TunaByte
Kayıtlı Kullanıcı
Yeni kimlik kartlarıyla yapılan doğrulama süreçleri var ya, hani o modernleşme, dijitalleşme hikayeleri... Ortada bir çip var, avuç kadar bir kartın üzerinde duruyor, her şeyimiz onda gizli deniyor, ama gel gör ki, o çipi okutmaya gelince işler bir anda Arap saçına dönüveriyor. Bankalar, noterler, kamu daireleri... Her birinde farklı bir hikaye, farklı bir hayal kırıklığı senaryosu. Çip okuyucu terminali mi bozuk, kartın kendisi mi nazlı, yoksa sistem entegrasyonu mu çamura saplanmış, kimse net bir şey söylemiyor, söyleyemiyor sanki.
NFC okuyucu cihazlar dediğimiz o minik teknoloji harikaları, bazen kartı sanki uzay mekiği görmüş gibi algılayamıyor, bazen de zoraki bir "takın" uyarısıyla karşılaşıp çipi yerleştirdiğinizde bile bir "hata" mesajıyla yüzünüze çarpıveriyor kapıyı. Ne anladık biz bu ileri teknolojiden, bu e-devlet dönüşümünden? Vallahi billahi insan çileden çıkıyor. Saniyeler sürmesi gereken o basit doğrulama işlemi, dakikalarca süren bir eziyete dönüşüyor, kuyruklar uzuyor da uzuyor, sinirler geriliyor.
Teknik altyapı yetersizliği mi diyelim buna, yoksa standartlar arası uyumsuzluk mu? Kamu kurumları kendi kafasına göre bir entegrasyon denemesi yapmış, özel sektör de arkadan yetişmeye çalışmış gibi bir manzara var karşımızda. Çip üzerindeki biyometrik verinin ya da elektronik imzanın okunmasında yaşanan aksaklıklar, sistemin güvenilirliğine dair ciddi soru işaretleri doğurmuyor mu? Hadi diyelim ki okuyucular eski, peki o zaman neden tüm bu kart değişim telaşı yaşandı, neden milyarlarca lira harcandı bu işe...
PIN kodu girme aşamasına bile gelemeyen vatandaşlar var, düşünün. Kartı okutmayı beceremediği için işlem yapamayan, sonra da banka görevlisinin "beyefendi, hanımefendi, kartınız bozuk olabilir mi?" gibi sorularıyla muhatap olan insanlar... Tamamen insan eli değmiş gibi doğal bir süreçmiş gibi duruyor dışarıdan bakıldığında, ama aslında derin bir sistemsel sorunun dışa vurumu bu. Yani demek ki, teknolojiyi getirmekle iş bitmiyor, o teknolojinin tüm ekosistemde sorunsuz çalışmasını sağlamak bambaşka bir maharet istiyor.
Bazı yerlerde kartı "tekrar denemeniz gerekiyor" uyarısıyla geri veriyorlar, bazen de "bu cihaz bu kartı okumaz" gibi pespaye bir açıklamayla gönderiyorlar sizi. Aynı kart, başka bir cihazda tıkır tıkır çalışabiliyorken, başka bir yerde adeta inkâr ediliyor. Bu çifte standart mı, yoksa firmware güncellemesi mi eksik kalmış? Kullanıcı deneyimi denen şey rafa kaldırılmış, sabır testine dönmüş her şey. Gel de anlat şimdi bunu o çip okuma problemini yaşayan amcaya, teyzeye...
Biyometrik doğrulama işlemleri var, parmak izi okuyucular, yüz tanıma sistemleri... Bunların kart çipiyle uyumlu çalışması beklenirken, çipin kendisi zaten okunamaz hale gelince, tüm o güvenlik katmanları da bir anlamda işlevsiz kalmıyor mu? Sadece bir kimlik belgesi değil bu, bir elektronik anahtar, bir sertifika taşıyıcısı... Ama eğer kapıyı açamıyorsanız, o anahtarın ne kıymeti kalır ki? Koskoca e-devlet çatısı altında, temel bir doğrulama adımının bu kadar sekteye uğraması, kabul edilebilir bir durum değil, abi.
Kriptografik işlemlerin, sertifika zincirlerinin karmaşıklığı, evet, teknik detaylar bol. Ama bu karmaşıklık, son kullanıcıya yansımamalıydı. Arayüzün basitliği, kullanım kolaylığı esas alınmalıydı. Ama bizde ne görüyoruz? Bir çilekeşlik. Kullanıcının değil, sistemin kusuru olan bu aksaklıklar, vatandaşın devlete olan güvenini de zedeleyici bir etki yaratmıyor mu? Her seferinde bir macera yaşamak zorunda kalmak, sanki biz istemişiz gibi...
Bu kadar yatırım yapılmış, bu kadar reklamı yapılmış bir sistemin, en temel işlevinde bu kadar sıkıntılı olması düşündürücü. Belki de bu problem, sadece buzdağının görünen yüzü... Altta yatan daha derin entegrasyon sorunları, yazılım uyumsuzlukları, hatta belki de donanım kalitesiyle ilgili sıkıntılar var ve kimse bu karmaşık düğümü çözmek istemiyor, çözemiyor. Yeni kimlik kartı demek, yeni sorunlar silsilesi demek mi oldu şimdi yani? Öyle mi sanmıştık...
NFC okuyucu cihazlar dediğimiz o minik teknoloji harikaları, bazen kartı sanki uzay mekiği görmüş gibi algılayamıyor, bazen de zoraki bir "takın" uyarısıyla karşılaşıp çipi yerleştirdiğinizde bile bir "hata" mesajıyla yüzünüze çarpıveriyor kapıyı. Ne anladık biz bu ileri teknolojiden, bu e-devlet dönüşümünden? Vallahi billahi insan çileden çıkıyor. Saniyeler sürmesi gereken o basit doğrulama işlemi, dakikalarca süren bir eziyete dönüşüyor, kuyruklar uzuyor da uzuyor, sinirler geriliyor.
Teknik altyapı yetersizliği mi diyelim buna, yoksa standartlar arası uyumsuzluk mu? Kamu kurumları kendi kafasına göre bir entegrasyon denemesi yapmış, özel sektör de arkadan yetişmeye çalışmış gibi bir manzara var karşımızda. Çip üzerindeki biyometrik verinin ya da elektronik imzanın okunmasında yaşanan aksaklıklar, sistemin güvenilirliğine dair ciddi soru işaretleri doğurmuyor mu? Hadi diyelim ki okuyucular eski, peki o zaman neden tüm bu kart değişim telaşı yaşandı, neden milyarlarca lira harcandı bu işe...
PIN kodu girme aşamasına bile gelemeyen vatandaşlar var, düşünün. Kartı okutmayı beceremediği için işlem yapamayan, sonra da banka görevlisinin "beyefendi, hanımefendi, kartınız bozuk olabilir mi?" gibi sorularıyla muhatap olan insanlar... Tamamen insan eli değmiş gibi doğal bir süreçmiş gibi duruyor dışarıdan bakıldığında, ama aslında derin bir sistemsel sorunun dışa vurumu bu. Yani demek ki, teknolojiyi getirmekle iş bitmiyor, o teknolojinin tüm ekosistemde sorunsuz çalışmasını sağlamak bambaşka bir maharet istiyor.
Bazı yerlerde kartı "tekrar denemeniz gerekiyor" uyarısıyla geri veriyorlar, bazen de "bu cihaz bu kartı okumaz" gibi pespaye bir açıklamayla gönderiyorlar sizi. Aynı kart, başka bir cihazda tıkır tıkır çalışabiliyorken, başka bir yerde adeta inkâr ediliyor. Bu çifte standart mı, yoksa firmware güncellemesi mi eksik kalmış? Kullanıcı deneyimi denen şey rafa kaldırılmış, sabır testine dönmüş her şey. Gel de anlat şimdi bunu o çip okuma problemini yaşayan amcaya, teyzeye...
Biyometrik doğrulama işlemleri var, parmak izi okuyucular, yüz tanıma sistemleri... Bunların kart çipiyle uyumlu çalışması beklenirken, çipin kendisi zaten okunamaz hale gelince, tüm o güvenlik katmanları da bir anlamda işlevsiz kalmıyor mu? Sadece bir kimlik belgesi değil bu, bir elektronik anahtar, bir sertifika taşıyıcısı... Ama eğer kapıyı açamıyorsanız, o anahtarın ne kıymeti kalır ki? Koskoca e-devlet çatısı altında, temel bir doğrulama adımının bu kadar sekteye uğraması, kabul edilebilir bir durum değil, abi.
Kriptografik işlemlerin, sertifika zincirlerinin karmaşıklığı, evet, teknik detaylar bol. Ama bu karmaşıklık, son kullanıcıya yansımamalıydı. Arayüzün basitliği, kullanım kolaylığı esas alınmalıydı. Ama bizde ne görüyoruz? Bir çilekeşlik. Kullanıcının değil, sistemin kusuru olan bu aksaklıklar, vatandaşın devlete olan güvenini de zedeleyici bir etki yaratmıyor mu? Her seferinde bir macera yaşamak zorunda kalmak, sanki biz istemişiz gibi...
Bu kadar yatırım yapılmış, bu kadar reklamı yapılmış bir sistemin, en temel işlevinde bu kadar sıkıntılı olması düşündürücü. Belki de bu problem, sadece buzdağının görünen yüzü... Altta yatan daha derin entegrasyon sorunları, yazılım uyumsuzlukları, hatta belki de donanım kalitesiyle ilgili sıkıntılar var ve kimse bu karmaşık düğümü çözmek istemiyor, çözemiyor. Yeni kimlik kartı demek, yeni sorunlar silsilesi demek mi oldu şimdi yani? Öyle mi sanmıştık...