Yapılandırma Yapılan Borçlar İçin Faiz Oranı Hesaplaması

Yapılandırma Yapılan Borçlar İçin Faiz Oranı Hesaplaması

PrismTuning

Kayıtlı Kullanıcı
Puan 16
Çözümler 0
Katılım
2 Ara 2025
Mesajlar
243
Tepkime puanı
0
PrismTuning
Şimdi o büyük müjdeyle karşına çıkan, “borcunuzu yapılandırdık” diyen o ses, kulaklarına ne kadar hoş gelse de, asıl mesele orada bitmiyor ki abi. Yapılandırma, vallahi billahi öyle sihirli değnek değil, sadece nefes alma alanı sağlar, ama o nefesin bedelini, yani yeni faiz oranını tam olarak kavramadan atılan her imza... işte o tam bir muamma.

Faiz oranı denen şey, hani öyle "çok indirim yaptık" diye sunulan basit bir sayı değil, derinlerde yatan bir hesaplama şöleni aslında. Kurumların sana sunduğu o yeni oran, anapara borcunun üzerine ne kadar ek yük bindireceğini, vade uzadıkça cebinden toplamda kaç kuruş çıkacağını netleştiren anahtar unsur. Yoksa öyle "aylık taksit azaldı" diye sevinmek... neye yarar ki?

Her yapılandırmanın kendine has bir matematik tabanı var; kimisi politika faizine endeksler, kimisi kurumun kendi iç risk değerlendirmesine göre belirler, üzerine bir de "yönetim gideri" ya da "dosya masrafı" gibi kılıflı isimlerle eklemeler gelir. Şunu unutma, yeni oran, eski borcun yükünü hafifletir gibi dursa da, bazen vadeyi uzatarak aslında toplamda daha çok ödemene sebep olabilir, yani bir yandan verip diğer yandan alırlar resmen.

Vade uzadıkça, yeni belirlenen o faiz oranının toplam borca etkisi katlanarak büyür. Mesela 100 bin liralık bir borcu %1.5 faizle 12 ay yerine, %1.2 faizle 24 aya yaydığında... ilk bakışta faiz düşmüş gibi, taksitler rahatlamış gibi durur. Ama o aradaki ek 12 ay boyunca sürekli işleyen faizi hiç hesapladın mı? Toplamda cebinden çıkacak meblağın nasıl şiştiğini, hatta bazen eski düzenin bile daha ekonomik kalabileceğini...

Peki, bu işin içinden nasıl çıkacağız dersen, önce mevcut borcunun kalan anaparasını, mevcut faiz oranını ve kalan vadeyi bir kenara yaz. Sonra da yapılandırma teklifinde sana sunulan yeni anapara, yeni faiz oranı ve yeni vadeyi not al. Abi o iki tabloyu yan yana koymadan, toplam ödenecek tutarları kıyaslamadan, körlemesine bir karar vermek... bilemiyorum, doğru olur mu?

Kurumların sana sunduğu o "cazip" tekliflerin ardındaki gerçek faiz yükünü anlamak için basit bir hesap makinesi bile yeterli olur aslında. Toplam ödenecek faiz miktarını net bir şekilde görmek, aylık taksitlerin düşüklüğünün yanıltıcı cazibesinden kurtulmanın tek yolu. Yani kısacası, sadece "aylık ne ödeyeceğim" değil, "toplamda ne ödeyeceğim" sorusuna odaklanmak...

Sana verilen teklifte "yıllık efektif faiz oranı" veya "toplam maliyet oranı" gibi ifadeler var mı? İşte asıl bakman gereken bunlar. Yoksa sadece aylık nominal faizi gösterip, masrafları ve diğer komisyonları gizlediklerinde... kendi kendine konuşuyormuş gibi hissetmiyor musun? "Bana neyi göstermiyorlar acaba?" diye sormak gerekmez mi?

Unutma, her finansal işlemde olduğu gibi, yapılandırma da senin için bir fırsat olduğu kadar, kurumlar için de bir gelir kapısıdır. Bu yüzden sana sunulan her rakamın, her oranın ardında bir hesap, bir çıkar vardır. Sakın ola ki, o imzayı atmadan önce her bir kuruşun nereye, neden gittiğini sorgulamaktan vazgeçme... Kendi mali geleceğin için bu, en temel sorumluluktur, vallahi.
 
Geri