Yapılandırma borcunu erken kapama fikri, birçok insanın içini rahatlatan bir düşünce, değil mi? O omuzlarındaki ağırlıktan bir an önce kurtulmak, hele ki faiz yükü altında eziliyorsan… Peki, bu yolu nasıl hızlandırırız, hangi adımları atabiliriz?
En bariz olanı, borcun tamamını tek seferde ödemek aslında. Yani eline geçen toplu bir parayla, bankanın ya da kurumun kapısını çalıp, "Ben bu borcu bitirmek istiyorum," demek. Genellikle böyle durumlarda, kalan anapara üzerinden hesaplanan faizlerde bir miktar indirim yapıldığını görürsün; buna erken ödeme indirimi derler. Bu, gerçekten de o borcun yükünü, özellikle de faiz maliyetini ciddi oranda azaltmanın en etkili yolu.
Peki ya bu kadar toplu bir para yoksa? Ek gelir kaynakları yaratmayı denemek de bir seçenek. Hani o yıllardır aklında olan ek iş, hobi olarak yaptığın bir şeyden para kazanma fırsatı… Veya sadece hafta sonları ayırabileceğin birkaç saatle bile, borcuna katkı sağlayacak küçük meblağlar biriktirebilirsin. Her kuruş, o ana borcun erimesine yardımcı olur, vallahi öyle.
Kullanmadığın, atıl duran varlıkların var mı, hiç düşündün mü? Evde bir köşede duran ama artık işine yaramayan, değerini yitirmiş eşyalar… Ya da belki de ikinci bir aracın vardır ve onun satışından elde edeceğin gelirle yapılandırmanın büyük bir kısmını kapatabilirsin. Bu, bazen radikal bir karar gibi gelse de, uzun vadede finansal özgürlüğün anahtarı olabilir.
Borcu borçla kapatmak kulağa korkutucu gelse de, düşük faizli bir kredi bulabilirsen, bu da bir strateji olabilir. Mevcut yapılandırma faiz oranının çok daha altında bir faizle yeni bir kredi çekerek, eski borcunu kapatıp, daha uygun koşullarda yeni borcu ödemeye başlamak… Ama bu noktada çok iyi bir fizibilite yapmak, abi, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamak şart. Yoksa bir bataktan çıkıp başka bir batağa düşmek işten bile değil.
Beklenmedik bir ikramiye mi kazandın, ya da bir miras mı kaldı? İşte bunlar, o uzun soluklu ödeme planını anında bitirme fırsatlarıdır. Genellikle böyle durumlarda insanlar önce ihtiyaç dışı harcamalara yönelirler ama biraz durup düşünmek lazım. Bu parayı borcunu kapatmak için kullandığında, gelecekteki rahatlığını, o borçsuzluğun getireceği huzuru bir düşün…
Küçük yapılandırmaların varsa, belki de önce onları aradan çıkarmak psikolojik bir motivasyon sağlar. Yani o "borç listendeki" bir maddeyi tamamlamanın getirdiği his… Bazen büyük borçlara odaklanmak bunaltıcı olabilir ama küçükleri temizleyerek elde ettiğin o zafer hissi, seni diğerlerine karşı daha güçlü kılar.
Borcun yapılandırıldığı kurumla iletişime geçmekten çekinme. Mevcut durumunda herhangi bir değişiklik olup olmadığını, faiz oranlarında bir esneklik imkanı bulunup bulunmadığını sormak… Belki de değişen piyasa koşulları ya da kurumun kendi politikaları doğrultusunda sana özel bir indirim veya ödeme kolaylığı sunabilirler. Denemeye değer, değil mi?
Son olarak, bütçe disiplinini hayatına dahil etmek… Yani her ay gelirini ve giderini çok dikkatli bir şekilde takip etmek. Nereye ne kadar harcadığını bilmek, gereksiz gördüğün kalemlerden kısarak o aradaki farkı borcuna yönlendirmek… Bu, küçük adımlarla büyük farklar yaratmanın en klasik ama en işe yarayan yollarından biridir. Unutma, hiçbir yöntem tek başına mucize değil ama kararlılıkla atılan her adım, seni hedefine biraz daha yaklaştırır.
En bariz olanı, borcun tamamını tek seferde ödemek aslında. Yani eline geçen toplu bir parayla, bankanın ya da kurumun kapısını çalıp, "Ben bu borcu bitirmek istiyorum," demek. Genellikle böyle durumlarda, kalan anapara üzerinden hesaplanan faizlerde bir miktar indirim yapıldığını görürsün; buna erken ödeme indirimi derler. Bu, gerçekten de o borcun yükünü, özellikle de faiz maliyetini ciddi oranda azaltmanın en etkili yolu.
Peki ya bu kadar toplu bir para yoksa? Ek gelir kaynakları yaratmayı denemek de bir seçenek. Hani o yıllardır aklında olan ek iş, hobi olarak yaptığın bir şeyden para kazanma fırsatı… Veya sadece hafta sonları ayırabileceğin birkaç saatle bile, borcuna katkı sağlayacak küçük meblağlar biriktirebilirsin. Her kuruş, o ana borcun erimesine yardımcı olur, vallahi öyle.
Kullanmadığın, atıl duran varlıkların var mı, hiç düşündün mü? Evde bir köşede duran ama artık işine yaramayan, değerini yitirmiş eşyalar… Ya da belki de ikinci bir aracın vardır ve onun satışından elde edeceğin gelirle yapılandırmanın büyük bir kısmını kapatabilirsin. Bu, bazen radikal bir karar gibi gelse de, uzun vadede finansal özgürlüğün anahtarı olabilir.
Borcu borçla kapatmak kulağa korkutucu gelse de, düşük faizli bir kredi bulabilirsen, bu da bir strateji olabilir. Mevcut yapılandırma faiz oranının çok daha altında bir faizle yeni bir kredi çekerek, eski borcunu kapatıp, daha uygun koşullarda yeni borcu ödemeye başlamak… Ama bu noktada çok iyi bir fizibilite yapmak, abi, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamak şart. Yoksa bir bataktan çıkıp başka bir batağa düşmek işten bile değil.
Beklenmedik bir ikramiye mi kazandın, ya da bir miras mı kaldı? İşte bunlar, o uzun soluklu ödeme planını anında bitirme fırsatlarıdır. Genellikle böyle durumlarda insanlar önce ihtiyaç dışı harcamalara yönelirler ama biraz durup düşünmek lazım. Bu parayı borcunu kapatmak için kullandığında, gelecekteki rahatlığını, o borçsuzluğun getireceği huzuru bir düşün…
Küçük yapılandırmaların varsa, belki de önce onları aradan çıkarmak psikolojik bir motivasyon sağlar. Yani o "borç listendeki" bir maddeyi tamamlamanın getirdiği his… Bazen büyük borçlara odaklanmak bunaltıcı olabilir ama küçükleri temizleyerek elde ettiğin o zafer hissi, seni diğerlerine karşı daha güçlü kılar.
Borcun yapılandırıldığı kurumla iletişime geçmekten çekinme. Mevcut durumunda herhangi bir değişiklik olup olmadığını, faiz oranlarında bir esneklik imkanı bulunup bulunmadığını sormak… Belki de değişen piyasa koşulları ya da kurumun kendi politikaları doğrultusunda sana özel bir indirim veya ödeme kolaylığı sunabilirler. Denemeye değer, değil mi?
Son olarak, bütçe disiplinini hayatına dahil etmek… Yani her ay gelirini ve giderini çok dikkatli bir şekilde takip etmek. Nereye ne kadar harcadığını bilmek, gereksiz gördüğün kalemlerden kısarak o aradaki farkı borcuna yönlendirmek… Bu, küçük adımlarla büyük farklar yaratmanın en klasik ama en işe yarayan yollarından biridir. Unutma, hiçbir yöntem tek başına mucize değil ama kararlılıkla atılan her adım, seni hedefine biraz daha yaklaştırır.