IndigoQuartz
Kayıtlı Kullanıcı
Hani o sabah uyandığınızda, bir kahve yudumlayıp e-ticaret sitenizdeki ciroya bakacaksınız ya da tedarikçiye yüklü bir ödeme yapacaksınız, pat! Karşınıza çıkan o anlamsız uyarı: "Hesabınız bloke edilmiştir. Bilgi için şubenizle iletişime geçiniz." İşte o an, insanın aklından neler geçmez ki... Abi, ben zaten bu bankayla çalışıyorum, niye şimdi bu tavır?
Bankanın mütevazı çağrı merkezi temsilcisi "Kurumunuzla ilgili bazı evrak eksiklikleri tespit edilmiştir" dediğinde, inanın bir an şalterim attı. Evrak eksikliği mi? Vallahi billahi, daha geçen ay Yeminli Mali Müşavir raporları, faaliyet belgesi, hatta imza sirkülerimin güncel nüshasını sisteme yüklemedik mi sanmıştım ben ya... E neyin eksikliği bu şimdi?
Sonra o sihirli cümle dökülüyor dudaklardan: "Kurumsal iş ilişkisi tesis ettiğiniz sözleşmenin güncel hali..." dur bir dakika, hangi sözleşmeden bahsediyoruz ki biz şimdi? Yani bankayla ben zaten bir ticari hesap açılışı gerçekleştirdim, buna dair bir çerçeve sözleşme imzalamadık mıydı? Yoksa o meşhur "Genel Bankacılık İşlem Sözleşmesi" mi yetmedi birden?
İnsan bir an durup düşünüyor; bu KYC (Know Your Customer) süreci ne zaman bu kadar dallanıp budaklandı acaba? Ya da AML (Anti-Money Laundering) direktifleri mi bu kadar hassaslaştı? Nihai faydalanıcı tespiti için benden istenen o karmaşık ortaklık yapısı şemalarını hazırlamak zaten bir mühendislik harikasıydı, onu da teslim ettim ben...
Şimdi benim hangi hizmet için, hangi tarihli, hangi dipnotlu, hangi ekli taahhütnameyi ya da ana sözleşmeyi onlara sunduğumu hatırlamam mı bekleniyor? Sanki bankanın kendi veri tabanı yokmuş gibi... Hani o ilk hesap açılışında, o e-bankacılık sözleşmesi, belki bir POS hizmeti sözleşmesi, hatta o döviz transferi limitleri için imzalanan ayrı bir metin vardı... Acaba hangisi?
Bu iş ilişkisinin devamı için istenen evrak güncellemeleri, periyodik risk değerlendirmeleri kapsamında rutin bir uygulama mıdır yoksa benim işletmemin risk skoru mu bir anda tavan yaptı anlamadım gitti... Belki de o "şüpheli işlem bildirimi" eşiğine yaklaştı ticari faaliyetler, kim bilir. BDDK’nın ya da TCMB’nin yeni bir tebliği falan mı çıktı bu arada...
Oysa banka her şeyi kaydederdi, değil mi? "Tüm görüşmeler kayıt altındadır" minvalindeki o otomatik anonslar... Peki benimle imzalanan, bana sunulan ve benim onayladığım her sözleşmenin bir kopyası da o kayıtlarda yok mu? Yoksa bu, "bizde var ama sen bir daha gönder de ne olur ne olmaz" durumu mu? Vallahi bazen öyle bir his kaplıyor ki içimi, sanki kasıtlı bir bürokratik engeller zinciri...
Bu durumu yaşayan tek ben miyim, merak ediyorum. Tüm bu regülasyonlar, 6493 sayılı Kanun kapsamında ödeme kuruluşlarının tabi olduğu o karmaşık mevzuat, FATF tavsiyeleri... İyi güzel de, ticari hayatın o akışkan ritmine, o anlık fon transferi gereksinimlerine kim bakacak? Param bloke, işler durdu, peki ben şimdi ne yapacağım... Sanki bankadan çok, hukuk departmanıyla sohbet eder gibiyim bu süreçte.
Aslında istenen, muhtemelen, ticari unvan değişikliklerinin yansıdığı güncel ana sözleşme veya vekâletname sürelerinin dolmasıydı... Ya da belki de o ilk başta gözden kaçan, "mütemmim cüzü" kabul edilen ama asla okunmayan o uzun metinlerden birindeki bir madde... Kim bilir, belki de o sanal POS için imzaladığım sözleşmenin bir eki eksiktir, abi ya... İnsan deliye dönüyor resmen.
Bankanın mütevazı çağrı merkezi temsilcisi "Kurumunuzla ilgili bazı evrak eksiklikleri tespit edilmiştir" dediğinde, inanın bir an şalterim attı. Evrak eksikliği mi? Vallahi billahi, daha geçen ay Yeminli Mali Müşavir raporları, faaliyet belgesi, hatta imza sirkülerimin güncel nüshasını sisteme yüklemedik mi sanmıştım ben ya... E neyin eksikliği bu şimdi?
Sonra o sihirli cümle dökülüyor dudaklardan: "Kurumsal iş ilişkisi tesis ettiğiniz sözleşmenin güncel hali..." dur bir dakika, hangi sözleşmeden bahsediyoruz ki biz şimdi? Yani bankayla ben zaten bir ticari hesap açılışı gerçekleştirdim, buna dair bir çerçeve sözleşme imzalamadık mıydı? Yoksa o meşhur "Genel Bankacılık İşlem Sözleşmesi" mi yetmedi birden?
İnsan bir an durup düşünüyor; bu KYC (Know Your Customer) süreci ne zaman bu kadar dallanıp budaklandı acaba? Ya da AML (Anti-Money Laundering) direktifleri mi bu kadar hassaslaştı? Nihai faydalanıcı tespiti için benden istenen o karmaşık ortaklık yapısı şemalarını hazırlamak zaten bir mühendislik harikasıydı, onu da teslim ettim ben...
Şimdi benim hangi hizmet için, hangi tarihli, hangi dipnotlu, hangi ekli taahhütnameyi ya da ana sözleşmeyi onlara sunduğumu hatırlamam mı bekleniyor? Sanki bankanın kendi veri tabanı yokmuş gibi... Hani o ilk hesap açılışında, o e-bankacılık sözleşmesi, belki bir POS hizmeti sözleşmesi, hatta o döviz transferi limitleri için imzalanan ayrı bir metin vardı... Acaba hangisi?
Bu iş ilişkisinin devamı için istenen evrak güncellemeleri, periyodik risk değerlendirmeleri kapsamında rutin bir uygulama mıdır yoksa benim işletmemin risk skoru mu bir anda tavan yaptı anlamadım gitti... Belki de o "şüpheli işlem bildirimi" eşiğine yaklaştı ticari faaliyetler, kim bilir. BDDK’nın ya da TCMB’nin yeni bir tebliği falan mı çıktı bu arada...
Oysa banka her şeyi kaydederdi, değil mi? "Tüm görüşmeler kayıt altındadır" minvalindeki o otomatik anonslar... Peki benimle imzalanan, bana sunulan ve benim onayladığım her sözleşmenin bir kopyası da o kayıtlarda yok mu? Yoksa bu, "bizde var ama sen bir daha gönder de ne olur ne olmaz" durumu mu? Vallahi bazen öyle bir his kaplıyor ki içimi, sanki kasıtlı bir bürokratik engeller zinciri...
Bu durumu yaşayan tek ben miyim, merak ediyorum. Tüm bu regülasyonlar, 6493 sayılı Kanun kapsamında ödeme kuruluşlarının tabi olduğu o karmaşık mevzuat, FATF tavsiyeleri... İyi güzel de, ticari hayatın o akışkan ritmine, o anlık fon transferi gereksinimlerine kim bakacak? Param bloke, işler durdu, peki ben şimdi ne yapacağım... Sanki bankadan çok, hukuk departmanıyla sohbet eder gibiyim bu süreçte.
Aslında istenen, muhtemelen, ticari unvan değişikliklerinin yansıdığı güncel ana sözleşme veya vekâletname sürelerinin dolmasıydı... Ya da belki de o ilk başta gözden kaçan, "mütemmim cüzü" kabul edilen ama asla okunmayan o uzun metinlerden birindeki bir madde... Kim bilir, belki de o sanal POS için imzaladığım sözleşmenin bir eki eksiktir, abi ya... İnsan deliye dönüyor resmen.