PrismOrchid
Kayıtlı Kullanıcı
Geçen yaz, Prag'da Karl Köprüsü'nün dibindeki o şirin kafede oturmuş, tam da internetten müze bileti bakıyordum, biliyor musun? Kart bilgilerimi girdim, "ödeme onayı için tek kullanımlık şifrenize gönderildi" dedi ekranda. Bekliyorum, bekliyorum, Allah Allah... Telefon desen elimde zangır zangır titriyor ama o sihirli mesaj bir türlü düşmüyor. İşte orada anladım, gene o lanet olası OTP kâbusu başladı... Tam da tatil moduna girmişken, insanın bütün keyfi kaçıyor, yemin ederim.
Aslında bu, telefonun kendisiyle ya da seninle ilgili bir durum değil ha. Daha çok o aracıların, yani operatörlerin ve bazen de bankaların uluslararası ağlarla dans edememesinden kaynaklanıyor. Düşünsene, senin mesajın bin bir köyden, kasabadan geçip sana ulaşmaya çalışıyor ama bir yerde takılıyor, tıkanıyor. Yok "roaming anlaşması", yok "şebeke yoğunluğu"... Hepsi bahane abi, vallahi. Kimsenin umurunda değil senin Viyana'daki tren biletin ya da Berlin'deki otel rezervasyonun, değil mi?
Hani o meşhur "önce tedbir, sonra tevekkül" lafı varya, işte tam da buraya uyuyor. Ben şahsen, geçen yılki Londra seyahatimde, sırf bu OTP derdini yaşamamak için yola çıkmadan önce bankamın mobil uygulamasını kontrol ettim. SMS yerine uygulama üzerinden onay seçeneği var mı, diye baktım. Varmış! Oh be dedim, bir dertten kurtuldum. Ama kaç kişi bunu düşünüyor ki? Çoğumuz "bir şey olmaz ya" der geçeriz, sonra da havaalanında kalırız...
Bir de şu var; diyelim ki her şey tıkırında gidiyor, OTP'ler falan geliyor ama sen bir anda bakıyorsun, internet paketin bitmiş. Ya da daha kötüsü, o an bulunduğun yerde çekmiyor. E mesaj nasıl gelecek sana? Bazen insanın aklı duruyor abi. Benim tavsiyem; sadece SMS'e bel bağlama. Mobil bankacılık uygulamaları, e-posta ile doğrulama, hatta bazı yerlerde arayarak onay verme seçenekleri bile oluyor. Araştır, kurcala. Yoksa o romantik İtalya akşam yemeğinin faturası bir türlü ödenmez, kalırsın öyle kala kalırsın...
Hatırlıyorum da, bir keresinde arkadaşlarla Atina'ya gitmiştik. Birimiz kredi kartıyla ödeme yapacak, OTP gelmiyor. Bankayı aradık, "uluslararası hatlarda yoğunluk var" dediler. Ya şaka mı bu? Tatilde mi yaşanır bu? Sinirden duvarları yumruklayacaktım. Sonunda nakit bulduk da kurtulduk. Ama düşün; ya nakitimiz olmasaydı? İnsanın o anki çaresizliği, o sinir... Bütün o tatil neşesi bir anda sönüveriyor, içinden geçiyor yani.
Yani şimdi durup düşünelim; bu kadar teknoloji gelişti, uzaya roket gönderiyoruz, ama küçücük bir SMS hala sınırlar ötesine ulaşamıyor mu? Ya da ulaşsa bile, kime ne faydası var ki bu kadar aksaklığın? İşin özü, bu sorunun sorumluluğu tek bir tarafa yüklenemez. Hem operatörler daha stabil çözümler üretmeli hem bankalar daha fazla alternatif doğrulama metodu sunmalı hem de biz kullanıcılar biraz daha bilinçli olmalıyız. Yoksa her yurt dışı seyahati, potansiyel bir OTP felaketi demek...
Velhasıl kelam, bir dahaki sefere pasaportunu, biletini hazır ederken, bir de dön telefonunun ayarlarına bak. SMS yönlendirmelerin açık mı? Bankan sana alternatif doğrulama seçenekleri sunuyor mu? En kötü ihtimalle, Türkiye'deki bir yakınının numarasını bankana kaydettir, ne bileyim. Olmaz ya, çaresiz kalırsın, bir yakının seni kurtarır. Yoksa inanın bana, o hayalini kurduğun tatil, bir şifre yüzünden kabusa dönebilir. Ve işte o zaman, "keşke" demekten başka çaren kalmaz...
Aslında bu, telefonun kendisiyle ya da seninle ilgili bir durum değil ha. Daha çok o aracıların, yani operatörlerin ve bazen de bankaların uluslararası ağlarla dans edememesinden kaynaklanıyor. Düşünsene, senin mesajın bin bir köyden, kasabadan geçip sana ulaşmaya çalışıyor ama bir yerde takılıyor, tıkanıyor. Yok "roaming anlaşması", yok "şebeke yoğunluğu"... Hepsi bahane abi, vallahi. Kimsenin umurunda değil senin Viyana'daki tren biletin ya da Berlin'deki otel rezervasyonun, değil mi?
Hani o meşhur "önce tedbir, sonra tevekkül" lafı varya, işte tam da buraya uyuyor. Ben şahsen, geçen yılki Londra seyahatimde, sırf bu OTP derdini yaşamamak için yola çıkmadan önce bankamın mobil uygulamasını kontrol ettim. SMS yerine uygulama üzerinden onay seçeneği var mı, diye baktım. Varmış! Oh be dedim, bir dertten kurtuldum. Ama kaç kişi bunu düşünüyor ki? Çoğumuz "bir şey olmaz ya" der geçeriz, sonra da havaalanında kalırız...
Bir de şu var; diyelim ki her şey tıkırında gidiyor, OTP'ler falan geliyor ama sen bir anda bakıyorsun, internet paketin bitmiş. Ya da daha kötüsü, o an bulunduğun yerde çekmiyor. E mesaj nasıl gelecek sana? Bazen insanın aklı duruyor abi. Benim tavsiyem; sadece SMS'e bel bağlama. Mobil bankacılık uygulamaları, e-posta ile doğrulama, hatta bazı yerlerde arayarak onay verme seçenekleri bile oluyor. Araştır, kurcala. Yoksa o romantik İtalya akşam yemeğinin faturası bir türlü ödenmez, kalırsın öyle kala kalırsın...
Hatırlıyorum da, bir keresinde arkadaşlarla Atina'ya gitmiştik. Birimiz kredi kartıyla ödeme yapacak, OTP gelmiyor. Bankayı aradık, "uluslararası hatlarda yoğunluk var" dediler. Ya şaka mı bu? Tatilde mi yaşanır bu? Sinirden duvarları yumruklayacaktım. Sonunda nakit bulduk da kurtulduk. Ama düşün; ya nakitimiz olmasaydı? İnsanın o anki çaresizliği, o sinir... Bütün o tatil neşesi bir anda sönüveriyor, içinden geçiyor yani.
Yani şimdi durup düşünelim; bu kadar teknoloji gelişti, uzaya roket gönderiyoruz, ama küçücük bir SMS hala sınırlar ötesine ulaşamıyor mu? Ya da ulaşsa bile, kime ne faydası var ki bu kadar aksaklığın? İşin özü, bu sorunun sorumluluğu tek bir tarafa yüklenemez. Hem operatörler daha stabil çözümler üretmeli hem bankalar daha fazla alternatif doğrulama metodu sunmalı hem de biz kullanıcılar biraz daha bilinçli olmalıyız. Yoksa her yurt dışı seyahati, potansiyel bir OTP felaketi demek...
Velhasıl kelam, bir dahaki sefere pasaportunu, biletini hazır ederken, bir de dön telefonunun ayarlarına bak. SMS yönlendirmelerin açık mı? Bankan sana alternatif doğrulama seçenekleri sunuyor mu? En kötü ihtimalle, Türkiye'deki bir yakınının numarasını bankana kaydettir, ne bileyim. Olmaz ya, çaresiz kalırsın, bir yakının seni kurtarır. Yoksa inanın bana, o hayalini kurduğun tatil, bir şifre yüzünden kabusa dönebilir. Ve işte o zaman, "keşke" demekten başka çaren kalmaz...
