etmekte fayda var. Bilmeden, istemeden o gönderici numarayı bloklamış olabilir misiniz? Ya da işletim sisteminiz, bu tür otomatik mesajları potansiyel istenmeyen posta olarak algılayıp sessizce bir köşeye atmış olabilir... Şaşırtıcı ama mümkün.
Bütün bu adımlara rağmen hala sorun devam ediyorsa, o zaman biraz daha radikal düşünmek gerekebilir; cihazı bir kapatıp açmak, hani o her derde deva olan klasik çözüm... Ya da farklı bir tarayıcıdan denemek, belki de bambaşka bir uygulama üzerinden işlemi sürdürmek. Unutmayın, bu işler bazen tamamen deneme yanılma prensibine göre ilerler... Yılmak yok!
Bir kere daha denemek, belki de en ilkel ama çoğu zaman en etkili refleksimizdir; hemen o ‘tekrar gönder’ tuşuna basıveririz. Bazen o anlık bir gecikme, sunucu yavaşlığı ya da basit bir anlık iletişim aksaklığı yüzünden o ilk kod size ulaşamamış olabilir, yeniden istemek bu sarmalın en kestirme çıkış yolu olabilir, vallahi billahi.
Peki ya o meşhur, “çekmiyor galiba” hissi? Hani o anlık internet kopukluğu, belki de bir tünelden geçerken ya da baz istasyonundan uzaklaşırken yaşanan sinyal dalgalanmaları... O minicik, birkaç kilobaytlık mesaj bile, yeterince güçlü bir bağlantı bulamadığında size ulaşmakta zorlanabiliyor, hatta tamamen kaybolabiliyor. Bir internet bağlantısı kontrolü, belki Wi-Fi'yi açıp kapamak ya da mobil veriyi tazelemek, çoğu zaman bu görünmez duvarı yıkmaya yeter.
Cihazınızın saati ile sunucunun zamanının birbiriyle senkronize olmaması da küçümsenemeyecek bir problem kaynağı olabiliyor. Ne alaka diyeceksiniz belki ama, sistemler o kodu belirli bir zaman diliminde geçerli kılıyor ve eğer sizin telefonunuzun saati birkaç dakika bile gerideyse, kod daha size ulaşmadan "eskimiş" muamelesi görebiliyor. Otomatik saat ayarının açık olup olmadığını kontrol etmek, bu garip durumu çözmenin anahtarı olabilir.
Uygulamanın kendisinde veya kullandığınız web sitesinde yaşanan bir anlık problem de bu hataya yol açabilir. Sunucuların yoğunluğu, ani bir sistem güncellemesi ya da basit bir yazılım hatası... O an için sadece sizin deneyimlediğiniz bir aksaklık dahi, o kodu geçersiz kılabilir. İşte tam da bu noktada tarayıcı geçmişini, çerezleri temizlemek ya da uygulamanın önbelleğini boşaltmak, adeta taze bir başlangıç yapmak gibi bir etki yaratabilir, bir denemekten ne çıkar ki...
Operatör kaynaklı bir gecikme veya engelleme ihtimalini de göz ardı etmemek lazım. Bazen mobil servis sağlayıcınız, gelen SMS'leri filtreleyebilir veya yoğunluktan dolayı geciktirebilir. Özellikle yurt dışından gelen veya belirli kısa numaralardan gönderilen kodlarda bu tür aksaklıklar yaşanabilir. Belki de bir ara operatörünüzle iletişime geçip, herhangi bir engelleme olup olmadığını sormak, hiç fena fikir değil.
Telefonunuzun ‘spam’ veya ‘engellenenler’ listesini de bir kontrol etmekte fayda var. Bilmeden, istemeden o gönderici numarayı bloklamış olabilir misiniz? Ya da işletim sisteminiz, bu tür otomatik mesajları potansiyel istenmeyen posta olarak algılayıp sessizce bir köşeye atmış olabilir... Şaşırtıcı ama mümkün.
Bütün bu adımlara rağmen hala sorun devam ediyorsa, o zaman biraz daha radikal düşünmek gerekebilir; cihazı bir kapatıp açmak, hani o her derde deva olan klasik çözüm... Ya da farklı bir tarayıcıdan denemek, belki de bambaşka bir uygulama üzerinden işlemi sürdürmek. Unutmayın, bu işler bazen tamamen deneme yanılma prensibine göre ilerler... Yılmak yok!