Arasbly
Kayıtlı Kullanıcı
E-haciz belasıyla karşı karşıya kaldın diyelim, borcunu da Yapı Kredi'deki o dosyanın borcuna istinaden ödedin. Sanırsın ki oh be, bitti bu çile. O hesap blokesi öyle tık diye kalkmaz, hele ki merkezi sistem üzerinden konmuşsa... Yani "borç bitti" demekle bitmiyor, o bir illüzyon. Sizi icra dosyası peşinde koşturacaklar, o kesin.
Kaç gün sürer dedikleri mevzu da öyle iki kelimeyle anlatılır mı hiç? Önce avukatınızın ya da siz kendiniz, o meşum feh yazısını... hani şu icra dairesinden çıkan, borcun ödendiğine dair belgeyi... alması lazım. Orada bile bir hafta geçer mi geçmez mi, şansına bağlı. Abi ya vallahi billahi o sistemde her şey kendi ritminde ilerler.
Feh yazısı çıktı, diyelim ki e-tebligatla bankaya ulaştı. Yapı Kredi'nin "merkezi sistem" denen o gizemli koridorlarında işlenmesi, ilgili birime düşmesi, sonra o birimin bunu takyidat birimine... Sahi, bu kadar entegrasyon narası atıp hala dosya peşinde koşturan bir sistem ne kadar "entegre" olabilir ki? İnanılır gibi değil.
Paranın valör tarihi var bir de, onu unutmayalım. Hani siz yatırdınız, hop diye banka hesabında sanırsınız ya... Öyle olmuyor işte. İşlem valörünün bir de banka kayıtlarına yansıması var, o da başlı başına bir serüven. Borcu ödemekle işin bitmediğini, asıl eziyetin o blokeyi kaldırtmakta başladığını bir kez daha görürsün. Aynı şey, iki farklı perde.
Cuma günleri, cuma günleri... Bu memleketin bankacılık ve hukuk sisteminin en büyük laneti. Cuma öğleden sonra icra dairesinden çıkan bir feh yazısının, Yapı Kredi'nin sistemine hafta sonu işlemesi mi? Rüyanda gör. Pazartesiye kadar bekleyeceksin, sonra salı, çarşamba... Kimi kandırıyorlar ki?
Üç iş günü mü dediler size? Hadi canım siz de. O üç iş günü denilen şey, eğer yıldızlar hizalanır, tüm sistemler kusursuz işler, ilgili personel masasında olur, öğle yemeğinde yakalanmaz ve o gün başka hiçbir acil işi çıkmazsa... İşte o zaman belki. Gerçeklik ile beklenti arasında koskoca bir uçurum.
Yani özetle, Yapı Kredi'deki icra blokesi kaldırma süreci öyle matematiksel bir denklem değil, daha çok bir kumar. Borcu ödediysen, peşini bırakma. Sürekli takip et, arayıp sor, "ne oldu benim dosya?" diye didik didik et. Yoksa o blokeli hesapla uğraşıp durursun, boş boş beklemek de neyin nesi...
Kaç gün sürer sorusunun cevabı mı? "Yeterince." Türk bürokrasisinin ve bankacılık sisteminin o kendine has, zamanı bükme yeteneğini de hesaba katmak lazım... sabrın sınırlarını zorlar, emin ol.
Kaç gün sürer dedikleri mevzu da öyle iki kelimeyle anlatılır mı hiç? Önce avukatınızın ya da siz kendiniz, o meşum feh yazısını... hani şu icra dairesinden çıkan, borcun ödendiğine dair belgeyi... alması lazım. Orada bile bir hafta geçer mi geçmez mi, şansına bağlı. Abi ya vallahi billahi o sistemde her şey kendi ritminde ilerler.
Feh yazısı çıktı, diyelim ki e-tebligatla bankaya ulaştı. Yapı Kredi'nin "merkezi sistem" denen o gizemli koridorlarında işlenmesi, ilgili birime düşmesi, sonra o birimin bunu takyidat birimine... Sahi, bu kadar entegrasyon narası atıp hala dosya peşinde koşturan bir sistem ne kadar "entegre" olabilir ki? İnanılır gibi değil.
Paranın valör tarihi var bir de, onu unutmayalım. Hani siz yatırdınız, hop diye banka hesabında sanırsınız ya... Öyle olmuyor işte. İşlem valörünün bir de banka kayıtlarına yansıması var, o da başlı başına bir serüven. Borcu ödemekle işin bitmediğini, asıl eziyetin o blokeyi kaldırtmakta başladığını bir kez daha görürsün. Aynı şey, iki farklı perde.
Cuma günleri, cuma günleri... Bu memleketin bankacılık ve hukuk sisteminin en büyük laneti. Cuma öğleden sonra icra dairesinden çıkan bir feh yazısının, Yapı Kredi'nin sistemine hafta sonu işlemesi mi? Rüyanda gör. Pazartesiye kadar bekleyeceksin, sonra salı, çarşamba... Kimi kandırıyorlar ki?
Üç iş günü mü dediler size? Hadi canım siz de. O üç iş günü denilen şey, eğer yıldızlar hizalanır, tüm sistemler kusursuz işler, ilgili personel masasında olur, öğle yemeğinde yakalanmaz ve o gün başka hiçbir acil işi çıkmazsa... İşte o zaman belki. Gerçeklik ile beklenti arasında koskoca bir uçurum.
Yani özetle, Yapı Kredi'deki icra blokesi kaldırma süreci öyle matematiksel bir denklem değil, daha çok bir kumar. Borcu ödediysen, peşini bırakma. Sürekli takip et, arayıp sor, "ne oldu benim dosya?" diye didik didik et. Yoksa o blokeli hesapla uğraşıp durursun, boş boş beklemek de neyin nesi...
Kaç gün sürer sorusunun cevabı mı? "Yeterince." Türk bürokrasisinin ve bankacılık sisteminin o kendine has, zamanı bükme yeteneğini de hesaba katmak lazım... sabrın sınırlarını zorlar, emin ol.